Orijinal parça satışları da zaten yerlerde değil. Onlar bunların ayarlamasını yapıyorlardır. Firmalara maliyeti uygun gelen orijinal yedek parçalarla, maliyetli olan orj. yedek parçaların hangileri olduğu, bunların hangisinden ne kadar alınması gerektiği, bu parçaları muadil ürünlerin hangisiyle yer değiştirirlerse daha fazla kar elde edebilecekleri v.s hepsini hesaplıyorlardır. Zaten bayiler kar elde edebilirse genel merkez de bundan her türlü kazanır. Dövizin artmasıyla beraber çoğu ithal gelen orj yedek parçaların hem firmalara hem müşterilere maliyetleri oldukça yüksek. Yetkili bayilerin kendi aralarında bile servis ücretleri aynı olmuyor. Aynı marka çatısı altındaki X yetkili servisi bir bakıma ya da tamire farklı fiyat çıkarabilirken, Y yetkili servisi farklı fiyatlar çıkarabiliyor. Bayiler işleyiş konusunda kendi içlerinde de oldukça bağımsız olabiliyor.
-
Foruma kayıt olmak için tıklayın !
Mercedes E220d (AMG) Estate (S213 Kasa)
- Konuyu başlatan mcb
- Başlangıç tarihi
Ve arabayı teslim aldım. Cidden çok iyi işçilikle tamiri olmuş bitmiş. Her servis sonrası olduğu gibi iç dış bir de güzel yıkanmış. Umarım bir daha kazası olmaz 
Toplamda katılım payı olarak 350 Euro’ya mal oldu bana ve kasko primim ilk kaza olduğu için bozulmadı.
Toplamda katılım payı olarak 350 Euro’ya mal oldu bana ve kasko primim ilk kaza olduğu için bozulmadı.
Selamlar, bir güncelleme atayım. Dün deli kar yağdı. İş yerinden çıkarken arabanın üstünde bayağı kar vardı. Biraz temizledim, çıktım yola. Sonra ön ve arka cam buğu çözücüleri açtım. Önden çıtır çıtır sesler gelmeye başladı, buğu çözücüyü kapatınca ses gitti. Bayağı plastik sesi gibi geliyordu. Sonra arka sileceği çalıştırdım ve ondan da daha önce olmayan bir ses duymaya başladım. Dedim benim servis zamanım gelmiş anlaşılan Neyse sonra akşam motor artık ısınmışken bir uyarı mesajı yandı. Mesajda 'Bir sonraki yakıt alımında 1L Motor Yağı ekleyin' yazıyordu. İşin kötüsü arabada çubuk yok ve kendi kendine ölçüyor araç yağı. Bu nedenle yapılabilecek tek şey kaçak var mı diye bakmak. Park ettiğim yerde en ufak bir şey olmadığından kaçak yok diye düşündüm. Biraz forumları araştırdım ve bazen sensörlerin şaşırdığını, kendi kendine söndüğünü gördüm. Sabah zaten uyarı silinmişti ve yağ oranı tam olması gerektiği gibiydi. Yine de bugün sabahtan bayinin yolunu tuttum. Yolda buğu çözücüleri denedim ve en ufak bir ses yoktu. Sanırım buz çözülmesi sesiydi o çünkü çok buz ve kar vardı aracın üstünde, camın önünde vs. Bir gece kapalı otoparkta yatıp buz tutmayınca o ses de olmamıştı. Yağ için öncelikle lifte çıkarıp bir baktılar, her şey yolunda gözüküyor dediler. Buğu çözücüler ve silecek için de aynını dediler. Sileceği kabul etmedim, garantiden değiştirin, muhtemelen motoru bozuk, bu sesin normal olduğunu kabul etmiyorum dedim. Bir daha baktılar ve sesi duyunca yanımda itiraz edemediler Ocak ortasına bir randevu yazdılar. Muhtemelen arka silecek motoru değişecek. Araç normalde silecekler dahil çok sessiz olduğundan en ufak bir ses gözüme batıyor. Bu bir yandan iyi çünkü herhangi bir sorunu hemen fark ediyorsun, bir yandan da kötü çünkü bir ses olunca sanki arabanın her yeri dökülüyor hissi yaşatıyor bana
Bu arada ilk kez bayiyi bu kadar boş gördüm. Resmen araç kalmamıştı. 2-3 hafta kadar önce buradan bir arkadaşa da E220d Estate AMG paket aldık. Birebir aynı renkte denk geldi Onu alırken de 500-600 araçlık ikinci el parkı olan yerde 3 tane E serisi 5 tane C serisi kalmıştı. Sıfır araç kıtlığı bayilerdeki garantili ikinci elleri de bitirmiş sanırım. Burada da galericilere el altından satmalar başlarsa şaşırmayacağım artık
