Jaguar, Gaydon’da açtığı yeni stüdyosuyla gelecekteki yeni modellerinin tüm tasarım süreçlerini tek bir çatı altında topladı.
Jaguar’ın 84 yıllık köklü geçmişinde ilk kez tek bir amaca yönelik olarak hazırlanan, hem iç mekân hem de dış tasarım ekiplerinin bir arada çalışmasına imkân veren yeni tasarım merkezi, Jaguar’ın gelecek modellerini şekillendirmek üzere hizmete açıldı. En yüksek teknolojik ekipmanlarla, insan odaklı tasarım sürecinin geliştirileceği stüdyoya, Jaguar Tasarım Direktörü Julian Thomson liderlik edecek. Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu’nun merkezindeki ‘Heart Space’, gelecek nesil Jaguar’ları tasarlayacak 280 kişilik yaratıcı ekibin bir arada çalışmasına imkân tanıyan yepyeni bir hub olarak öne çıkıyor.
Jaguar tasarım sürecini anlatıyor
Tasarım konusunda uzun yıllardır sahip olduğu liderliği, Whitley’de kapalı kapılar ardında özenle koruyan Jaguar, Gaydon Tasarım ve Mühendislik Merkezi’nde amaca yönelik yepyeni bir stüdyoya taşındı. Jaguar, yeni nesil Jaguar araçlarını eskizden kil modellemeye, mühendislikten showroom’a gelinceye kadarki süreçte showroomlara getirecek büyüleyici yolculuğa benzersiz bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyor. Dış ve iç tasarım ekipleri tasarım yolculuğunun altı aşaması boyunca (Eskiz, Kil Modelleme, Dijitalizasyon, Renk ve Materyaller, Teknik Dizayn, Model Üretimi) yaklaşık dört yıl içinde ilham verici ilk taslaktan, seri üretime hazır hale gelmiş otomobile gidene kadarki süreçte işbirliği yapıyor. Baştan sona her proje, bu altı aşamanın her birinde tüm işletme işlevleriyle entegrasyon sağlayan bir program yönetim ekibi tarafından denetleniyor.
Stüdyonun merkezinde yer alan Heart Space’i, iç, dış, renk ve malzeme ekipleri için oluşturulan özel çalışma alanları çevreliyor. Ayrıca Tasarım Görselleştirme ve Tasarım Teknik bölümleri de bu alanın etrafını saran diğer departmanları oluşturuyor. Jaguar’ın dizayn ekibi, dünyanın dört bir yanından gelen moda, saat yapımcılığı, spor ve video oyunu endüstrileri altyapısına sahip bir dizi tasarımcıdan oluşuyor. Bu farklı alanlardan gelen ekip Jaguar’ın ‘İngiliz ruhunu’, çağdaş materyaller ve süreçler kullanarak yorumlamasına yardımcı olacak. Bu işlemler sırasında, 20 farklı model üzerinde aynı anda çalışılmasına imkan tanıyan kil modelleme makineleri, sanal gerçeklik (VR) sistemleri ve “The Electric” olarak adlandırılan 11 metrelik 4K dijital ekran duvarı dâhil olmak üzere endüstri lideri bir dizi teknolojiden yararlanılıyor. 12.000 metrekarelik bir alana yayılan Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu, Whitley’deki eski tasarım merkezinden %33 daha büyük bir yapıya sahip.
Ana stüdyolar, sırasıyla 1956 ve 1957’deki Le Man Yarışlarını kazanan Jaguar D-Type’tan ilham alırken; aynı zamanda 1985’ten bu yana Jaguar tasarımlarına ev sahipliği yapan Whitley’deki 1 ve 2 numaralı stüdyolara saygıyı öncelik sayarak, Studio 3 ve Studio 4 olarak adlandırıldı. Toplantı salonlarının yarısı isimlerini ikonik Jaguar modellerinden alırken, diğer yarısı da isimlerini Jaguar tarihinin kurucusu Sir William Lyons, tasarımcı Geoff Lawson ve aktör Steve McQueen de dahil olmak üzere Jaguar tarihindeki önemli kişilerden alıyor. Stüdyo 3 ve 4, her biri 20 metre uzunluğunda ve 4,5 tonluk bir yük kapasitesine sahip iki kili barındırabilecek toplam 10 modelleme platformuna ev sahipliği yapıyor. İlk kez, iç mekân ve dış tasarım ekipleri, aralarındaki sinerjiyi ve işbirliğini geliştirmek adına yan yana çalışabiliyor.
Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu, gelişmiş malzeme teknolojilerine de daha büyük önem veriyor. Renk ve Malzeme ekibi, Jaguar’ın zorlu kalite standartlarını karşılayan, gelecek nesil araçlar için lüks ve yüksek kalite hissini sunmaya devam edebilecek yeni ve sürdürülebilir kaynakları araştırıp denemek için daha fazla alana ve teknolojiye sahip. Renk ve Malzeme ekibi, yeni boya renklerini tasarlamaktan, en küçük dikkat çekici iç mekân detayını oluşturmaya kadar pek çok ayrıntıda birlikte çalışarak hayati bir rol üstleniyor.