FeaturedHaberler

Devrim’in mühendisinden yerli otomobil açıklaması!




Son dönemde gündeme gelen yerli otomobil üretimi, Türkiye’nin ilk girişimi değil. İhtilal yıllarının Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, 16 Haziran 1961’de tümüyle yerli üretim bir otomobil yapılmasını emretti. Görevin, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) işletmesine verilmesi üzerine 23 mühendis “Devrim Arabası” projesine başladı.

Projeyi, “Türk insanının makus talihine karşı bir meydan okuma” olarak algılayan Türk mühendisler, Eskişehir’deki fabrikada, 129 günde tamamıyla yerli üretim olan araçlar yaptı. Ancak Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde (29 Ekim 1961) gerçekleştirilen sürüş testinde “Devrim Arabası” önce tekledi, sonra yolda kaldı. Hikaye acı bir şekilde sona ererken, Türkiye’nin ilk yerli otomobil projesi rafa kaldırıldı ve üretimde yer alan mühendislere yönelik bir kampanya başlatıldı.

Devrim Arabasının hikayesi

Projede yer alan mühendislere göre “Devrim Arabası”, azmin ve birbirine inanan insanların neleri gerçekleştirebileceğini gösteren bir başarı hikayesiydi. Bu hikayede yer alan 23 mühendisten bugün hayatta sadece 3 kişi kaldı. Bunlardan biri olan yüksek makine mühendisi Kemalettin Vardar, geçmişte yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

“Devrim Arabası” projesine, TCDD’nin Eskişehir’deki fabrikasında çalışan genç bir mühendis iken katıldığını ifade eden Vardar, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala kızgın olduğunu söyledi.

Araba yolda kaldığı için dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın bile projeye sahip çıkmadığını aktaran Vardar, “Türkiye her şeyin en güzelini yapabilecek potansiyele sahip. Ancak ‘Bizden bir şey çıkmaz, bir şeyler üretemeyiz’ anlayışı nedeniyle neticeye ulaştıramıyoruz” dedi.

Ürettikleri otomobille ilgili tüm belge, bilgi ve planları 6 kalın klasör halinde evinde sakladığını söyleyen Vardar, “Eskişehir’de TCDD’nin 32 üniteden oluşan bir fabrikası vardı. Dönemin askeri yönetimi, tam yerli bir otomobil yapılmasına karar vermişti. Ancak bunun nerede yapılacağını onlar dahi bilmiyordu. 1961 yılında TCDD Eskişehir fabrikasının başında bir askeri yetkili vardı. O, bu işe talip oldu ve yerli otomobil yapımına dahil olduk” diye konuştu.

“54 yıl önce yapılan otomobil hala çalışıyor”

Evinde itinayla sakladığı ve koruduğu “Devrim Arabası”nın üretim aşamasındaki resimlerini göstererek anlatımını sürdüren Vardar, “Bu otomobiller özenle üretildi. Bu konuda insanımızın yanıltılmasına hiç tahammülüm yok. Devrim Arabası yüzünden ben bir ömür boyu kavga ettim. ‘Yerli araba üretilmez’ demiyorum. Bugüne kadar üretmemiş olmamızın nedeni de sürekli birbirimizin ayaklarına kurşun sıkmamızdır. 54 yıl önce yapılmış otomobil hala çalışıyor. Üstelik  yüzde 100 yerlidir. Kimseden lisans almadan ve hiçbir firmaya ödeme yapmadan Türk mühendisleri araba yaptı” ifadelerini kullandı.

“Cemal Gürsel dahil herkes bize sırtını döndü”

Vardar, Devrim Arabasına sahip çıkılmamasına hala isyan ediyor. Aracın yolda kalmasının sebebini sorma ve nedenlerini araştırma konusunda kimsenin geri dönüp bakmak istemediğini dile getiren Vardar, şunları kaydetti:

“Başta Cemal Gürsel olmak üzere herkes sırtını döndü ve kaçtı. Devrim Arabası projesinde çalışan ancak daha sonra bakan (Rıfat Serdaroğlu) olan birisi anılarını anlatırken çok acıklı cümleler kurdu zamanında. O bakan, ‘Eğer ben Devrim Arabası projesinde çalıştığımı söyleseydim, Süleyman Demirel, beni kabineden atardı’ dedi. İnsanlar senelerce ‘Devrim Arabası projesinde çalıştım’ demeye korktu. Öylesine bir hücum ettiler ki neredeyse bizi vatan haini ilan edeceklerdi. Sebebi de bir milyon 400 bin Türk Lirası’nın bu projeye harcanmış olmasıydı.”

“Korkutma ve yanıltma”

Bir grup mühendisin 129 günde tamamı yerli 4 otomobil ürettiğine dikkati çeken Vardar, “Türkiye otomobil üretebilir. ‘Yapılmasın’ demiyorum. Ama adam gibi yapmalıdırlar. Bir ülkenin otomobil yapması, yöneticileri için prestij projesidir. Türk tekniği, mühendisi ve kafasının bir otomobil yapamayacağını dillendirmek, bir korkutmanın, yönlendirmenin ve yanıltmanın sonucudur. Yapamayacağını savunan başbakan ve cumhurbaşkanı bile gördüm. Ancak bu görüşte olanlar fena halde yanılıyorlar.”

