Eğer sosyolojinin bir dalı da az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde insanların trafikteki davranışlarını inceliyor ise; bu başlıkta yazılanlar bence araştırmaya güzel malzeme olur.
Kişinin özgürlüğü başka birinin özgürlüğünü ihlal ettiği anda son bulur. Yasal hız limitin 130 km/s olduğu yerde 180 km/s hızla gitmek kişinin hür iradesiyle vermiş olduğu bir karar olabilir. Her ne kadar suça eğilim noktasında irdelenmesi gerekse de; kendi tercihidir. Fakat bu durum kişiye -yasal sınırlar içinde sürdüğü halde ve sol şeridi meşgul etmediği halde- başka birini "trafiği yavaşlatma" gibi bir suçla itham etme hakkı vermez. Burada suç; yasal sınırlar üzerinde seyredilmesidir. Potansiyel suç ve suçlar ise, kişinin kendisinin ve başkalarının hayatını tehlikeye atıyor olmasıdır.
Hız sınırının 120 km/s olduğu yolda bir otomobil 120 km/s hızla orta şeritte saatlerce gidebilir ve buna mevcut yasalar dahilinde bir şey söylenemez. Kanunlarda en sol şeridin sürekli olarak meşgul edilmemesi gerektiği söylenir, orta şeridin değil. Orta şerit sürüş şerididir, sağ şeridi sürekli olarak kullanması gerektiği belirtilen taşıtlar da bellidir. Bu yüzden bu başlıkta asıl kırılma noktası hız sınırlarının ihlal ediliyor olmasıdır. Ben otoyollarda hız alt limiti de olması taraftarıyım ama böyle bir durum şu an yok malesef. En nefret ettiğim konulardan biridir, 132 km/s limitim olan yolda 130'a sabitlemiş orta şeritten giderim, barzonun biri gelir arkadan sellektör yapar. Şehir içi dur kalk trafikte en sağ şeride geçerim mesafe bırakıp durmadan ilerleyebilmek için. bu sefer emniyet şeridinden çıkar gelir hayvanın biri, sola kaymam için korna çalar. Ben bu ülkede en çok buna kızıyorum. Kurallara uyarak sakin sakin yaşamaya çalışan bir avuç adam kaldık zaten. Sesini çıkarmadan işini görenler bitti şimdi bir de hem suçlu hem güçlü böyle tiplerin tavırlarını çekiyoruz.
Şimdi çıtayı bir tık daha yükseltip aslında şeridinde sabit hızla seyredenlerin değil, tam tersi gereğinden hızlı seyredenlerin trafiği yavaşlattığını iddia edecem ama arkasından ne gelecek, gerçekten emin değilim.
Belki birçoğunuz görmüşsünüzdür ama ben yine de bırakayım;
Kişinin özgürlüğü başka birinin özgürlüğünü ihlal ettiği anda son bulur. Yasal hız limitin 130 km/s olduğu yerde 180 km/s hızla gitmek kişinin hür iradesiyle vermiş olduğu bir karar olabilir. Her ne kadar suça eğilim noktasında irdelenmesi gerekse de; kendi tercihidir. Fakat bu durum kişiye -yasal sınırlar içinde sürdüğü halde ve sol şeridi meşgul etmediği halde- başka birini "trafiği yavaşlatma" gibi bir suçla itham etme hakkı vermez. Burada suç; yasal sınırlar üzerinde seyredilmesidir. Potansiyel suç ve suçlar ise, kişinin kendisinin ve başkalarının hayatını tehlikeye atıyor olmasıdır.
Hız sınırının 120 km/s olduğu yolda bir otomobil 120 km/s hızla orta şeritte saatlerce gidebilir ve buna mevcut yasalar dahilinde bir şey söylenemez. Kanunlarda en sol şeridin sürekli olarak meşgul edilmemesi gerektiği söylenir, orta şeridin değil. Orta şerit sürüş şerididir, sağ şeridi sürekli olarak kullanması gerektiği belirtilen taşıtlar da bellidir. Bu yüzden bu başlıkta asıl kırılma noktası hız sınırlarının ihlal ediliyor olmasıdır. Ben otoyollarda hız alt limiti de olması taraftarıyım ama böyle bir durum şu an yok malesef. En nefret ettiğim konulardan biridir, 132 km/s limitim olan yolda 130'a sabitlemiş orta şeritten giderim, barzonun biri gelir arkadan sellektör yapar. Şehir içi dur kalk trafikte en sağ şeride geçerim mesafe bırakıp durmadan ilerleyebilmek için. bu sefer emniyet şeridinden çıkar gelir hayvanın biri, sola kaymam için korna çalar. Ben bu ülkede en çok buna kızıyorum. Kurallara uyarak sakin sakin yaşamaya çalışan bir avuç adam kaldık zaten. Sesini çıkarmadan işini görenler bitti şimdi bir de hem suçlu hem güçlü böyle tiplerin tavırlarını çekiyoruz.
Şimdi çıtayı bir tık daha yükseltip aslında şeridinde sabit hızla seyredenlerin değil, tam tersi gereğinden hızlı seyredenlerin trafiği yavaşlattığını iddia edecem ama arkasından ne gelecek, gerçekten emin değilim.

