Hayır benim bahsettiğim başka bir şey hocam. 1.8T gibi bu araç için üretilmemiş bir motorun zaten araca koyulması beraberinde bir ton masraf getirdiği gibi istenen sonucun alınamaması ihtimali de yüksek bunu biliyorum. Benim demek istediğim madem performansı daha yüksek bir şey isteniyor, o zaman bu araca uygun olan 2 litre motorun turbolanması hem maliyet hem de istenen sonuç açısından daha mantıklı olmaz mı ?
Evet daha mantıklı olur fakat atmosferik motorların sonradan turbolanması hususu en azından Alfa Romeo için zor bir durum. Kamyon Turbosuyla Tofaş Turbolamaya benzemez çünkü. Bilemedim aslında varılacak bir çok sonuç var bu projede, araç sahibinin kanââtine ve bütçesine kalmış bir durum...
Muhakkak.. Neticede atmosferik bir motorun turbolanması da çok ciddi bir işlem gerektiriyor. Ama illa bu para ve zaman harcanacaksa ve yine illa atmosferik motordan kayda değer bir güç yükselmesi bekleniyorsa yapılabilecek tek seçenek turbolamak gibi duruyor. Tabi bir alfa aracını ve alfa motorunu turbolama işi de ayrı bir sıkıntı. Neticede bu aracı bilen, tanıyan, bu işi yapabilecek usta sayısı da fazla değildir diye düşünüyorum.
işin aslını söylemek gerekirse 8V Twinsparkları göz ardı edersek son geldiği durumda pekde mühendislik harikası bir durum olduğu söylenemez.16V düzenine geçildikten sonra gayet anlamsız kalıyor.Narin olması yürütme masrafları güç alma isteği derken insanı soğutmuyor değilAlfa Romeo'ya binip, Mühendislik harikası bir motora sahip olup, Volkswagen motoru Swaplamak açıkçası bana çok saçma geldi. Ağırlık dengesi, süspansiyon geometrisi vesaire Twinspark motora göre ayarlanmış. Yerinizde olsam işini bilen birine orijinal motorunu rektefiye ettirip, LPG varsa sökerim. KN filtre, remus veya Sebring son susturucu ile de daha keyifli hale gelir. Yani sonuç olarak, Alfa Romeo ruhuna aykırı bir motoru aracınıza koyarak arabaya hakaret etmeyin derim ben.
yok hocam benim bahsetiğim düz 1.8T (BAM-AGU-AWT vs.)
fanboyluğu bir kenara bıraktığında günün sonunda 4 tane fazladan bujisi ve değişken sübap zamanlaması zart zurt diye 1 ton şey saydıktan sonra elinde kitapçık verisinde dahi 2 litre yağ eksilten narin sık bakım istiyen kolay kolay güç alamayacağın aftermarketi ölü bir motor var
ahahaha tam olarak böyle düşündükçe bi sonraki aşamaya geçiyor insanAçıkçası FWD olup , yürüyenine çok para harcamayacak bir arabaya 1.8T swaplamak biraz abartı.
B5 kasanın torseni döşerim , dogbox şanzıman takarım , içini komple sökerim.. 600HP binerim diyorsan evet 1.8T bu iş için biçilmiş kaftan
Bi Alfa Romeo 156 GTA S-tronic Quattro'muz olmasın mıPorsche koltuklarını da koy..
Onun dışında klasik atmosferik modifiyesi yapıp devam etmek önerilir. 1.8T'ye 200 küsür beygir binmek için swaplamak yazık olur.
Air İntake - Headers/Egzoz - Hafif Volan - Yazılım.. Belki biraz devir açmak.. Şanzıman oranlarıyla oynamak.. 5. vites dişlisi kolay değişiyor diye biliyorum. @bt'ye katılıyorum.
Böyle şeyler.. Daha fazlası isteniyorsa mantıklı olan aracı değiştirmektir her zaman.
156 çok seviyorum kardeşim..
O zaman da 1.75 TBİ olur.. 1.4 T-Jet olur , 1.4 TB olur.. Eh biraz daha kitabın ortası
Satıp Gulietta almak çok daha mantıklı yine de..
Tabi onu da duplo supersport diye , saçlarını arkadan bağlayan , fularlı enişte diye beğenmeyiz..
Üstat.. En iyisi ne biliin mi.. Bak şimdi..
Bir tane 159 buluyoruz.. 1.75 TBİ swaplıyoruz..
Herşey tereyağından kıl çeker gibi halloluyor..
Ama O da GiyEm pLatFoRmU YhA .s dersen..
