Otopark.com SAATLERİNİZ&KOLEKSİYONLARINIZ

Buralar sessiz kalmışken, benim için ömrümün sonuna kadar en değerli olacak saatimi göstermek istiyorum.

Öncelikle neden bu kadar değerli olduğu konusunda bir hikaye anlatmayı sakıncalı bulmuyorum, zira uzun süredir beraberiz, aile sayılırız.

Ben rahmetli dedemi(babamın babası) ölümünden sadece birkaç ay önce tanıdım. Dedem ile babaannem ayrıydı, baya da olaylı bir ayrılık olduğundan ve biz de babaannemle yaşadığımızdan, babaannemle büyümemden dolayı bana dedemden hiç bahsetmediler. Ben sorduğumda ise öldüğü söylendi.

Gel zaman git zaman ben büyüdüm, evde oyun oynamayı bırakıp babamla gezecek yaşa geldim. 7-8 yaşlarımdan söz ediyorum. Babam, bir arkadaşımın babası diyerek beni esasında kendi babasının yanına götürüp getirmeye başladı. Arkadaşımla araları bozuk, biz bakacağız diyerek. Çok sevdim ben o adamı, aksi bir adam belli, bunu anlıyordum, ama bana yaklaşımı olsun, konuşulan konular olsun çok ilgimi çekmişti. Bana da hiç bu adam senin deden denmedi. Çocuğum, babaanneme yanlışlıkla söylerim diye.

Daha sonra bu ziyaretine gidip geldiğimiz adamın öldüğünü ve dedem olduğunu öğrendim. Oldukça duygusal bir cenaze sürecinden sonra dedemin evine babamla beraber gittik. Odasını karıştırırken bu Orient saatini, bir de fotoğraf albümünü buldum, götürüp arabaya koydum.

Biz 45 yıldır aynı mahallede yaşadığımızdan ve herkes dedemi tanıdığından, dedemin eski ahbapları beni gördüğünde dedeme ne kadar benzediğimi, hatta huy olarak bile oldukça benzediğimi babam dahil herkes dile getirir.

Saati gördüklerinde ise bu dedenin kolundaydı diye herkes söylerdi

Model numarasını tam bilmiyorum. Japonya’dan bir akrabamız dedeme hediye olarak getirmiş. Saatin gövdesinin altından olduğunu biliyorum, kayışı orijinalde deriymiş, dedem daha sonradan bunu kendisi beğenip taktırmış. Ben bulduğumda bu şekilde olduğu için bozmadım. Gerekli revizyonları birkaç farklı saat tamircisi gezerek yaptırdım, onlar da oldukça değerli olduğunu söyleyip, bence bunu takma, bir şey olursa onaramayız dediler. Nitekim öyle de oldu, camında ufak bir kırık var, içeriden, tuz-buz olmadan. Sabit şekilde duruyor bir sorun teşkil etmiyor. Kendisini sadece çok özel diye nitelendirdiğim günlerde, gerçekten kafam rahat olduğunda, zarar görmeyeceğinden emin olduğum günlerde keyifle takıyorum. Okuduysanız teşekkür ederim 🙂

IMG_2958.jpeg
 
Son düzenleme:
Bu başlığın ölmemesi adına, son paylaşımımın üzerine bir paylaşım daha yapmış olayım.

@DouglasAdams Swatch saatini paylaştığında ben de gündelik olarak kullanılabilecek hafif bir saat aradığımı söylemiştim. Swatch’ın sitesini gezerken gözüme bir model çarptı ve “acaba?” dedim. Bir süre düşündükten sonra satın aldım, koleksiyonuma ekledim.

IMG_6988.jpeg

IMG_4872.jpeg

Kolumdaki duruşu bu şekilde,biraz aykırı bir renk oldu. Bu nedenle günlük kullanmaktan vazgeçip, haftasonları daha basit kombinlerle gezinti/yürüyüş yaparken veyahut da saate uyumlu kombinler yaptığımda kullanıyorum. Olduğundan biraz büyük durmuş fotoğrafta, bileklerim de olduğundan ince çıkmış. Bu kadar büyük görünmediğini, daha zarif göründüğünü belirtmeliyim. Bir de kadran siyah gibi dursa da çok koyu bir kahverengi. Onun dışında ; çok hafif, dikkat çekici, tarz ve keyifli bir saat. Mekanizması sesli çalışıyor, fosforu iyi.
 
Soru olarak titanyumun çizilme riski daha yüksek diyorlar.(Hiç titanyum saatim olmadı) . Siz günlük kullanımdaki tecrübenizde bunu yaşadınız mı?
Titanyumda hangi grade olduğu önemlidir. Çoğu titanyum Grade 5 ve üzeri oluyor günümüz horolojisinde. Bu nedenle çiziğe karşı çelikten daha dayanıklılar. Titanyumun sıkıntısı cila işçiliğinin daha zor olması. Eski haline döndürmek çelikten daha zahmetli ve doğal olarak daha pahalı.
 
  • Beğeni
Tepkiler: zbetk
Henüz bir saatim yok ancak hayalim olan saat, Omega Speedmaster Moonwatch. Saatin ay görevinde yer alması bile onu almak için yeterli sebep benim için.

Ay'a gidecek saatin nasıl seçildiği konusunda maalesef bir takım yanlış bilgiler görüyorum. En son Fatih Altaylı'nın bir videosunda ay saatini seçmek için NASA görevlilerinin en yakın saatçiye gidip elinde olan saatlerden birisini aldıklarını ve onun Omega Speedmaster olduğunu söylemişti. Bu bilgi kesinlikle yanlış.

Her bir şeyi hayati tehlike taşıyan ay misyonunda sokaktan rastgele aldığınız bir saati astronotun koluna takım uzayın vakumuna maruz bırakamazsınız. Bu kapsamda NASA tarafından seçilen saat (Omega Speedmaster), uzay uçuşları için sertifikalandırılmamıştır ancak testlerden geçmiştir ki bu da uçmasına yeterliydi.

NASA'nın herkese açık olan belgelerinde belirtildiği üzere NASA, birkaç saat üreticisine kendilerine saat göndermeleri için bir teklifte bulunuyor. Bunlar Rolex, Longines, Hamilton ve Omega. Hamilton kol saati göndermediği için baştan eleniyor.

Rolex ve Longines daha testin en başında başarısız oluyor. Vakum ve yüksek sıcaklık testi. Özellikle uzayın bir vakum ortamı olduğunu düşünürsek, daha ilk baştan bu testlerden başarısız olan saatlerle testlere devam edilmiyor. Birkaç test daha yapılıyor ama sonuçlar iyi değil. Omega Speedmaster ise ufak tefek sorunlar yaşasa da testlerin hepsinden geçiyor.

Ekli dosyayı görüntüle 51030

Bütün Apollo uçuşlarında, astronotların kıyafetinin dışına takılıyor. Yani evet, saat dış etkenlere görev boyunca maruz kalıyor. Özellikle de aya inen astronotların ay tozunu dahi yutuyor.

İlk silikon işlemcinin ve dijital bilgisayarın kullanıldığı Apollo görevlerinde aslında analog saate gerek yok gibi gözükebilir. Ancak bir seferinde, bu saat astronotların hayatını kurtarıyor. Apollo 13 görevinde servis modülünün oksijen tankı uçuş öncesi darbe sebebiyle yüzbinlerce kilometre ötede patlıyor. Astronotlar, sahip olduğu kaynakları yeterli bir biçimde kullanmak için ısıtıcılar dahil olmak üzere tüm bilgisayarları kapatıyor.

Dünya'ya dönüş esnasında NASA, dönüş süresini kısaltmak ve sapan rotayı düzeltmek için bir ateşleme yapma kararı alıyor. Ancak kaynaklar kısıtlı olduğu için ateşleme bilgisayar desteksiz, tamamen astronotlar tarafından manuel olarak yapılacaktı. 14 saniyelik bir ateşleme yapılacaktı ve ateşleme süresinin inanılmaz hassas olması gerekiyordu. Burada astronotlar, ilk defa kollarındaki Speedmaster'ın kronometresini kullanarak 14 saniyeyi saatlerinin yardımıyla tutmuşlardır.

Görevini başarıyla yerine getiren saat için NASA, Omega'ya "Silver Snoopy Award" ödülü vermiştir. Aynı zamanda bunun şerefine çıkan bir saatte vardır.

Ekli dosyayı görüntüle 51028
Speedmaster her saat severin hayalidir. Umarım bir gün ulaşırsınız.
 
Şu anda 3 büyük Japon diyebileceğimiz orient, seiko ve citizen arasından orient ler özellikle otomatik mekanizması olarak farklı bir seviyede
Değil. Orient giriş seviyede saatler ve mekanizmalar üretiyor. Seiko ve Citizen Orient karşısında dev firmalar. En üst düzeye kadar mekanizmalar yapabiliyorlar. Orient Türkiye’de distribütör kaynaklı çok daha pahalı satılıyor ve tabiri caizse premium gibi görünüyor.
 
Değil. Orient giriş seviyede saatler ve mekanizmalar üretiyor. Seiko ve Citizen Orient karşısında dev firmalar. En üst düzeye kadar mekanizmalar yapabiliyorlar. Orient Türkiye’de distribütör kaynaklı çok daha pahalı satılıyor ve tabiri caizse premium gibi görünüyor.
Sen değil diyorsan öyledir
 
  • Beğeni
Tepkiler: #Capo