Neyse sonra akşam motor artık ısınmışken bir uyarı mesajı yandı. Mesajda 'Bir sonraki yakıt alımında 1L Motor Yağı ekleyin' yazıyordu. İşin kötüsü arabada çubuk yok ve kendi kendine ölçüyor araç yağı. Bu nedenle yapılabilecek tek şey kaçak var mı diye bakmak. Park ettiğim yerde en ufak bir şey olmadığından kaçak yok diye düşündüm. Biraz forumları araştırdım ve bazen sensörlerin şaşırdığını, kendi kendine söndüğünü gördüm. Sabah zaten uyarı silinmişti ve yağ oranı tam olması gerektiği gibiydi. Yine de bugün sabahtan bayinin yolunu tuttum. Yolda buğu çözücüleri denedim ve en ufak bir ses yoktu. Sanırım buz çözülmesi sesiydi o çünkü çok buz ve kar vardı aracın üstünde, camın önünde vs. Bir gece kapalı otoparkta yatıp buz tutmayınca o ses de olmamıştı. Yağ için öncelikle lifte çıkarıp bir baktılar, her şey yolunda gözüküyor dediler. Buğu çözücüler ve silecek için de aynını dediler. Sileceği kabul etmedim, garantiden değiştirin, muhtemelen motoru bozuk, bu sesin normal olduğunu kabul etmiyorum dedim. Bir daha baktılar ve sesi duyunca yanımda itiraz edemediler Ocak ortasına bir randevu yazdılar. Muhtemelen arka silecek motoru değişecek. Araç normalde silecekler dahil çok sessiz olduğundan en ufak bir ses gözüme batıyor. Bu bir yandan iyi çünkü herhangi bir sorunu hemen fark ediyorsun, bir yandan da kötü çünkü bir ses olunca sanki arabanın her yeri dökülüyor hissi yaşatıyor bana Bu arada ilk kez bayiyi bu kadar boş gördüm. Resmen araç kalmamıştı. 2-3 hafta kadar önce buradan bir arkadaşa da E220d Estate AMG paket aldık. Birebir aynı renkte denk geldi
Onu alırken de 500-600 araçlık ikinci el parkı olan yerde 3 tane E serisi 5 tane C serisi kalmıştı. Sıfır araç kıtlığı bayilerdeki garantili ikinci elleri de bitirmiş sanırım. Burada da galericilere el altından satmalar başlarsa şaşırmayacağım artık
Selamlar, bir güncelleme atayım. Dün deli kar yağdı. İş yerinden çıkarken arabanın üstünde bayağı kar vardı. Biraz temizledim, çıktım yola. Sonra ön ve arka cam buğu çözücüleri açtım. Önden çıtır çıtır sesler gelmeye başladı, buğu çözücüyü kapatınca ses gitti. Bayağı plastik sesi gibi geliyordu. Sonra arka sileceği çalıştırdım ve ondan da daha önce olmayan bir ses duymaya başladım. Dedim benim servis zamanım gelmiş anlaşılan
Bu arada ilk kez bayiyi bu kadar boş gördüm. Resmen araç kalmamıştı. 2-3 hafta kadar önce buradan bir arkadaşa da E220d Estate AMG paket aldık. Birebir aynı renkte denk geldi
Ekli dosyayı görüntüle 37746
Yağ çubuğunu çektirtmeyen Mercedes'e selam olsun
. Geçmiş olsun, keyifli sürüşler.Eyvallah teşekkür ederim. Beyefendi çok narin, düz bir zeminde olacak, yağ sıcaklığı 70 derecenin üstünde olacak, o zaman ölçüyorYağ çubuğunu çektirtmeyen Mercedes'e selam olsun
Araç giderken de ölçüm yapabiliyor ama. W211 kasadan beri böyle sanıyorum ama yeni değil. Bazen de özellikle soğuk günlerde bu tarz arıza ışıkları olabiliyormuş. Sensör saçmalasa da arıza çıkarması pek görülen bir şey değilmiş. Bakacağız artık. Yağ yakma, kaçak gibi şeyler olursa garantim olduğundan ve bu gibi sorunlar çabuk kendini gösterdiğinden gerilmiyorum ama inşallah öyle bir sorun yoktur tabii.Mercedes yeni bir araç çağırma başlattı. C ve üstü serilerde 2017 ve sonrası model yılındaki dizel araçlarında yangın tehlikesi nedeniyle bir parça değişimine gidilecek. Ben de hem bu sorunu sorayım hem de arka silecekten ses geliyordu onu sorayım diye servisten randevu aldım. Silecek motoru muhtemelen ne olur ne olmaz diye garantiden değişecek. Diğer sorun için ise henüz bayilere ve servislere bilgi geçilmemiş. Parçalar da yollanmamış. Bu nedenle şu an için o işlemi yapamayacağız dediler. Servise gitmenin en güzel yanı benim için aslında yeni araçlar denemek oluyor. Çoğu zaman aynı sınıf ya da üstünde araç vermeye çalışıyorlar ama E'nin üstü S olduğundan ikame araç olarak bulunmuyor. Bir kere EQC gelmişti en üst olarak. Onun dışında maksimum C geliyor. Bu kez de sürpriz elektrikli Smart oldu Bu sayede olabilecek en uzun arabalardan birinden inip en küçüğüne bindim.
Araçta bagaj yok denecek kadar az olduğundan ve sadece iki koltuk olduğundan aslında oldukça ferah. Tavan da çok yüksek. Elektrikli olduğundan güzel de hızlanıyor. Menzil de fena değil gibi. Bindiğimde %80 şarj vardı 88km gösteriyordu. 10-12km kadar sürdüm hala 82km yazdı ki hava dışarıda -7 derece. Aracın yalıtımı da hiç fena değil. Şirkette kısa mesafeler için Volkswagen Up'ın elektiklisini kullanıyoruz. 40km/h ile giderken benim araçtaki 180km/h kadar ses alıyor içeri. Bu öyle değil, yalıtım namına bir şeyler yapmışlar belli ki. Eksileri ise tabii ki malzeme kalitesi ve konfor. Aks mesafesi bir anda bu kadar düşünce bisiklet gibi yolu içimde hissettim Bir de konfor anlamında en iyi yerlerden en kötü yere geçince fark çok daha büyük oluyor. Şehir içinde güzel çözüm bu araç ancak bu fiyatlarla bunu alacağıma elektrikli bisiklet alırım çok daha mantıklı
Bu sayede olabilecek en uzun arabalardan birinden inip en küçüğüne bindim.
Araçta bagaj yok denecek kadar az olduğundan ve sadece iki koltuk olduğundan aslında oldukça ferah. Tavan da çok yüksek. Elektrikli olduğundan güzel de hızlanıyor. Menzil de fena değil gibi. Bindiğimde %80 şarj vardı 88km gösteriyordu. 10-12km kadar sürdüm hala 82km yazdı ki hava dışarıda -7 derece. Aracın yalıtımı da hiç fena değil. Şirkette kısa mesafeler için Volkswagen Up'ın elektiklisini kullanıyoruz. 40km/h ile giderken benim araçtaki 180km/h kadar ses alıyor içeri. Bu öyle değil, yalıtım namına bir şeyler yapmışlar belli ki. Eksileri ise tabii ki malzeme kalitesi ve konfor. Aks mesafesi bir anda bu kadar düşünce bisiklet gibi yolu içimde hissettim
Bir de konfor anlamında en iyi yerlerden en kötü yere geçince fark çok daha büyük oluyor. Şehir içinde güzel çözüm bu araç ancak bu fiyatlarla bunu alacağıma elektrikli bisiklet alırım çok daha mantıklı Bugün araçta çok garip bir sorun oldu. Sonradan baktım ki bu sorun 30 yıldır var olan bir şeymiş ve aslında çözümü de çok basitmiş. Ancak niyeyse kullanım kılavuzunda falan yer almıyor. Sorun şu ki şöför tarafı camı aşağıya doğru iki kademeli tam olarak açılıyor. Yani tuşla da bastığınız kadar da. Ancak yukarı tek tuşla bir kerede kapanmıyor. Manuel olarak yukarı kadar kapatınca da en yukarıda durmayıp 4-5cm aşağıya gidiyor otomatik olarak. Sonra ilk olarak tabii ki YouTube’a baktım ve daha ikinci videoda işi çözdüm. Eski modellerde (W210 gibi) akünün kutup başlarını çıkarıp 15dk bekleyip takıp videodakini yapmak gerekiyor ancak güncel modellerde videodaki yeterli oluyormuş. Bazen bir kerede de olmuyormuş maalesef. Birkaç kere denemek gerekiyormuş. Ben 2-3 kere denedim ve düzeldi. Benzer sorun yaşayan olursa aklında olsun diye atıyorum videoyu aşağıya 
Mercedes Yan Cam Otomatiği Sorunu
Mercedes Yan Cam Otomatiği Sorunu
Yazlıklara geçtik yine. Yazlıkları özellikle jantlardan dolayı çok seviyorum. Bu yaz bu lastiklerle son yazım bu arada. Seneye yeni lastiklere geçeceğim. Yine Michelin'den devam etmeyi düşünüyorum. Muhtemelen Pilot Sport ile Primacy arasında karar vereceğim ve yine muhtemelen konforu seçip Primacy diyeceğim kışlıklar ise iki kış daha götürür gibi duruyor.
kışlıklar ise iki kış daha götürür gibi duruyor.
Son dönemde ev değişikliğine gittik. Bir yan şehre taşındık ve bu 10km’lik değişiklik için maalesef plaka değiştirmem gerekti. Almanya’da bu kanun kalktı yani plakanız ömür boyu sizde kalabiliyor ama Avusturya’da hala şehir değişikliğinde yeni taşınılan şehrin plakasına geçmek gerekiyor. Gereksiz bir 200€ veriyorsunuz yani. Allahtan işlemler ise çok kolay. Plaka verebilen bir sigorta acentesine gidip yeni ruhsat, muayene sticker’ı ve plakanızı alıp çıkıyorsunuz. Plakalar önceden basılıp yetkili acentelere veriliyor. Bu sayede işlemler çok hızlı oluyor.
Ancak başıma çok acayip bir olay geldi. Cuma günü gittim değişikliğe. Cuma Avusturya’da çoğu yer yarım gün çalışıyor. Neyse aldım plakaları taktım. Plakayı 867 vermiş ancak sisteme 897 girmiş. 897 de elinde olduğundan sistem hata vermemiş. Avusturya’da otobanda vinyet alınıyor. Ben de her sene online yıllık vinyet alıyorum ve plakadan okuyor sistem. Bu gibi değişikliklerde yeni plakayı girip değişiklik yapabiliyorsunuz. Saatler sonra değişikliği yapayım dedim. Yaparken bir ruhsatı ve plakayı kontrol edeyim dedim bir baktım yanlış! İşin kötüsü ertesi gün Zürih’e gideceğim ve AB dışına olmayan bir plakayla çıkmış olacağım. Acente de kapanmış. Başka açık olan bir acente buldum ve kadın 16 senedir bu işi yapıyorum böyle bir olayı bırakın yaşamayı duymadım bile dedi. O da bana patladı. Mecburen bir arkadaşın arabasıyla git gel yapıp pazartesi gittim ve 897 olan basılı plakayı teslim aldım Bu saçma süreci bu şekilde noktalamış oldum.
Ancak başıma çok acayip bir olay geldi. Cuma günü gittim değişikliğe. Cuma Avusturya’da çoğu yer yarım gün çalışıyor. Neyse aldım plakaları taktım. Plakayı 867 vermiş ancak sisteme 897 girmiş. 897 de elinde olduğundan sistem hata vermemiş. Avusturya’da otobanda vinyet alınıyor. Ben de her sene online yıllık vinyet alıyorum ve plakadan okuyor sistem. Bu gibi değişikliklerde yeni plakayı girip değişiklik yapabiliyorsunuz. Saatler sonra değişikliği yapayım dedim. Yaparken bir ruhsatı ve plakayı kontrol edeyim dedim bir baktım yanlış! İşin kötüsü ertesi gün Zürih’e gideceğim ve AB dışına olmayan bir plakayla çıkmış olacağım. Acente de kapanmış. Başka açık olan bir acente buldum ve kadın 16 senedir bu işi yapıyorum böyle bir olayı bırakın yaşamayı duymadım bile dedi. O da bana patladı. Mecburen bir arkadaşın arabasıyla git gel yapıp pazartesi gittim ve 897 olan basılı plakayı teslim aldım
Bu saçma süreci bu şekilde noktalamış oldum.
Son dönemde ev değişikliğine gittik. Bir yan şehre taşındık ve bu 10km’lik değişiklik için maalesef plaka değiştirmem gerekti. Almanya’da bu kanun kalktı yani plakanız ömür boyu sizde kalabiliyor ama Avusturya’da hala şehir değişikliğinde yeni taşınılan şehrin plakasına geçmek gerekiyor. Gereksiz bir 200€ veriyorsunuz yani. Allahtan işlemler ise çok kolay. Plaka verebilen bir sigorta acentesine gidip yeni ruhsat, muayene sticker’ı ve plakanızı alıp çıkıyorsunuz. Plakalar önceden basılıp yetkili acentelere veriliyor. Bu sayede işlemler çok hızlı oluyor.