Yapacak birşey yok.. Çare 3.2 Busso.. Ardından GTA dönüşüm.. O paraya da en az E92 M3'e binersin..
Böyle böyle gider(Yine sesli düşündüm.. Başımız belaya girecek)
alfa romeo'nun ülkemizde neden bu kadar değersizleştiğini ve bilinçsiz ellere düştüğünü en iyi kanıtlayan şey...fanboyluğu bir kenara bıraktığında günün sonunda 4 tane fazladan bujisi ve değişken sübap zamanlaması zart zurt diye 1 ton şey saydıktan sonra elinde kitapçık verisinde dahi 2 litre yağ eksilten narin sık bakım istiyen kolay kolay güç alamayacağın aftermarketi ölü bir motor var
Mesele güç almak mı sadece ? Motosporlarında, egzotik araçlarda zaten yaparsın. Maxi megane'da 2.0 motordan 260 hp güç alıyordu ama iki yarışta bir motor yapıyorlardı. Honda S2000'e adam 100 bin km garanti veriyordu zamanında. O yıllarda km göstergesinde altıncı basamak olmayan arabalar var, 100 bine gelmeden kesin motor yer diye.2.0 motordan 155 HP almak kolay da, bu adamlar 1970 senesinde Nord motordan 240 Hp alıyordu. Yıl 70 Nord motorun tarihi ise daha da eski. Honda' nın Vti'ını inkar etmiyorum ki çok da severim lakin Alfa Romeo 70 senesinde 2.0 motordan 240 HP güç alırken Honda bunu 99 senesinde S2000 ile yaptı. Honda Şarap fabrikası iken Alfa Romeo yarış otomobili yapıyordu. Saygılar
Benim anlatmak istediğimi siz de anlatmışsınız. Mesele sadece güç almak değil,Honda'nın Bmw'nin gerisinde demişsiniz 156 için, o yüzden o tarz bir cevap verdim ben size. Honda konusunda dediğiniz doğru, ben Honda sevmeyen birisi değilim, küçük yaşlardayken araba sevgimi bir üst boyuta taşıyan marka Honda olmuştu, ki hala yakın çevremde çok Honda sahibi var, fakat her markanın farklı bir misyonu var. Alfa Romeo hiçbir zaman ben sorunsuz araba yapıyorum demedi. (Ki benim bahsettiğim Nord motor sorunsuzluğunu ispatlamış motordur). Motorsiklet örneğini de anladım, ne alakası var vesaire gibi bir cümle de kullanmadım. Hitabı koruyalım. Her neyse ufak bir yanlış anlaşılma olmuş. Alfa- Honda kıyaslaması yapmışken, ben 156'nın bu konuyu oluşturan arkadaşımızın arabası olduğunu pek düşünmüyorum, zira daha fazla güç ve sorunsuzluk isteniyor. Benim için keyifli bir sohbet/tartışma idi, iyi akşamlar dilerim
Bilinçsizlikle alakası yok eğri oturup doğru konuşmak lazım durumu ortadaalfa romeo'nun ülkemizde neden bu kadar değersizleştiğini ve bilinçsiz ellere düştüğünü en iyi kanıtlayan şey...
yazık oldu güzelim markaya, size bol yağ eklemeli sürüşler, akşam akşam iyi güldürdünüz beni
Galiba durum net anlaşılmamışkısa bir süreliğine 147 sahibi olmuştum. kullandığım en ruhlu ve özel araçlardan biriydi. benzindeyken o güzel sesiyle birlikte 7 bin devre kadar saat gibi çıkışına bayılmıştım. ne yalan söyleyeyim yeni araç almak yerine 2.0 ts sandık motor alıp binmeyi de düşünmedim değil. ama ülkemiz gerçekleri ve ekonomik durumum sebebiyle gerçekleşmemişti bu fikrim. şimdi siz bu özel makinenin bir diğer versiyonu olan 156 ya 1.8 t takmak istiyorum diyorsunuz... içim kan ağlıyor...
gönül isterdi ki orjinalina sadık kalayım swap gibi sıkıntılı bir süreci göze almışken 2.5V6-3.0v6 ya geçeyim fakat tam olarak bahsettiğiniz gibi ekonomik sebepler geliyor.Twinnynin yürütme masrafları bakım aralığı birde üstüne önünün kapalı bir motor olması beni 1.8T ye itiyor.Ha şimdi dicekler ts yi turbola amerikayı 2.kez keşfetmek gibi bir durum oluyor.Sonunda demek istediklerime tercüman olan biri geldi ellerin dert görmesin abi tam olarak bunu anlatmak istiyordum fakat alfa kitlesi her zamanki gibi cümleleri süsleyip gerçekten kaçıyorÖncelikle, 156 2.0 TS'i hatırı sayılır bir süre kullandım, mesleğim gereği de baya inceledim.
