KAPALI KAÇ BİN KİLOMETREYE KADAR ALINIR

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Korkmaz

Senkromeççi
4
Merhaba
Uzun zamandır aklıma ciddi ciddi takılan bir konu var. Ülkemizde 100.000 kilometreyi geçen dizel araçlara ölmüş bitmiş muamelesi yapılıyor. Bu aracı üreten adamlar milyon kilometrelerce test edildiğini söylüyorlar halbu ki.. Onlar mı yalan söylüyor, toplum mu yanlış biliyor? Mesela 2014, kazasız, değişensiz bir Astra Sedan buluyorum, kilometre 164.000 olunca herkes uzak dur diyor.. Ben Opel motorunun 164.000 de ölceğine ihtimal vermiyorum. Sizce haklılık payı var mı bu 100.000 km üstü motorun bitik olma konusunun.. Gerçekten çekinmem gereken bir durum mu 150-200 bin km durumu?
 
Bence yolların bozukluğu. Yaz aylarında gurbetçilerin getirdikler 15-20 yaşındaki arabalara bakıyorum. O kadar diri duruyorlar ki sanki galeriden yeni çıkmışlar. Bizdeki 7-8 yaşındaki arabaların bile sağı solu sarkmaya, parça aralıkları açılmaya başlıyor.
Bu listeye bölgeye göre nem faktörü de eklenebilir .Trabzondaki arabayla Erzurum'daki araba bir olmuyor
 
  • Beğeni
Tepkiler: 123456mtn
Bizim ülkemizin en büyük dezavantajı kötü yakıt bence. Bundan canım yandığı için ben bundan sonra 100k km üstü dizel otomobil alacak olsam nereden yakıt aldığını bildiğim seçeneklere yönelirdim şahsen.
Bence yolların bozukluğu. Yaz aylarında gurbetçilerin getirdikler 15-20 yaşındaki arabalara bakıyorum. O kadar diri duruyorlar ki sanki galeriden yeni çıkmışlar. Bizdeki 7-8 yaşındaki arabaların bile sağı solu sarkmaya, parça aralıkları açılmaya başlıyor.
Bu listeye bölgeye göre nem faktörü de eklenebilir .Trabzondaki arabayla Erzurum'daki araba bir olmuyor
D - Hepsi :D
 
Benim de en çok takıldığım ve merak ettiğim konulardan birisi bu ikinci elde yüksek km konusu? Mesela 2014 model bir dizel araç için yüksek km nedir? 160-170 bin km, yüksek bir km midir? 2007 model bir Seat Cordoba var mesela , 360 bin km'de ama aynı aracın ikinci elinde 170 bine çok yüksek deniyor.. 300-350 bin km gibi değerlere çıkılıyorsa 150-160 yüksek denilebilir mi?
Hocam kafa karışıklığında haklısınız. Hakikaten net bir değer söylemek mümkün değil. Ama sorun olarak nitelendirilecek "yüksek km" yorumunu yapmak için 0 km bir aracı alıp yüksek km'lere kadar ilk elde eskitmek gerekiyor. O zaman arabanın nasıl yıprandığını insan daha iyi anlıyor.
Öncelikle km'den kaynaklı kaygıları motor bloğunda düşünmeyin. Bakımlı ve doğru kullanılmış bir motor 500.000 km'yi rahatça devirebilir. Ama takdir edersiniz ki arabada yıpranacak tek yer motor bloğu değildir. Bazı dizel araçlarda turbo, palleri, hortumları gibi yerlerde zamana ve kullanım süresine (yani km) göre baş gösteren kronik sorunlar oluyor. Bazı modellerde de kronik olmasa bile hatalı kullanımdan ötürü bu parçalar arıza çıkarabiliyor. Herkes motor bloğuna bakar ama turbo maliyeti rektifiyeden fazla oluyor çoğu zaman. Yüksek km'lerde bunların çıkaracağı masraflar olabiliyor. Yine dpf, mazot pompası gibi masraf kalemleri de sürpriz yapabiliyor. Benzinde bu durum bu kadar değil. Ama lpg'de de oluşan ekstra ısı nedeniyle kaput içerisinde enteresan yıpranmalar, kopmalar, yırtılmalar, kırılmalar, erimeler olabiliyor. Motor veriminin düşmesi zaten cepte. Tüm yürüyen aksamda ve frenlerde malzeme yorgunluğu da kaçınılmaz oluyor. Bunları da unutmamak gerekiyor. Geçenlerde forumdan arkadaşlarla gittiğimiz bir pist etkinliğinde, çok iyi bakılıp çiçek gibi yapılmış bir 190E 2.3'ün pistte freninin boşalıp bir virajda patlaması bu konuda bana da çok iyi canlı örnek olmuştu.
Bunların dışında arabanın iç mekanında konfor öğelerinde de km'ye ve yıllanmaya bağlı olarak enteresan arızalar çıkabiliyor. İşte premium markaların farkları genelde trimlerde, koltuk/direksiyon döşemelerinde ve bu konfor donanımlarının dayanıklılığında ortaya çıkıyor. Km ilerledikçe de bu kalite farkı belirginleşiyor. Ayna kumandasının veya motorlarının arızlanması, cam açma butonlarının, krikolarının veya motorlarının arızalanması, silecek motorlarının ve mekanizmalarının arızalanması, klima yönlendirme motorunun arızası, koltuk ayar mekanizmalarının bozulması, merkezi kilit arızaları, direksiyon üstü kumanda butonlarının veya sinyal/silecek kollarındaki bazı kumandaların bozulması, torpido mekanizmasında bozulma/kırılma, iç mekanda düğmelerin aşınıp soyulma seviyesi ve buna benzer aklıma gelmeyen bir sürü garip garip arızalar yıllar ve km'ler geçtikçe sinir bozucu arıza kalemleri olarak karşısına çıkıyor araç sahiplerinin.

