Haberler
Kış lastiğine dikkat!
Kış lastiği takma uygulaması, şehirler arası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için 1 Aralık Perşembe günü başladı. Kurala uymayan araçların işletmecilerine 602 lira ceza uygulanacak.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2012’de yürürlüğe giren “Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönetmelik”e göre, kış şartlarına uygun olmayan, kar lastiği takılmamış araçların yola devam etmelerine izin verilmeyecek.
Kurala uymayana ceza
Kurala uymayan araçların işletmecilerine 602 lira ceza uygulanacak. Söz konusu uygulama, 1 Nisan’da sona erecek.
Uygulama, kış şartlarına göre önlemini almamış, kış lastiği olmayan araçların yolu kapatmasını ve insanların mağdur olmasını önlemek amacıyla başlatıldı.
Geçen kış şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan 3 bin 313 ticari araç sahibine, kış lastiği takmadıkları için toplam 1 milyon 951 bin 119 lira para cezası uygulandı.
Herkese güvenli ve keyifli sürüşler !
Kaynak:TRTHaber
Doğru düzgün kış lastiği takmadan karda, buzda yola çıkan hususi-ticari fark etmez herkese daha ağır cezalar getirilmeli. Kar yağmış, adam masraf etmemek için kış lastiği almayıp normal lastikle yola çıkıyor. Sonra o düşüncesiz herifin cezasını bizim canımız, malımız çekiyor. Ayar oluyorum böyle tiplere.
Maalesef kendi ailemde bile kış lastiği konusunu açtığımda "3-5 gün kar yağacak diye takmaya gerek yok.", "Kar yağdığında arabayı kullanmayız." ve "Sadece ticarilere zorunlu." şeklinde tepkiler alıyorum. Arkada oturanlara emniyet kemeri taktırmak için neler çektiysem aynısı burada da karşıma çıkıyor. Bir şeyin ceza yoluyla dayatılmasından hoşlanmasam da bizim insanımız cezası olmayan şeyi gerekli görmediği için ticari/binek fark etmeksizin caydırıcı cezaları olmalı lastik uygulamalarının. Devlet de biraz halkı düşünüp teşvik etmeli lastik değişimine. Neredeyse 17" altında jant kalmadı araçlarda ve gerek kur gerekse vergilerle birlikte bütçeleri bir hayli zorlamaya başladı lastikler.
Onay Kalkan demiş ki:
↑
Kış lastiğinin her şartta kullanılmasından yanayım. Kar yağmış, adam kış lastiksiz karın üzerinde gitmeye çalışıyor sonra gelip milletin aracına vurunca kazadır olur cana gelmesin diye yüzsüz yüzsüz konuşuyor. Madem kış lastiği kullanmıyorsun/kullanamıyorsun o zaman riskli havalarda aracını hiç çıkarmaman gerek. Kesinlikle ailem olsun, akrabalarım olsun, arkadaşlarım olsun kimseyi kış lastiksiz trafiğe çıkarmam. Dinlemeyip tehlikeli havalarda çıkana da çok ağır konuşuyorum. Kış lastiği takmıyorlarsa da araç kapının önünde yatacak.
CenkGs demiş ki:
↑
Bu lastiklerin kar değil kış lastiği olduğu idrak etmeliler. Ayrıca birisinin "Karda arabayı sürmem." diyerek kış lastiği takmadığını ama ortalığı kar götürürken bir ölüm kalım meselesi çıktığını düşünelim. Dışarısı kar kıyamet ve o aracı acele bir şekilde kullanması gerekiyor. Ne olacak? Gözü kestirip aracı kullansa bile zamanla da yarıştığından büyük ihtimalle hem kendine hem de başka insanlara zarar verecek. İnsanların acil durumları da düşünerek hareket etmesi gerekiyor. Ne zaman neyle karşılaşacağımızı bilemeyiz, her türlü duruma önceden hazırlıklı olmak çok önemli.
Bir de "Sen taktın ama takmayan da var, o gelir sana vurur." şeklindeki beyin yamultan bir cümleyi de duydum maalesef. Bu mantıkla kimse takmasın, ortalığı kan götürsün! Öncelikle herkes doğru olanı yapmalı, dünyada tek olsa bile. "Bu sokak zaten çöp dolu." diye bir çöp de biz atamayız, en azından bir çöp daha eklenmemiş olur o sokağa. Bireysel farkındalıklar çok küçümseniyor, kimsenin yapmadığı şeyi yapmanın bir kazanç getirilmediği düşünülüyor.
