Herkese merhabalar,mutlu, sağlıklı,huzurlu seneler.İlk defa konu oluşturuyorum bir kusurum olursa affola.Sizlere 2020 yılında,16 yaşımdayken sahip olduğum 1993 Kasım trafiğe çıkışlı,1994 model Doğan SLX'imi ve restorasyon sürecimizi anlatmak istiyorum.Aracı alalı çok çok uzun bir zaman oldu tüm hikayeyi anlatsak roman olur.İlk alındığı halini bırakayım ve başlayayım
İlk günün fotoğrafları maalesef yok ama bu fotoğraf arabanın aşağı yukarı nasıl olduğunu belli eder diye düşünüyorum.Bir de içine bakalım
Araba öyle herkesteki gibi değişensiz söktaksız ama komple boyalı değil,3 parça değişeni var ve bilimum yerlerinde fabrika boyaları duruyordu.Gelelim bu aracın bendeki hikayesine.Öncelikle ülkemizdeki neredeyse hiçbir Tofaş kullanıcısının bilmediği bir unsur aracın Fiat 131 tabanlı olması nedeniyle aslında geliştirmeye açık olduğu.Araç tamamen stoktu ve ben de övünmek gibi olmasın ama yaşıtlarım gibi sanayi stance coiller 6000-7000 watt subwooferlar,sÜrTmEzSe SüRTmEzSe SıKInTı tarzı modifiyelere karşı bir insanım.Uzatmayalım,gelelim hikayemize.2023 yılında ben staj yapıyordum ve araçla fazla ilgilenemedim,haliyle ilgisiz kaldıkça küstü ve kendini iyice salmaya başladı,pas başlangıçları ağır çürüklere dönüştü,aküsü bitti,lastikleri 2010 tarihli idi ve ha restore ettim ha edeceğim diyerek değiştirmedim.Onlar da sağolsun 1 hafta arayla yattığı yerden patlama gereği duymuşlar .Esas hikayemiz,araca 3 kere vurup kaçtılar bu sene.Sol ön çamurluk, sağ ön çamurluk ve sağ arka çamurlukta ufak bir kısım.2023 Ocak ayında sadece Sol çamurluk vuruk iken,1998 model bir 145 Quadrifoglio almaya niyetlendim.Lakin ben aracı görmeye gitmeye karar vermişken araç satıldı.Bunun üzerine arabam beni cezalandırır gibi sağ ön çamurluk da vuruk vaziyette sabah beni bekliyordu.Bir süre Tipo 2.0,Tempra 2.0 gibi otomobillere baktıktan sonra hayallerimden birisi olan bir otomobili ilanda görünce hemen hazır ola geçtim.Alfa Romeo 166,üstelik bu otomobil Aras Dinçer'in eski otomobiliydi.Babam beni hep desteklemiştir kendisi Tofaş otomobilleri namından dolayı pek sevmese de benim apaçilik peşinde olmadığımı bildiği için desteklemiştir.Konuştum ve 166'yı alalım dedim.Son dakika başka bir olumsuzluk ile onu da alamadık maalesef.Uzuyor gitgide,en son bir 146 1.6 TS bakmaya gittim,aracın trimlerinde ufak tefek eksiği dışında bir sorunu yoktu,ön takım vesaire çok iyi durumdaydı aracı kullandığımda bunu anlamıştım.Lakin tahmin edeceğiniz üzere o aracı da alamadım.Daha sonrasında, Tofaş'ımızın göçüklü yerlerini tamir ettirip satalım diye düşündük.Ustamıza gittiğimizde "Anladığım kadarıyla bu araba senin için çok önemli,en ufak bir sorun olsa sen huzursuz oluyorsun" dedi ve "Biz bu aracı komple restore edelim" diye bir teklif yaptı.Olur dedik ve serüven başladı.Tabi Nisan ayında aracımıza Momo jant ve Nankang NS-2R Semi Slick lastik vs takmıştık böyle ufak tefek detaylar için fotoğrafları daha sonra ekleyeceğim.Her neyse araç henüz soyulmadan benim aklımda bir lamba yandı ve rengi değiştirme kararı aldım.Otomobillerin renk isimlerini ve boya kodlarını ezberleme fetişim de vardır bu arada.Ferrari'nin aslında çok ikonik bir rengi olan Grigio Ingrid Metallic isimli boyasının numunesini buldum ve ustamıza götürdüm.O da yaparız dedi fakat boya özel bir boya olduğu için boya sertleştiricisi,verniği vesaire farklıydı ve tahmin edersiniz ki fiyat farkı bize merhaba dedi.Ona da olur verdik ve araç soyulmaya başlandı şimdi restorasyona giderken çekilen bir fotoğrafı ve restorasyon esnasında çekilmiş birkaç fotoğrafı buraya bırakayım
Gitmeden önceki hali bu şekildeydi.Tabi ben arabayı mutlaka restore edeceğimi bildiğim için Far,panjur,eski seri Pioneer teyp,eski seri hoparlörler ve hatta dereceli egzantrik bile alıp odama koymuştum
Burada taban işlerimiz yapılmıştı.Bu arada ön lastikler 175-50-13 ebatında(direksiyon hidrolik olmayınca öyle bir tercih yapmıştım fakat pek güzel durmadı onları da NS-2R ile değiştireceğim.)