-Tam bir fiyat performans otomobili. O paraya o özgünlük, motor performansı vs pek yok. Zaten ben de bu yüzden almıştım.
-Motor fena değil. Ama mühendislik harikası değil. Çift buji ama bir tanesi zaten emisyon için. Eski twin spark'lar gibi simetrik konumlama yok. O yıllarda mühendislik harikası örneği vermek gerekirse Honda B16A2 - 1.6 vti 160'lığın makinesi.
-Zaten fabrika çıkışlı olarak agresif kullanımda 10w60 yağ önerecek kadar yatak boşluğu olan bir motordan bahsediyoruz. Çoğu 2.0 ts'in balans şaftı yatağı bozulduğu için kayışı takılı değildir mesela.
-"Yeğenim bunlar devirli ve güçlü makineler, ondan yağ eksiltiyor." . 1.6 motordan 120, 2.0 motordan 155 hp almak uzay teknolojisi değil. Benzer güç/hacim oranlarında, benzer maksimum devirlerde sağlıklı motorda gram yağ eksiltmeyen motorlar var. Hiçbiri de 10w60 gibi soğukta bal kıvamında olan yağ kullanmıyor. O yağ zaten segmandan geçmez, nasıl yansın
-Varyatöre çok laf atılır ama aslında vanos ile aynı. Sorunları da, sistemleri de. E36'nın neredeyse yarı parası isteniyor. Fiyatına göre bakınca bmw'den üstün, genel araba vasfı olarak bakınca ise geride.
-Otomobil özelinde, 156'ya verilen emeğin yarısıyla başka araç ihya edilir. Düzgün kondisyonda dahi alınsa yıkılmaya çok müsait. Sürekli ilgi ister. Bunu seven birisi için zaten dezavantaj değil fakat yoldan geçen adama önerileceğini sanmıyorum.
Fiyat performans ama bir sanat eseri değil.
Malın fiyatı, arz talep içinde denge bulur. Parçası gayet bulunuyor ama İstanbul, Ankara, İzmir vs bir kaç il hariç kolay kolay ustaların ellemek istemediği markanın ikinci elinin geride kalması da normal. İstanbul'da bile bir naz bin niyaz iş yaptırılıyor, çünkü bir avuç usta kaldılar zaten. Önyargılar yok mu ? Var ama ateş olmayan yerden de duman çıkmıyor.
1.8T'ye gelirsek. Yerleşimi, motor kulakları, şanzıman ve aks bağlantıları, tesisatı, beyni vs mekanik tarafta her şeyi bir kenara bıraktım, başka markanın motorunu yasal olarak swaplamak mümkün değil. He arka planda bir şeyler döner onu bilemem. Fakat aynı markanın, daha yeni bir motorunu vs takmak gerekiyor.
156 ile 2.yılımızı ve 28.000 küsür kilometreyi tamamladık.Araçtan memnunum tasarım-tutuş-hissiyatına diyecek birşey yok fakat motorun durumu ortada zaten beni bu kadar etkilemese dümdüz satar 1.8T auidi alır geçerim zora girmem.Aksine şu forumdan 1 kişi çıksın bana yol göstersin desin kardeşim şuraya git şu parçalar ile topla gönül rahatliği ile bin gider uygularım. benim derdim sadece kağıt üstü veriler beygirler torklar ile değil.Sadece o kadar para harcamışken artık birşeyleri düşünmek istemiyorum.Gönül rahatlığı ile sıkıştırmak istiyor insanBenim anlatmak istediğimi siz de anlatmışsınız. Mesele sadece güç almak değil,Honda'nın Bmw'nin gerisinde demişsiniz 156 için, o yüzden o tarz bir cevap verdim ben size. Honda konusunda dediğiniz doğru, ben Honda sevmeyen birisi değilim, küçük yaşlardayken araba sevgimi bir üst boyuta taşıyan marka Honda olmuştu, ki hala yakın çevremde çok Honda sahibi var, fakat her markanın farklı bir misyonu var. Alfa Romeo hiçbir zaman ben sorunsuz araba yapıyorum demedi. (Ki benim bahsettiğim Nord motor sorunsuzluğunu ispatlamış motordur). Motorsiklet örneğini de anladım, ne alakası var vesaire gibi bir cümle de kullanmadım. Hitabı koruyalım. Her neyse ufak bir yanlış anlaşılma olmuş. Alfa- Honda kıyaslaması yapmışken, ben 156'nın bu konuyu oluşturan arkadaşımızın arabası olduğunu pek düşünmüyorum, zira daha fazla güç ve sorunsuzluk isteniyor. Benim için keyifli bir sohbet/tartışma idi, iyi akşamlar dilerim
Öncelikle, 156 2.0 TS'i hatırı sayılır bir süre kullandım, mesleğim gereği de baya inceledim.
