Bundan 8 sene önce editörlük yaptığım web sitesi için yabancı sitelerden birinden "Facebook beğen butonu istatistiklerini tutacak" şeklinde bir makale çevirisi yapmıştım. Altına gelen yorumlar genellikle paranoyak olunduğu minvalinde fikirler içeriyordu.
8-10 sene öncesi için böyle düşüncelerin insanlara komplo teorisi gibi görünmesine bir nebze anlam verebiliyordum. Sonuçta akıllı telefonlar henüz herkesin cebine girmemiş, babalarımız, halalarımız facebook ve whatsapp illetine bulaşmamışlardı.
Ama artık bilgi çağının dibini yaşıyoruz, herkesin -hakir görmek için söylemiyorum, ulaşılması zor yerlerde olmaları bakımından- hatta dağdaki çobanın bile internet erişimi var. Nitekim bu konuşmaları da internet üzerinden yapıyoruz. Özellikle son günlerde her haber sitesinde görebileceğimiz şekilde konu edilen Facebook ve Cambridge Analityca skandalları da gündemdeyken bu tarz bir uygulamadan kimsenin şüphelenmiyor oluşu bana gerçekten çok garip geliyor.
Arkadaşlar komplo teorisi değil artık şunları herkesin öğrenmesi lazım; telefon numaralarımız çarşaf çarşaf şirketlere satılalı zaten çok oldu onu saymıyorum bile. Artık mouse hareketlerimize kadar izleniyoruz, cep telefonumuza kurduğumuz herhangi bir uygulamaya verdiğimiz erişim izninden dolayı bizi isteyen çok rahat bir şekilde dinleyebiliyor. Bu kadar basit yem olmamalıyız bence.
Buraya kadar arif olana yazdım. Bundan sonrası "Ee ne olmuş? Benim saklayacak bir şeyim yok ki bilader"cilere gelsin; (tabi bir de okumaya sabredebilenlere)
Bu Facebook skandalı ile ilgili bir tweet zinciri;
https://twitter.com/imTolstoyevski/status/976189594101313537
Bu da bizi (akıllı saatlerle) kalp atışlarımıza, hislerimize kadar takip edebileceklerine dair Noah Harari'nin bir konuşması: