Herkese merhaba, yaklaşık 3 yıldır kendi arabamın hayalini kuruyordum. İlk başta ailemin bana öngördüğü bütçe doğrultusunda isteğim 320ied 40. yıldı. Daha sonra bu istek scirocco, leon, golf 6, astra h gibi kademe kademe aşağı indi. Sonucunda ise sahip olabildiğim otomobil grande punto oldu. Açıkçası bu bütçe dahilinde yaklaşık 3 aydır araba bakıyorum. İzmir'e kadar gidip boş döndüğümde oldu maalesef. Ama her olumsuzluk bir kapıyı açıyor diyebiliriz çünkü yakın paraya daha iyi bir araba aldığımı düşünüyorum.
Arabamdan bahsedecek olursam, 2006 model 3 kapı Fiat Grande Punto, Okyanus mavisi renginde, 220.000km'de, 90 beygirlik motor ve 6 ileri manuel şanzıman kombinine sahip. Açıkçası ilk başta manuel araç ve İstanbul söz konusu olduğunda kafamda soru işaretleri vardı. Sebebi ise konfordan çok manuel arabayı sadece simülasyon ve sürücü kursunda sürmemdi. Tabii uzun yolda sürüş tecrübem var fakat dur kalk konusunda sıkıntı yaşayacağımı düşünüyordum. Ama arabamda yokuş kalkış desteği vs. olmamasına rağmen hiç sıkıntı çekmediğimi söyleyebilirim.
Bütçem dahilinde en iyi arabayı aldığımı düşünüyorum. Sebeplerine gelecek olursak;
+90HP dizel motor çoğu alternatifine göre daha güçlü olmasının yanında ciddi anlamda düşük tüketim ve düşük maliyetle ön plana çıkıyor.
+6 ileri vites seçeneği ile daha sessiz ve konforlu uzun yol sürüş imkanı sunuyor. (6. vites 2000 devir 110km/h)
+Dijital klima, açıkçası ne kadar önemli veya işlevsel bilemiyorum ama çift bölgeli dijital klima var. Hem konsol görünümü hem de kullanışlılık açısından derece ayarlamak bana daha hoş geliyor.
+İç döşeme kombinasyonu, ben ilk fotoğrafları gördüğümde kılıf zannettim. Ama satıcıya sorduğumda kendisi zamanında opsiyon olarak alındığını ve göğüsteki trim ile kombin olduğunu söyledi. Açıkçası kılıf gibi durması pek hoşuma gitmese de çok önemsemedim. Ama trimin rengi hoşuma gidiyor doğrusu.
+Sis farı, ne kadar ayda yılda bir kullanılacak olsa bile (ben garaja girerken genelde park+sis kombinasyonunu kullanıyorum.) bu bütçe dahilindeki araçlarda ya olmuyor ya da sonradan takılmış ve arka sise bağlı oluyordu.
+Tasarım göreceli de olsa benim hoşuma gidiyor. Özellikle ufak tefek oynamalara da fazlasıyla müsait. (Öyle olmasa NFS Most Wanted'da olmazdı herhalde.)
+Renk, arabamın rengi yukarıda da bahsettiğim gibi Okyanus Mavisi. Pek "mavi" gibi gözükmese de, bulutlu havada ve akşam siyah, güneşli havada lacivert, telefon flaşı gibi beyaz ışık altında ise gri gözüküyor. Ama maalesef arabanın boyanan kısımları kalitesiz boyaya maruz kalmış ve biraz portakal kabuğu görüntüsü mevcut.
+Ses sistemi 6 hoparlöre sahip ve gerçekten tatmin edici.
+Eski sahibi triger zinciri, şanzıman yağı gibi unsurları önemseyerek yaklaşık 20.000 km önce değiştirmiş.
+(Sanırım) 1.3 6 ileri versiyonlar yerli değil İtalyan üretimmiş.
Bununla beraber arabanın üzerinde gelen aux ve usb girişli pioneer teyp benim için güzel bir artı oldu.
Eksilerinden bahsedecek olursak;
-Puntolarda kronik olan city mod arızası, geçen gün dar ara sokakta geri manevra yaparken başıma geldi zannettim. Aklım gitti gerçekten.
-Yine kronik arızalardan olan aslında diğer arabalara nazaran benim arabamda çok az sayılabilecek yolcu airbag şişmesi.
-Aldığım araç kaynaklı da olsa elektronik sıkıntılar. (3. stop yanmıyor ve elektriği kablodan kesilmiş, sürücü tarafındaki sağ cam düğmesi kaldırırken temassızlık yapıyor. Sigortalarda eksikler var. Benden 450₺ alan ekspere selam olsun ama klima soğutmuyor. Eski sahibinin taktığı adi H4 ledler, bitene kadar kullanırım diyordum 1 tanesinin veda etmesi için yaklaşık 10 dakika kullanmam yeterli oldu.)
-Bagaj kapağında çok ciddi göçük var.
-Aldığımda periyodik bakımına yaklaşık 1500-2000km kalmıştı.
Eksi sayılmaz ama söylemeden edemeyeceğim, eski sahibi 800₺'lik temizlik yaptırdığını söyledi. Gerçekten arabanın dışı temiz olsa da içi tam anlamıyla "leş"ti.
Son olarak yıllardır özendiğim bir şeyi daha paylaşmadan edemeyeceğim. Arabama instagram açtım. Takip etmek isteyenleri beklerim. Konuya yapacağım güncellemeleri orada daha detaylı paylaşacağım.