Burada tamamen astarlanmıştı ve boyanmak içinde bekliyordu
Çamurluğun parlayan kısmına boyamızı az biraz serpiştirdik ve görseli bu şekildeydi,sabırsızlık tavan yapmıştı...
Kapılarımız boyanmıştı ve arabaya takılmayı bekliyorlardı... Bu esnada arabayı krom aksama çevirme kararı aldık ve kapı kolları, ön ve arka cam çıtası, kapı çıtaları,yan cam çıtaları sipariş edildi fakat bir kısmı finale yetişmedi
Ve boyandık.Bulunması pek kolay olmayan uzun kısa ayrı olan farlarımızı araç üstünde görmüştük.Fotoğrafın çekildiği esnada araca taban ve bagaj yalıtımı yapılıyordu.Hazırsanız çok uzatmadan arabanın bittiği anı sizinle paylaşayım
Arabanın kapıya geldiği ve rengin kendini belli ettiği fotoğrafı da buraya ekliyorum
Gelelim kötü haberlere,Stoplarımızın da özel olmasını istedim ve Ankara'da kendi isteğimize göre bir stop yaptırdık.Stopları yapan ustamızın kadrajından bir fotoğraf :
Arabanın eve geldiği üçüncü gün stopları taktırmak için evden ayrıldım fakat arabada stop yoktu ve aşırı trafikten dolayı riskli olacağını düşünüp eve geri geldim,kötü haber şu ki yanaşırken arabayı direğe sürttüm.Bunun üzerine araç brandasız vaziyette birkaç gün yattı ve tam o günlerde yağmur yağdı.Esas olumsuzluk burada ki arabanın boyası kabarmaya başlamıştı...Şuan kabarık vaziyette bekliyoruz.Ustamıza durumu aktardım ve geleceksin yapacağız dedi bir tatsızlık çıkmadı bu da sevindirici haber Şimdilik bu kadar.İlk konum olduğu için biraz amatör olmuş olabilir kusuruma bakmayın abilerim,kardeşlerim.Gelişmeleri aktaracağım sizlere,umarım beğenmişsinizdir
İlk günün fotoğrafları maalesef yok ama bu fotoğraf arabanın aşağı yukarı nasıl olduğunu belli eder diye düşünüyorum.Bir de içine bakalım
Araba öyle herkesteki gibi değişensiz söktaksız ama komple boyalı değil,3 parça değişeni var ve bilimum yerlerinde fabrika boyaları duruyordu.Gelelim bu aracın bendeki hikayesine.Öncelikle ülkemizdeki neredeyse hiçbir Tofaş kullanıcısının bilmediği bir unsur aracın Fiat 131 tabanlı olması nedeniyle aslında geliştirmeye açık olduğu.Araç tamamen stoktu ve ben de övünmek gibi olmasın ama yaşıtlarım gibi sanayi stance coiller 6000-7000 watt subwooferlar,sÜrTmEzSe SüRTmEzSe SıKInTı tarzı modifiyelere karşı bir insanım.Uzatmayalım,gelelim hikayemize.2023 yılında ben staj yapıyordum ve araçla fazla ilgilenemedim,haliyle ilgisiz kaldıkça küstü ve kendini iyice salmaya başladı,pas başlangıçları ağır çürüklere dönüştü,aküsü bitti,lastikleri 2010 tarihli idi ve ha restore ettim ha edeceğim diyerek değiştirmedim.Onlar da sağolsun 1 hafta arayla yattığı yerden patlama gereği duymuşlar .Esas hikayemiz,araca 3 kere vurup kaçtılar bu sene.Sol ön çamurluk, sağ ön çamurluk ve sağ arka çamurlukta ufak bir kısım.2023 Ocak ayında sadece Sol çamurluk vuruk iken,1998 model bir 145 Quadrifoglio almaya niyetlendim.Lakin ben aracı görmeye gitmeye karar vermişken araç satıldı.Bunun üzerine arabam beni cezalandırır gibi sağ ön çamurluk da vuruk vaziyette sabah beni bekliyordu.Bir süre Tipo 2.0,Tempra 2.0 gibi otomobillere baktıktan sonra hayallerimden birisi olan bir otomobili ilanda görünce hemen hazır ola geçtim.Alfa Romeo 166,üstelik bu otomobil Aras Dinçer'in eski otomobiliydi.Babam beni hep desteklemiştir kendisi Tofaş otomobilleri namından dolayı pek sevmese de benim apaçilik peşinde olmadığımı bildiği için desteklemiştir.Konuştum ve 166'yı