Bir Renault hastası ve daha önce Grand Scenic 2, Grand Scenic 3, Fluence 1 modellerinin Privilege paketlerinin sahibi olarak yazacağım. Ama açıkça belirteyim önce; Transit pick-up harici hiç dizel Ford kullanmadım

bu sebeple Renault'u anlatacağım. Başta şunu belirteyim; Fluence kullanacaksanız benim şahsi kanaatim ve naçizane tavsiyem Privilege veya Icon paketten şaşmamanız. Diğer paketlerin filo çıkması olma ihtimali yüksek çünkü. Fluence'yi ele alarak konuşayım; aracın 2 versiyonu var. 2010-13 (sanırım) 1. faz; 13-15 2. faz, yani makyajlı kasa. Faz 1'in bize denk gelen sorunu, ki bunun çoğu Renault'ta kronik olduğunu biliyorum, sunroof meselesi. Bozulur, hemen bozulur sunroof illeti. Sonra eğer otomatik kullanırsanız, EDC şanzıman bizim memlekette pek stabil çalışmıyor. Çok dikkatli kullanılmazsa 120 binden sonra yavaş yavaş baş ağrıtmaya başlıyor. Araçların direksiyon ve vites topuzları hemen kararmaya başlıyor. 70 bindeki aracın vitesi simsiyah olabiliyor. Fluence faz 1'in en büyük ve kritik sorunu, yüksek hızda virajlarda devrilme sorunuydu. Bunu faz 2'de çözdüler. Sonra bizim ustamız, Fluence'lerin otomatik klimaları arıza yapabilir diyordu ama bizde öyle bir şey hiç olmadı. Aklıma gelen eksiler bunlar. Fluence Privilege paketi ele alarak artılarına gelelim, faz 1 Privilegelerde standart olan mercekli otomatik yükseklik ayarlı led farları bir kere aşırı karizma gelirdi bana. Gece arabayı çalıştırınca Merso gibi farları önce aşağı indirip sonra geri yükseltmesi aşırı hoşuma giderdi. Araç çok donanımlı ve bu donanımları bayağı stabil bir araçtı. Dediğim farları, otomatik farlar, keyless go özelliği, bluetooth ve aux destekli cd çalar teypi, soğutmalı torpidosu, Follow Me Home (stop ettikten 1 dakika sonra ışıkları kapatma) özelliği, arka koltuklar için havalandırma menfezleri olması, otomatik dijital kliması, yağmur sensörü, asr, abs, esp, cruise control, hız regületörü olması gibi bir çok özelliği var aracın. Motoru Euro 4 1.5 dci 105 hp bir makineydi. 0-100'ü 11 küsür saniyeydi ve ben şahsen düz yolda 190 küsür km görmüştüm ve araba daha gidiyordu. Araç yüksek hızlardayken şoförü korkutmuyor, öyle söyleyeyim. Yani şu an bir Kia Rio'ya biniyorum 2004 model. Araba 90'la giderken bile biraz adrenalin salgılatıyor

araç 6 ileri olduğu için, sanırım, 3 bin devirde 130'a yakın gidiyor ve bu da yakıt tasarrufuna etki ediyor epeyce. Agresif kullanımda 7.5 litre gibi bir ortalama değer veriyordu araç. Aracın konforu iyidir. Sarsmaz, yolu fazla hissettiremez, yalıtımı çok iyidir ses almaz. Malzeme kalitesi üst düzeydir bir C segmente göre. Üst konsol yumuşak deridir. Tavanı, koltuğu sarkma yırtılma çatlama yapmaz kolay kolay. Koltuklar terleme yapmaz ortası kumaş olduğu için ve hem yolcuları hem şoförü rahat ettirir. Bel desteği yeterlidir, sırt da kavrar oturanı. Baldır desteği yoktu bizde. Şoför koltuğundaki ayarlamaların aynısı yolcuda da vardı ama koltuklar elektrikli değildi ve ısıtma da yoktu. Benim boyum 1.96 ve arabanın her koltuğuna rahat oturabiliyordum, sadece arka sol ve sağda kafam tavana çarpıyordu

Son olarak arabanın motor sesi benim çok hoşuma gidiyordu. Özetle Fluence benim çok beğendiğim bir arabaydı ancak satmış bulunduk. Privilege Fluenceler 70 80 bin eder mi, 75'ten fazla etmez açıkçası. Ama 1.6 dci Icon'lar 85'i zorlar.
Bu arada ben sanırım özlemişim Renault sürmeyi ya
