Selamlar arkadaşlar sizlere elimden geldiğince basit ve uzatmadan motorlardaki sıvı soğutma sistemini anlatacağım.
Öncelikle görevinden başlayıp parçaları ve nasıl çalıştığını anlatacağım
Soğutma sisteminin görevi :
Soğutma sistemi, motor parçalarının fabrika ölçümlerinde iyi bir mühendislik gerektirerek çıkarılan ideal çalışma sıcaklığında tutmaktır.
Sıvı soğutma sisteminin parçaları :
- Motor üzerinde ki su kanalları
- Su hortumları
- Radyatör
- Soğutma fanı
- Devirdaim pompası
- Termostat
-Hararet ( fan ) müşürü
- Genleşme veya yedek su deposu
- Kalorifer peteği
Soğutma sistemi nasıl çalışır?
Öncelikle sabahtan bir örnek vereyim, sabah araca bindiniz ve marşa bastınız farkedersiniz ki motor devri olması gereken 900 devrin üzerindedir, yaklaşık 1100-1200 devirde çalışır.
Karbüratörlü aracı olan veya karbüratörlü araç tecrübesi olanlar iyi bilecektir ki soğuk havalarda ilk çalıştırmada jikle çekilir bunun sebebi soğuk olan motoru zengin karışım yani fazla yakıt göndererek bir an önce ideal çalışma sıcaklığına getirmek ve motoru yıpratmamaktır.
Yeni araçlarda veya duymuşsunuzdur otomatik jikleli araçlarda bu durum kendi kendine gerçekleşiyor peki nasıl oluyor?
Su sıcaklık sensörü dediğimiz parça suyun sıcaklığını ölçüyor ve motor beynine sinyal gönderiyor motor beyni soğutma suyunun düşük sıcaklıkta olduğunu anlayınca enjektörlerin açık kalma sürelerini arttıyor ve motor zengin karışımla çalışıyor.
Motor ideal çalışma sıcaklığına gelene kadar sistemdeki su asla soğutulmaz bunu sağlayan parça da termostatdır.
Genellikle silindir kapağına bağlı olan bir kütüğü bulunur ve motor suyu 90 derece civarına gelene kadar silindir kapağında suyu esir tutar. 90 derece civarına gelen su termostadın içerisinde ki macun kıvamında ki maddeyi yumuşatarak termostat subabının açılmasını ve 90 dereceye gelen suyun silindir kapağını terkederek radyatörde hortumlar vasıtası ile dolaşımını sağlar, radyatör aracın önüne konumlandırılmıştır.
Peki buraya kadar herşey çicek gibi ilerledi fakat bu su kendi kendine mi dolaşıyor? hayır fakat kendi kendine dolaşan sistemlerde var, sıcak/soğuk farkından ötürü çalışan sistemler çok eskide ilk üretimlerde kaldı ki sık sık hararete kalkarlar
Yeni nesil araçlarda soğutma suyu bir devirdaim yani su pompası ile sistemde dolaşmaktadır bu pompaya çoğunlukla " V " kayışı veya triger kayışı hareket vermektedir, ender olarak TSI gibi bazı teknolojik motorlardaysa bu pompa elektriklidir! sık sık bozarak hararete neden olur.
Motorumuz şakır şakır çalışıyor, termostadımız açtı, radyatörümüzden suyumuz lıkır lıkır geçiyor ve tekrar silindir kapağına biraz soğutulmuş olarak dönüyor.. silindir kapak contamız, sekmanlarımız, piston kafalarımız, subaplarımız, yağımız, yataklarımız bu durumdan çok memnun ağızları kulaklarında işlerini yerine getiriyorlar, fakat araç durdu ve artık radyatördeki suyu soğutmak için bir rüzgar alınamıyor ve soğutulmak için radyatöre gönderilen su sıcaklığı artarak geri silindir kapağına geliyor ve silindir kapak contamız, motor parçalarımız ısınıyor.. şimdi ne olacak?
İşte tam burada devreye fan giriyor, radyatörün önüne veya genellikle arkasına konumlandırılan fan, hararet müşüründen aldığı sinyal ile devreye giriyor ve radyatöre dönüyor, soğutma suyunu ideal çalışma sıcaklığına getiriyor.
Ford, Opel, Peugeot, Citroen ve aklıma gelmeyen bazı markaların benzinli motorları 100 derece civarında çalışmaktadır, buda ek bir bilgi olsun
Biraz daha eski araçlara dönersek krank kasnağı ile birlikte dönen motor fanları göreceğiz, bu sistem devirdaim pompasının kasnağına bağlı olan bir pervane motor çalışmaya başladığı an dönmeye başlıyor, motor suyu tam ısınmadan soğutma yaparak verim kaybına neden oluyor fakat bunun bir ileri teknolojisinde pervaneler ısıya duyarlıdır yani soğuk motorda dönen pervaneyi elinizle tutabilirsiniz dönmeyi keser ve yavaş devirle döner, motor ısındığı zaman pervane göbeği kastatı kesilerek rijit bir biçimde dönmektedir ve devride artmaktadır.
Bununda motordan güç çaldığını iddia ederek elektrik motorlu fan koymaya başladılar 90 ların başında, ilk önden çeker otomobillerde örneğin Mini gibi, radyatör aracın önüne değil yanına yer alır çünkü daha elektrikli fan yok ve motor yan durduğu için kranktan hareket alan pervane dönmektedir. aynı şekilde torostan örnek vermek isterim fakat toros önden çeker olmasına rağmen motoru dik konumlandırılmıştır o yüzden radyatörün yerinde bir değişim yoktur.
Sistemdeki suya ek olarak yedekte bir su kabı veya genleşme deposu bulunmaktadır.
Kalorifer sıcaklığı içinde soğutma suyu kullanılır, motor çalışırken hortumlar vasıtasıyla kalorifer peteğine giden soğutma sıvıları peteğin arkasına konumlandırılan fan ile aracın içerisine sıcak hava üfler, bu yüzden sabahları motorunuz soğukken sıcak hava alamazsınız fakat yüksek hacimli dizel motorlar zor ısındığı için ekstra olarak elektrikli bir ısıtıcı bulunur.
Özellikle eski LPGli araçlarda termostadı yaz aylarında iptal ederler, doğru bir uygulama değil, termostadı iptal ederek motor suyunun silindir kapağında ısınmadan direk olarak radyatöre gönderilmesini ve sürekli olarak soğutulmasını sağlarlar, mühendisler 7 sene uğraşmış çabalaşmış ve sonucunda ideal çalışma sıcaklığı X olan bir motor üretmişler. Yağını, pistonlarını, silindir kapağını, bloğunu tüm parçaları o sıcaklığa göre ayarlamışlar ve sen gidip onu daha soğuk şekilde çalıştırıyorsun, informal işler.
Hava soğutmalı motorlar
Kısa bir biçimde hava soğutmalı motorlar hakkında da bilgi vermek isterim,
bu motorlarun blok dışında ve kapak dışında tırtıklı kanallar bulunur ve rüzgar bu kanallardan gerek ısıyı üzerine alır ve motorun soğutulmasını sağlar, bazı motorlardaysa bir hava pervanesi kranktan güç alarak motorun üzerine hava gönderir ve motor ideal çalışma sıcaklığında kalır.
Hava soğutmalı araçlara örnek vermem gerekirse, eski Magirus ve Volkswagen Beetle diyebilirim.
Sormak istedikleriniz merak ettikleriniz varsa başlıkta tartışabiliriz arkadaşlar,
sevgiler.
Öncelikle görevinden başlayıp parçaları ve nasıl çalıştığını anlatacağım
Soğutma sisteminin görevi :
Soğutma sistemi, motor parçalarının fabrika ölçümlerinde iyi bir mühendislik gerektirerek çıkarılan ideal çalışma sıcaklığında tutmaktır.
Sıvı soğutma sisteminin parçaları :
- Motor üzerinde ki su kanalları
- Su hortumları
- Radyatör
- Soğutma fanı
- Devirdaim pompası
- Termostat
-Hararet ( fan ) müşürü
- Genleşme veya yedek su deposu
- Kalorifer peteği
Soğutma sistemi nasıl çalışır?
Öncelikle sabahtan bir örnek vereyim, sabah araca bindiniz ve marşa bastınız farkedersiniz ki motor devri olması gereken 900 devrin üzerindedir, yaklaşık 1100-1200 devirde çalışır.
Karbüratörlü aracı olan veya karbüratörlü araç tecrübesi olanlar iyi bilecektir ki soğuk havalarda ilk çalıştırmada jikle çekilir bunun sebebi soğuk olan motoru zengin karışım yani fazla yakıt göndererek bir an önce ideal çalışma sıcaklığına getirmek ve motoru yıpratmamaktır.
Yeni araçlarda veya duymuşsunuzdur otomatik jikleli araçlarda bu durum kendi kendine gerçekleşiyor peki nasıl oluyor?
Su sıcaklık sensörü dediğimiz parça suyun sıcaklığını ölçüyor ve motor beynine sinyal gönderiyor motor beyni soğutma suyunun düşük sıcaklıkta olduğunu anlayınca enjektörlerin açık kalma sürelerini arttıyor ve motor zengin karışımla çalışıyor.
Motor ideal çalışma sıcaklığına gelene kadar sistemdeki su asla soğutulmaz bunu sağlayan parça da termostatdır.
Genellikle silindir kapağına bağlı olan bir kütüğü bulunur ve motor suyu 90 derece civarına gelene kadar silindir kapağında suyu esir tutar. 90 derece civarına gelen su termostadın içerisinde ki macun kıvamında ki maddeyi yumuşatarak termostat subabının açılmasını ve 90 dereceye gelen suyun silindir kapağını terkederek radyatörde hortumlar vasıtası ile dolaşımını sağlar, radyatör aracın önüne konumlandırılmıştır.
Peki buraya kadar herşey çicek gibi ilerledi fakat bu su kendi kendine mi dolaşıyor? hayır fakat kendi kendine dolaşan sistemlerde var, sıcak/soğuk farkından ötürü çalışan sistemler çok eskide ilk üretimlerde kaldı ki sık sık hararete kalkarlar
Yeni nesil araçlarda soğutma suyu bir devirdaim yani su pompası ile sistemde dolaşmaktadır bu pompaya çoğunlukla " V " kayışı veya triger kayışı hareket vermektedir, ender olarak TSI gibi bazı teknolojik motorlardaysa bu pompa elektriklidir! sık sık bozarak hararete neden olur.
Motorumuz şakır şakır çalışıyor, termostadımız açtı, radyatörümüzden suyumuz lıkır lıkır geçiyor ve tekrar silindir kapağına biraz soğutulmuş olarak dönüyor.. silindir kapak contamız, sekmanlarımız, piston kafalarımız, subaplarımız, yağımız, yataklarımız bu durumdan çok memnun ağızları kulaklarında işlerini yerine getiriyorlar, fakat araç durdu ve artık radyatördeki suyu soğutmak için bir rüzgar alınamıyor ve soğutulmak için radyatöre gönderilen su sıcaklığı artarak geri silindir kapağına geliyor ve silindir kapak contamız, motor parçalarımız ısınıyor.. şimdi ne olacak?
İşte tam burada devreye fan giriyor, radyatörün önüne veya genellikle arkasına konumlandırılan fan, hararet müşüründen aldığı sinyal ile devreye giriyor ve radyatöre dönüyor, soğutma suyunu ideal çalışma sıcaklığına getiriyor.
Ford, Opel, Peugeot, Citroen ve aklıma gelmeyen bazı markaların benzinli motorları 100 derece civarında çalışmaktadır, buda ek bir bilgi olsun
Biraz daha eski araçlara dönersek krank kasnağı ile birlikte dönen motor fanları göreceğiz, bu sistem devirdaim pompasının kasnağına bağlı olan bir pervane motor çalışmaya başladığı an dönmeye başlıyor, motor suyu tam ısınmadan soğutma yaparak verim kaybına neden oluyor fakat bunun bir ileri teknolojisinde pervaneler ısıya duyarlıdır yani soğuk motorda dönen pervaneyi elinizle tutabilirsiniz dönmeyi keser ve yavaş devirle döner, motor ısındığı zaman pervane göbeği kastatı kesilerek rijit bir biçimde dönmektedir ve devride artmaktadır.
Bununda motordan güç çaldığını iddia ederek elektrik motorlu fan koymaya başladılar 90 ların başında, ilk önden çeker otomobillerde örneğin Mini gibi, radyatör aracın önüne değil yanına yer alır çünkü daha elektrikli fan yok ve motor yan durduğu için kranktan hareket alan pervane dönmektedir. aynı şekilde torostan örnek vermek isterim fakat toros önden çeker olmasına rağmen motoru dik konumlandırılmıştır o yüzden radyatörün yerinde bir değişim yoktur.
Sistemdeki suya ek olarak yedekte bir su kabı veya genleşme deposu bulunmaktadır.
Kalorifer sıcaklığı içinde soğutma suyu kullanılır, motor çalışırken hortumlar vasıtasıyla kalorifer peteğine giden soğutma sıvıları peteğin arkasına konumlandırılan fan ile aracın içerisine sıcak hava üfler, bu yüzden sabahları motorunuz soğukken sıcak hava alamazsınız fakat yüksek hacimli dizel motorlar zor ısındığı için ekstra olarak elektrikli bir ısıtıcı bulunur.
Özellikle eski LPGli araçlarda termostadı yaz aylarında iptal ederler, doğru bir uygulama değil, termostadı iptal ederek motor suyunun silindir kapağında ısınmadan direk olarak radyatöre gönderilmesini ve sürekli olarak soğutulmasını sağlarlar, mühendisler 7 sene uğraşmış çabalaşmış ve sonucunda ideal çalışma sıcaklığı X olan bir motor üretmişler. Yağını, pistonlarını, silindir kapağını, bloğunu tüm parçaları o sıcaklığa göre ayarlamışlar ve sen gidip onu daha soğuk şekilde çalıştırıyorsun, informal işler.
Hava soğutmalı motorlar
Kısa bir biçimde hava soğutmalı motorlar hakkında da bilgi vermek isterim,
bu motorlarun blok dışında ve kapak dışında tırtıklı kanallar bulunur ve rüzgar bu kanallardan gerek ısıyı üzerine alır ve motorun soğutulmasını sağlar, bazı motorlardaysa bir hava pervanesi kranktan güç alarak motorun üzerine hava gönderir ve motor ideal çalışma sıcaklığında kalır.
Hava soğutmalı araçlara örnek vermem gerekirse, eski Magirus ve Volkswagen Beetle diyebilirim.
Sormak istedikleriniz merak ettikleriniz varsa başlıkta tartışabiliriz arkadaşlar,
sevgiler.