alalım dedim.Son dakika başka bir olumsuzluk ile onu da alamadık maalesef.Uzuyor gitgide,en son bir 146 1.6 TS bakmaya gittim,aracın trimlerinde ufak tefek eksiği dışında bir sorunu yoktu,ön takım vesaire çok iyi durumdaydı aracı kullandığımda bunu anlamıştım.Lakin tahmin edeceğiniz üzere o aracı da alamadım.Daha sonrasında, Tofaş'ımızın göçüklü yerlerini tamir ettirip satalım diye düşündük.Ustamıza gittiğimizde "Anladığım kadarıyla bu araba senin için çok önemli,en ufak bir sorun olsa sen huzursuz oluyorsun" dedi ve "Biz bu aracı komple restore edelim" diye bir teklif yaptı.Olur dedik ve serüven başladı.Tabi Nisan ayında aracımıza Momo jant ve Nankang NS-2R Semi Slick lastik vs takmıştık böyle ufak tefek detaylar için fotoğrafları daha sonra ekleyeceğim.Her neyse araç henüz soyulmadan benim aklımda bir lamba yandı ve rengi değiştirme kararı aldım.Otomobillerin renk isimlerini ve boya kodlarını ezberleme fetişim de vardır bu arada.Ferrari'nin aslında çok ikonik bir rengi olan Grigio Ingrid Metallic isimli boyasının numunesini buldum ve ustamıza götürdüm.O da yaparız dedi fakat boya özel bir boya olduğu için boya sertleştiricisi,verniği vesaire farklıydı ve tahmin edersiniz ki fiyat farkı bize merhaba dedi.Ona da olur verdik ve araç soyulmaya başlandı şimdi restorasyona giderken çekilen bir fotoğrafı ve restorasyon esnasında çekilmiş birkaç fotoğrafı buraya bırakayım
Gitmeden önceki hali bu şekildeydi.Tabi ben arabayı mutlaka restore edeceğimi bildiğim için Far,panjur,eski seri Pioneer teyp,eski seri hoparlörler ve hatta dereceli egzantrik bile alıp odama koymuştum
Burada taban işlerimiz yapılmıştı.Bu arada ön lastikler 175-50-13 ebatında(direksiyon hidrolik olmayınca öyle bir tercih yapmıştım fakat pek güzel durmadı onları da NS-2R ile değiştireceğim.)
Burada tamamen astarlanmıştı ve boyanmak içinde bekliyordu
Çamurluğun parlayan kısmına boyamızı az biraz serpiştirdik ve görseli bu şekildeydi,sabırsızlık tavan yapmıştı...
Kapılarımız boyanmıştı ve arabaya takılmayı bekliyorlardı... Bu esnada arabayı krom aksama çevirme kararı aldık ve kapı kolları, ön ve arka cam çıtası, kapı çıtaları,yan cam çıtaları sipariş edildi fakat bir kısmı finale yetişmedi
Ve boyandık.Bulunması pek kolay olmayan uzun kısa ayrı olan farlarımızı araç üstünde görmüştük.Fotoğrafın çekildiği esnada araca taban ve bagaj yalıtımı yapılıyordu.Hazırsanız çok uzatmadan arabanın bittiği anı sizinle paylaşayım
Arabanın kapıya geldiği ve rengin kendini belli ettiği fotoğrafı da buraya ekliyorum
Gelelim kötü haberlere,Stoplarımızın da özel olmasını istedim ve Ankara'da kendi isteğimize göre bir stop yaptırdık.Stopları yapan ustamızın kadrajından bir fotoğraf :
Arabanın eve geldiği üçüncü gün stopları taktırmak için evden ayrıldım fakat arabada stop yoktu ve aşırı trafikten dolayı riskli olacağını düşünüp eve geri geldim,kötü haber şu ki yanaşırken arabayı direğe sürttüm.Bunun üzerine araç brandasız vaziyette birkaç gün yattı ve tam o günlerde yağmur yağdı.Esas olumsuzluk burada ki arabanın boyası kabarmaya başlamıştı...Şuan kabarık vaziyette bekliyoruz.Ustamıza durumu aktardım ve geleceksin yapacağız dedi bir tatsızlık çıkmadı bu da sevindirici haber Şimdilik bu kadar.İlk konum olduğu için biraz amatör olmuş olabilir kusuruma bakmayın abilerim,kardeşlerim.Gelişmeleri aktaracağım sizlere,umarım beğenmişsinizdir