Onay Kalkan demiş ki:
↑
Normal şartlarda kış geldiği zaman hemen hemen bir çok ilde kış lastiği lazım oluyor doğru. Ben de yazın yaz, kışın kış lastiği kullanılmasından yanayım. Ama adam kış lastiğine verecek param yok, borcum var diyor o zaman da sat arabanı madem kardeşim diyemiyorsun. İnsanlara bilinç getirmek gerekiyor. Kış lastiği alabilecek bütçen varsa kesinlikle almalısın, yoksa acil durum olsa bile karda, buzda o aracı yerinden çıkarmayacaksın. Yani bu işin iki tane çözümü var bu şekilde ki benim kişisel tercihim kış lastiğinin alınmasından yana. Ama ikinci seçeneği bizim insanımız yapmayacağı için uygun olmayan hava koşullarında kış lastiksiz yola çıkan için ağır yaptırımların olması şart. Ben kanun koyucu durumda olsam gördüğüm an tavizsiz arabayı bağlatırım, 4 tane kış lastiği getirmeden de aracı geri vermem. Aynı adamı ikinci defa uygun olmayan hava koşullarında kış lastiksiz yakalarsam da ehliyetini kesinlikle iptal ettiririm.
Ben İstanbul'da yaşayan birisi olarak kış lastiği almıyorum. İstanbul'da 1 Aralık-1 Nisan arasında ortalama sıcaklık kış lastiğinin çalışma aralığının sınırında (6,5 derece) ve değişken bir havası var sürekli 5-7 arası değil, 10 gün 3 derece oluyor sonra bir hafta bahar gibi 15 derece oluyor. Nasıl yaz lastiği çok soğuk havalarda iyi yol tutmuyorsa kış lastiği de 15 derecede iyi yol tutmuyor. İki seçenek var ya kış lastiği alacağım ve hava değiştikçe lastik değiştireceğim ya da hava ısınsa bile kış lastiği ile devam edeceğim ki ikinci seçenek benim gözümde kış lastiği almanın mantığını tamamen bitiriyor. Yarısı lastiğin ideal çalışma şartlarının dışında geçen bir dönem için niye lastik alayım, soğuk havada daha temkinli gidiyorum ve eğer gerçekten yaz lastiğinin tehlikeli olacağını düşündüğüm bir hava varsa (Kar ve buz gibi) aracımı çıkarmıyorum ve toplu taşıma kullanıyorum.
Zaten kış lastiğinin kullanım zorunluluğu karlı ve buzlu zemin olarak geçiyor. Yani 6-7 derece sıcaklıkta yaz lastiği de kullanılabilir bunda problem yok. Üstelik İzmir, Antalya v.b sıcaklığın aşırı düşmediği, hava sıcaklıklarının dengesiz gittiği illerde ve yörelerde kış lastiği kullanımını ben de desteklemiyorum. Ama İstanbul dahil Türkiye'nin bir çok ilinde hem kendimiz, hem ajanslarda çok net görebiliyoruz ki kar yağmasına rağmen, 0, -1 gibi derecelere rağmen kış lastiği kullanmadan yola çıkan, kaza yapan bir çok insan var. Sadece kendi kendilerine kaza yapsalar umurumda olmaz açıkçası. Kendi kaşınmış bedelini de kendi öder ama, maalesef o kişinin sorumsuzluğunun bedelini bizler de ödeyebiliriz, ödüyoruz. Bizim asıl tepkimiz bundan ibarettir. İnsanların bu tarz konularda bilinçlenmesi gerekiyor.
Arkadaşlar kış lastiği takmayanları vuralım öldürelim demeden önce şimdi yazacağım bir takım gerçekleri tekrar göz önünde bulundurmanızı öneririm.
Öncelikle hatırlatmak gerekirse, bir lastiğin ortalama hamur ömrü 4 sezon olarak belirtilir. (1yıl=2sezon) Yazlık ve kışlık olmak üzere 2 set lastik alındığında 4 yıl boyunca kullanılması beklenir. Üretilirken genelde bu sürede hamurun ve diş derinliğinin birbiriyle eş şekilde biteceği öngörülerek üretilir. Avrupa'nın pek çok ülkesinde de bu şekilde lastikler 2 set olarak kullanılır. Buraya kadar herkes hemfikirdir.
Pekiyi, Sizce İtalya, Portekiz gibi daha ılıman iklime sahip Akdeniz ülkelerinde kış lastiği kullanım oranı sizce ne kadardır? Araştırmadığım için atıp tutmayacağım ama Almanya, İngiltere, Polonya gibi ülkeler kadar yüksek olacağını düşünmüyorum.