Ancak başıma çok acayip bir olay geldi. Cuma günü gittim değişikliğe. Cuma Avusturya’da çoğu yer yarım gün çalışıyor. Neyse aldım plakaları taktım. Plakayı 867 vermiş ancak sisteme 897 girmiş. 897 de elinde olduğundan sistem hata vermemiş. Avusturya’da otobanda vinyet alınıyor. Ben de her sene online yıllık vinyet alıyorum ve plakadan okuyor sistem. Bu gibi değişikliklerde yeni plakayı girip değişiklik yapabiliyorsunuz. Saatler sonra değişikliği yapayım dedim. Yaparken bir ruhsatı ve plakayı kontrol edeyim dedim bir baktım yanlış! İşin kötüsü ertesi gün Zürih’e gideceğim ve AB dışına olmayan bir plakayla çıkmış olacağım. Acente de kapanmış. Başka açık olan bir acente buldum ve kadın 16 senedir bu işi yapıyorum böyle bir olayı bırakın yaşamayı duymadım bile dedi. O da bana patladı. Mecburen bir arkadaşın arabasıyla git gel yapıp pazartesi gittim ve 897 olan basılı plakayı teslim aldım
Ekli dosyayı görüntüle 40011
Böyle saçmalıklar genelde Türkiye'de olur, bula bula da yine bir Türk'ü buluyor demek ki.
Geçmiş ve de hayırlı olsun.Teşekkür ederim, maalesef olmayacak şey tam da sıkışık zamanda oldu gerçekten.Böyle saçmalıklar genelde Türkiye'de olur, bula bula da yine bir Türk'ü buluyor demek ki.
Bir servis dönemini daha geride bıraktık. Cuma günü kışlık jant-lastik takımına geçişle birlikte kışa hazırlık bitmiş olacak. Avusturya'da 5. yıldan itibaren araç muayenesi yıllık yapılıyor. Ancak bu çoğu yetkili serviste yapılıyor, başka bir yere gitmek durumunda kalmıyorsunuz. Bu sene muayene zamanım servis zamanımla aynıydı ve serviste yapıldı. Bundan sonra araç bende olduğu müddetçe senede bir muayene de yaptırmam gerekecek. neyse ki yıllık olduğu için fiyatı da uygun oluyor. (Yıllık 80€ civarında)
Bu sene şubeyi tamamen yenilediler. Servis, satış, bekleme alanları falan inanılmaz olmuş. Yine yeni elemanlar almışlar ve servisten de hizmetten de ilk kez bu kadar memnun kaldım. Serviste klasik olarak kontroller yapıldı, yağ değişti, klima filtrelerinden küçük olanı değişti, fren sıvısı değişti, sürüşle alakalı olarak bir yazılım güncellemesi yapıldı, yasal muayene tamamlandı. Garanti kartımı değiştirecektim ama sistemlerinde plaka değişikliği buralarda çok olduğundan sadece şasi numarası bazlı kayıt yapılıyormuş, ona da gerek kalmadı yani. Herhangi bir sorun görülmemiş.
Benim için servis ayrıca yeni bir araç deneme şansı demek. Bu seneki araç GLA200d oldu. Araç aslında beklediğimden büyük çıktı. Daha önce bu sınıftan sadece Volvo XC40 denemiştim, o nedenle onunla karşılaştırabilirim. Malzeme kalitesi, sürüşü vs. Volvo XC40 ile hemen hemen aynı. Ancak yalıtım ve konfor anlamında çok daha iyiydi. Benim araca göre ise malzeme, konfor, sürüş vs. her anlamda beklendiği üzere gerideydi.
Bu sene şubeyi tamamen yenilediler. Servis, satış, bekleme alanları falan inanılmaz olmuş. Yine yeni elemanlar almışlar ve servisten de hizmetten de ilk kez bu kadar memnun kaldım. Serviste klasik olarak kontroller yapıldı, yağ değişti, klima filtrelerinden küçük olanı değişti, fren sıvısı değişti, sürüşle alakalı olarak bir yazılım güncellemesi yapıldı, yasal muayene tamamlandı. Garanti kartımı değiştirecektim ama sistemlerinde plaka değişikliği buralarda çok olduğundan sadece şasi numarası bazlı kayıt yapılıyormuş, ona da gerek kalmadı yani. Herhangi bir sorun görülmemiş.