“Bunu yapmış bir fabrikada üretim niye durdurulur?” diye soran Vardar, cevabını da dönemin yetkilileriyle yaşadığı bir anısını anlatarak şu sözlerle verdi:

“Biz kendi kendimizi kötülemekten, zavallı gibi göstermekten başka bir şey yapmıyoruz. ‘Amerikalılar, Japonlar var’ diyerek işi yabancılara havale ediyoruz. Lokomotif üretip rayların üzerine çıkardığımız bir dönemde Ankara’da bir toplantıya çağrıldım. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, ki sonra başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Önümüze bir kağıt koydu. Beş bin beygirlik lokomotif üretemeyeceğimizi, dolayısıyla ithal etmemiz gerektiğini söyleyerek önümüze konulan kağıdı imzalamamızı istedi. Ben de üretebileceğimizi ifade ederek itiraz ettim. ‘Bu da kim?’ dedi. Fabrika müdürü olduğumu söylediler. Bunun üzerine ‘Bunu niye çağırdınız. Tabii ki karşı çıkacak’ diyerek çıktı gitti. Bu fabrikada üretim yapılırken 4 bin 700 işçi çalışıyordu. Şimdi 700 işçiye iş bulamıyoruz.”

Kaynak: NTV

Kaan HACIOĞLU

Otopark.com'la ilk tanıştığımda 11 yaşında bir çocuktum. Şimdi ise otomobil tutkunluğunun zirvesindeyim. Yalova Doğa Koleji'nde eğitim hayatımı sürdürüyorum. Sunum yapmayı ve babamın FD6'sını kurcalamayı severim. Her ne kadar ilk kez sürücü direksiyonuna oturduğum araç Civic olsa da ruhumda kırmızı bir Cupra yatar.

İlgili Makaleler

15 Yorum

  1. Evet halen çalışıyor. Belgeselinde dahi araba kendi gücüyle gelerek o çekim alanına getirilmiştir. Sırf yakıtı yok diye yolda kaldı ve kimse araştırma bile yapmadı bu konu hakkında. Bir hatanın sebebi basit olabilir ve nedenini sormazsak kendimize dünyanın en büyük sorunuymuş gibi gösterilir ve uğraşılmaya değmez denilir. Biz Türkler ‘Neden?’ ‘Nasıl?’ ve ‘Niçin?’ gibi temel soruları sormadığımız için hep geride kalıyoruz. Bunu yapmazsak daha da geride kalıcaz

  2. Mezarlarında huzur içinde yatamasınlar. Öteki dünyada iki elim yakalarında olacak. En az bu mühendis amca kadar ben de kızgınım. Milyonların ahını aldılar, gerçi ülkeye bir tek çivi bile çakmayan, sadece cebini düşünen zavallılardan ne beklersin ki. Gerçekten çok yazık..

  3. Bu kadar şerefsizlik olmaz şu yazıyı okuyunca o kadar sinirlendim ki. Bu ne kadar bi şeref yoksunluğundur ya. Zamanında bu ülkenin önünü tıkayan tüm bakanlar inşallah cezalarını layıkıyla çekiyordur. Ne desem bilmiyorum ya yazıklar olsun bi tane dürüst yönetici gelmemiş anasını satıyım ya

  4. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, ki sonra başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Önümüze bir kağıt koydu. Beş bin beygirlik lokomotif üretemeyeceğimizi, dolayısıyla ithal etmemiz gerektiğini söyleyerek önümüze konulan kağıdı imzalamamızı istedi. Ben de üretebileceğimizi ifade ederek itiraz ettim. ‘Bu da kim?’ dedi. Fabrika müdürü olduğumu söylediler. Bunun üzerine ‘Bunu niye çağırdınız. Tabii ki karşı çıkacak’ diyerek çıktı gitti.
    Rezilliğe bak ulan lanet olsun böyle işe ya

  5. Zaten ne zaman bi atılım yapsak hep saçma sapan sebeplerle önü kesiliyor bunun en acı örneklerinden biride devrim arabaları maalesef o dönemin yetkilileri o mühendislerin ve bütün milletin ahını aldılar bunun altından kalkamazlar..

  6. Arkadaşlar bizden bi b*k olmaz dememin sebebi o bakanlar gibi proje reddeten hocalar okul tübitak ve burs,devlet katkısı olmadığı için yapılamayan projeler bunların bi kısmı hayata geçseydi amerika ve çinden sonra türkiye gelirdi
    Gelelim yerli otomobil muhabbetine saabdan tehlif hakkı alıpda yerli yaptık yapacaz diyen hükumete oy veren arkadaşların aklından şüphe ederim.

    1. Arkadaşım şu an araba yapın her türlü desteği verelim diyen hangi hükümet gördün ya da hükümete aday olanların hangisi bir proje sundu. İşin iki ucu yağlı kazık o yüzden yapan varsa yapsın.