Verdiğiniz örnek üzerinde, benim bildiğim kadarıyla Cordoba'larda en sinir bozucu konu kapılardaki kumaş döşemeler. Bunlar dışında kadifemsi plastik aksam kaplamaları bir süre sonra soyulup altından hyundai accent kalitesi simsiyah sert plastikler çıkar. Bunlar can sıkmazsa Hitler motorları yıllarca sorunsuz gidebiliyor. Ama kaput içi plastik sıvı haznelerinde yıllar içerisinde çatlama sızıntı vs. olur mu derseniz neden olmasın derim. =) Arabayı tanıyanlar km yüksek mi değil mi daha iyi karar verir. Ayrıca kullanım sırasında ne kadar sert zorlayarak kullanıldı ve karşılığında ne kadar bakımı yapıldı; bu konuda aksaklıklara arabanın toleransı ne kadar bilmek gerekir. İkinci elde değeri fazla düşen ve yüksek kalan arabaların temel piyasa kriterlerini de bu tarz konular oluşturuyor.

2. el yüksek km'lerde benim için en güvenilir seçenekler atmosferik benzinli manuel şanzımanlı arabalar oluyor. Çünkü arızaları nispeten basit oluyor ve bu arızalar çok fazla gizlenemiyor.
 
Son düzenleme:
yüksek kmlerde mikro dizel motorlar sorunlu olabiliyor ama Opelin 1.3 multijet motoru sağlamdır kolay kolay sorun açmaz, benzinli motorlara kmden korkmayın :) motorların ömrünü km değil, ateşleme sayısı ile ölçülür
 
  • Beğeni
Tepkiler: Korkmaz
benim psikolojik sınırım 250 bin km de başlıyor,ondan sonra sıkıntılar da yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor zaten günümüz araçlarında her ne kadar temizde kullanılsalar
 
Merhaba
Uzun zamandır aklıma ciddi ciddi takılan bir konu var. Ülkemizde 100.000 kilometreyi geçen dizel araçlara ölmüş bitmiş muamelesi yapılıyor. Bu aracı üreten adamlar milyon kilometrelerce test edildiğini söylüyorlar halbu ki.. Onlar mı yalan söylüyor, toplum mu yanlış biliyor? Mesela 2014, kazasız, değişensiz bir Astra Sedan buluyorum, kilometre 164.000 olunca herkes uzak dur diyor.. Ben Opel motorunun 164.000 de ölceğine ihtimal vermiyorum. Sizce haklılık payı var mı bu 100.000 km üstü motorun bitik olma konusunun.. Gerçekten çekinmem gereken bir durum mu 150-200 bin km durumu?
164 binde motor ölmez uzun yıllar da kullanırsın. Ama 2014 model olması dolayısıyla fazla. 300 k km 90 model bir otomobil için normal olması gibi bir şey. Bu kadar kısa zamanda bu kadar yol gitmiş olması alıcı olarak beni düşündrur. Araba kiralık mi ticariden çıkma mi yoksa sirket arabasi mi diye
 
  • Beğeni
Tepkiler: Korkmaz
Şahsi kullanılan bi araba için yıllık ortalama 15bin km idealdir. (20ye kadar okeyim) Çoğu insan hâlâ yıllık 10bin km dese de toplu taşımanın pahalılığı (şehir içi-dışı) nedeniyle biz çoğu zaman kendi aracımızı kullanıyoruz artık. Yani belli bi modelden aşağıya bakıyorsanız mecbur geçecek o km leri. Asıl km si düşükse düşünün bence
 
  • Beğeni
Tepkiler: Korkmaz
Türkiye de temiz ve bakımlı araba almak çok zorken bir de kilometresi işin içine girdi mi bakımlısını bulmak iyice imkansız hale geliyor. İnsanların uzak durması da bence bundan. bt arkadaşımızın ailesinde kullanılan Fiesta aracını 200.000 bin km ye dayanmışken aldım. Maşallah, bütün bakımlarını yetkili serviste yapmışlar. Kendim bakımını yaptım ve kullanmaya devam ediyorum. Bu durumda olan araç bulunursa gözünü kapatıp almalısın. Eğer bir hesaplama olsun istiyorsan yıllık 20 bin km ideal olduğunu düşünüyorum.
 
Türkiye de temiz ve bakımlı araba almak çok zorken bir de kilometresi işin içine girdi mi bakımlısını bulmak iyice imkansız hale geliyor. İnsanların uzak durması da bence bundan. bt arkadaşımızın ailesinde kullanılan Fiesta aracını 200.000 bin km ye dayanmışken aldım. Maşallah, bütün bakımlarını yetkili serviste yapmışlar. Kendim bakımını yaptım ve kullanmaya devam ediyorum. Bu durumda olan araç bulunursa gözünü kapatıp almalısın. Eğer bir hesaplama olsun istiyorsan yıllık 20 bin km ideal olduğunu düşünüyorum.
Gel de bu mesajı beğenme :D
@Korkmaz Evet, yukarıda bahsettiğim gibi 0 km alıp 200k km civarlarına getirdiğimiz 2. araç buydu. İlkiyle 2 yılda 120.000km, 6 yılda 235.000km yapmıştık. 2003 Fiesta 6 yıl 235k km sonunda iç mekanı abartmıyorum 30-40 bindeymiş gibiydi. Ama masrafları kaputun altındaydı, bobini arızalıydı. @lozlevent e sattığımız arabada ise motor saat gibiydi, ama elektronikleri eskisine göre fazlaydı. O yüzden onda da bahsettiğim ufak tefek elektrik-elektronik donanım arızalarından bazılarını yaşadık ve tek tek yaptırdık. Zaman içerisinde başka yerlerinden başka arızalar verebilir mi? Kesinlikle mümkün.
 
  • Beğeni
Tepkiler: FurkanKarka
Kilometre ve yaş yükseldikçe eş orantılı olarak parçaların ömrü dolmaya başlıyor. Bunu en kolay şekilde size kendi aracımdan örneklerle açıklayabilirim. Benzinli-LPG'li araç kullanıcısıyım.

154.000 civarında aldığım aracım 165.000 kilometre civarlarına geldiğinde su haznesi delindi, değiştirmek durumunda kaldım.
Kilometre 180.000 civarlarına geldiğinde manyetik tutucu denilen bir malzeme ömrünü doldurdu. Onu değiştirmek zorunda kaldım.
Kilometre yine 180.000 civarlarındayken su radyatörü ömrünü doldurdu, o parçayı da değiştirmek durumunda kaldım.
Kilometremiz 200.000 civarını aştığında oksijen sensörü parçası ömrünü doldurdu, bunu da değiştirmek zorunda kaldım doğal olarak. Aynı kilometrede klima radyatörü ömrünü doldurdu. Bunu da değiştirmek zorundayım.

Gördüğünüz gibi kilometre arttıkça aracın parçalarının ömrü dolmaya başlıyor, özellikle elektronik açısından arızalar ortaya çıkıyor. Aracım 207.000 oldu, hala daha 10.000 bakımını geçmedikçe yağ eksiltmiyor. Motor boruları da gayet sağlıklı durumda duruyor. Motor kondisyonu 17 yaşına göre mükemmel durumda diyebilirim. Fakat diğer elektronik parçalar kendini bırakabiliyor. :)
 
Son düzenleme:
Bizim milletin neredeyse hepsi bu şekilde düşünüyor. Bu yüzden ikinci elde Doblo'lar Linea'lar hep 200 k altı


düşünmeleri doğal,bir avrupa yolu yok ki arabalar dayansın.günümüzde de zaten eskisi kadar sağlam araçlarında üretilmediğini hesaba katarsak böyle olması çok doğal.birde bizim millet arabayı araba gibi sürmüyor,eşşek gibi sürüyor(sözüm meclisten dışarı)
 
  • Beğeni
Tepkiler: bt
Mehaba peki bende ortaya bişey atayım..
1,2 turbo vag motoru 80 km hızla giderken dsg 7 nci vitesde 1500 devir ceviriyor.
Atmosferik hyundai 1,0 motoru ise 80 km hızla giderken 2500 devir ceviriyor .
Bu durumda hangisi önce bozulur
 
  • Beğeni
Tepkiler: Korkmaz
Mehaba peki bende ortaya bişey atayım..
1,2 turbo vag motoru 80 km hızla giderken dsg 7 nci vitesde 1500 devir ceviriyor.
Atmosferik hyundai 1,0 motoru ise 80 km hızla giderken 2500 devir ceviriyor .
Bu durumda hangisi önce bozulur
Bozulmasına sebep olur mu diye sormak daha mantıklı bence.

Bozulmadan ziyade, motorun yıpranmasında ciddi bir etkisi olmasa da bir miktar daha etkili olabilir kanaatindeyim. Hızlanmak yahut sabit hızda kalabilmek için daha fazla devir çevirme mecburiyeti taşıyan motor, mantık olarak daha fazla yorulacak, zorlanacak ve yıpranacaktır. Düşük hız ve devirlerde daha az olacağı gibi yüksek hız ve devirlerde bu yorulma artacaktır. Kullanım ömrüne belirleyici düzeyde etki etmesi için sürücünün kullanım karakterinin de o aranda değişiklik göstermesi gerek.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Korkmaz
Otomobilde km arttikca parcalarin kullanim omru azalir. Ancak 160k’da bir araba cok duzgun cikarken 70k’daki bir otomobil unutamayacaginiz masraflar da acabilir. Marka modelden bagimsizdir bu isler. Turkiye’de km her zaman yanilticidir. Dikkatli olmakta fayda var
 
Mehaba peki bende ortaya bişey atayım..
1,2 turbo vag motoru 80 km hızla giderken dsg 7 nci vitesde 1500 devir ceviriyor.
Atmosferik hyundai 1,0 motoru ise 80 km hızla giderken 2500 devir ceviriyor .
Bu durumda hangisi önce bozulur
Birebir aynı parçalarla üretilmiş aynı motor olsa büyük ihtimal 2500 devir çeviren daha çok yıpranır. Ama eğer senin motor daha sağlıklı bir malzemeden üretilmiş ve mühendisliği de ona göre yapılmışsa fazladan yıpranma olmaz. Hatta şöyle bir iddia var ki küçük hacimli turbo motorlar düşük devirde tork verseler bile yüke bindikleri zaman yıpranması fazla oluyormuş. Nası olsa gücü yetiyo diyip basmayın vites küçültün diyolar
 
Ben arabamı 60k kmde aldım, benden önce hep servis bakımlıymış, bende 10 12 de bir bakımını aksatmadım. Çiftlerde de mazot değiştirdim. Şimdi araba 92binde ve100kda DPF temizlik, şanzıman yağı, kayış gibi ağır bakımı var. Arabadan bir tane sıkıntım olmamasına rağmen kendi kedime bu bakımdan sonra satsak mı diye hesap yapmaya başladım. Artık ülke nasıl bir kafa yaşatıyorsa sorunsuz arabayı hem de çok sevmeme rağmen satma hesabı yapıyorum. :D e malum 100binde, BMW, kullanıcın yaşı belli, dingilin teki gelir pert muamelisi yapar 50bin sonra sinirlenirsin. :D
 
ben arabamı aldığımda 267.000 kmdeydi, şuan 292.000'e dayandı. 98 model turbo dizel opel astra 2.0, kendim kaşındığımdan dolayı hava-yağ-mazot filtrelerini ve motor yağını değiştirdim. baya hor kullanmama rağmen bir sorun çıkarmadı şimdiye kadar.
 
İki şeyden bahsedeceğim.

1-) Az kullanılmış araba da iyi değildir. Bir atasözümüz var, işleyen demir ışıldar diye. 10 yaşında, henüz 100bin km olmamış ama son 2-3 senesini tamamen garajda yatarak geçirmiş bir araba yerine 5 yaşında ve 200bin km doldurmuş, bakımları zamamında ve düzgün yapılmış arabayı tercih ederim. Buradan demek istediğim, kullanılmayan bir arabada deformasyonlar kullanılana göre kimi parçalarda çok daha hızlı olabiliyor, mesela kauçuklar gibi.

2-) Az kilometre takıntısı yüzünden sanayide sayaca müdahele edip oynatanlar düzeldi, araba ticari taksi çıkması olup muayeneye girmeden önce kilometresi de düşürüldüyse elinizde saatli bomba oluyor mesela. Piyasada bu motor 80bin değil de 120bin yapmış diyebilecek işinin ehli usta da çok az kaldı.

Yani diyeceğim, düzgün bakılmış bir araba bulduysanız kilometresi çok da mühim değil. Amerika'da insanlar eksi arabalarıyla 1 milyon mil challenge falan yapıyorlar.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Korkmaz ve bt
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...