Selam arkadaşlar, çocuklar da benim gibi otomobile meraklı olunca sık sık konusu geçiyordu ilk kullandığın araç neydi diye. Hatıralar canlanıyor, geçip giden gençlikle birlikte bir çok anı aklımıza düşüyor. Sizin de iyi-kötü böyle anılarınız ve paylaşmak istedikleriniz varsa bu konunun altında konuşulsun istedim.
Ben başlayım; ilk otomobil kullanmayı öğrendiğim otomobil babamın çok sevdiği benim nefret ettiğim çok temiz-kondisyonu çok iyi bir bej rengi 1989 model 4 ileri Reanult 12 Torosdu ama onu kısa keseceğim. Zira taşrada-kırsalda yaşamıyorsanız torosun övülecek bir tarafı yok, geçmeyen vitesler, gacır gucur bir yürüyen aksam, 100-110 dedim mi tıkanan motor, sürekli bozulan kapı kilitleri ve iç kapı kolları, hiç ısıtmayan kalorifer sistemi ile bugünümüze şükür dedirtir toros
Ama aklımda kalan sonraki araçtı ki, onunla araç sürmeyi pekiştirdim diyebilirim. 1994 model Karmen kırmızı Speedline Lisanslı Janta sahip Reanult 11 Flash S
. Benim için Golf GTI'di spor koltuklar, spor direksiyon, momo vites topuzu ve pedal seti de almıştım kendisine, o zaman öğrenci param ona yettiği için mp3 çalarlı bir goldmaster teybi vardı. 3 ve 4.vitesteki çekişi hala aklımda. Babamdan çok defa azar yememe sebep olan iki aks dolgusu ve değişimi yaşanmıştı. 3 tekerle (biri havada)viraj almalar vs. ne keyifti benim için. Unutamam kendisini. Ben ne kadar toros sevmiyorsam babamda bu arkadaşı sevmedi zira galiba benim de kullanım tarzımın etkin olduğu, üst kapak contası yakma, su kaçırma, hararet, tampon takma, aks kafası sorunları oldu
bir ton masraf açtı. Bir de karburatör sorunuyla o kadar uğraştık ki hava alma sorunu uzunca süre devam etti, en son karburatörün gövdesinin vida yuvası bozuk olduğu için hava aldığını keşfettik ve bir kılavuzla yeni yuva açıldı sorun bitti. Babam da ben de olgunlaştık bu süreçte. Benim oğlanlar bunları yapsa nasıl karşılarım bilmiyorum ama
. Hala da cesaretim olsa o günleri bulamayacağımı bilsem de parça sıkıntısı olacağını bilsem de bir tane alıp toplamak ve anıları canlandırmak isterim. Kısmet.
Çok kısa süre kullandığım ve borç sebebiyle satmak zorunda kaldığım 1995 Golf 1.6 CL Europe saymazsak, keza 30-35 gün kullanabildim sanırım, kendi ilk aracım ise 2008 model Corolla 1.4 d4d Class idi. Bu araçla ilgili hatırladıklarım, ferah oluşu, iç mekanın özellikle aşırı dayanıklı olması, rampalarda kalkmanın ve hızlanmanın (özellikle yüklüyken) işkence olması ama uzun yolu güzeldi. Uzun rampalarda çok düşmeyen viraj tepkileri de beklediğimden iyi olan bir araçtı. Koltukları rahattı, yanlış hatırlamıyorsam en boş versiyon olan bu Class pakette dahil 6 hava yastığı vardı. Arka camlar kollu idi aynalar elektrikli. Kliması oldukça iyiydi, kalorifer dizel performansında beklenen seviyede ama beklentime göre kötüydü.90 hp 190 tork bu motorun 0-100'ü oldukça yavaş (14 sn civarı olmalı), ara hızlanmalar eh işte. 2010 sonrasında geometrik turbo ve yazılım farkı var diye biliyorum onlar daha iyi gidiyor (20 nm kadar tork farkı var) ama yağ yakıyor. 2010'a kadar olanlarda belirgin bir yağ yakma söz konusu değil. Euro 4 olan bu motorlu bu Auris'den bir de babama aldık 6 seneyi geçit sanırım severek binmeye devam ediyor. Benim Corolla tam bir Toyota idi, yani hiç bir şey en üstte değil, keyifli değil ama en altta da değil, ortalama araç ne derseniz Corolla'dır gözümde. Bu araca da 18 ay kadar binmiştim. O dönemde çocuklar da doğunca bana ilaç oldu, hiç yolda bırakmadı ele güne muhtaç etmedi. Araç olmayınca nelerden geri kaldığınızı anlıyorsunuz. Minnet etmemek ne demekmiş anlıyorsunuz. O yüzden bu garibimi çok sevmesem de ele güne hiç muhtaç etmedi kendisi Allah razı olsun.
Sizlerin hatıralarını da merakla bekliyorum, hepinize sevgiler.
Ben başlayım; ilk otomobil kullanmayı öğrendiğim otomobil babamın çok sevdiği benim nefret ettiğim çok temiz-kondisyonu çok iyi bir bej rengi 1989 model 4 ileri Reanult 12 Torosdu ama onu kısa keseceğim. Zira taşrada-kırsalda yaşamıyorsanız torosun övülecek bir tarafı yok, geçmeyen vitesler, gacır gucur bir yürüyen aksam, 100-110 dedim mi tıkanan motor, sürekli bozulan kapı kilitleri ve iç kapı kolları, hiç ısıtmayan kalorifer sistemi ile bugünümüze şükür dedirtir toros
Çok kısa süre kullandığım ve borç sebebiyle satmak zorunda kaldığım 1995 Golf 1.6 CL Europe saymazsak, keza 30-35 gün kullanabildim sanırım, kendi ilk aracım ise 2008 model Corolla 1.4 d4d Class idi. Bu araçla ilgili hatırladıklarım, ferah oluşu, iç mekanın özellikle aşırı dayanıklı olması, rampalarda kalkmanın ve hızlanmanın (özellikle yüklüyken) işkence olması ama uzun yolu güzeldi. Uzun rampalarda çok düşmeyen viraj tepkileri de beklediğimden iyi olan bir araçtı. Koltukları rahattı, yanlış hatırlamıyorsam en boş versiyon olan bu Class pakette dahil 6 hava yastığı vardı. Arka camlar kollu idi aynalar elektrikli. Kliması oldukça iyiydi, kalorifer dizel performansında beklenen seviyede ama beklentime göre kötüydü.90 hp 190 tork bu motorun 0-100'ü oldukça yavaş (14 sn civarı olmalı), ara hızlanmalar eh işte. 2010 sonrasında geometrik turbo ve yazılım farkı var diye biliyorum onlar daha iyi gidiyor (20 nm kadar tork farkı var) ama yağ yakıyor. 2010'a kadar olanlarda belirgin bir yağ yakma söz konusu değil. Euro 4 olan bu motorlu bu Auris'den bir de babama aldık 6 seneyi geçit sanırım severek binmeye devam ediyor. Benim Corolla tam bir Toyota idi, yani hiç bir şey en üstte değil, keyifli değil ama en altta da değil, ortalama araç ne derseniz Corolla'dır gözümde. Bu araca da 18 ay kadar binmiştim. O dönemde çocuklar da doğunca bana ilaç oldu, hiç yolda bırakmadı ele güne muhtaç etmedi. Araç olmayınca nelerden geri kaldığınızı anlıyorsunuz. Minnet etmemek ne demekmiş anlıyorsunuz. O yüzden bu garibimi çok sevmesem de ele güne hiç muhtaç etmedi kendisi Allah razı olsun.
Sizlerin hatıralarını da merakla bekliyorum, hepinize sevgiler.
Son düzenleme:
