Arabanın en sevilmeyen yanları

[mcb]

Millet toplanın, şimdi de bir yandan arabaları gömüyoruz Şimdiki ya da geçmişteki araba(lar)nızın en sevmediğiniz yönleri neler? Benimkiler şu şekilde:

2017 C180d Estate (S205):

- Apple Carplay olmaması
- Geri görüş kamerası olmaması
- Koltukların çok tüy vs toplaması (Kumaş koltuklardı)

2018 E220d Estate (S213)

- Navigasyon özellikleri için fahiş ek ücretler istemesi (Tüm özellikleri açtığınızda yıllık 180Euro civarında)
- Yine navigasyonda kayıtlı hedef eklemenin biraz saçma olması. C'deki navigasyon eski görünse de bu anlamda çok daha iyiydi. Sesli komutla eve git dediğin an açılıyordu. Bunda menüde iki üç yere gitmen lazım ve bu menü navigasyon içinde değil.

Bunlar dışında pek bir şey bulamadım zira aslında hep beklentimin fazlası olan araçlar bunlar Beklentim konfor (yalıtımıyla, süspansiyonuyla, ses sistemiyle vs.), biraz lüks, güzel hissettiren iç mekan. Yoldan çok kopuk değil ve tedirgin edecek bir sürüş karakteri yoksa da gerisi benim için çok önemli olmuyor. Tabii bir de bakımlarını düzgün yaptırdığım halde sorun çıkartmazsa tam bana göre bir araç oluyor.

Daha eskilerden ise:

İstanbul'a gittiğimde Suzuki Swift aracımda da konfor rezalet. Trimler full sert plastik ama en azından şekli şemali güzel ve pek ses yapmıyor, yalıtım yine bayağı kötü.

Mercedes B 2013: 60binde zincir değişimi yaptırıp büyük bir masraf açtı. Runflat lastikler ile aşırı (aşırı derken Mercedes standartlarında) konforsuzdu. Runflat çıkınca araba kendini buluyor adeta. Onun dışında her şeyi çok güzeldi.

Ford Focus 2017 Titanium X Station Wagon: Trimler bence oldukça kötüydü hem ses, hem kalite olarak, multimedyası yine çok çok kötüydü (bir kere uzun yolda 3 saat ekran dondu 4 kere falan durdurup yeniden çalıştırdım arabayı bana mısın demedi. Focus MK1'in etkileyiciliğini alamadım.)

Citroen C4 2013 Confort Plus: Kapılardaki malzemeler çok basitti, çukurlardan geçerkenki sönümleme Citroen'e yakışmıyordu. Hem yumuşak hem konforsuzdu şehir içinde. Otoban ya da düzgün asfaltta ise çok konforluydu 150km/h'ya kadar. Ses sistemi kullandığım araçlar içinde en kötü olanıydı.

Opel Astra 2011 Enjoy Plus: Arabada bardak koyabileceğin bir yer yoktu, vites çok kötüydü (yarı otomatik olanlardan), onun dışında her şey standarttı, asla şımartmıyordu insanı

Ford Focus MK1 2001 1.6 Ghia: Kesinlikle motoru. 90binde motor indirdi ve inanılmaz tasarrufsuz bir motordu. Çok sessiz de çalışmazdı. Beni dizelci yapan arabadır diyebilirim Onun dışında kötüleyebileceğim pek bir şeyi yoktu açıkçası dönemini ve rakiplerini düşünürsem.

Benlik bu kadar, buyurun gömmeye

 

[mehmeetakiff]

- Trim birleşme yerlerinden gelen trim sesleri, sıkça silikon sprey sıkıp çözmek gerekiyor.
-Arka koltuklar çok dik, uzun yolculuklarda yoruyor arkadakileri.

Onun haricinde benim fark ettiğim bir durum yok, vergisinin fazla olması, yılda bir muayene gibi olaylar segmentin sorunu zaten arabayla özdeşleştirmemek lazım bence

 

[Cenk]

2015 Focus

- Klasik Ford direksiyon kutusundan gelen lokurtu sesi. Arkadaş bir marka direksiyon kutusu sorununu bunca yıl nasıl çözemez hiç anlamam. Neyse ki muadilleri kadar çok gürültü gelmiyor.

- Volandan gelen debriyajın ilk kavraması sırasındaki sürtünme sesi. Bu da maalesef kronik. Volan değişimi gerekli artık onu debriyaj baskı balata değişimi zamanında halledeceğiz.

- Trim sesleri. Ford klasiğidir. Neyse ki 120 bin km'ye gelmesine rağmen ses hiç artmadı. İlk aylar içinde ne ses çıkıyorsa şuanda da o sesler çıkıyor. Ama hiç olmasa daha iyiydi.

- İşçilik kalitesi yer yer kötü. Malzeme birleşimleri çoğunlukla vasat. Görülmeyen kısımlara doğru bunları kaydırmışlar ama bizim gibi orasını burasını kurcalamaya meraklı tipler için göz yorucu.

