Artan vergi ve kurlara rağmen otomobil piyasasında bu durumdan etkilenmeyenler de var.
Lüks otomobil pazarı, bu yılın ilk çeyreğinde 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 11,8 artarak 3 bin 466’ya yükseldi.
ODD ( Otomotiv Distribütörleri Derneği) verilerine göre, otomobil satışları 2018’in Ocak-Mart aylarında 158 bin 430 adet gerçekleşti. Geçen sene bu dönemle karşılaştırdığımızda yüzde 5,5 artarken, E (Lüks) segmenti neredeyse yüzde 12 büyüdü.
Geçen yıl ilk çeyrekte 3 bin 100 lüks otomobil satılmıştı. Bu yıl bu sayı 3 bin 466 oldu.
E segmenti satış sıralası şu şekilde:
- BMW 5 Serisi 1134 Adet
- Mercedes-Benz E 846 Adet
- Audi A6 TDI 326 Adet
En az satılanlar ise;
- Maserati Ghibli, Volkswagen Touareg ve Land Rover Evoque Convertible 1’er adet.
Artan vergi, kur ve fiyatlara rağmen bu artışı nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Zenginlere ve işletme sahiplerine sağlanan ayrıcalıklar sağolsun.. Milyonlarca lira kazancı olan şirketler otomobil harcamalarını, üstelik sadece iş için kullandıklarını değil, makam aracı gibi kişisel işleri için de kullandığı lüks araçlarını vergiden düşebiliyorlar. 3 kuruş maaşla çalışanlara da vergi indirimini geçtim, bindirimini reva görüyorlar. Şirketlere bu kolaylıklar sağlandığı müddetçe lüks araçların satışları hiç bir zaman düşmez, artarak devam eder. Vergi adı altında benden çalınan her bir kuruşu haram ediyorum, Allah hepsinin belasını versin.
Cenk demiş ki:
↑
Şöyle bir durum var. Alırken vergiden düştükleri gibi satarken de vergiye ekliyorlar. Ayrıca belirli kişilere sağlanan bir ayrıcalık değil. Şirketi olan herkes bu hakkını kullanabilir.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Fark etmez. Satarken zaten tekrar yenisini alıp onu da vergiden düşüyorlar. Herhangi bir kayıpları yok. Ayrıca hakkı kullananlara değil, hakkı verenlere zaten bedduam. Böyle bir hak verildikten sonra kullanmayacak hiç kimse yok zaten.
Dediğim gibi herkes şirket kurup kullanabilir bu hakkı. Bende işveren olarak kıdem tazminatını haksız buluyorum. Beddua mı etmem gerekiyor?
Medeni ülkelerde doğrudan vergiler dolaylı vergilerden fazladır. Sadece şirketler değil vergilendirilmiş bir kazançla bir ürün satın alan herkes araç vs alırken vergisini gelir vergisinden düşer, @Cenk e katılıyorum burada bireylere haksızlık var ben daha maaşımı almadan vergiyi kesiyorlar, araba alırken tekrar kesiyorlar, çoğu şirketten kuyumcudan da fazla vergi veriyorumdur hesaplasan
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Evrensel İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku'na göre hukuk kuralları işveren karşısında her daim işçiyi savunur. Bu sadece bizim ülkemize has bir durum değildir. Kıdem tazminatı ödenen işçiler emin olun işveren olarak bir çok şirketten daha ağır vergiler ödüyor kazançları düşünüldüğünde. Sen eğer ki kıdem tazminatını haksız buluyorsan yasal yoldan mahkemeye başvurur, bunun haksız bir uygulama olduğuna dair hakkını ararsın. Eğer böyle yapmak istemiyorsan da bu düzeni getirene hakkını helal etmezsin.
Senin de şirketlere uygulanan imtiyazı mahkemeye bildirmeni ve hakkını yasal yollardan aramanı öneririm. Araba alırken yarısını vergi ödüyorum, yakıt alırken yarısından fazlasını vergi ödüyorum, ev alırken birçok vergi ödüyorum dahası da var. Ben de bazı yasalardan memnun değilim ama devlete bela okumak çok başka bir şey. Ben kimsenin eleştirmesine karışmam hoşuma da gider.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Otomobille alakası yok ama bu konuda bildiğimi paylaşayım: Herkes sadakat karşılığı sanır ama aslında kıdem tazminatının temeli yıpranmaya dayanır. Bir nevi yıpranma bedeli diyebiliriz. Çalışana verilen maaşlar ise sadece verdiği hizmetin bedelidir.
Cenk demiş ki:
↑
Hocam emin ol şirketlere bu imtiyazlar verilmese de özellikle makam araçlarını gösteriş için her türlü vergiyi kabullenip alırlar. Mesele şirketle çok da alakalı değil. Bizde de şirket var, masrafları vergiden düşmek için dışarıda yediğim tostun bile fişini topluyorum 🙂 Gelir olmadıkça o araçlar alınamıyor. Burada devlete sallanabilecek esas nokta gelir adaletsizliğidir. Sınıflar arası gelir farkındaki uçuruma sövmek gerekir. Orta direk araba alamaz oldu, filo satışları ne kadarsa satış rakamları olarak onlar açıklanıyor. Üst gelirdekiler ise her yıl lüks araçları yeniliyorlar.
Ben misal olarak söyledim. Ama kıdem tazminatına hala anlam veremiyorum. Yoksa öderim şikayet de etmem.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Benim bu hususta devlete ettiğim bedduanın sebebi; vergilendirme konusunda yapılan bu haksızlığı kendi yandaş şirket sahiplerine ve haksız kazançla elde ettikleri şirketlere çıkar sağlamak için yapıyor olmalarıdır. Kıdem tazminatı, dünyanın her yerinde hakkı yenebilen işçiler için önemli güvencelerden biridir. Kıdem tazminatının değil de düzenlenmesine, maddelerine dair bir haksızlık varsa bu pekala düzeltilebilir. Vergilendirme hususunda ki mantıksızlık şudur ki şirket sahibi bir kimse çalıştığı işte kullandığı aracı, işini yapabilmesi için kullandığı aracı vergiden düşebiliyor. Ama özel işleri için, iş harici durumlar için kullandığı aracı da aynı vergiden düşebiliyor. Normal vatandaş iş için değil, özel işleri için kullandığı aracı vergiden düşemiyor. Bu noktada karşı çıktığım da hususi kullanıma ait durumlarda vergilendirmenin adaletsiz oluşudur. Bu noktada dava açacak durumum olmadığı için elimden gelen her platformda bu haksızlığı dile getirmek ve kendi hakkım olarak da haram etmektir.
Cenk demiş ki:
↑
Benim dediğimse her şirketin bu haktan yararlanabilmesi. Her şirket arabayı şirket adına alıp vergiden düşebilir! İsterse eline balyoz alıp parçalar, isterse de dağ tepe dolaşır keyfi olarak gezer kimse karışamaz. Bu arada her vatandaş her şeyi vergiden düşerse kim vergi ödeyecek? Daha önce de dediğim gibi şirketler vergi ödememezlik yapmıyor vergiyi döngüye sokuyor. Eninde sonunda yine ödüyor.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Kac kisi sirket kurabiliyor ? Bu ulkede olan hep fakire olur hocam cenk ona kiziyor.
bt demiş ki:
↑
Kesinlikle zaten bu konular hepsiyle bağlantılı.. Ama benim asıl takıldığım konu şudur ki yukarıda da bahsettim. Alınan ürünün kullanım amacı gözetilmeden vergilendirme yapılıyor oluşudur. İş için kullanılan bir araç tabii ki şirketler için vergiden düşülecek bir unsurdur. Ama karısına, kızına, kendine aldığı hususi kullanım araçları da aynı vergilendirme şekliyle düşürülüyor. Normal vatandaş hususi kullanımı için aldığı araçtan, üstelik o araç vasıtasıyla hiç para kazanmıyorken vergi muafiyeti hakkına sahip olamıyor. Benim canımı sıkan en büyük unsur budur.
Sailor demiş ki:
↑
Ona ben de katılıyorum. Sadece beddua etmesine takıldım. 2 gün önce 488 lira radar cezası yedim ondan dolayı ben de kızgınım. 3 şeritli yolda 90'ı geçememeye de kızgınım. Aynı araba kamyonet geçiyor diye otomobil geçenden düşük hızda seyretmesine de kızgınım. Ben de her şeyden memnun değilim.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Bende bundan bahsediyorum; şirketlerin edindiği bu malda kullanım amacı gözetilmiyor. Hususi kullanım için şirket yine vergiden düşsün eyvallah. Alsın aracı ister parçalasın, ister gezmeye gitsin, ister iş için kullansın fark etmez. Ama vatandaş hususi kullanım için araç aldığında aynı muafiyete tabii tutulmuyor. Benim haksızlık dediğim en büyük kısım budur. Bu ayrıntıyı göz etmeyen ve etmek istemeyen devlet yetkililerinedir asıl bedduam.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
yavastan ulkenın gerı kalanıda memnun olmamaya basladı. ben 50 lıralık benzın alıyorum dıyen dayıda anlamaya basladı durumu cok gec olmadan ınsallah kurtuluruz bu durumlardan.
5 ve E Serisi'nin filo satışları olmasa bu pazar payı imkanı yok artmazdı. Son zamanlarda LeasePlan çılgın gibi 520i ve 520d aldı.
Porsche demiş ki:
↑
Her yerde filo aracı siyah ve beyaz 5.20 görüp duruyorum bende. İyice ele düştü yani.
Vatandaştan arabalardan vergi alınmasa devlette çok büyük bir açık çıkar. Yoksa ben de Ford Raptor hayali kuruyorum ya da bir Charger SRT8 Hellcat. Vergiler düşük olsa muhtemelen ben de alırdım.
Cenk demiş ki:
↑
Ben daha beyaz harici G30 kasa 5 Serisi görmedim. Çok çirkin görünüyorlar. Hele 16 jantlı E Serileri.
Sailor demiş ki:
↑
Yarın git kur istersen. Maaşlı veya başka türlü çalıştığı yer için yasal bir engel yoksa herkes kurabilir. Mesele şirketin geliri 🙂
furkankaya585597 demiş ki:
↑
Ben zaten vergi alınmasın demiyorum. Vergi muafiyetinden kastım vergilendirme oranlarının uygun şartlara göre ayarlanması. Sıfır vergi zaten olacak bir şey değil. Vergilendirme oranlarında malın kullanım amacı da bu orana dahil edilmeli ve bu kullanım amacı herkese göre düzenlenmeli diyorum. Madem şirketlerin aldığı araçlar kullanım amacı gözetilmeden belli muafiyete tabii tutuluyor, o zaman vatandaşların hususi kullanım için aldığı araçlarda buna göre bir düzenleme yapılmalı. Çünkü ben vatandaş olarak aldığım araçla iş yapmıyorum, o araç bana para kazandırmıyor.
furkankaya585597 demiş ki:
↑
G30'dan ziyade F10 kasa çok fazla gördüm siyah ve beyaz olarak. G30 kasalar yavaş yavaş çoğalmaya başladı ve onların da çoğu beyaz doğru.
dun range ın ustu acılır tek kapı modelını gordum ben. para ve zevksızlık abıdesı ıdı.
Bu haber kötü birşey. Gelir dengesizliğinin artması demek oluyor.
Her nereye doğru artıyosa bana doğruda artsa keşke.
Mesele açık değil mi, ye kürküm ye.;)Aklıma bir şiir geldi onunla karşılık vereyim.Nakit parayla lüks alan vatandaşlarıma sözüm yok yerden göğe kadar alabilirler ama zar zor arsa zengini ya da kredi müptelalarına bir laf var yıllar öncesi söylenmiş.Özellikle koyu ile taradığım yerler efsane uyuyor.
ORMANDA BÜYÜYEN ADAM AZGINI
Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selâm vermek için kesen beğenmez
Âlemi ta'n eder yanına varsam
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
Câmiye gelir de erkân beğenmez
Elin kapısında kul kardaş olan
Burnu sümüklü hem gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berbere gelir de dükkân beğenmez
Dağlarda bayırda gezen bir yörük
Kimi tımar sipah kimi ser-bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehristâna gelir ezân beğenmez
Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'm-ı fâsidince keyif sürecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahvede fağfuri fincân beğenmez
Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şardan kaçanlar
Meşe yaprağını kıyıp içenler
Rumeli bohçasını duhân beğenmez
Aslında neslinde giymemiş hâre
İş gelmez elinden gitmez bir kâre
Sandığı gömleksiz duran mekkâre
Bedestene gelir kaftan beğenmez
Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre gelen bir köylü kızı
İnci yakut ister mercân beğenmez
Kazak Abdal
Yüzyıllar geçse de insanlar hep aynı.o_O
Bmw 5 serisinden 1134 tane olamaz ben zaten 4000 tanenin 3999 beyaz olmak olmak üzere yeni 5 serisi gördüm.
Hayır ortalıkta o kadar 5 serisi olduki magandalık yapan bile var. Bugün sabah ışıkta 525d (bir önceki kasa) kasten pati çekerek kalktı sonrada uzadı gitti. Anlamıyorum bu aracı alanları.
Açıkçası halktan yani bizden alınan vergiye hiç lafım yok alınsın çünkü alinmasa cari açığımız çok daha vahim boyutlara ulaşacak. Asıl problemimiz kur denen bela ve açık açık bizimle savaş halindeler sağır sultan duydu bunu varsın araba almayız. Lakin ben de suna kızıyorum benden vergi aldığın gibi zenginden de al. O adam zaten para kazanıyorsa araç alır ki ticarinin vergisi zaten az. Onun harici o da vergisini paşa paşa ödesin devletin kasasına daha fazla vergi girsin zenginleşsin halka dağıt sin ki adalet vuku bulsun. Sırf dolar arttı alım gücü azaldı diye bozgunculuk yapmak düşmanın Safinda yer tutmaktır zaten onlarda ekonomik darbe ile milleti satın almak istiyorlar ki bize kendimizi onlara satmamak vatandaş yana olmak düşer. Asıl kizmamiz ve düzeltmemiz gereken vergi adaletsizligi. Biz de habire fakire yükle habire fakire yükle yapılıyor. Ben vatan için gerekirse araba almamaya daha kalitesiz bir hayat yaşamaya razıyım lakin her kesim elini taşın altına koymalı. Atamîz Fatih’in dediği gibi Adalet öldüğü gün Devlet de ölür.
adam markanin en kucuk arabasinin bos donanimina 70bin lira verecegine borca girip luks araba almis
Sanırım müstahkız satışlar olmasa tepki gösterilse vergilere birşeyler yapılır.cam filmini tartıştıkları kadar vergi tartışsak yeter
Değişik milletiz biz arkadaş.
-Benzine zam gelir,zam gelecek diye protesto edeceğimize gider depomuzu doldururuz.
-Araç fiyatlarına zam gelir,protesto edeceğimize yine zam gelecek diye borca harca girer sıfır araba almaya gideriz.
Bir de kim ne derse desin,millette para bol.Filo milo hikaye.Bu gidişle araba fiyatları asla düşmez.
Bkz. 2001 krizi öncesi.
Şaşırılacak bir istatistik değil. Refah seviyesi düşük olan toplumlarda bu tarz istatistikler doğal seleksiyon. Zengin daha zengin olurken fakir daha da fakirleşti. Ülkenin mali yapısı bunu şiddetle destekliyor. Öte yandan 80 milyonluk ülkede 3500 adet civarı lüks araç satılması trajikomik bir durum. Hiçbir zaman aşırılıkları savunmadım. Ne komünizm'in hakim olduğu bir ülkede yaşamak isterim ne de bu kadar dengesizliklerin haksızlıkların olduğu bir ülkede yaşamak isterdim. Maalesef toplum yaşamanın bazı yükümlülükleri var. Birileri çöp toplayacak birileri şirketlere CEO olacak.. Vahşi hayatta bile bir hiyerarşi varken insan gibi açgözlü ve egolu bir varlığın topluluğunda hiyerarşi olması birlikte yaşamalarının olmaz ise olmazdır. Herkes premium arabalara binmek durumunda değil, mutluluğun anahtarı da çok zengin olmak değil. Bunlar bir yana ancak mutluluğun formülünde mutlaka dengeli ve adaletli bir toplumda yaşamak var. Fakir de olsanız bu hayatta bazı şeyleri yapabiliyor olmanız lazım. En kötüsünden bir araba alabilmelisiniz. Senede 1 2 kere tatil yapabilmelisiniz. Çocuklarınız sizden ufak bir hediye istediğinde alabilmelisiniz. Her şeyin iyisi değil ama ufak da olsa bir şeyler başarabilmelisiniz ki hayatın bir anlamı olsun. Ülkemizin ekonomik durumu çok dengesizleşti. Kötü bir durumdayız. Acil olarak toplumsal dengeyi kurmak zorundayız. Bir kesimin Beylikdüzü Söğütlüçeşme hattında cama yapışmış bir biçimde seyahat ederken bir başka kesimin aynı yolda son Model 5 serisi aracında seyahet etmesi emin olun metrobüsün içindekilerin dengesini bozuyordur. Dengeyi sağlamamız gerekiyor. Makas çok açıldı.
ülkemizde son 5 yılı bile değerlendirirseniz her sene ötv-kdv artışı yaşanırken lüks araç satışları bir önceki seneye göre hep artmış. bunun asıl nedeni ekonomik durumu öyle veya böyle iyi olan insanların ötv-kdv zamlanmadan araç satın alma telaşına girmesi yani örneğin 450.000 TL'ye 5 serisi veya E serisi satın alan vatandaş 1-2 ay sonraki zamlarla aldığın aracın fiyatının 500.000 TL'yi geçtiğini görünce "kar ettim" "ne de iyi ettim" "iyi ki önce almışım" deyip mutlu olması durumu ve bu durum her sene artarak tekrar ediyor. Çok yakın bir arkadaşım zamlardan önce Passat 1.4 TSI 125 PS DSG Comfortline Şubat ayının sonunda 145.000 TL 'ye almıştı, bugün fiyatı 177.000 TL çok kar ettim diyor, sevinçten uçuyor. Biz halk olarak neye zam gelecekse gelmeden borç harç kredi falan dalıyoruz, işin özeti bu…
Ben şöyle değerlendiriyorum, geçen sene yıl sonunda ötv zammı gelmişti ve insanlar bir an da artan araç fiyatlarını hazımsayamadı, her şeyde olduğu gibi yavaş yavaş kabullendik bu fiyatları ve bu yüzden satışlar geçen seneye göre daha yüksek, ötv zammından önce zaten arabasını alan aldı, bir de o zamanki satış rakamlarına bakmak lazım. Milletçe alıştık artık zamlara, azar azar geldiği için insanlar kendini ayarlayabiliyor, birden büyük zamlar gelseydi herkesin sessiz kalmayacağından eminim. Bizdeki olay kurbağanın kaynar suya atılması hikayesi gibi…
Ben size bir kaç bilgi vereyim..
Türkiye de tahakkuk edilen KDV ödemesinin sadece %50 is tahsil edilebiliyor…
Yani sizden peşin peşin alınan KDV nin %50 is ya işletme kasasında kalıyor..veya en hoş deyim ile uzun vadeli, düşük faizli, dolar karşısında eriyen bir finansman oluyor…
Buna ek olarak vergi gelirlerinde, ücretlilerden alınan gelir vergisinin, kurumlar vergisine oranı 3/2 seviyesinde..
patron, işletme veya dükkan sahibi vergi mi veriyor ki bu araçları alamasın….
Ben mi aliyim araç… yıllık ödediğim gelir vergisi Hadiseninkine denk ..
Ben mi alayım .. .,.?!?!? Artar tabi… afları vs leri de geçtim….
Otomotiv sektöründe orta segment bir markada çalışan bir insan olarak geçen seneye oranla işimiz en iyimser düşünce şekliyle %60 düştü. Lüks segmette düşmez , düşmediğini bizzat görenlerdenim , çünkü Türkiye 'de para artık sadece para ile kazanılıyor. Emekle para kazanma devri bittiği için ülkemizde insanlar artık ya çok zengin ya çok fakir. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik siyasi durum , dar boğaz , işsizlik vs. gibi unsurlar bankalarda milyonlarca lira para istiflemiş insanların umurunda olmadığı için onlar zevk ve arzularından geri kalmazlar, alırlar binerler bu iş böyle !!
Gelir adaletsizliğinin göstergesi işte. Zengin iyice zenginleşiyor fakir ise daha çok batıyor.
Bir de engelli raporu ile araç alan bir tayfa var… 200 binlik araçlar 120 bine alınabiliyor. Bu şekilde tanıdıklarım Audi A4, BMW 318, Peugeot 3008 aldılar. Hiçbirinin de bu arabaları almaya güçleri yoktu. Onlar da engelli araç alım bedeli yükselecek diye üzülüyolar mesela şu ara:D Bir tanesi engelli raporunu hala alamadığı ve 3008 GT Line'nın fiyatı artmaya başladığı için GT Lİne yerine bir alt donanım 3008 almak zorunda kalıcak diye çok sinirli 😀 Halbuki şu an tüplü 2006 manuel Laguna'ya biniyor 🙂 92 yaşındaki dedesini hastane hastane dolaştırıp madem böyle bir hak var kullanalım diye normalde alamayacağı araca binmek için uğraşıyor.. 😀
Kanun devleti olmakla hukuk devleti olmak arasındaki fark hukuk fakültelerinde iyice belletilen bir şey 🙂 Neyse hukuk felsefesi ya da sosyolojisine giricek değiliz ama insanımız henüz primitif ihtiyaçlarını karşılamaktan yeni çıkan bir toplum.. Kaldı ki temel standartları temin edilememiş bir halk kitlesi olarak amaçsız ve tatminsiz 🙂 Hatırlarsanız, bi arada Caddy, Doblo, Kangoo türü araçlar ticariden bozulup binek hale getirildi, siyah camlar, marşpiyel vs takıldı ve insanlar "SUV" niyetine bunlara geniş, büyük, yüksek araçlar diye bindiler 😀 İnanın ÖTV MTV vs olmasa ortalık Range Rover Vogue lardan geçilmez 😀
Bir de ortadoğulu olduğumuz gerçeği var 🙂 …