Lexus Türkiye “Satın Alma Garantisi” hizmetini başlatıyor
Türkiye pazarına 2016’nın Mart ayında açtığı ilk showroomu ile giriş yapan Lexus, sunduğu hizmetlerle kısa sürede farkını ortaya koyarak, lüksün tanımını değiştirmeye devam ediyor. Lexus şimdi de Türkiye’de yeni hizmeti olan “Satın Alma Garantisi”ni başlatıyor.
Dünyanın en iyi otomobillerini üretmek felsefesiyle yola çıkan Lexus, Türkiye’de premium segmente bambaşka bir bakış açısı getirdi. Lexus, hem otomobilleriyle hem de sunduğu hizmetlerle müşterilerine “Lexus ayrıcalığını” göstermeye devam ediyor.
Çalışma ilkesini premium sınıf üzeri hizmet anlayışı ile sürdüren Lexus, bu anlayışını Türkiye’de de uyguluyor. Maslak’ta açılan showroomda çalışma saatleri dışında da randevuyla 7 gün/24 saat hizmet vererek, yoğun programa sahip kişilerin de vakitlerini verimli bir şekilde kullanmalarına ve mesai saatleri dışında da hizmet almalarına imkan sağlıyor. Lexus showroomunu istediği zaman randevuyla ziyaret edebilen müşteriler, dilediklerinde test sürüşü de gerçekleştirebiliyorlar.
Markanın diğer hizmetlerinden biri de, her müşterinin özel bir danışmanının olması. Müşteriler otomobil ile ilgili her türlü ihtiyacında bireysel danışmanlarına rahatlıkla ulaşabiliyorlar. İhtiyaç olması halinde müşterilerinin olduğu yere helikopter ile teknisyen de gönderebilen Lexus, aynı zamanda müşterilerine özel TIR’lar ile araç transferi hizmeti de sağlıyor. Böylece Lexus sahipleri yurtiçinde herhangi bir şehre uçakla seyahat ederken, otomobilinin TIR ile bulunduğu yere gönderilmesi sayesinde aracının keyfini sonuna kadar çıkarıyor.
Lexus markasının yaklaşık 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde premium araç kullanıcıları tarafından ilgiyle takip edilmeye başlandığını söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Ali Haydar Bozkurt, “Lexus, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de satılmaya başlandığından bu yana hayranlık uyandıran bir marka oldu. Beklediğimizin üzerinde ilgiyle karşılaştık. Mart ayında Maslak showroomumuzla Türkiye satışlarına başladık. Nisan ayında ise İstinye Park’ta da “Pop-Up” mağazamızın açılışını yaptık. Her iki noktada da test sürüşü imkanı sunuyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’nin 60’a yakın noktasında satış sonrası hizmeti veriyoruz. Müşterilerimiz, Türkiye’nin her yerinde rahatlıkla satış sonrası hizmetini alabiliyor. Bu premium segmentte yer alan diğer markalarda göremeyeceğiniz bir özelliktir. Bunun yanı sıra yedek parça bulunurluğu konusunda da hiçbir sıkıntımız yok. Şu anda satılan tüm modellerimizin yedek parçaları depolarımızda bulunuyor ve ihtiyaç durumunda depoda olmasa bile en geç 1 hafta içerisinde gerekli parçayı tedarik etme gücüne sahibiz. Lexus bir ayrıcalıktır ve biz de bu ayrıcalıklı hizmetlere yenilerini ekliyoruz” dedi.
Lexus’un ikinci el pazarında da değer bulan bir marka olduğunu ifade eden Ali Haydar Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti:
“Lexus müşterileri hiçbir zaman mağdur olmayacak. Biz aynı zamanda Lexus’un yüksek ikinci el değerine güvendiğimizi, getireceğimiz yeni bir hizmetle de gösteriyoruz. Oldukça geniş bir hizmet yelpazesi sunan Lexus markamızda, şimdi de premium segmentte Satın Alma Garantisi’ni uygulamaya geçiriyoruz. Sattığımız Lexus modellerini, araç kullanımına ve yılına bağlı olarak belli bir oran değerinde geri alacağız. O günkü güncel fiyat üzerinden bir yaşındaki araç için %80, iki yaşındaki araç için %70, üç yaşındaki araç için de %60 olacak şekilde geri alım fiyatı belirleyeceğiz. Bu oranı Türkiye’de yıllardır pazarda olan muadil araçların ikinci el fiyatlarını baz alarak oluşturduk. Pazara yeni giren bir marka olduğumuz için, müşterilerimizin kafalarındaki soru işaretlerini gidermek adına böyle bir uygulama başlatıyoruz. Böylece markamıza güvenen müşterilerimizin otomobillerini avantajlı fiyatlarla değerlendirmelerine imkan sağlamış olacağız.”