- İç hacim.. Ne yazık ki dar. Ben ve ailem için yeterli ama çoğunluk için bu boyutlara göre dar.

- Çukurlu yollarda süspansiyon sönümlemesini sevmiyorum. Amortisörün çalışma aralığı çabuk bitiyor ve pat küt edebiliyor. Daha kaliteli bir amortisör takımını hak ediyordu bu makine.

- Bazı kozmetik detaylar canımı sıkıyor. Su fıskiyelerinin kaput üstünde değil altında olması gerekirdi. Antenin daha küçük ya da shark anten olması gerekirdi.

- O yıllara göre titanium için donanımı az. Sırf reklam olsun diye başarılı da çalışsa otomatik park asistanı koymuşlar ama opsiyon yapılması gereken bir donanımdı. Onun yerine bi xenon v.b daha genele hitap eden donanımlar seçilebilir, eklenebilirdi. Gerçi burada Otosan'ın da kabahati büyük.

- Aracın genel yalıtımı o yıllara göre gayet iyi ama yol seslerine dair yalıtımın biraz daha iyi olması gerekirdi.

- Kemik gibi olmasını beklemiyorum ama virajlarda gövde salınımı bir miktar daha az olabilirdi.

- Her güzelin bir kusuru vardır diyerek direksiyon tepkilerine bayılsam da bu nimetin bir olumsuz yanı var ki dönüş çapı gerçekten kötü. Alışınca zamanla ayarı tutturuyorsun ama şehir içinde çoğu zaman fazladan 1 hamle daha yapmak yoruyor.

- Debriyaj pedalı biraz sert. Özellikle İstanbul'da uzun süre trafikte kalınca daha fazla yoruyor. Benzinli fiesta kullanıyorum arada onlar tüyden farksız. Benimki cidden ağır.

 

[mtb_rider]

Kendi aracım için;

Sert süspansiyonlar,
Yol sesi yalıtım sorunu,
2016 model olmasına rağmen multimedyalı bir ekranın olmaması,
Ekran olmamasına takip geri görüş'ün olmaması,
Direksiyon simidinin malzemesi ve ince olması

 

[Gökhan61]

Yav sen benim yaralı yerlerimi ne kaşıyıp durun

F7R: Vergiden yırtmak için zoraki 4 kişilik yapılmış kabininde 285 lt bagaj yerine 1 karışçık fazladan diz mesafesi olsun isterdim. Ayrıca o arka cam niye bagajla beraber kalkmazki amaç ne yani

Scenic 2: Beni benzinli arabadan soğutanlardan. Az yokuş görmesin 5 saat aralıksız av yapmış ingiliz seteri gibi dili dışarıda kalıyor. El frensiz bazı yokuşlarda kalkmakta ciddi zorlanıyor ve Allah'ın cezası gösterge paneli sürekli bozuluyor. Pek çoğunun bu sebeple km bilgileri şaibeli.

Saxo 1.5D: Performans harici bir olumsuzluğu yoktu. Ey gidi kibrit kutusu be

172 Clio rs: Adeta hatamı kollar bir bahane bulsamda sübap çaksam diye beklerdi. 172 rs ler yüzünden piyasada f4r laguna bloğu kalmadı. O kadar çok kırıp döktülerki çıkma filan hak getire.

Getz: Allah arka koltuğunda seyahat edenlere, hele de uzun yol yapanlara şifa versin şimdiden.

Cruze 2.0 dizel: Dizel dememe bakmayın adı dizel yakışı benzinli. 1.9 lagunadan inip ona binince ne denli büyük bir hata yaptığımı anlamam uzun sürmedi. Bundan 6 sene evveldi sanırım debriyaj seti değişim maliyeti 1800 tl idi.

Kangoo 2005 model 82 bg: Geniş süspansiyonu yumuşak klimalı performanslı..... durmuyor aga. Yani bir araba sert fren yapınca fizik kurallarına göre yavaşlarya hani bu yavaşlamıyor daha çok hızlanıyor. Sıfır lastik aldım disk balata yeniledim kar etmedi.

Reno 19: Daha 12 yaşında her yanı çürüyen araba. şoför koltuğunda direk karşıya bakınca direksiyonu hafif sağda kalan ilginç araba. Halen daha başımda var bir tane

Megane 2 1.6 otomatik: Tam otomatik bir baş belası. O şanzımanı o na takan mühendiside insanlığın başına bela edilmesine sebep olanıda huzurlarınızda baya bi yad ediyorum. Eğer birine bir kötülük yapmak istiyorsanız ona 4 ile bva şanzımanlı bir reno aldırın. Daha büyük bir kazık atamazsınız.

Megane 2 1.6 manuel: Keşke bozulmayan ateşleme bobini icat edilse de megane cılar başlarını o beladan kurtarsalar.

