Dizel otomobiller önceden bu kadar yaygın değildi aslında. Ancak 1973 petrol krizi sonrasında dünyanın daha tasarruflu alternatiflere yönelme ihtiyacı ile araba üreticileri aynı yolu daha az yakıt ile gitmeyi sağlayan dizel motorlu otomobilleri tüketicilere daha fazla sunmaya başladılar. Ancak bu süreçte turbo dizel motorlar otomobil endüstrisinde yaygın değildi ve sürücülerin en büyük şikayeti ise kötü performanslı ve sürüş tatmini olmayan otomobillere binmesiydi.
İlk büyük çaplı seri üretim turbo dizel motora sahip arabayı sanırım Mercedes yaptı ancak bu sadece Amerika'da satıldı. Avrupa'da yapılan ve satılan ilk turbo dizel motorlu araç ise Pegeuot 604 oldu,1979'un başında. Fransızların küçük hacimli dizel motorları neden iyi yaptıklarının başlangıcı buradan geliyor 40 yıla varan mühendislik ve üretim tecrübeleri var.
Sonrasında hem sürüş hissiyatı benzinli motor gibi olan hem de bunu yaparken az yakan dizel motorlar günümüze kadar sattı. Bunu yaparken aynı zamanda dizel motorların çevreci olduğundan bahsedildi. Ancak çevrecilik için ölçüt CO2 emisyonu oldu. Evet, düşük yakıt tüketimi sayesinde CO2 salınımı benzinli motorlara göre daha düşük ancak dizel motorlarda benzinli motorların salınım yapmadığı ve zehirli olan bir gaz var. Azot oksit türevleri. Azot oksit türevlerine getirilen kısıtlamalar ise çok yeni, 2010'dan itibaren başladı. Mesela Peugeot BlueHDi sisteminde egzoz gazı egzozu terketmeden adblue sıvısı püskürtülerek azot oksit gazlarının %99'a kadar azot gazına çevrilmesi sağlanıyor. Aynı şekilde VW grubunun yüksek hacimli dizel motorlarında da SCR adı verilen bu sistem var.
VW çıkan son emisyon skandalından sonra asıl ortaya çıkan gerçek üreticilerin çok katı emisyon kurallarını tutturmada çok zorlandıkları gerçeği oldu. Bu yüzden üreticiler artık sadece dizel motoru değil, fosil yakıt kullanan motorların öncelikle araç çekişindeki etkisini azaltan ve ileri zamanda tamamen bitirecek çalışmalara başladılar.
Birincisi elektrikli motorlar. Motorun ürettiği gücün yola aktarılmasında enerji kaybı en düşük olan otomobiller. Gaza bastığınız anda en yüksek torkun son hıza kadar eşit oranda verilmesi, sürtünme olmadığı için bakım maliyetlerinin çok düşük olması avantaj. Ancak en büyük sıkıntı menzil yani piller.
İkincisi ise Hidrojen kullanımı. Bununla ilgili içinde BMW ve Honda'nın da olduğu bir konsorsiyum kuruldu. Amaçları elektrikli araçlara karşılık, günümüz motorlarını hidrojen ile çalışabilir hale getirmek. Yine burada Otoseyir ekibinin konu ile alakalı bilgi ve değerlendirmesini izleyebilirsiniz fazla detay için.
Ama dizel motorların terk edilebilmesi için, yüksek çekiş gücüne sahip operasyonlara çözüm bulunması gerekiyor. Örneğin dizel motorlu trenler, gemiler, tırlar vb gibi. Bu kadar çekiş gücünü sıfır emisyon ile ancak elektrikli motorlar sağlayabiliyor ancak sorun yine menzil
İlk büyük çaplı seri üretim turbo dizel motora sahip arabayı sanırım Mercedes yaptı ancak bu sadece Amerika'da satıldı. Avrupa'da yapılan ve satılan ilk turbo dizel motorlu araç ise Pegeuot 604 oldu,1979'un başında. Fransızların küçük hacimli dizel motorları neden iyi yaptıklarının başlangıcı buradan geliyor 40 yıla varan mühendislik ve üretim tecrübeleri var.
Sonrasında hem sürüş hissiyatı benzinli motor gibi olan hem de bunu yaparken az yakan dizel motorlar günümüze kadar sattı. Bunu yaparken aynı zamanda dizel motorların çevreci olduğundan bahsedildi. Ancak çevrecilik için ölçüt CO2 emisyonu oldu. Evet, düşük yakıt tüketimi sayesinde CO2 salınımı benzinli motorlara göre daha düşük ancak dizel motorlarda benzinli motorların salınım yapmadığı ve zehirli olan bir gaz var. Azot oksit türevleri. Azot oksit türevlerine getirilen kısıtlamalar ise çok yeni, 2010'dan itibaren başladı. Mesela Peugeot BlueHDi sisteminde egzoz gazı egzozu terketmeden adblue sıvısı püskürtülerek azot oksit gazlarının %99'a kadar azot gazına çevrilmesi sağlanıyor. Aynı şekilde VW grubunun yüksek hacimli dizel motorlarında da SCR adı verilen bu sistem var.
VW çıkan son emisyon skandalından sonra asıl ortaya çıkan gerçek üreticilerin çok katı emisyon kurallarını tutturmada çok zorlandıkları gerçeği oldu. Bu yüzden üreticiler artık sadece dizel motoru değil, fosil yakıt kullanan motorların öncelikle araç çekişindeki etkisini azaltan ve ileri zamanda tamamen bitirecek çalışmalara başladılar.
Birincisi elektrikli motorlar. Motorun ürettiği gücün yola aktarılmasında enerji kaybı en düşük olan otomobiller. Gaza bastığınız anda en yüksek torkun son hıza kadar eşit oranda verilmesi, sürtünme olmadığı için bakım maliyetlerinin çok düşük olması avantaj. Ancak en büyük sıkıntı menzil yani piller.
İkincisi ise Hidrojen kullanımı. Bununla ilgili içinde BMW ve Honda'nın da olduğu bir konsorsiyum kuruldu. Amaçları elektrikli araçlara karşılık, günümüz motorlarını hidrojen ile çalışabilir hale getirmek. Yine burada Otoseyir ekibinin konu ile alakalı bilgi ve değerlendirmesini izleyebilirsiniz fazla detay için.
Ama dizel motorların terk edilebilmesi için, yüksek çekiş gücüne sahip operasyonlara çözüm bulunması gerekiyor. Örneğin dizel motorlu trenler, gemiler, tırlar vb gibi. Bu kadar çekiş gücünü sıfır emisyon ile ancak elektrikli motorlar sağlayabiliyor ancak sorun yine menzil