Dönüyorum ülkemize. İklimi Ukrayna gibi olan yer de var, Portekiz gibi veya İngiltere gibi olan yer de var. Her şehirde farklı iklim koşulları, hatta bazı illerde ilçe ilçe değişen iklim özellikleri oluyor. Örnek verecek olursam: Ehliyeti aldıktan sonra 10 yıl kadar İzmir'de yaşadım. Ülkenin pek çok şehrinde araba kullanmakla birlikte İzmir'de bu kadar uzun süre yaşayıp son bilmemkaç yılın en soğuk kışını da gördüm, standart kışını da gördüm. 1, bazı ilçelerinde de 2-3 yıl kış lastiği gerekecek kadar sert kış oldu. Daha ılıman olan Adana'da, Antalya'da, Mersin'de yaşamadım. Bunlar gibi yılbaşını 6-7 °C gibi sıcaklıklarla geçiren şehirlerde Ekim-Nisan gibi bir sezon belirleyerek kanun zoruyla kış lastiği kullanımı dayatılacak olursa haklı olarak büyük infial olur ve bunun hiçbir haklı açıklaması yapılamaz.
İstanbul'a geldim ve kendi arabamı İstanbul'da aldım. Bunca yıllık yol ve trafik tecrübemin üstüne her yıl daha da artan trafik yoğunluğunun içerisinde 3 yıl kullandım. Yokuşu bol bir muhitte yaşamama rağmen yıl içerisinde 1 haftadan fazla kış lastiği ihtiyacı duymadım. Neden derseniz, hava sıcaklığı ne kadar düşük olursa olsun, ana arterlerdeki trafik o kadar yoğun ki, bırakın kar veya buz tutmasını, asfalt sıcaklığı gün boyunca o yoğun egzoz ve lastikten ötürü sıfır derecenin üzerinde oluyor. Şimdi bu ülkede İstanbul gibi bir şehirde hemen herkes az yakan dizel veya lpg'li bir araba almaya çalışarak kuruş kuruş yakıt masrafı hesabı yaparken, senede 1 hafta için sadece ana arterlerde yoğun trafik saatlerinde şehir içi kullanımı olan araç sahipleri doğal olarak kış lastiğini tercih etmek istemez, etmiyor da zaten. Kış lastiği kullanan araçlara bakılırsa ya İstanbul'un yüksek rakımlı mahallelerinde ikamet ediyordur, ya işyeri/okulu bu mahallelerdedir, ya da sık sık şehirler arası uzun yol yapıyordur. Bugüne kadar gerçekten ihtiyaç duymadığım için de kış lastiği almadım.
Şimdi şehir değiştirdim, farklı yol, iklim ve trafik koşulları olan sadece 1 saat uzaklıktaki bir şehirdeyim ve kışın yaz lastiklerimin güven vermeyeceğini öngörüyorum. Buna rağmen, ağır kış koşullarını uzun süreli yaşamayacağım ve arabam da performanslı bir araç olmadığı için mantıklı gördüğüm 4 mevsim lastiklerini düşünüyorum. Eğer bulunduğum şehirde yoğun kar yağışının olduğu tepe mahallelerde yaşasam veya çalışsam evet, ben de kış lastiği bakardım. Ama mevcut durumda bile açıkçası iki set lastiği fazla masraf olarak görüyorum. 3 gün önce hava sıcaklığı 15°C iken ondan 1 hafta önce sıcaklık sıfırın altına inmişti. Yani kış lastiği takacak olsam ancak bugünlerde Aralık ayının başında ihtiyaç duyardım, Kasım başında taktırsam da açıkçası "verdiğim para boşa gitmesin de biraz da bu lastikler aşınsın" kafasıyla olurdu.
İç Anadolu veya Doğu Anadolu yollarında kış gerçekten bayağı sert oluyor. Buralarda kış lastiği gereksinimi gerçekten var. Ankara gibi kalabalık şehirde bile iklim özelliklerinden ötürü zorunluluk oluyor. Bilenler bilir, eski İstanbul-Ankara yolunun Bolu Dağı kesiminde trafik şimdiki kadar yoğun değilken bırakın kış lastiğini, zincirsiz çıkmak bile mümkün olmuyordu. Böyle yollar Anadolu'da bir çok yerde hala mevcut. Buna karşı güney illerimizde de kış mevsimi romantik yağmurlar eşliğinde geçiyor. O yüzden kış lastiği konusunu ülke geneline vurup net şekilde "hayati ihtiyaçtır" demeyi doğru bulmuyorum.
@berkertekin Kış lastiği zaten ülke genelinde gerekli olan bir şey değil, en azından kanunen de olmamalı. Dünya'daki jeopolitik konumumuza bakarsak orta kuşakta yaşıyoruz. Dolayısıyla illerde ve ilçelerdeki mevsim şartları aynı şekilde seyir etmiyor. Ben mesela kışların ılıman geçtiği bölgelerde kış lastiğini fuzuli bulduğum gibi tehlikeli de buluyorum. Çünkü sıcaklık belli seviyenin üzerine çıktığında ıslak yollarda tehlikeli şekilde kayıyor. Burada insanlara yüklenmesi gereken sorumluluk bilinci şu şekilde olmalı; nerede yaşanırsa yaşansın kişi, aracının o yol şartında güvenli seyir edip edemeyeceği kanaatini vicdanen ve aklen değerlendirip hem kendi canını, malını hem de başkasının canını, malını tehlikeye atmayacak şekilde davranmalı. Mesela İstanbul'da yaşayan birisi ( senin de örnek verdiği gibi ) ana hattı kullandığı, kar yağsa bile gideceği güzergahın karsız olduğu bir zeminde tabii ki kış lastiği kullanmayabilir. Ama İstanbul'da yaşayan başka bir kişi ara mahalleler, yüksek yerler, karın kolay kolay kalkmadığı v.s gibi bölgelerde yaşıyorsa o kişi kış lastiği kullanmak mecburiyetindedir. Bizim burada asıl eleştirdiğimiz kişisel sorumluluk bilincidir. Koyulan yasalarda ve denetleme sistemlerinde arıza olduğu muhakkaktır fakat, karın üzerinde dakikalarca patinaj çeken, frenleri kilitlenmiş şekilde yokuş aşağı arabasını salan, eksi bilmem kaç derecede buzlanmış ıslak bir viyadük yoluna kış lastiksiz ve aynı zamanda dikkatsiz giren kişilere karşı ciddi ağır cezaların ve yaptırımların uygulanması kanaatindeyim. Kişisel bilinçlenme konusunda artık adım atmamız gerekiyor, atamayanlar yahut atmak istemeyenlere ise yaptırımı yüksek ağır cezai uygulama gerekiyor.
CenkGs demiş ki:
↑
Hocam kişisel bilinçlenme kısmına katılıyorum. Trafiktekilerin yarısından fazlası hala emniyet kemerlerine toka takıyor veya kemeri koltuğun arkasından geçiriyor. O yüzden bu konuda daha çok yol var 🙂
Cezai yaptırım kısmı da her sokak başına trafik polisi koymadıkça mümkün değil. Belli ana yollarda gerektiğinde zaten polis veya jandarma çevirme yapıp geçişe izin vermiyor. Ama her mahallede böyle bir denetim fiili olarak mümkün değil.
Ayrıca bu durumda baykuş olarak da nitelendirileceğim kötümser ama gerçekçi bulduğum bir öngörüm var: Böyle bir uygulama olduğunu düşünelim, sonra da arabasını aşağı mahallede bırakıp kış veya kar lastiği takılı ticari taksilerle yukarı mahalledeki gideceği yere çıkmak isteyen bilinçli araç sahibini ve bu taksi şöförlerinin muhtemel x3 veya x5 fiyat tarifelerini düşünelim 🙂
Ha, tüm bu olayların dışında, eğer bu koşullarda bir kaza durumu yaşanırsa, kış lastiği olması gereken araç karlı buzlu yerlerde yaz lastiğiyle kazaya karışmışsa muyanesiz araç veya alkollü araç kullanımı muamelesi yapılabilir. En gerçekçi caydırıcılık böyle olur diye düşünüyorum.
@berkertekin İstanbul gibi bir ilde malum hemen hemen her kış kar yağıyor. Tabii belediye araçlarının tuzlama çalışmaları, kar küreme çalışmaları ve akom gibi merkezler bu işin kontrolü yapabiliyor. En azından kar yağdığında hangi bölgelerde kar temizlenemiyor, erimiyor, yoldan kalkmıyorsa o bölgelere ekip atayıp bunun denetimi yapılmaya çalışılabilir. Bu da yapılamazsa kar üzerinde gitmeye çalışıp gidemeyen, anlık olarak tespiti yapılabilen, kış lastiksiz araçlara cezalar uygulanabilir. Çünkü bu tarz manzaraları hepimiz videolara çekebilecek kadar çok görüyoruz. Hiç olmazsa ' kardeşim kar üzerinde yaz lastiğiyle gitmek yasak ' bilincini zorla da olsa aşılamaya bir teşvik olur en azından. Ben en azından ucundan kıyısından denenmesi taraftarıyım.
Diğer mevzuda da bu şekil bir duyarlılığa sahip şoförleri tebrik etmek gerek fakat yeterli değil. Böyle bir durumda pahalı geliyorsa taksiye tabii ki binmemeli ( taksicilerin yaptığı cidden yanlış). Ya aracını bırakıp o mesafeyi yürüyecek ya da toplu taşıma kullanacak artık seçeneklerden hangisiyse. Çünkü ben taksi pahalı geliyorsa binmiyorum, aracımın çıkamayacağını hissediyorsam çıkmıyorum veya toplu taşıma kullanıyorum. Artık bu seçeneklerden hangisi uyuyorsa onlardan birini yapacak vatandaş 🙂