Benim için servis ayrıca yeni bir araç deneme şansı demek. Bu seneki araç GLA200d oldu. Araç aslında beklediğimden büyük çıktı. Daha önce bu sınıftan sadece Volvo XC40 denemiştim, o nedenle onunla karşılaştırabilirim. Malzeme kalitesi, sürüşü vs. Volvo XC40 ile hemen hemen aynı. Ancak yalıtım ve konfor anlamında çok daha iyiydi. Benim araca göre ise malzeme, konfor, sürüş vs. her anlamda beklendiği üzere gerideydi.
Kış hazırlığı olarak son olarak lastik değişimini yaptım. Plastik sibop kapaklarını arabayı aldığımda AMG logolu metal kapaklarla değiştirdim. Kışın tuzlamalardan meydana gelen oksitlemeden dolayı kapakları ancak kırarak çıkarabildi lastikçi. Allahtan siboba zarar gelmedi çünkü her sibopta sensör bulunuyor ve tanesi 50€’dan başlıyor. Çoğu zaman kesmek zorunda kalıyormuş bu gibi durumlarda. Sakın kışlık lastiklerde metal kapak kullanmayın dediler. Kışlıklarda metal kapak takmama konusunda bana ders oldu. Kullanan varsa dikkat ederseniz iyi olur.
Bu arada yazlık lastikleri seneye yazlıklara geçerken değiştireceğim. Fiyatlar ise can sıkıcı elbette. Ölçülerin büyük ve Mercedes’e özel lastik üretimleri olması fiyatları iyice çekiyor yukarıya. Kendimi bildim bileli tüm araçlarımda kışlıkta Bridgestone ya da Continental, yazlıkta Michelin ya da Continental, 4 mevsimde ise Continental ya da Good Year kullanırım. Bu sefer de Michelin istedim. Primacy serisini hep Pilot Sport serisine göre tercih ediyorum konforu ve daha sessiz olması nedeniyle. Burada eski lastiği geri dönüşüme atmak için ücret ödüyorsunuz, yine lastik tak sök ücretleri janttan ayırıp takınca da artıyor. Bende kışlık ve yazlık ayrı jantlar lastikleriyle birlikte ayrı. Kışlık 17, yazlık 19inç. Bu sene ilk kez bu lastiği geri dönüşüme gönderme ve lastiği janttan ayırma ücreti de ödemiş olacağım. Her şey dahil şu an 1075€ gibi bir fiyat çıkıyor. Bu fiyat muhtemelen Ocak-Şubat gibi artacak. O zamana kadar indirim olursa hemen sipariş geçeceğim lastikleri. Olmazsa en geç Ocakta sipariş geçilip Nisan’da takacağız. Geçen sene 850-900€ olan fiyatlar bu sene deli patladı. Lastik ihtiyacı olan bence elini çabuk tutsun
Bu arada yazlık lastikleri seneye yazlıklara geçerken değiştireceğim. Fiyatlar ise can sıkıcı elbette. Ölçülerin büyük ve Mercedes’e özel lastik üretimleri olması fiyatları iyice çekiyor yukarıya. Kendimi bildim bileli tüm araçlarımda kışlıkta Bridgestone ya da Continental, yazlıkta Michelin ya da Continental, 4 mevsimde ise Continental ya da Good Year kullanırım. Bu sefer de Michelin istedim. Primacy serisini hep Pilot Sport serisine göre tercih ediyorum konforu ve daha sessiz olması nedeniyle. Burada eski lastiği geri dönüşüme atmak için ücret ödüyorsunuz, yine lastik tak sök ücretleri janttan ayırıp takınca da artıyor. Bende kışlık ve yazlık ayrı jantlar lastikleriyle birlikte ayrı. Kışlık 17, yazlık 19inç. Bu sene ilk kez bu lastiği geri dönüşüme gönderme ve lastiği janttan ayırma ücreti de ödemiş olacağım. Her şey dahil şu an 1075€ gibi bir fiyat çıkıyor. Bu fiyat muhtemelen Ocak-Şubat gibi artacak. O zamana kadar indirim olursa hemen sipariş geçeceğim lastikleri. Olmazsa en geç Ocakta sipariş geçilip Nisan’da takacağız. Geçen sene 850-900€ olan fiyatlar bu sene deli patladı. Lastik ihtiyacı olan bence elini çabuk tutsun
Mission completed Taktık bakalım PZ4 Pirelli'leri. 2023 üretimi lastikler. Henüz çok az km eve kadar geldiğimden bir şey anlamadım ama yarın Paris'e doğru 800km kadar yol yapacağım. Orada ak koyun kara koyun belli olur. Kışlıklardan (Continental WinterContact 17inç) geçtiğim için ses hissedilir ölçüde az geldi. Yarın yakıt, ses, konfor ve yol tutuş olarak göreceğim. Lastik ciddi yumuşak ve Michelin'e bu anlamda yakın gibi. 19inç ve 35 yanak olunca konforla ilgili endişe oluyor ama sanırım bu anlamda memnun edecek beni.