Symbol: Az yakması dışında bir artısı yok. Kalan her yönden eksi. Tek tek saydırmayın şimdi bana

Laguna 2.0t: Büyük hayallerle alıp 15 dk içinde araba mezarlığına yollamayı becerdiğim araba. Ne vardı manuel yapsaydılar. 170 bg gücün 30 u 5 iler şanzımanında eriyip gidiyordu. Şanzıman sağlam ama performans sıfır. Birde çift haneli yakıtı vardı ama hadi onu çekelim sineye.

Laguna 3 1.5 dci: Vallahi olumsuz bir yerini sayamıyorum. Trim sesi belki vites çevresinden o kadar. Ha bir de yanlış zamanda yanlış bir sahibi olmasıydı kusuru. Çok özledim yav

Laguna 2 1.9 dci: Her ne kadar arabam tam dolu paket olsa da exp plus yani orta paketini daha çok sevdiğim araba. Gerekli gereksiz elektronik geri bildirimler ve öncesinde gelen kısa bir piyano sesi insanı buz kestiriyor. Acaba ne geliyor ne diyecek neresi bozuldu diyorsun. (konuşan ablanın ses tonu abdest tazeletir damacana seven kafaya) Birde 2006 ya kadar olan modellerde hangi kafayla yaptılar anlamadığım, eller serbest giriş olmasına rağmen kartsız çalıştırma olmaması. O kartı eninde sonunda çıkaracaksam bunu koltuğa oturmadan yaparım. Tombala çeker gibi cebimle boğuştuktan sonra ellerin serbest olması pek bi anlam ifade etmiyor.

 

[Mt.Akina]

Ben aşığım bana bakmayın, her şeyini seviyorum.

Kötü yanlarını dahi pozitif yanlarıyla birlikte düşündüğümde etkisiz eleman gibi işlem yapıyor.


Ha neyini özellikle seviyorum derseniz sevme sırasıyla.

1-Arkadan itiş oluşu
2-Manuel oluşu
3-2.0 atmosferik oluşu(alt devir odaklı bir motor oluşu ve hırıltılı-böğürtülü sesi)
4-Kasasının hafif oluşu
5-Motorsporları ve ralli geçmişine sahip ve otomobil dünyasından karakter sahibi bir araç oluşu
6-Oldschool otomobillerin sürüş hissiyatını ve geçmiş dönemi yaşatma durumu oluşu
7-Her köşe başında görülmeyen nadir bir araç oluşu
8-Fiyat performans açısından düşünüldüğünde kendinden fersah fersah pahalı ve güçlü diye lanse edilen otomobillere tokat gibi cevaplar verebilen sleeper bir otomobil oluşu


Araç 92 Ford Sierra 2.0 GLS

Bıraksanız akşama kadar eklerim listeye, her aracın sevilecek bir yanı vardır mutlaka en sevilmeyen aracın bile bir işlevi hoşa giden tarafı oluyor. Her otomobilde bu noktaya dikkat edersem sıkılmıyorum bindiğim otomobilden. Ha binmekten sıkılmıyorum diyeyim, sahibi olmak bazen sıkıcı olabilir bazı araçlar özelinde konuşacaksam.

Arabama aşığım seviyorum demiştim sevdiğiniz yanları konusunda yazdıklarımı alıntı olarak ekliyorum, aracın ne olduğu alıntıda yazıyor, tekrar eklememe gerek yok sanırım.

Birazdan yazacaklarım gözümde büyümüyor ama yine de yazayım sonra överken övülüyor da gömerken gömülmüyor diye yapmadığımız şeyler için taşlanıyoruz. Satmadan önce gömüyorum, ki hava hoş zorunda kalmadıkça satmayı da istemiyorum ama neyse konu o değil buyurun yine sırasıyla yazıyorum.

1-Ustaların araçla ilgilenmemek istemesi ve genellikle usta konusunda hep bu aracı yapan ''tekel usta''lara gitmek mecburiyeti. (Bu sıkıntıyı bir tane güvenilir bir usta bularak azalttım).

2-Parça konusunda anlık-doğaçlama olarak- el kol sallanarak girilen parçacıdan şu parçayı istiyorum dediğinizde direk o parçayı bulamama ihtimalinizin olması ( Bu sıkıntıyı da bulunduğum şehirdeki parçacıları önceden telefonla arıyorum-4-5 tane var bulunduğum yerde-, şu ana kadar bulamadığım bir parça olmadı, aradıktan sonra ise gidip alarak çözüyorum).

3-Yakıt, evet LPG'li olsa çok gelmezdi gözüme belki ama benzinle bindiğim için canım sıkılmıyor değil. Ayda bir depo yetiyor bana bütçemi de aşmıyor ama işte başka birilerinin aynı yolu LPG'li araç ile yarı fiyatına yapmasından dolayı arada kızdığım oluyor kendime. Daha uyguna gitme ihtimalinin oluşu var kafamda sonuç olarak.