-Tam bir fiyat performans otomobili. O paraya o özgünlük, motor performansı vs pek yok. Zaten ben de bu yüzden almıştım.
-Motor fena değil. Ama mühendislik harikası değil. Çift buji ama bir tanesi zaten emisyon için. Eski twin spark'lar gibi simetrik konumlama yok. O yıllarda mühendislik harikası örneği vermek gerekirse Honda B16A2 - 1.6 vti 160'lığın makinesi.
-Zaten fabrika çıkışlı olarak agresif kullanımda 10w60 yağ önerecek kadar yatak boşluğu olan bir motordan bahsediyoruz. Çoğu 2.0 ts'in balans şaftı yatağı bozulduğu için kayışı takılı değildir mesela.
-"Yeğenim bunlar devirli ve güçlü makineler, ondan yağ eksiltiyor." . 1.6 motordan 120, 2.0 motordan 155 hp almak uzay teknolojisi değil. Benzer güç/hacim oranlarında, benzer maksimum devirlerde sağlıklı motorda gram yağ eksiltmeyen motorlar var. Hiçbiri de 10w60 gibi soğukta bal kıvamında olan yağ kullanmıyor. O yağ zaten segmandan geçmez, nasıl yansın
-Varyatöre çok laf atılır ama aslında vanos ile aynı. Sorunları da, sistemleri de. E36'nın neredeyse yarı parası isteniyor. Fiyatına göre bakınca bmw'den üstün, genel araba vasfı olarak bakınca ise geride.
-Otomobil özelinde, 156'ya verilen emeğin yarısıyla başka araç ihya edilir. Düzgün kondisyonda dahi alınsa yıkılmaya çok müsait. Sürekli ilgi ister. Bunu seven birisi için zaten dezavantaj değil fakat yoldan geçen adama önerileceğini sanmıyorum.
Fiyat performans ama bir sanat eseri değil.
Malın fiyatı, arz talep içinde denge bulur. Parçası gayet bulunuyor ama İstanbul, Ankara, İzmir vs bir kaç il hariç kolay kolay ustaların ellemek istemediği markanın ikinci elinin geride kalması da normal. İstanbul'da bile bir naz bin niyaz iş yaptırılıyor, çünkü bir avuç usta kaldılar zaten. Önyargılar yok mu ? Var ama ateş olmayan yerden de duman çıkmıyor.
1.8T'ye gelirsek. Yerleşimi, motor kulakları, şanzıman ve aks bağlantıları, tesisatı, beyni vs mekanik tarafta her şeyi bir kenara bıraktım, başka markanın motorunu yasal olarak swaplamak mümkün değil. He arka planda bir şeyler döner onu bilemem. Fakat aynı markanın, daha yeni bir motorunu vs takmak gerekiyor.
Birden fazla sebebi olabiliyor:
Ülkenin ekonomik durumuyla da alakalı. Bir sürü araç değiştirdim, çoğunun grubuna girdim çıktım. Müşterisinin çoğunun fanboyluk yapmadığı marka görmedim.
Ülkenin ekonomik durumuyla da alakalı. Bir sürü araç değiştirdim, çoğunun grubuna girdim çıktım. Müşterisinin çoğunun fanboyluk yapmadığı marka görmedim.
E doğal. Yıllarca zar zor borç harç bir araba alınıyor. Ona da litresi 40 liradan yakıt konuyor. Haliyle insanların beklentileri çok fazla.
Mesela İtalya'nın sokaklarında 156 yok gibi bir şey. 159, Mito, Giulietta ağırlıklı. GTA ve busso makineli 156 haricinde hiçbir İtalyan'ın da methiyeler dizdiğini göremezsiniz. 2 bin euroluk araba orada. Adamın umrunda değil, dört ayda parasını toplar, motor yese arabayı çöpe atar devam eder. Hobi amaçlı ilgilenenler var. Onlar da zaten malzemenin ne olduğunu bilerek konuşuyor.
Burada iş değişiyor. Burada yayları presli, warexli civic ies bile altın muamelesi görüyor. Bir şey söylesen adama hakaret etmişsin gibi davranıyor.
Vergiler sağolsun. Sıfır megane 350-400 bin liraya falan verilse, o zaman test ederiz kim hangi arabayı ne kadar seviyor
