Reuters’a konuşan Çin-Tianjin’de bulunan Nankai Üniversitesi araştırmacıları geliştirdikleri yeni teknolojiyi “beyin gücü hariç hiçbirşey kullanmayan ilk araç” olarak tanımladı.
Araştırmacı Zhang Zhao, beyinden gönderdikleri EEG sinyallerinin bir dönüştürücü yazılım sayesinde uygun komutlara dönüştürülüp böylece aracın ileri, geri gidip durabildiğini ayrıca aracı çalıştırmak, kitlemek gibi birçok şeyi yapmanın da mümkün olduğunu vurguladı.
Konsept bu kadar heyecan verici iken bu teknolojinin tam anlamıyla olumlu yanları ve kullanım alanları netleşmiş değil. Aracın sadece tek bir eksende gidebilmesi (ileri-geri) ve yakın gelecekte herhangi bir ürüne adapte edilme planı olmaması gelişme sürecine olumsuz etkide bulunacak gibi görünüyor.
Bu teknolojinin günlük hayatta ne kadar efektif olduğu tartışılır ancak geliştirilmesinde iki ana etken rol alıyor; birincisi engelli insanlara yardım edebilmek, ikincisi ise sağlıklı insanlara daha farklı bir sürüş modu sunabilmek.
Otonom araçlar günümüze artık bilim kurgu filmlerinden çok daha yakın olsa da beyin sinyalleri ile araç kullanmanın, yardımcı programlar ile normal araç kullanmaktan daha kolay olduğunu söylemek oldukça zor.
Reuters’a göre; projeye öncülük eden öğretim üyesi Profesör Duan Feng, gelecekte bu teknolojinin Google’ın aracı gibi self driving (kendi kendini kullanan) araçlar ile birleşebileceği konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Self driving araçlar yer yer insanlara tedirginlik verebiliyor, “sonuçta makina ve doğru çalışmazsa trafikte insanları tehlikeye atabilir” gibi düşünceler ön plana çıkabiliyor ancak düşünce gücü ile çalışacak araçlar gerçekte daha riskli olabilir. Kullanan kişinin sürekli kontrole odaklanması gerekiyor ve aklına gelecek herhangi farklı konunun dikkat dağılımı ve kontrol kaybına neden olabilmesi çok daha mümkün görünüyor.
(Techinsider’ın belirttiğine göre 2011’de aynı teknoloji Free Üniversitesi – Artificial Intelligence Group araştırmasında Volkswagen Passat üzerine adapte edilip denenmiş.)