4-Sedan-4 kapı- kasa tipine sahip olup, ihtiyacım olmadığı kadar fazla alan sunması ve bunun da aracı etkilemesi.
Evet, size garip gelecek sedan kasaya şu an itibariyle ihtiyacım yok dolayısıyla arkalarda kullanmayacağım kapıları ve alanı beraberimde taşımak o kullanmayacağım alanı viraja sokmak veya yakıt alırken o fazladan alan içinde ayrıca fazladan yakıt almak istemememden kaynaklı bir durum söz konusu, yani notchback coupe formunda 2 kapılı olsaydı memnun olurdum. Çünkü kullanmıyorum yani kocaman arka alanı kullanmamama rağmen onun dezavantajlarını hissetmek canımı sıkıyor.

5-Trim sesleri, çoğu zaman yolda giderken zamanında verdiği etkiyle trim sesleri can sıkabiliyor.

 

[mcb]

- Trim birleşme yerlerinden gelen trim sesleri, sıkça silikon sprey sıkıp çözmek gerekiyor.
-Arka koltuklar çok dik, uzun yolculuklarda yoruyor arkadakileri.

Onun haricinde benim fark ettiğim bir durum yok, vergisinin fazla olması, yılda bir muayene gibi olaylar segmentin sorunu zaten arabayla özdeşleştirmemek lazım bence

Hocam bu senede bir muayene mevzusu Avusturya’da 5 yaş üstü tüm araçlar için geçerli. 5. yıldan itibaren senede bir gidip muayene yaptırmak gerekiyor. (Aslında tam olarak 16 ayda bir çünkü 4 aya kadar geç yaptırınca cezası yok.) Ancak bu nedenle tüm yetkili servisler aynı zamanda muayene istasyonu. Bakımla birlikte muayeneyi de yaptırıp çıkıyorsun Fiyatı da diğer ülkelere göre ucuz olduğundan aynı şeye denk geliyor. Bu muayeneler aslında ortalıkta bakımsız araçların dolanmasını da bir nebze engelliyor. Zahmetli ancak toplum refahı açısından da iyi bence.

 

[mcb]

2015 Focus

- Klasik Ford direksiyon kutusundan gelen lokurtu sesi. Arkadaş bir marka direksiyon kutusu sorununu bunca yıl nasıl çözemez hiç anlamam. Neyse ki muadilleri kadar çok gürültü gelmiyor.

- Volandan gelen debriyajın ilk kavraması sırasındaki sürtünme sesi. Bu da maalesef kronik. Volan değişimi gerekli artık onu debriyaj baskı balata değişimi zamanında halledeceğiz.

- Trim sesleri. Ford klasiğidir. Neyse ki 120 bin km'ye gelmesine rağmen ses hiç artmadı. İlk aylar içinde ne ses çıkıyorsa şuanda da o sesler çıkıyor. Ama hiç olmasa daha iyiydi.

- İşçilik kalitesi yer yer kötü. Malzeme birleşimleri çoğunlukla vasat. Görülmeyen kısımlara doğru bunları kaydırmışlar ama bizim gibi orasını burasını kurcalamaya meraklı tipler için göz yorucu.

- İç hacim.. Ne yazık ki dar. Ben ve ailem için yeterli ama çoğunluk için bu boyutlara göre dar.

- Çukurlu yollarda süspansiyon sönümlemesini sevmiyorum. Amortisörün çalışma aralığı çabuk bitiyor ve pat küt edebiliyor. Daha kaliteli bir amortisör takımını hak ediyordu bu makine.

- Bazı kozmetik detaylar canımı sıkıyor. Su fıskiyelerinin kaput üstünde değil altında olması gerekirdi. Antenin daha küçük ya da shark anten olması gerekirdi.

- O yıllara göre titanium için donanımı az. Sırf reklam olsun diye başarılı da çalışsa otomatik park asistanı koymuşlar ama opsiyon yapılması gereken bir donanımdı. Onun yerine bi xenon v.b daha genele hitap eden donanımlar seçilebilir, eklenebilirdi. Gerçi burada Otosan'ın da kabahati büyük.

- Aracın genel yalıtımı o yıllara göre gayet iyi ama yol seslerine dair yalıtımın biraz daha iyi olması gerekirdi.

- Kemik gibi olmasını beklemiyorum ama virajlarda gövde salınımı bir miktar daha az olabilirdi.

- Her güzelin bir kusuru vardır diyerek direksiyon tepkilerine bayılsam da bu nimetin bir olumsuz yanı var ki dönüş çapı gerçekten kötü. Alışınca zamanla ayarı tutturuyorsun ama şehir içinde çoğu zaman fazladan 1 hamle daha yapmak yoruyor.