  7. Aynı Turgut Özal ülkeyi bilgisayarlarla tanıştırdı.
    Telefonlarda bağıra bağıra konuşmak yerine nereyi ararsak arayalım rahatça konuşabilmemizi sağladı.
    Bunu sağlayan dijital santraller ümraniyede üretildi.Bababım annemin köyü
    ancak onun zamanında elektriğe kavuştu.
    İlk yerli uçak sanayi kuruldu.
    2. Köprü ve otoyollar yapıldı. Öncesinde sadece istanbul-izmit arası vardı.
    Daha aklıma gelmeyen birçok teknolojik atılım yapıldı. Üstelik bu kişiye (Allah rahmet eğlesin)
    bir kez de oy vermedim.
    İşin iç yüzünü tam bilmeden beddua etmeyin.
    İşte tam da millet olarak sorunumuz bu. Olaylara sadece bir yerden bakarak hiç araştırma yapmadan hükme varıyoruz.
    Üniversite öncesi eğitimimiz halen ezberci. Analiz yeteneği köreltilmekte.
    Günümüze gelecek olursak öncelikle “bir babayiğidin yapması” istendi.
    O zaman herkezin doğal olarak dönüp baktığı topluluk belliydi.
    50 yıla yakın otomobil üretimi yaptıkları halde ve onca güçlerine rağmen kem küm edip sonunda olamaz dediler.
    Kendi uçağımızı %100 yapma noktasına yaklaştık. Bir yerlerden başlayıp işi ilerletmekteyiz.
    Bu sitenin kurulduğu ilk yıllarda nikini unuttuğum bir arkadaş burada entegre devrelerin tasarımını amerikadaki bir firma için yapmaktaydı.
    O zaman bir devrenin üretimi için 1 milyon adet birden üretiminin yapılması gerektiğini söylemişti.
    Yerli saab olayında da platform bize 5 yıl kazandırmış. Üstelik kopya değil kendi teknoljimizi geliştirmekteyiz.
    Son olarak ilk uçak fabrikamızın da sonradan traktör fabrikasına dönüştürüldüğünü hatırlayalım.

  8. Devrim projesinin rafa kaldırılmasının sebebinin , bize yıllardır anlatıldığı gibi benzininin bitmesi veya arabanın teklemesi sonucu olması hiç inandırıcı değil.
    Yani Cemal Gürsel’in meşhur , ” Garp kafasıyla araba yaptık , şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk ” sözü bu projeyi sonlandırmak için sadece bir bahane olabilir.

    O yıllarda Türkiye için çok büyük bir proje olan Devrim , benzin konulmamış diye bir kenara itilmemiştir. Gerçekler hiçbir zaman halka anlatılmaz bu ülkede.

    Benim düşüncem , Devrim projesine , bir çok proje de olduğu gibi dış kaynaklı bir müdahale olmuştur. Ve eğer günümüzdeki yerli otomobil projesi belli başlı dış güçleri bir şekilde rahatsız edecek boyuta gelirse , aynı şekilde bu projede rafa kalkar…

    Eğer böyle olmasaydı biz bugün yerli arabamızı çoktan üretmiş , hatta yerli savaş uçağımızı , yerli helikopterimizi , yerli gemimizi bile yapmıştık.

  9. O olaylardan sonra Oyak Renault fabrikası ve Fiat koç işbirliği ile Türkiye de araba üretilmeye başlanmıştır. Cem Yılmaz skeci aklıma geliyor; siz yapmayın “yapılmışı var “

  10. http://www.idefix.com/kitap/mustafa-kemalin-ucaklari-ismail-yavuz/tanim.asp?sid=HQNMBFS8OK8KI2JBJU24
    bu kitabı okuyun arkadaşlar…okuyun ki bu ülkede bir zamanlar dünyanın en büyük uçak fabrikalarından birisi nasıl kurulmuş anlayın…bu ülkede ilk rüzgar tünelinin ne zaman kurulduğunu, sonra neden atıl bırakıldığını, dünyanın en büyük 4. uçak fabrikasının nasıl kömür sobası fabrikasına dönüştürüldüğünü , ilk özel uçak fabrikasının nasıl iflas ettirildiğini okuyun…
    okuyun ve hayret edin, b-52 kanat uçak tasarımının ilk nerede yapıldığını görün…bu tasarımın 75 sene önce amerikan gazetelerine 3 sayfalık haber oluşunu okuyun…Sonra bu tasarımın planör tasarımının test uçuşunda düşmesini bahane ederek durdurulmasını okuyun….Yurt dışına uçak satarken tedavülden kalkan uçakları ithal eden bir dönüşümü okuyun…gafleti, dalaleti, hatta hıyaneti okuyun…

  11. Konu gayet basit. Bu ülkenin parasının bu ülkede kalmasını istemiyorlar. Dün de herşeyi dışardan alan bir millettik bu günde. Bu ülkede şeker fabrikaları kapatılıp şeker üretimine kota konup dışardan şeker alan bir milletiz. Aslında biz millet olarak böyle değiliz ama içimizden bir Atatürk daha çıkartamadığımız için başımızdakilere de baş kaldıramadığımız için bu günlerdeyiz. Daha bizi çooook söğüşlerler.

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu