Soğuk kış günlerinde pek çoğumuz evden çıkmaya üşenirken, büyük zevk alarak kullandığımız otomobillerimizden mahrum kalıyoruz. Dört tekerlek sevgisinin zorunlu bir mola verdiği bu zamanlarda vakit geçirmek için yeni yollar arayışına giriyoruz.

Aşağıda yer alan 10 sinema filmi, otomobil meraklılarının bu ölü zamanı nasıl değerlendirebilecekleri hakkında küçük bir ipucu veriyor. Eski Hollywood filmlerinden tanıdık simalara varana kadar geniş bir yelpazeye sahip olan bu filmleri izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Yanında sütlü bir sıcak çikolata da olursa aldığınız keyif içinizi ısıtmaya hayli hayli yetecektir. Dilerseniz sözü fazla uzatmadan seçtiğimiz 10 filmi tanıtmaya başlayayım.

10- Ronin

1998 yapımı olan Ronin, Robert de Niro ve Jean Reno’nun oyunculuklarını güzel araba takip sahneleriyle taçlandırıyor. Paris ve Nice sokaklarında geçen kovalamacanın başrolünde ise Audi S8 ve BMW M5 bulunurken, çekimleri sırasında 80 otomobilin parçalandığı hakkındaki istatistik ise yürek burkucu bir detay olarak yer alıyor.

9- Repo Man

1984 yapımı Repo Man, taksitlerini ödememiş araç sahiplerinin arabalarını çalan Otto’nun hayatını anlatıyor. 1964 model bir Chevrolet Malibu’nun olayların merkezinde yer aldığı Repo Man, yeni jenerasyon filmleri seven kitleyi pek tatmin etmese de kült film sevenlerin ilgiyle izleyeceği bir sinema filmi olarak listemizde yer alıyor.

8- Gone in 60 Seconds (1974)

1974 yapımı film, bir grup oto faresinin 48 aracı 5 gün içinde çalmasının hikayesini temel alıyor. Tamamen gerçek kaza sahnelerinin yer aldığı filmin başrollerine HB Halicki ve 1971 model Ford Mustang Sportsroof eşlik ediyor. Halicki; yazdığı, yönettiği, yapımcılığını yaptığı ve başrolünü oynadığı filmde 2 ciddi kaza geçirip ağır yaralanmasına rağmen filmi tamamlamayı başardı fakat devam filminde geçirdiği bir kaza sonucu hayatını kaybetti. Devam filmi ise 2000 yılında Nicholas Cage ve Angelina Jolie’nin oynadığı bir filmle tamamlandı.

7- Two-Lane Blacktop

Monte Helman’ın yönettiği 1971 yapımı film yol yarışlarına farklı bir soluk getirmiş. İllegal otomobil yarışlarına katılan G.T.O (Warren Oates) ile sürücü ve tamirci (James Taylor-Dennis Wilson) arasında başlayan yarış, bir süre sonra bu ikili için bir otostop macerasına dönüşür. 1955 model bir Chevrolet 150 ve 1970 model Pontiac GTO’nun başrolleri paylaştığı film otomobil tarihinin ilk existansiyel filmi olarak da anılıyor.

6- Cannonball Run

1981’de çekilen filmin kadrosunda Burt Reynolds ve Roger Moore gibi isimlerin yanı sıra ünlü dövüş sanatları ustası Jackie Chan de küçük bir rolle yer alıyor. Çekildiği döneme göre pek çok ünlü ismi bir araya getiren filmde Lamborghini Countach ve Pontiac Trans Am’ın yanı sıra Jackie Chan’in kullandığı ve suda gidebilen 1981 model Subaru seyircilerin genel odak noktası olmuş. Hikaye anlamında “Smokey and the Bandit”in devamı olarak pek birşey vaat etmese de güzel araçları ve ünlü oyuncu kadrosu için izlenebilir bir film.

