Ufak bir güncelleme atayım. İlk uzun yol deneyimim gerçekten bir uzun yol oldu. Avusturya’dan Türkiye’ye kadar Almanya, Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan üzerinden oldu. Öncelikle Türkiye’nin yolları git gide bakımsızlaşıyor. Yol üstünde otoban kalitesi olarak bir tek Hırvatistan’dan çok az daha iyi diyebilirim, o da yeni otobanın hatrına. Ara yollarda ise Sırbistan ile kafa kafaya. Bulgaristan’ın dahi yollarını daha iyi gördüm Türkiye’ye oranla.
Araç tam bir uzun yol aracı olduğundan aslında ne yapacak, ne kadar memnun edecek merak içindeydim. Yine 19inç jantlar, alçaltılmış AMG Konfor Süspansiyonlar ve 35 yanaklı lastiklerle şehir içi bozuk yollardaki performansını da merak ediyordum. Bir kere araba hemen her hızda güven veriyor. 220’ye kadar en ufak bir sallanma, kayma, direksiyonun titremesi vs. hissedilmiyor. Rüzgar 160-170 civarlarında başlıyor. Yol sesi yoluna bağlı olarak geliyor ancak müzik dinleniyorsa özellikle sorunsuz gidiyorsunuz. 120’nin altında ise kütüphane. Bayağı tempolu sürdüğüm halde 6.4litreleri geçemedim. Şehir içinde de 7’yi geçmek çok mümkün değil.
Otoban sürüşünde süspansiyon ve genel konfor fazlasıyla iyi. Otonom sürüşte 150’ye, adaptif hız sabitleyicide 180’e kadar denedim, ikisi de çok başarılı. Otonomda bir iki kere şeritten çıkacak gibi oldu ama onu da eklemem lazım. Bu özellikler navigasyonda bir şeye bakarken, telefonda bir şeye cevap verirken falan acayip işe yarıyor. Bir de yine sıkışık İstanbul trafiğinde otonom mükemmel oluyor. Geçtiğimiz pazartesi günü yaklaşık 3-4 saat ciddi trafikte kaldım ve bu sayede yorulmadım. Bayağı bayağı araç kendi zaten gitti. O nedenle çok keyif verdi diyebilirim. Yine Türkiye’deki otobanlarda çoğunlukla hız sabitleme, otonom vs. gittim. 3. Köprü yolunda yaklaşık 220’yi gördüm. Çok rüzgârlı bir bölge ancak çok keyifli gittim diyebilirim. Aracın limitlerini denemek bile aslında ciddi bir tecrübe istiyor çünkü limitler ciddi yüksek. Şehir içi bozuk yollarda, yol yapımının olduğu sıkıntılı bölgelerde süspansiyon sesini duyuyorsunuz ancak bir C SUV’den hatta çoğu D SUV’den daha konforlu. Nerelerden nerelerden geçtim ve bir kere dahi altını vurmadım aracın. Oturuş pozisyonu çok aşağıda olmasına rağmen hem kokpitin genişliği hem de kaputu görmek size garip bir şekilde bayağı yüksekte hissettiriyor. Görüş açıları yola hakimiyeti şehir içinde artırıyor. Yine direksiyon çok hafifleştiğinden koca arabayı İstanbul’da çok dar yerlerde dahi çok rahat kullanabildim. İnsan tedirgin oluyor bu trafikte ne yaparım diye de gayet atik kullanılıyormuş. Bu uzunluğu park ederken bir tek hissediyorsunuz. Çoğu AVM’de park çizgilerinin doşındair gün Türkiye’ye dönüş yaparsam sanırım büyük küçük araba diye çok düşünmem artık.
Araç tam bir uzun yol aracı olduğundan aslında ne yapacak, ne kadar memnun edecek merak içindeydim. Yine 19inç jantlar, alçaltılmış AMG Konfor Süspansiyonlar ve 35 yanaklı lastiklerle şehir içi bozuk yollardaki performansını da merak ediyordum. Bir kere araba hemen her hızda güven veriyor. 220’ye kadar en ufak bir sallanma, kayma, direksiyonun titremesi vs. hissedilmiyor. Rüzgar 160-170 civarlarında başlıyor. Yol sesi yoluna bağlı olarak geliyor ancak müzik dinleniyorsa özellikle sorunsuz gidiyorsunuz. 120’nin altında ise kütüphane. Bayağı tempolu sürdüğüm halde 6.4litreleri geçemedim. Şehir içinde de 7’yi geçmek çok mümkün değil.
Otoban sürüşünde süspansiyon ve genel konfor fazlasıyla iyi. Otonom sürüşte 150’ye, adaptif hız sabitleyicide 180’e kadar denedim, ikisi de çok başarılı. Otonomda bir iki kere şeritten çıkacak gibi oldu ama onu da eklemem lazım. Bu özellikler navigasyonda bir şeye bakarken, telefonda bir şeye cevap verirken falan acayip işe yarıyor. Bir de yine sıkışık İstanbul trafiğinde otonom mükemmel oluyor. Geçtiğimiz pazartesi günü yaklaşık 3-4 saat ciddi trafikte kaldım ve bu sayede yorulmadım. Bayağı bayağı araç kendi zaten gitti. O nedenle çok keyif verdi diyebilirim. Yine Türkiye’deki otobanlarda çoğunlukla hız sabitleme, otonom vs. gittim. 3. Köprü yolunda yaklaşık 220’yi gördüm. Çok rüzgârlı bir bölge ancak çok keyifli gittim diyebilirim. Aracın limitlerini denemek bile aslında ciddi bir tecrübe istiyor çünkü limitler ciddi yüksek. Şehir içi bozuk yollarda, yol yapımının olduğu sıkıntılı bölgelerde süspansiyon sesini duyuyorsunuz ancak bir C SUV’den hatta çoğu D SUV’den daha konforlu. Nerelerden nerelerden geçtim ve bir kere dahi altını vurmadım aracın. Oturuş pozisyonu çok aşağıda olmasına rağmen hem kokpitin genişliği hem de kaputu görmek size garip bir şekilde bayağı yüksekte hissettiriyor. Görüş açıları yola hakimiyeti şehir içinde artırıyor. Yine direksiyon çok hafifleştiğinden koca arabayı İstanbul’da çok dar yerlerde dahi çok rahat kullanabildim. İnsan tedirgin oluyor bu trafikte ne yaparım diye de gayet atik kullanılıyormuş. Bu uzunluğu park ederken bir tek hissediyorsunuz. Çoğu AVM’de park çizgilerinin doşındair gün Türkiye’ye dönüş yaparsam sanırım büyük küçük araba diye çok düşünmem artık.