- Debriyaj pedalı biraz sert. Özellikle İstanbul'da uzun süre trafikte kalınca daha fazla yoruyor. Benzinli fiesta kullanıyorum arada onlar tüyden farksız. Benimki cidden ağır.

Şu anten işine ben de takığım. Shark da olsa hepsinin kalkması lazım artık bu devirde bence. Dacia’da mesela shark opsiyon olarak alınıyor. Tamam malzemeden kaçıp fiyatları hafifletmeye çalışıyor markalar da bu kadarı bana biraz fazla geliyor.

 

[mehmeetakiff]

Hocam bu senede bir muayene mevzusu Avusturya’da 5 yaş üstü tüm araçlar için geçerli. 5. yıldan itibaren senede bir gidip muayene yaptırmak gerekiyor. (Aslında tam olarak 16 ayda bir çünkü 4 aya kadar geç yaptırınca cezası yok.) Ancak bu nedenle tüm yetkili servisler aynı zamanda muayene istasyonu. Bakımla birlikte muayeneyi de yaptırıp çıkıyorsun Fiyatı da diğer ülkelere göre ucuz olduğundan aynı şeye denk geliyor. Bu muayeneler aslında ortalıkta bakımsız araçların dolanmasını da bir nebze engelliyor. Zahmetli ancak toplum refahı açısından da iyi bence.

Yani aslında hakkı ile yapılsa, fiyat olarak da üzmeyecek olsa, üstüne de kontroller geçiştirmemek için yapılsa eyvallah diyeceğim de ne arabalar var muayeneden geçiyorlar. Gerekli bir kontrol, fakat doğru fiyatlandırma ve tam yapılmalı bence

 

[Munferit]

-Az yakması.
-Şehir içi park kolaylığı.
-Tipi.
-Sürüş zevki. (Araç dinamikleri olarak değil, vites konumu, araç kontrolü, fıtı fıtı gitmesi falan. İçeride kullanan için fiziki koşulların zevki.)

Başka da sevilecek bir yanı yok sanırım.

- Konforsuz.
- Güçsüz.
- City Direksiyon Sistemi (Yani yıllardır da kullanmakta direniyorlar. Saçma sapan bir iş bana kalırsa. Arıza verme ihtimali yüksek ancak geçmişe göre maliyetleri artık azaldı. Yine de bir Fiat alıyorsanız her zaman arıza çıkarması muhtemel bir donanım. Ben bu sistemi bir türlü sevemedim.)
- Ampulleri H4. Uzun, kısa tek ampul. Ekonomik ancak selektörler gecikmeli, uzunlar verimsiz, ayrı olsun isterdim.
- Devir saati yok.
- Hacim falan diyeceğim ama A segmente göre bir şey demek gerekmiyor sanırım. Benim herhangi bir hacme güncel olarak ihtiyacım yok.

Aklıma gelen şeyler olursa eklerim yine.
Zaten bomboş bir araba, sevilecek donanımı da, kızılacak donanımı da bu kadar.

(Fiat Panda)

 

[mcb]

Yani aslında hakkı ile yapılsa, fiyat olarak da üzmeyecek olsa, üstüne de kontroller geçiştirmemek için yapılsa eyvallah diyeceğim de ne arabalar var muayeneden geçiyorlar. Gerekli bir kontrol, fakat doğru fiyatlandırma ve tam yapılmalı bence

Çoğu ülkede (buna Avrupa ülkeleri de dahil) bu kontrolleri devlet sorumluluğu kendi üstünden atmak için yapıyor. Bir sıkıntı olduğunda biz muayeneyi zorunlu tuttuk yapan şirket ya da kişiler işini düzgün yapmamış deyip işin içinden bir güzel sıyrılıyorlar. Çocuk parklarını bile TÜV her sene muayene ediyor mesela. Orada bir çocuğun oyuncaklardan biri kopup başına bir şey gelse direkt TÜV’den tazminat alınıyor. Çok büyük oranlarda sorunlar çıkmadıkça adım atmıyor hiçbir devlet. Maalesef hakkıyla yapılması gerçek dünyada bir hayal olarak kalıyor. Biz de tabiri caizse haracımızı verip, sorumluluğu üstümüzden atıp uzuyoruz.

 

[mazda323hb]

Citroën C4
-İç trim parçalarının ilgi istemesi, bozulması
-Arka süspansiyonun vurarak çalışması(çözümü basit)
-Kapıları açınca kendi kendine kapanması
-Cam açma düğmelerinin bozulması
-Teybin ara ara çalışmak istememesi
-Ön kısımdaki kapalı gözlerin açılırken takılması vs vs

Genel olarak trim ve kaporta parçaları ilgi istiyor. Canını çıkartarak kullanılırsa sürekli ses yapıp bozulmaları.