5- American Graffiti

Eski Star Wars yönetmenlerinden George Lucas’ın elinden çıkan Cannonball Run, 60’lı yılların SoCal Hot-Rod kültürünü beyazperdeye taşıyor. 1973 yapımı filmde zengin Modesto gençlerinin yetişkin olmadan önce hız ve tutkuyu doruklarda yaşamasını temel alıyor. Kaliforniya’da geçen hikayenin başrolleri ise Harrison Ford, Ron Howard, Richard Dreyfuss, Charles Martin Smith, Cindy Williams, Ford Deuce Coupe ve 1955 Chevy Caprice.

4- Smokey and the Bandit

Smokey and the Bandit, 70’li yılların Amerikan komedisini salt bir biçimde ortaya koyuyor. Teksas’tan Gürcistan’a götürülecek kaçak bira kamyonu işi alan Bo Bandit (Burt Reynolds), yolda 1977 Pontiac Trans Am ile eğlenceli bir yarışın içine düşüyor. Trans Am’in peşine düşen Teksaslı şerif Mr.B (Macon Mccalman) ise hikayenin içindeki babacan komiser Hulusi Kentmen rolünü üstlenerek filmde başrolün önüne geçmeyi başarıyor.

3- Mad Max 2: The Road Warrior

Fallout oyunlarının giriş tanıtımlarını bilenler muhtemelen tanıtımın içerisinde geçen Mad Max’i de hatırlayacaklardır. George Miller’ın yönettiği Avustralya yapımı devam filmi pek çok otorite tarafından serinin en iyi filmi olarak adlandırılıyor. Petrol savaşlarını ve bu savaşta insanların hayat mücadelesini en iyi biçimde aktaran Mad Max 2, Mel Gibson’ın eşsiz oyunculuğu ve V8 Interceptor ile izleyenlerde farklı bir tat bırakıyor.

2- Vanishing Point

Transporter serisinin babası olarak görülen Vanishing Point, basit bir kurye teslimatının birden bire büyük bir mücadeleye nasıl dönüştüğünün bir tasviri olarak yer alıyor. Eski bir polis olan Kowalski (Barry Newman), basit bir araç teslimatındayken peşine polislerin düşmesiyle büyük bir maceraya adım atıyor. Dodge Challenger’ın motor sesini özleyenler ya da daha önce hiç duymayanlar mutlaka Vanishing Point’i izlesinler.

1- Bullitt

Otomobil dünyasının en başarılı kült filmi olan Bullitt, içerisinde bulundurduğu salt klasik otomobil zevkiyle diğer filmlerden çabucak sıyrılıyor. San Francisco sokaklarından taşan kovalamaca ve aksiyon filmin başından sonuna kadar devam ediyor. Frank Bullitt (Steve McQueen) ve 1968 Ford Mustang’in başrollerini üstlendiği film dublörsüz ve abartılı Hollywood teknikleri olmadan, tamamen gerçek çekim teknikleriyle özellikle ikinci yarısında yapılan takip sahneleriyle seyirciyi kendisine bağlamayı başarıyor. Eğer saf aksiyon ve kovalamaca sahnelerini seviyorsanız Bulitt sizin için kesinlikle biçilmiş kaftan.

Bonus: Herbie Serisi

Vosvos severlerin aklına gelecek ilk filmlerden birisi şüphesiz ki Herbie olacaktır. Arabaların da bir ruhunun olduğunu bize gösteren 53 numaralı beyaz 1303, sevdiklerine kapılarını sonuna kadar açarken düşman gördüklerini ise genelde yağ ve benzin ile ağırlıyor. Sırasıyla “Herbie Rides Again”, “Herbie Goes to Monte Carlo” ve “Herbie Goes Bananas” üçlemesinin sırasıyla izlenmesini tavsiye ettiğim serinin yeniden çekim filmi olan “Herbie Fully Loaded” ise bence eskinin yerini tutmuyor ama izlerseniz de diğerlerinin yanında çerez niyetine gider.