Taktık bakalım PZ4 Pirelli'leri. 2023 üretimi lastikler. Henüz çok az km eve kadar geldiğimden bir şey anlamadım ama yarın Paris'e doğru 800km kadar yol yapacağım. Orada ak koyun kara koyun belli olur. Kışlıklardan (Continental WinterContact 17inç) geçtiğim için ses hissedilir ölçüde az geldi. Yarın yakıt, ses, konfor ve yol tutuş olarak göreceğim. Lastik ciddi yumuşak ve Michelin'e bu anlamda yakın gibi. 19inç ve 35 yanak olunca konforla ilgili endişe oluyor ama sanırım bu anlamda memnun edecek beni.
Hayırlı olsun. Kazasız belasız eskitin lastikleri.Mission completed
Ekli dosyayı görüntüle 41803
Geçtiğimiz hafta yeni lastiklerle ilk uzun yolculuğuma çıktım. Toplamda Paris'e git gel 1500km'den fazla yol yaptım. Öncelikle yol sesi ciddi az ve konforu da bir tık daha iyi geldi Michelin Primacy'ye göre. Yakıt olarak da yine Primacy'den 0.2l/100km civarında daha iyi. Yol tutuş anlamında çok zorlayacak bir şey olmadı. Yer yer ıslak, çoğunlukla ise kuru asfaltta, ortalama 13-14 derece hava sıcaklığında, 130-140km/h hızlarda otonomda gittim çoğunlukla. Doğal olarak bir şey diyemem yol tutuş olarak ancak en ufak bir sapıtma, sapma vs. görmedim. Şimdilik beklentimi karşıladı gibi. 19inç ve 35 incelikte bu konfor ve yol sesi ciddi iyi bence. Michelin'in en büyük sıkıntısı zaman zaman anlık kaymalar yapabiliyor olmasıydı. Bunu daha önceki araçlarımda da yaşamıştım. Continental'de de ara ara yaşıyorum. İnsanı saniyelik bir tedirgin edebiliyor. Pirelli'de bu olayı hiç görmedim. Daha iyi yapışıyor gibi geldi yola bu anlamda. Tabii biraz lastik eskiyince ne olacak göreceğiz. Eskimesi ne kadar hızlı olacak onu da göreceğiz ancak yumuşak bir lastik olduğundan çabuk biter diye düşünüyorum.
Tosun'la bugün kışlık lastiklere geçtik, servis ve muayeneye girdik ve alnımızın akıyla çıktık yine. Tam 60bin km'dir frenler değişmedi ve hala daha 10bin km yapar sonucu çıktı. Yine 60bin kilometredir silecekler değişmedi ve hala daha sessiz. Yağ, yağ filtresi, toz filtresi, klima filtresi gibi şeyler değişti. Ekstra hiçbir sıkıntı gözlemlenmedi. Tamı tamına 100bin km'yi devirmiş olduk sıkıntısız bir şekilde. Bu servis büyük servis (Mercedes terminolojisine göre Service B) olarak belirlenmişti ancak bir şey çıkmadığından geçen seneki küçük servisten dahi daha ucuz tuttu. Ucuz derken 650 Euro'ya çok iyiymiş diye sevindim Normalde 1000 Euro altında pek tutmuyor çünkü.