 

[dthhasan]

Mevcut arabalarımdan eskilere doğru devam etmek istiyorum.
1-clio 4 0.9 benzinli AŞIRI RÜZGAR SESİ
2-mercedes c180 benzinli iç mekanın çizik içinde olması rüzgar sesi
3-dacia bagaj kilidinin şahinlerden alınmış olması
4-ecosport yakıt tüketim,ford türkiye tavrı
5-peugeot 301 bagajın arkadan açılmaması
6-2018 polo highline 2 havayastığı olması,aşırı yumuşak direksiyon
7-micra stree cvt(arka cam manuel olması)
8-w204 amg mercedes 5 vites oluşu
9-bmw e90 bel desteği olmaması
10-ford fiesta trend(arka cam manuel olması)
11-chevrolet aveo aşırı kalın a sütunu
12-97 swing corsa klima olmaması
13-147 alfa sürekli bozulması

 

[Toprak]

Favorit için yazıyorum,

-Öncelikle çalışmasını çok seviyorum, yani marşa basınca bunu başarabilmesini. Özellikle kış mevsiminde + otomatik jikle :d
-Biçok dengine göre modern araçlara daha yakın bir oturuş pozisyonu, sandalye efekti baya az ve -bence- direksiyon beklenilen kadar ağır değil buna + 5 emniyet kemeri, 4 koltuk başlığı olması
-boyutuna göre geniş iç hacim, arkada 3 kişi idareten rahat oturuyor, kendi arkama sığıyorum vs.
-frenin nispeten güven vermesi, özellikle benim deneyimlediğim bazı eski araçların aksine bastıkça hızlandırmaması

Başka da aklıma gelen yok olursa ekleriz, performansı falan ortalama altı zaten biniyok gidiyok

-Üstteki mesajın sonuna yazdığım gibi ortalama altı performansı. Dönemindeki 1.5-1.6 motorlara göre bayağı, 1.4 lere göre de biraz ağır kanlı kalıyor. Ama bu zaten beklenen bişeydi.
-Silindir tip lpg tankı, dünyanın en dandik şeyi bagajın %30 unu işgal edecek tank yerleştirebilme imkanları kısıtlı olunca bagajın %45-50 sini işgal ediyor nerdeyse.
-Usta-Yedek parça durumu; Çok şükür ben usta konusunda sıkıntı çekmiyorum, olduğum şehirde bu araçları a dan z ye bilen 5-6 ustadan bi tanesi geçmişten tanıdığımız çıktı. Parça konusunda ise parçaları o dönemin yerli araçlarına göre pahalı olmasına ek olarak kalitesiz çünkü bu aracın neredeyse hiçbir orijinal parçası piyasada ulaşılaiblir değil.
-Birçok arabanın aksine araç içine değil de dışına yerleştirilen kalorifer peteğinin ısıtma performansı. Aslında bunun değişim kolaylığını diğer konuya yazsak yeridir ama hergün değiştirmiyoruz sonuçta ama her gün kullanıyoruz ve kullanım kısmına geldiğimizde sınıfta kalabiliyor
-Yağmurda çıktım aklıma geldi ekleme yapıyorum silecek kademeleri bana göre büyük bir sıkıntı. En yavaş kademesi çok hızlı, hafif yağmurlarda kuru camı siliyor gibi bi durum var. Buna ek olarak da ufak dokunmayla tekli silme özelliği yok. Vee cama su sıkınca sileceği otomatik çalıştırmak gibi bir özelliği de yok

Bir de sevdiğimiz şeyler konusuna yazmadığım ailenin diğer aracını ekleyeyim buraya. Egea'nın en sevmediğim şeyi ise;
-Çevredekilerin araba hakkında düşünceleri, tepkileri

 

[firatim]

Şuan kulladığım Honda Civic 2020 model için:

Benim en sevmediğim yanı CVT şanzıman malesef. Herkes normal kullanım için yeterli sıkıntı olmuyor dese de bence normal kullanımda da can sıkıyor. 2020 Corolla kullandım bir süre bence corolladaki CVT bile bir tık daha iyi geldi bana. Arabadan genel olarak memnun olsam da şanzıman gerçekten soğutuyor beni.

İkinci olarak herkesin malumu yalıtım, bence iyi değil.
üçüncü olarak ekran tepkimesi kötü ve menuler falan çok da kullanışlı olmadığını düşünüyorum. Aradığımı çoğu zaman bulabiliyorum ama alışamadım yani bir şek eksik sanki hissiyat olarak.

Şimdiye kadar net sevmediğim tarafları bunlar. illa ki küçük küçük detaylar vardır ama bunlar bu devirde aşırı soğutuyor bazen.

 

[DuzboruDownpipe]

Fiat Uno

- Aynalar rezalet, yüksek süratlerde rüzgara dayanamayıp ayarı bozuluyor Normal halinde de pek iyi göstermiyor.

- Klima yok

- 110 un üstünde yoldan kopacakmış gibi hissettirmesi (Gps te 160 yaptım felaketti )

- Konfor konusunda hızım düşükse gayet yeterli konforu sunuyor ama hız biraz arttı mı süspansiyon çalışmayı bırakıyor, süspansiyonlar zayıf

Objektif olarak bakarsam her şey zayıf, özellikle güncel bir otomobilden sonra tuhaf hissettiriyor ama seviyorum kendisini

 

[ozanckl]

Peugeot 307 için
- zaman zaman bozulan cam açma düğmeleri
- rüzgar sesi

 

[bt]

Eveeett, burayı da coşturalım şimdi

- Aşırı geniş ön yaşam alanı, hatırı sayılır geniş arka yaşam alanı
- Eski klasikleri saymazsak deneyimlediğim tek kapı araçlar arasında arkaya geçişi en kolay olan araba.
- Lego gibi, modüler araba. Resmen üst donanıma geçirebilirsiniz. Doğan görünümlü şahin yapabilirsiniz.
- Ön koltukların bel destekleri çok iyi.
- Tek dokunuşla açılıp kapanan elektrikli camlar, kontak kapattıktan sonra anahtarı çıkarana kadar bu özelliğin çalışabilmesi, camları açık unutup inseniz bile anahtarla açık camları kapatmak mümkün. 2001 yılı için çok iyi özellikler
- 1.2 atmosferik motor için komik gelecek ama yüksek hızlarda otoyol sürüşlerinde motorun çekişi Şaşırtıcı şekilde 130-180 hızlanması 1.4, hatta bazı C sınıfı 1.6 motorlar kadar başarılı. 5. viteste 200'de devir kesiciye de girebiliyor. Tabii karşılığında varil varil benzin istiyor :')
- Basmayınca çok ekonomik kalabilmek mümkün.
- Klima var
- Yürütme maliyeti. Düşük mtv, düşük sigorta, baz donanıma ve küçük motora bağlı olarak bazı parçalar daha ucuz. Üst donanımlarda tekstil kaplamalı bazı yüzeylerin benimkinde sert plastik olması sayesinde iç mekan yaşını göstermiyor =)
- Görüş açıları. Aynalar yandaki 2 şeridi gösterebiliyor. Arka cam ve sileceği de kocaman (40cm)
- Sırtlık eğimi çift kademeli ayarlanabilen arka koltuklar. Bagaj ucu ucuna yetmediği zamanlarda hayat kurtarıyor.
- Orijinal direksiyon kutusuyla şehir içinde manevralar ve park etmek çok rahat. Eni de günümüz A sınıfı araçlar kadar ya var ya yok, her yere girip çıkmak mümkün.
- 20 yıllık B sınıfı bir araba için yol tutuşu hiç fena değil.

