Rc modelciliği

Herkese selamlar,

”Rc nedir?” gibi terimlerden ziyade bugün sizlere babadan oğula geçen bir başka zehirden bahsetmek istiyorum. Teknik terimlere ileri ki zamanlarda isterseniz gireriz.

Küçükken berbere gitmeyi sevmeyen ağlayan zırlayan uyuz bir çocukmuşum beni ancak her gidişimizde oyuncak araba alarak kandırabiliyorlarmış. Çok büyük bir evimiz yok arka tarafta ufak bir odamız vardı ve adı ”Babanın odası” idi. Orası benim için adeta bilinmezlerle dolu bir yer haline gelmişti. Bu oda aslında duvarda asılı takımlar,çizimler,posterler olan bir hobi odasıydı. Oraya her girişimde gözüm en üst rafta duran benim ulaşamayacağım yere konulmuş ufak bir çocuğun gözünden kocaman ve müthiş duran o sarılı siyahlı üzerinde yazılar olan arabaya takılıyordu. Her ”Baba bu ne? ” soruma ”Büyük oyuncağı.” ”Şimdi değil.” ”Daha zamanı var.” cevaplarıyla karşılaşıp boynumu büküp odama geri dönüyordum. Birden çok uzaktan kumandalı arabam vardı ama benim gözüm o sarılı siyahlı arkasında kocaman kanadı olan 5 kapı numarası olan arabadaydı.

Günlerden bir gün artık onu oradan indirmenin vakti gelmişti. O araba aslında bir Opel Calibra DTM!

Basit uzaktan kumandalı pilini koyup gittiğimiz evde kullandığımız arabalara benzemiyordu. Babam arabayı ortaya koydu arabanın üzerini (kepini) çıkarttı eve yayılan yakıtın kokusundan ben mest olurken bir anda kulaklarımız valide sultanın sesi ile çınladı ”Evin içinde yapmayın o işi.” Emir büyük yerden geldi. Bu araba yakıtına nitro dedikleri babamın 1995 yılında 250 Mark civarına aldığı markasına Kyosho dediği model arabası. İşden güçden babamda pek kullanamamış hevesle aldığı bu oyuncağın tadını çıkaramamış. Kendimizi dışarı atıp uygun bir yere kuruldukdan sonra babam gerekli ayarlamaları yaparken bende uzaya roket fırlatacağımızı düşünerek ”Napıyor bu adam” diye izliyorum o kadar karmaşık geliyor ki tek anlayabildiğim noktası motoru,yakıt deposu,egzozu…

Yılların üzerinde bıraktığı tozunu atıp çalışması biraz nazlı olsada çalıştığı o an ki heyecanım ile ilk direksiyona oturduğum andaki heyecanım aynıdır sanırım. Babamın arabayı etrafta kullanışını izlerken kumandayı elime verdi gazı gösterdi direksiyonu gösterdi korka korka gaza basıp iki tur attım ve ardından tık!! Motor sustu ve ardından çalışmadı. Bizim yaşlı motor orada bana modelcilik zehirini bulaştırıp ebedi yolcuğuna çıkmış beni bekliyormuş aslında kendini emekliye ayırabilmek için ben attığım o iki turun tadı damağımda suratımda joker gülümsemesi ile eve döndüm ve babam sayesinde şuan ki bildiklerimin çocuğunu borçlu olduğum modelcilik ile tanışmış oldum.

He bizim yaşlı kurda gelirsek kendisinin yeni bir motoru var. Sizlerin Rc modelciliğine ilginiz var mı? Nasıl tanıştınız ? Sorularınızı ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. Bir sonraki konumuz Rc drift olabilir ne dersiniz ?

Herkese kırımsız sürüşler dilerim.