Km artık yükseldiğinden bir iki sene içinde yenilemeyi düşünüyorum artık. Gitmişken bayide araç da baktım. Arabayı yükselteyim istiyorum ve SUV'lara baktım. Tabii insan ilk G Wagon'a bakıyor Ancak o kadar para vermek istemiyorum. Kaskosu, vergisi, yakıtı, kendisi, servisi her şeyi ayrı tutuyor. Sanırım o kadar verecek kadar çok sevmiyorum. Sonra GLE'ye baktım. GLE de ABD'de ABD pazarı için üretilen bir araç aslen. ABD üretimi olmasından dolayı biraz kafamda soru işaretleri var işçilikle alakalı. Bunun yanında iç dizayn çok benziyor. Hemen hemen aynı arabaya bir sürü fark ödeyip sahip olmuş olacağım yani. GLC bu anlamda daha hoşuma gitti gibi. İçini de dışını da hem çok modern buldum hem de benim zevkime hitap etti. E'ye göre bir tık daha küçük ancak. Eşim bu durumu avantaj olarak görüyor, ben ise bilemiyorum. Düşüneceğiz Diğer markalara da arada göz atıyorum. Volvo'yu dizayn olarak çok beğeniyorum ancak geçen XC60 kullandım İsveç'te ve kesinlikle BMW ve Mercedes'in altında bir marka olduğunu düşünüyorum. Audi'yi de öyle görüyorum açıkçası. Jaguar ve Land Rover'lar da burada hiç tutmuyor. Aslında bu bir avantaj çünkü Mercedes ve BMW'ye göre oldukça uygun fiyatlılar. Ancak öncelikle işçilik kalitesi çok şikayet edilen bir nokta. Çok trim sesi geliyor diyor kullananlar. Sonra motor arızaları zaten malum en zayıf karnı. Bir de yine işçilik hataları daha fazla. Yine de özellikle Jaguar'a bakmayı düşünüyorum. Tasarımını çok beğeniyorum örneğin F-Pace'in ve içi de oldukça geniş. GLC'ye göre çok daha geniş bir araba içeride. Son olarak fantezi olarak Maserati ve Porsche de baktım. Bunlar da spor sürüş neredeyse hiç yapmayan ve konfor odaklı süren beni sanıyorum çok mutlu etmeyecek arabalar. Maserati'de bir de kronik fren sorunu var. Hemen her 10bin km'de bir fren balatası bitiriyor araç. Bu konuda aşırı şikayet aldı geçen sene. Porsche daha mantıklı gibi, onu da çok sert buldum şimdiye kadarki denemelerimde. Artık 1 sene gibi bir süre sonunda bakıp ayrı bir konu açacağız
Normalde 1000 Euro altında pek tutmuyor çünkü.
Km artık yükseldiğinden bir iki sene içinde yenilemeyi düşünüyorum artık. Gitmişken bayide araç da baktım. Arabayı yükselteyim istiyorum ve SUV'lara baktım. Tabii insan ilk G Wagon'a bakıyor
Ancak o kadar para vermek istemiyorum. Kaskosu, vergisi, yakıtı, kendisi, servisi her şeyi ayrı tutuyor. Sanırım o kadar verecek kadar çok sevmiyorum. Sonra GLE'ye baktım. GLE de ABD'de ABD pazarı için üretilen bir araç aslen. ABD üretimi olmasından dolayı biraz kafamda soru işaretleri var işçilikle alakalı. Bunun yanında iç dizayn çok benziyor. Hemen hemen aynı arabaya bir sürü fark ödeyip sahip olmuş olacağım yani. GLC bu anlamda daha hoşuma gitti gibi. İçini de dışını da hem çok modern buldum hem de benim zevkime hitap etti. E'ye göre bir tık daha küçük ancak. Eşim bu durumu avantaj olarak görüyor, ben ise bilemiyorum. Düşüneceğiz Diğer markalara da arada göz atıyorum. Volvo'yu dizayn olarak çok beğeniyorum ancak geçen XC60 kullandım İsveç'te ve kesinlikle BMW ve Mercedes'in altında bir marka olduğunu düşünüyorum. Audi'yi de öyle görüyorum açıkçası. Jaguar ve Land Rover'lar da burada hiç tutmuyor. Aslında bu bir avantaj çünkü Mercedes ve BMW'ye göre oldukça uygun fiyatlılar. Ancak öncelikle işçilik kalitesi çok şikayet edilen bir nokta. Çok trim sesi geliyor diyor kullananlar. Sonra motor arızaları zaten malum en zayıf karnı. Bir de yine işçilik hataları daha fazla. Yine de özellikle Jaguar'a bakmayı düşünüyorum. Tasarımını çok beğeniyorum örneğin F-Pace'in ve içi de oldukça geniş. GLC'ye göre çok daha geniş bir araba içeride. Son olarak fantezi olarak Maserati ve Porsche de baktım. Bunlar da spor sürüş neredeyse hiç yapmayan ve konfor odaklı süren beni sanıyorum çok mutlu etmeyecek arabalar. Maserati'de bir de kronik fren sorunu var. Hemen her 10bin km'de bir fren balatası bitiriyor araç. Bu konuda aşırı şikayet aldı geçen sene. Porsche daha mantıklı gibi, onu da çok sert buldum şimdiye kadarki denemelerimde. Artık 1 sene gibi bir süre sonunda bakıp ayrı bir konu açacağız