Bir bu kadar da olumsuz yönleri var tabii ama konumuz bu değil :d

- Direksiyon kutusu. Tasarım hatası olarak görüyorum, nasıl kullanılırsa kullanılsın zaman içerisinde tıkırdamaya başlıyor sukoyveriyor, revizyon veya değişim istiyor.
- Ben 100k km'dir çok şükür yaşamadım ama beyin sorunu. Corsa C'lerde yerleşimi çok hatalı, motor bloğu üzerinde. Bütün titreşimlere maruz kalıyor, özellikle dizellerinde çok kolay bozuluyor.
- Genel olarak elekrik-elektronik zayıflığı. Modern zamanların tüm Opel'lerinin sorunudur. Yine ben yaşamadım ama bir kere arıza vermeye başladıysa aracı satmak dışında kurtuluş yok. Bir gün bobin bozar, bir gün maf sensörü bozar, bir gün buji keser, bir gün beyin yer. Ne zaman nereyi uçuracağı belli değil. Sırf bu nedenle kimselere bu aracı öneremiyorum. Çünkü ikinci elde %50 risk var.
- 3000 rpm üstü yükselmeye başlayan, 4000 rpm üstü bambaşka seviyeye çıkan yakıt tüketimi. Yüksek hızlı otoyol sürüşlerinde Ferrari kullanır gibi yarım depoyla 150 km gidebiliyorum. Arabanın aynı yakıtla 450 km gittiği de oldu :/
- Far ampulü değiştirmek ölüm. Eller ince değilse farı sökmek gerekiyor.
- Direksiyon simidi çok büyük
- Korna BUTONLARI. Böyle saçma iş olmaz. Zaten zor basılıyor, basıldığında da kısa sürede yıpranıp deliniyor.
- Benimki gibi baz donanım olunca direksiyon yükseklik ayarı yok. Bu nedenle yıllardır mpv kullanır gibi kullanmak zorunda kalıyorum arabamı.
- Koltuk minderleri. Minder yok, köy kahvesi tabureleri gibi. Özellikle arka yolcuların sırtlığı yatırma gibi bir seçenekleri olmadığı için uzun yolda kuyruk sokumlarında kıl dönebilir, omurgaları enselerinden çıkabilir.
- Koltuk döşemeleri. Zımpara gibi sert
- Süspansiyon gıcırtısı. Neredeyse 2-3 ayda bir hem ön hem de arka süspansiyonun tüm hareketli parçalarını greslemek gerekiyor. Yoksa hangar kapısı gibi sesler duyuluyor.
- Ses yalıtımı. Belki baz donanım olduğu içindir bilmiyorum ama ses yalıtımı panelvandan hallice.
- Süspansiyon konforu. Yok.
- Klima. Açınca motordan en az 200cc çalıyor
- İç havalandırma ızgaraları. Çok kolay kırılıyor. Telefon tutucu, araç kokusu filan takılırsa geçmiş olsun. Evde 2 tane yedek tutuyorum şu anda.
- El freni. Tutmamaya meyilli ve çok sert.
- Soğutmalı olmayan solid disk ön frenler. 1.0 ve 1.2 motorlarda daha küçük boyutlu ve soğutmalı olmayan diskler kullanılmış. Yokuş aşağı inişlerde çok ciddi sıkıntı, arabayı tanımayanların elinde frenler kolayca boşalabilir. Çünkü küçük motorların kompresyon freni konusunda pek katkıları olmuyor. Yokuş aşağı klima açmak bile daha efektif.
- Bagaj kapağını arabayı bilmeyen biri kapatırken arka camı patlatabilir, bagaj kilidini kırabilir. Bagaj öyle fena vuruyor. Tasarımsal bir sorun.
- Bagaj halısı. Stepneye ulaşmak için 6 tane narin plastik klipsi çıkarıp bagaj halısını öyle kaldırmak gerekiyor.
- Standart müzik sisteminde radyo çekim gücü çok zayıf. Tüm Opellerin ortak sorunudur.
Arka hoparlöre erişim için ön emniyet kemerinden başlayıp tüm iç trimi sökmek gerekiyor. Bunun gibi başka enteresan şeyleri de var.
- Standart direksiyon kutusuyla direksiyonu yüksek hızlarda yumuşak kalıyor.
- Kaput gereksiz şekilde ağır.
- Kemer yükseklik ayarı var fakat tek kapı arabada B sütunu tasarımını biraz daha elden geçirmeleri gerekiyormuş. Gövdem çok uzun olmasına rağmen kemeri en aşağı ayarda kullanıyorum, boynumu ancak kurtarıyor.
- Bazı parçaları çok ucuzken bazı parçaları "Premium'a mı biniyorum lan ben" diye sordurtuyor. Örneğin, pandizot ayaklarına gözüm gibi bakıyorum. Tanesi, bazı arabaların bütün pandizot fiyatı kadardır.
- Arka camlar kelebek gibi açılabilse güzel olurdu.
- Yol bilgisayarı yok.
- İç aydınlatma far kumandasından açılıyor. Yolcuya ışık gerektiğinde sürücüden rica etmek zorunda.
- Vites kolu bence biraz aşağıda ve geçişleri fazla kemikli. Sportif sürüş yapacağım deyip seri vites değişimleri yaparken şanzıman zarar görebilir.
Edit:
- En önemlisini unutmuşum. Nicelik olarak çok olup nitelik olarak yerlerde olan Opel ustaları. Her yerde bir servisini ustasını bulursunuz ama %90'ı kasaptır, arabanızın anasını ağlatır. Acil durumlar dışındaki tüm onarımlar için kalkıp İstanbul'daki ustama gidiyorum. Yaşadığım şehrin yetkili servis dışında sadece merkezindeki sanayi sitesinde bile 6 tane Opel servisi olmasına rağmen İstanbul'a götürüyorum.

 

[cingoz debriyaj]

2016 Corolla

-Arabadan genel olarak trim sesi geliyor.
-Süspansiyonlar fazla sesli çalışıyor.
-Şehiriçi sürekli altı sürtüyor.
- Dandik/ince malzemeli bagaj zemini.
-Yalıtım
-Kaportanın ince sacdan oluşması, bazen elle bile içe göçüyor.
- Manuel versiyon için gereğinden bir tık uzun vites topuzu.

 

[mrtkap]

2003 Corolla HB:
- A ve C sütunları çok kalın, dolayısıyla kör noktalara sahip
- Yedek parça fiyatları. Misal VW'e göre pahalı, Ford'a göre çok pahalı. Ama çok ihtiyacınız olmuyor
- Oturma pozisyonu
- Makyaj öncesi arka park sensörü eksikliği. Özellikle C sütunu kalınlığı dolayısıyla hissediliyor.
- 6.vites
- Yalıtım
- Kronik direksiyon kutusunun stabilize yolda tıkırtı sesi (E12 ve E14 kasalarda)
- Egzoz borusu yere çok yakın, sürtebiliyor
- Far aydınlatması, özellikle kısalar yetersiz