1 aylık Avrupa gezisi için araç seçiminde bulunmak bana çok mantıklı bir hamle gibi gelmedi, kiralama şirketlerinden faydalanma ihtimalini düşünebilirsiniz.Fakat bu durumda aracın ruhsat sahibi olmadan sınır kapısından geçememe gibi yasal zorunluluklarının da olduğunu hatırlıyorum.Bu durumu kiralama şirketleri ile konuşabilirsiniz.
İster kiralık, ister satılık olsun, olabildiğince az km'de ve olabildiğince yüksek model olan arıza açma potansiyeli çok çok az olan araçlar tavsiye etmelisiniz.Bulgaristan gibi gelişmemiş Doğu Avrupa ülkelerinden geçerken aracınızın bozulması durumunda büyük bir rezillik yaşama ihtimaliniz azalır.Bu bağlamda attığınız Dacia gayet mantıklı fakat, Avrupa'da bazı büyükşehirlere artık Euro normlarına göre dizel araç alıyorlar, bunu da araştırarak almanızı öneririm.
Son olarak sunta gibi uygulamalar araçta gereksiz ses yapar ve yolda tabiri caizse kafa ütüler, araçlar için portatif yapılmış ve düşünerek tasarlanmış hazır kamp ürünlerinden tercih etmenizi tavsiye ederim.
Son olarak yalıtımlı bir araç alırsanız sıcak ve soğuktan aşırı etkilenmezsiniz fakat bu durumda ne yazık ki bütçeye bakıyor.
Bu arada Doblo'nun içindeki arkadaşı bulabilirseniz Kartal bile olur, aracın bir önemi olmaz.Rezillik de bakanın gözündedir.
(Espri amaçlıdır, saygısızlık algılanmasın).
Terbiyesizlikle bakmıyoruz sonuç olarak, maksat keyifli bir anı olsun.