Lexus markasının yüksek ikinci el değerinin altını çizen Ali Haydar Bozkurt, “Lexus markasının dünya çapında yüksek memnuniyete sahip olması, uzun yıllar hiçbir sorun çıkarmadan kullanılması, kalitesi ve her zaman dikkat çekici tasarıma sahip olması, otomobillerinin ikinci elde de değerini kaybetmemesini sağlıyor” dedi.
En çok araç İstanbul’da satıldı
İlk showroomunu İstanbul Maslak’ta açan Lexus, ardından “Pop-Up” mağazasının açılışını da dünya markaları arasındaki İstinye Park’ın Meydan alanında yaptı. İstanbul, Lexus satışlarında ilk sırayı elde eden il oldu. İstanbul’un ardından Lexus modellerine en çok ilgi gösteren iller sırasıyla Bursa ve Ankara oldu. Bununla birlikte Adana, Muğla, Eskişehir, Sakarya ve Tekirdağ’da da Lexus satışı yapıldı. İlk birkaç yılı Lexus markasının Türkiye’de bilinirliğini arttırmaya ayırdıklarını ifade eden Bozkurt.”Hedefimiz satıştan ziyade, markamızı müşterilerimize doğru anlatmak. Beşinci yılın sonunda yılda 1.000 adet ve üzeri satışa ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’nin her yerinde daha yaygın bir satış ağı kurmak üzerine çalışmalar yapan Lexus, aynı zamanda değişik illerde bu farkı yaşamak isteyenler için de çeşitli organizasyonlar düzenliyor ve Lexus ile ilgilenenlere İstanbul dışında da test sürüşü imkanı sağlıyor.
Mart ayından itibaren resmi olarak Türkiye’de satışlarına başlanan Lexus’un, en çok ilgi gören modeli RX oldu. Lüks SUV RX modelini Lexus’un lüks crossover modeli olan NX ve lüks sedan modeli olan GS takip etti.
Avrupa’da rekor yükseliş
Lüks otomobilleriyle süper premium pazarına hitap eden Lexus, 2016’nın ilk altı ayında Avrupa’da 36 bin 405 adetlik satışa ulaşarak yeni bir rekora imza attı. Bu satış rakamına göre Lexus, 2015’in ilk yarısına göre yüzde 16’lık artış göstererek premium pazardan daha büyük bir büyüme kaydetti. Aynı zamanda bu yüksek satış başarısı lüks hibrit segmentindeki liderliğini devam ettirdi.
Tamamen yeni dördüncü jenerasyon RX ile yüzde 123 artış göstererek 8 bin 815 adetlik satış elde ederken Avrupa’da ürün yelpazesi arasında en çok satan model olan NX ise 12 bin 689 adetlik satışa ulaştı. 2016 yılının başında satışa sunulan RC ise 972 adetlik satışla güçlü bir performans sergiledi.
Hibrit konusunda dünyanın lideri teknolojilerini üreten ve yenilerini tanıtmaya devam eden Lexus’un hibrit modelleri, Batı Avrupa’da büyük bir üstünlüğe sahip. Satılan araçların yüzde 98’i hibrit olurken Lexus Avrupa’nın toplam satışlarının ise yaklaşık üçte ikisini hibrit modelleri oluşturuyor.
Lexus markası, 2016’nın ilk yarısında global olarak da büyümeyi başardı. Çin’de ve Japonya’da yüzde 26, Doğu Asya’da yüzde 19 ve Latin Amerika’da yüzde 37 büyüme kaydeden Lexus, 2016’nın ilk yarısında toplam satışlarında ise 319 bin 275 adet araçla yüzde 5’lik bir artış gerçekleştirdi.
Lexus’un 2016’nın ilk 6 ayında en büyük pazarı ise bir kez daha Amerika oldu. 125 bin 82 adet satış gerçekleşen Amerika’yı 37 bin 415 ile Çin ve 23 bin 855 ile Japonya izliyor. Avrupa’da en çok Lexus tercih eden ülke ise 9 bin 473 adetlik satış gerçekleştiren Rusya olarak dikkat çekiyor.
Lexus ödülleri toplamaya devam ediyor
Dünyanın en iyi otomobillerini üreten Lexus, sahip olduğu kaliteli üretim süreci, ürün kalitesi ve satış sonrası hizmetlerle de birçok ödül almaya devam ediyor. Dünyanın en sorunsuz otomobillerin üreticisi olarak gösterilen Lexus, gerçek kullanıcılar, bağımsız araştırma şirketleri ve tasarımcılar tarafından birçok ödülle taçlandırıldı. Lexus’un aldığı ödüller, otomobillerinin kalitesini ve müşteri memnuniyetini açıkça yansıtıyor. İngiltere’de lastik güvenliği konusunda 2016 Yılın Otomobil Üreticisi Ödülü’nü alan Lexus, aynı zamanda Autocar Ödülleri’nde IS ile Yılın 2. El Otomobili ödülünü kazandı. 50 bin gerçek otomobil kullanıcısı arasında yapılan Auto Express 2016 Driver Power Survey araştırmasında da Lexus, dayanıklılık, üretim kalitesi, yol tutuş, sürüş performansı ve kullanım maliyetleriyle birinci seçildi.
JD Power tarafından yapılan müşteri memnuniyeti araştırmalarında ise, 11 yıl birinci sırada yer alan Lexus, Amerika’da da 5 yıldır üst üste en sorunsuz marka unvanını kazandı. Güvenilirlik konusunda dikkatleri üzerine çeken Lexus, “2016 Driver Power Survey” araştırma sonuçlarına göre “En Konforlu Koltuklar” kategorisinde de RX modeli ile ilk sırada yer alarak her açıdan özel modeller ürettiğini bir kez daha kanıtladı.
Lexus tasarım konusunda da birçok ödüle layık görülmeye devam ediyor. Lexus’un 2016 Detroit Motor Show’da dünya prömiyerini gerçekleştirdiği LC 500 modeli, fuarın en çok dikkat çeken tasarımlarına verilen “EyesOn Design” ödülünü aldı. Atletik tasarımıyla Lexus için yeni bir çağı temsil eden LC 500, “En İyi Üretim Otomobili Ödülü”nü kazandı. LC 500’ün herkes tarafından beğenilen dış görünüşünün yanı sıra iç tasarımı da “En İyi Kabin Tasarımı” ödülüyle taçlandırıldı.
lexus bu araba üreten memleketlerde bile çokca satar bu sene sonuna kısmetse alıcam
3 yaşındaki aracı o gün ki fiyatından yüzde 60 a ben alırım lexus garantisi benden hatta Toyota ları da alırım garantiyi ben vereyim biraz da ben kazık atayım millete uyanmadan ikinci el satın alma garantisi veriyorlar bu millet sizi taşlamıyor ya ona şaşarım
Bizim millet Toyota diye beğenmez yine gidip Volkswagen için sıraya girer. Bizim millet kaliteden filan anlamaz, Alman da Alman der gider Passatla filan kıyaslar. Alman 3’lüsünü insanımız neden tanır. Çünkü pazarda ÖTV, MTV denen illetler bu seviyede degilken açık pazar ekonomosine geçtiğimiz günden beri ilk bu markaları tanımışızdır. Yani erkenden pazardaki yerini almışlardır. Yani kisacasi ulkemizde o tarzda alinacak arabalar bellidir genellikle. Hem alıcısı da azdir. Zaten kısıtlı pazar bide rekabet gücü yüksek markalarla basa çıkmak zor olur. Buradaki çok düşük hedefin nedeni satmak değil maksat geç olmadan TR piyasasında adini duyurabilmek. 50 adeti kimse almazsa zaten Toyota CEO’ları alır TR’de. Japonların ülkemize yonelik bakis acisinin degismesi bence çok güzeldir.