Çok uzun tuttum sanırım ama buraya kadar sabrettiğiniz için teşekkür ederim. Fotoğraflara geçiyorum. İlerleyen zamanlarda güncelleme yapacağım için ilk halini fotoğraflara boğmak istemiyorum.
Aldıktan 10,15 dk sonra ilk mazotumuz.
Arabamdan bahsedecek olursam, 2006 model 3 kapı Fiat Grande Punto, Okyanus mavisi renginde, 220.000km'de, 90 beygirlik motor ve 6 ileri manuel şanzıman kombinine sahip. Açıkçası ilk başta manuel araç ve İstanbul söz konusu olduğunda kafamda soru işaretleri vardı. Sebebi ise konfordan çok manuel arabayı sadece simülasyon ve sürücü kursunda sürmemdi. Tabii uzun yolda sürüş tecrübem var fakat dur kalk konusunda sıkıntı yaşayacağımı düşünüyordum. Ama arabamda yokuş kalkış desteği vs. olmamasına rağmen hiç sıkıntı çekmediğimi söyleyebilirim.
Bütçem dahilinde en iyi arabayı aldığımı düşünüyorum. Sebeplerine gelecek olursak;
+90HP dizel motor çoğu alternatifine göre daha güçlü olmasının yanında ciddi anlamda düşük tüketim ve düşük maliyetle ön plana çıkıyor.
+6 ileri vites seçeneği ile daha sessiz ve konforlu uzun yol sürüş imkanı sunuyor. (6. vites 2000 devir 110km/h)
+Dijital klima, açıkçası ne kadar önemli veya işlevsel bilemiyorum ama çift bölgeli dijital klima var. Hem konsol görünümü hem de kullanışlılık açısından derece ayarlamak bana daha hoş geliyor.
+İç döşeme kombinasyonu, ben ilk fotoğrafları gördüğümde kılıf zannettim. Ama satıcıya sorduğumda kendisi zamanında opsiyon olarak alındığını ve göğüsteki trim ile kombin olduğunu söyledi. Açıkçası kılıf gibi durması pek hoşuma gitmese de çok önemsemedim. Ama trimin rengi hoşuma gidiyor doğrusu.
+Sis farı, ne kadar ayda yılda bir kullanılacak olsa bile (ben garaja girerken genelde park+sis kombinasyonunu kullanıyorum.) bu bütçe dahilindeki araçlarda ya olmuyor ya da sonradan takılmış ve arka sise bağlı oluyordu.
+Tasarım göreceli de olsa benim hoşuma gidiyor. Özellikle ufak tefek oynamalara da fazlasıyla müsait. (Öyle olmasa NFS Most Wanted'da olmazdı herhalde.)
+Renk, arabamın rengi yukarıda da bahsettiğim gibi Okyanus Mavisi. Pek "mavi" gibi gözükmese de, bulutlu havada ve akşam siyah, güneşli havada lacivert, telefon flaşı gibi beyaz ışık altında ise gri gözüküyor. Ama maalesef arabanın boyanan kısımları kalitesiz boyaya maruz kalmış ve biraz portakal kabuğu görüntüsü mevcut.
+Ses sistemi 6 hoparlöre sahip ve gerçekten tatmin edici.
+Eski sahibi triger zinciri, şanzıman yağı gibi unsurları önemseyerek yaklaşık 20.000 km önce değiştirmiş.
+(Sanırım) 1.3 6 ileri versiyonlar yerli değil İtalyan üretimmiş.
Bununla beraber arabanın üzerinde gelen aux ve usb girişli pioneer teyp benim için güzel bir artı oldu.
Eksilerinden bahsedecek olursak;
-Puntolarda kronik olan city mod arızası, geçen gün dar ara sokakta geri manevra yaparken başıma geldi zannettim. Aklım gitti gerçekten.
-Yine kronik arızalardan olan aslında diğer arabalara nazaran benim arabamda çok az sayılabilecek yolcu airbag şişmesi.
-Aldığım araç kaynaklı da olsa elektronik sıkıntılar. (3. stop yanmıyor ve elektriği kablodan kesilmiş, sürücü tarafındaki sağ cam düğmesi kaldırırken temassızlık yapıyor. Sigortalarda eksikler var. Benden 450₺ alan ekspere selam olsun ama klima soğutmuyor. Eski sahibinin taktığı adi H4 ledler, bitene kadar kullanırım diyordum 1 tanesinin veda etmesi için yaklaşık 10 dakika kullanmam yeterli oldu.)
-Bagaj kapağında çok ciddi göçük var.
-Aldığımda periyodik bakımına yaklaşık 1500-2000km kalmıştı.
Eksi sayılmaz ama söylemeden edemeyeceğim, eski sahibi 800₺'lik temizlik yaptırdığını söyledi. Gerçekten arabanın dışı temiz olsa da içi tam anlamıyla "leş"ti.
Son olarak yıllardır özendiğim bir şeyi daha paylaşmadan edemeyeceğim. Arabama instagram açtım. Takip etmek isteyenleri beklerim. Konuya yapacağım güncellemeleri orada daha detaylı paylaşacağım.
Çok uzun tuttum sanırım ama buraya kadar sabrettiğiniz için teşekkür ederim. Fotoğraflara geçiyorum. İlerleyen zamanlarda güncelleme yapacağım için ilk halini fotoğraflara boğmak istemiyorum.
Aldıktan 10,15 dk sonra ilk mazotumuz.
Son düzenleme: