Son dönemde ortaya çıkan rekabetler

Otomobil dünyası her geçen gün ortaya çıkan yeni performans modellerini konuşa dursun, gelecek yıllarda haklarında konuşmamız muhtemel olan 5 düello’dan biraz bahsedelim.

1. Ford Focus RS vs. Honda Civic Type R

Focus RS ve Civic Type R gibi modellerin de rekabete katılmasıyla beraber zaten rekabetin yoğun olduğu “Hot Hatch” segmentinde işler biraz daha kızıştı. Her iki otomobil de birkaç nesil geçmişleri olan arabalar ancak bu versiyonlarıyla beraber birçok spor otomobilden daha yetenekli ve resmi rakamlar açıklanmadan önce kimsenin tahmin edemeyeceği kadar güçlüler.

Karşılaştırma yapmaya başladığımız zaman Civic, 39 hp’lik güç dezavantajı ve 4 tekerlekten çekiş sistemi olmaması sebebiyle Focus’un gerisinde kalacak gibi gözükse bile durum tam olarak öyle değil. Civic inanılmaz hızlı bir HotHatch ve üzerindeki aerodinamik kiti, adaptif süspansiyonları ve ‘Dual Axis Strut’ adı verilen iki eksende de hareket kabiliyetine sahip olan ön takımının torkla mücadele etmesi gibi özellikleriyle beraber sıkı bir spor otomobil haline geliyor. Son olarak tersine çalışma mekanizmasına sahip olan ve düşük devirlerde devreye giren VTEC’i unutmayalım.

Diğer yandan Focus RS için diyecek pek bir şey yok. 1 g kuvveti üretebilecek kadar yolu tutabiliyor, 4 tekerlekten çekiş sistemine sahip ve herhangi bir sürcünün kendisini Ken Block gibi hissetmesini sağlayan “Drift Mode”‘a sahip.

2. Chevrolet Corvette C7 Z06 vs Nissan GT-R

Amerikan mı?, İthal mi? tartışması kızışarak devam ederken bu tartışmayı üstteki ikiliden daha iyi bir şekilde temsil etmenin yolu olamaz. Konu olan ikili tamamen Amerikan olan C7 Corvette ile tüm internetin favori spor otomobili olan Nissan GT-R.

GT-R günümüze kadar girdiği mücadelelerin neredeyse hepsinde daima bir adım önde olmayı başardı ama durum C7 Corvette’in piyasaya çıkmasıyla biraz değişti. Japonya’nın en iyisiyle savaşabilmek için Chevy’nin elinde 6.2 litrelik 650 hp’lik canavar bir V8 bulunuyor. Bu nesliyle birlikte sadece görüntüden ibaret olmadığını kanıtlayan Corvette, 650 hp’lik bu gücü yola gayet iyi bir şekilde aktarıyor. 335/25r20’lik boyutlara sahip arka lastiklerinin de yardımıyla 0’dan 100’e 3.0 saniyede tırmanmayı başarıyor.

Corvette’in yaptığı yeniliklere rağmen Nissan zaten iyi bir sporcu olan GT-R’ı güncellemeye ve geliştirmeye devam etti. Tanıtıldığı günden bu yana aynı V6 motoru kullanan GT-R’ın gücü 480 beygirden 545 beygire ulaştı. Günlük kullanıma uygun olan bir araba olmasına rağmen 2.9 saniyelik 0-100 verisini de unutmayalım.

3. Alfa Romeo 4C vs Porsche Cayman S

Bu karşılaştırma hangi aracın daha iyi olduğundan ziyade duyguların ve mantığın mücadelesini temsil ediyor. Porsche Cayman S’in zaten daha iyi bir araba olduğu açık bir gerçek; daha zengin donanım, daha hızlı, ekstradan iki silindire sahip ve uzun süreli kullanımlarda daha konforlu bir otomobil. Porsche neredeyse tüm doğru kutucukları işaretliyor ya da öyle gözüküyor?

Alfa 4C içinse hikaye biraz farklı başlıyor; çeşitli eksik yönleri olan bir kabin ( kısıtlı görüş açıları, neredeyse olmayan malzeme kalitesi ve rahatsız bir sürüş) ama otomobil buradan itibaren duygularınıza hitap etmeye başlıyor. Çıkarttığı sesler, onu gören herkesi mutlu etmesi, öğrenilmesi gereken ve hata kabul etmeyen karakteri, bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı, Cayman almayı düşünürken aslında evinizin önünde olması gereken otomobil bir adet Alfa Romeo 4C. (Tercihen kırmızı 🙂 )

4. Ariel Atom 3.5R vs Caterham 620R

Genellilkle göz ardı edilen ama pist araçları arasında değerli yerlere sahip olan iki makine. Caterham bu segmentin liderliğini basit tasarımı, hafifliği, güçlü motorları ve mükemmel denebilecek yol tutuş karakteri gibi özellikler sayesinde elinde bulunduruyor.

Mücadelenin diğer köşesinde bulunan Atom ise performans canavarı bir pist aracı. Daha net olmak gerekirse 0-160-0 km/h testlerinde 10.88 saniye gibi akıl almaz bir süre elde ederek kendine ait bir ligde olduğunu göstermiştir (Çoğu otomobilin 160 km/h hıza 10 saniye civarında ulaşamadığını hatırlatalım.). Caterham ise aynı testte 11.41 saniyelik bir süre elde etti.

Caterham’ın bu durumdan memnun olmamasıyla beraber ortaya yeni bir rekabet konusu çıkmış oldu. Şu sıralar her iki üretici güç-ağırlık oranlarını iyileştirmek için iskelet şasilerden oluşan arabalarına daha fazla güç eklemekle ve araçlarını hafifletmek ile meşgul.

5. BMW M3 F80 vs Mercedes-Benz C63 AMG

Hâli hazırda rekabet konusu üzerine geçmişleri bulunan iki firmadan bahsediyorum; BMW ve Mercedes-Benz. Konu performans için üretilen modelleri olduğu zaman çoğunlukla M3 ve C63’ün mücadelesine şahit oluyoruz. Her ikisi de 4 kapıya sahip, 0-100 süreleri 4 saniyenin birazcık üstünde ve sahip oldukları yüksek miktardaki beygirleri arka tekerleklere yollamaktalar. Peki onlar hangi noktalarda farklılaşıyor?

M3 3.0 litrelik 431 beygir üreten sıralı altı bir motor kullanırken, C63 AMG GT S’te kullanılan motor; standart versiyonda 476 hp ile sunulurken, 510 beygirlik daha güçlü versiyon ise C63 S ile sunulmakta. M3, konu tork olunca daha bonkör davranırken; C63 ise daha lineer bir güç bandı ve M3’e göre daha az agresif bir şanzımana sahip.