Merhabalar,
arabayla yurt dışına gitmek gelmek nasıl diye merak edenler ya da özellikle bu pandemi döneminde nasıl gidildiğini merak edenler için başımdan geçen yolculuğu yazmak istedim.
Öncelikle belirtmek isterim ki bu dönemde tatil yapılmasına, yolculuklara çıkılmasına karşıyım. Ancak kardeşimin düğünü olduğundan ve pandemiden dolayı ailemi 6 aydan fazla süredir görmediğimden orada bulunmak istedim. Normalde Sıla Yolu tabir edilen yolculuk bana hiç çekici gelmez. Ben uçakçıyım. Bu nedenle de Avusturya'ya taşınırken ailemizin küçük aracı olan Suzuki Swift'imizi satmadım. Uçakla gidince hep onu kullanıp hem nostalji yapıyorum hem de ayağımı yerden kesiyor ve araba kiralamak zorunda da kalmıyorum.
Hazırlık Aşaması
Gelelim yolculuğa. Baktım ki uçaklar hem şu dönemde tehlikeli hem de iki de bir iptal riski var arabayla gitmeye karar verdim. Birkaç kere de Yunanistan, Bulgaristan vs. araçla yurt dışına çıkıp sınırlardan geçme deneyimim vardı önceden. O nedenle çok da gözüme korkutmadı. Yol da evden eve yaklaşık 2000km sürüyor. Bu tarz bir yolculuk için hazırlık aşamaları Avusturya'da son derece kolay aslında zira insanlar çokça uzun yolculuklara çıkıyor ve araçlarıyla yurt dışına çıkmak şehir değiştirmek gibi. Hal böyle olunca Schengen dışına da araçla, karavanla vs. çıkıyorlar.
İlk iş olarak rotamı belirledim. Aslen iki rota vardı. Birincisi Avusturya, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye şeklinde. Diğeri ise Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye şeklinde. Bir diğer yol ise Sırbistan'a girmeden Romanya, Bulgaristan Türkiye şeklinde ancak hem yolu uzatıyor hem de Romanya'nın yolları kötü. Diğer iki rota da full otoban. Sırbistan ve Bulgaristan'ın otobanları da yeni yapıldı, o nedenle aslında sorunsuz rotalar. En kısa rota aslında Hırvatistan üzerinden giden rota ancak ben diğerini seçtim. Bunun nedeni ise Zagreb'te korona vakalarının Budapeşte'ye göre çok daha fazla olması idi. Macaristan'da genel olarak korona vakası Avrupa'nın en düşük seviyesinde. O yüzden güvenli yolu seçtim. Bir de Hırvatistan AB'de yeni olduğundan sınır kontrolleri olabiliyor ve ekstradan bir sınır daha geçiyor oluyorsunuz. Bu da süreyi gereksiz uzatıyor. Bu arada belirtmem gerekirse korona olmasa ve araba ile gidecek olsam kesinlikle İtalya'ya gider oradan gemiyle Yunanistan'a geçer ve öyle gelirdim. Hem daha az araba kullanır hem de tatil yapa yapa, daha güzel yerleri göre göre gelirdim. Sırbistan ve Bulgaristan'da korona durumları kötü olduğundan Macaristan'da bir gece konaklayıp öyle gitmeyi planladım. İlk gün hiç sıkıntı yoktu yolda istediğimiz yerde duraklayabilir, yiyebilir, içebilirdik. Nisbeten sıkıntısız ülkelerden geçiyorduk. Ancak ikinci gün benzin ve tuvalet dışında durmak istemiyorduk sayılar çok ve görece güvensiz ülkeler oldukları için.
Önce sigorta şirketimi aradım ve detayları sordum. Kaskom Türkiye dahil tüm Avrupa'da geçiyordu. Bu bana en azından ek bir masraf çıkarmamış oldu. Avrupa'da mecburi olan Yeşil Sigortam ise Türkiye hariç hemen her yerde geçiyordu. Buna Türkiye'yi eklettim bir aylığına ve 50 euro gibi bir ücret ödedim. Online alıp baskısını almanız yetiyor bu belgeyi. Bulgaristan ve Macaristan için vinyet almak gerekiyor. Bu vinyetleri online alıp cama bir şey yapıştırmadan da gidebiliyorsunuz. Ben de öyle yaptım. Macaristan'da minimum 1 aylık alınıyor vinyet ve 13-14€ civarında bir fiyatı var. Bulgaristan'da ise 1 haftalık var ancak dönüşü de hesaba katınca bana yetmeyeceğinden 1 aylık aldım. O da yine 16-17€ arasında tutuyor. Sırbistan'da ise gişelerde ödeme yapılıyor. Toplamda 16.5€ tutuyor tüm ülkeyi baştan başa otobandan geçmek.
Araca açıkçası bakım yaptırmadım çünkü halihazırda çok yeni bir araç ve Mercedes'in ve kaskonun yol hizmeti, garantisi vs. kapsamında. Dolayısıyla sorun yaşasam bile çok dert edeceğim bir şey yoktu ve en son bakımı da 6 ay kadar önce yapılmıştı. Güneşliğim, dezenfektanlarım, ıslak mendil, kağıt havlu, eldiven, maske, yiyecek vs. alıp hazırladım arabayı. Bunun dışında Bulgaristan bir Covid-19 formu doldurtuyor ülkeye girişte. Bunu önceden çıkartmıştık ve o formları da doldurup yanımıza aldım.
1. Gün 850km Avusturya-Almanya-Avusturya-Macaristan
Yola öğlen 12 gibi çıktım. İlk gün yaklaşık 850km yol yapacaktım. Almanya, Avusturya ve Macaristan'da sürecektim. Sorunsuz ve gayet hızlı bir şekilde Almanya'yı geçtik. Avusturya'da bir 15 dakika Salzburg'da tuvalet molası verdik. Sonra da Viyana'ya girmeden bir yemek yiyip bir arkadaşı gördük. Toplamda 2-2.5 saat vakit harcadık. Almanya ve Avusturya'da yolları söylemeye gerek yok zaten çok iyiler. Almanya'dansa Avusturya'yı tercih ederim ancak çünkü Almanya'da sınır olmadığı için bir çok basıyorsun bir tıkanıyor trafik. Avusturya'da ise 130km/h sınırı var ve çok sıkı kontrol ediliyor. %10'a kadar tolerans var. Yani 130-140 arasında sabitleyip tren gibi gidiyorsun adeta. Hiç yormuyor yol insanı. Macaristan'da ise bariz bir şekilde kalite düştü ancak yine de otobandı. Türkiye gibi diyebilirim, belki çok küçük bir farkla daha kötüdür. Burada da sınır yine 130km/h. Akşam 11 gibi Budapeşte'de otele gelmiştik bile. Belirtmem lazım ki Budapeşte çok güzel bir şehir olsa da şehir içi yolları gayet kötü. Neyse güzelce uyuduk, duş aldık, dinlendik derken sabah oldu ve otelde kahvaltımızı ettik. Budapeşte'den bir de yiyecek bir şeyler aldık ki Sırbistan ve Bulgaristan'da durmayalım. Şimdiki aklım olsa Budapeşte yerine Sırbistan sınırındaki Szeged'de konaklar ve yola daha erken çıkardım.
2. Gün 1200km Macaristan-Sırbistan-Bulgaristan-Türkiye
Yola öğlene doğru 10buçuk gibi çıktık. 2 saat kadar süren bir yolculukla Sırbistan sınırına geldik. İlk sınır kontrolümüzü ve geçişimizi yaşayacaktık. 40-50 tane gurbetçi aracı dışında kimse yoktu. Sınırda 1.5 saat falan bekledik ve Sırbistan'a geçtik. Burada herhangi bir kontrol vs. yoktu pandemiden dolayı. Ona rağmen çok beklettiler herkesi. Sırbistan otobanı yeni olduğundan gayet iyiydi ama Avusturya'dan itibaren ülke değiştirdikçe düşen bir kalite ve kötü kentleşme otobandan dahi göze çarpıyordu. Sınırda da cam silip para isteyenler doluydu ancak istemiyorum deyince direkt gidiyorlardı Allah'tan Sınır binaları da iki tarafta da kötüydü. Sırbistan'a girince artık yollarda sadece Türk tırları, gurbetçileri vs. kaldı. Sanki Türkler dışında kimse yoktu. Türkler de azdı gerçi. Yol kenarları da Türkçe tabelalı mola yerleri dolu. Bunlar yine de çok güvenilir görünmüyor. Bu konuda beni uyaran çok oldu zaten. OMV dışındaki benzinliklerde durma dedi herkes. Ben de öyle yaptım. Burada da sınır 130km/h ve tolerans pek yok ancak yolun ilk 100km'si falan çokça tek şerit ve bu nedenle yavaş geçti. Bir de üstüne öyle bir yağmur yağdı ki hayatımda böylesini az görmüşümdür. Yine de Türkiye'deki gibi apaçiler çok. Bir anda arkana yapışan oluyor ara sıra. Belgrad'da bir tuvalet molası ve benzin alma molası dışında hiç durmadık. Bu arada Belgrad'da da ara yollar rezalet ve trafik apaçi dolu. Belgrad'dan sonrası ise çok rahattı. Artık yol daha düz, daha boş ve yol yapımları da azalmıştı. Yaklaşık 5 saat süren yol sonunda artık Bulgaristan sınırındaydık. Sırbistan tarafını rahat geçtik. Bizden istenen tek şey pasaport, ehliyet, ruhsat ve arka camları açmamızdı. Ne bavullara, ne sigortaya falan bakan oldu. Yalnız bunu yazmam lazım Sırp polisi pasaportları aldı, sonra balgam çıkardı ve durduğu kulübenin için tükürdü, ağzını eliyle sildi, damgaları bastı pasaportlara ve gönderdi bizi. Direkt dezenfektanla sildik pasaportları bu iğrençlik karşısında.
Bulgaristan bir klasik olarak bayağı bekletti herkesi. En az 1.5 saat kadar orada da bekledik. Ancak yine en ufak bir kontrol olmadı. Yine dilenciler vardı. Sınır binaları çok yıkık döküktü. Neyse yine kontrolsüz geçtik Bulgaristan'a. Sofya'ya kadar 40-50km kadar köy yolları gibi yollar var. Tek otobansız yer burası ve yol gerçekten rezalet. Sofya'ya varınca rahatladık. Sonrası otoban, hız sınırı 140km/h + %10 tolerans. Yani 150'ye alıp gidiyorsun. Yollar da gayet düzgün. Türk sınırına kalan son 10-15km kadar bir kısım biraz kötü. Onun dışında kaymak gibi. Yolda kimse de olmayınca 154km/h hız sabitleyiciye alıp gittim tüm yolu. Tek sorun artık hava kararmıştı ve gece araba kullanmayı pek sevmiyorum. Akşam 11 gibi sonunda Kapıkule'ye vardık. Bulgaristan'dan hızlı geçtik bu sefer ama Türkiye tarafı tam bir işkence. Bu arada dilencisiz ve en güzel binaları olan sınır Türkiye sınırı. Ancak önce araca dezenfektan sıkıyorlar ne işe yarayacak bilmiyorum. Birçok kişide alet çalışmadı ve gereksiz beklediler. Dezenfekte olmadan geçtiler. Sonraki gişede bunun için 22.5TL ödüyorsunuz. Sonra tek tek ateşinizi ölçüyorlar. Oradan da geçince bu kez pasaportunuza bakılıyor. Bitti artık diyorsunuz ki bu kez de arabayı kayıt ediyorlar. 2 saatten fazla beklemişizdir bu geçişte. Geçer geçmez hemen HGS satan yerler var. Oradan bir HGS alıp yola çıkıyor ve toplamda yaklaşık 15-16 saat içinde eve gece yarısı varıyoruz. Geçtiğimiz otobanlardan en kötüsü ise maalesef Türkiye'deydi.
Dönüş yolculuğu hazırlık
İstanbul'da neredeyse hiç vakit geçirmedik ve sadece yazlıklarda izole bir şekilde bir 10 gün kadar geçirdik. Dönüşte te birebir aynı rotayı izlemeye karar verdik ancak bu kez Budapeşte yerine Szeged'de kalıp yolu kısaltmak istedik. Şu an AB'de genel olarak Bulgaristan, Sırbistan ve Türkiye riskli bölge kabul ediyor. Buralardan transit geçsen bile test yaptırmadan girersen 14 gün karantina uygulanıyor. Testin son 72 saat içinde yapılmış olması gerekiyor. Almanya biz giderken riskli bölgelerden gelen her vatandaşı ya da oturma izni olanlara testleri kendi ücretsiz yapma kararı almıştı. (Şu an Türkiye için farklı bir karar var. Türkiye'den gelenler testi Türkiye'de kendi parasıyla yaptırmak zorunda. Ve test pozitif çıkarsa tedavilerini Türkiye'de olmak zorundalar. Yani sigortaları karşılamayacak ve işe geç başlayacaklar. Bu süreçte de maaş alamayacaklar.) Avusturya ise Türkiye'deki testi kabul ediyordu. Biz plan olarak bir an önce AB'ye girelim istedik. Bu nedenle tatilimizi bir hafta kısalttık. Bunun yerine AB'ye girince Macaristan'da birkaç gün gezelim ve tatil yapmış olalım dedik. Macaristan hala en güvenli ülkeydi çünkü. Bu bağlamda Szeged'de 1, Budapeşte'de 2 gece otel rezerve ettik. Ayrıca önceden Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün hesabına yatırdığımız para ile dekontumuzu hazırladık. Bu kez yanımıza biz çakmaklıktan elektrik alan buzluk da aldık. İçine yemeklerimizi doldurduk.
1. Gün 1000 km Türkiye-Bulgaristan-Sırbistan-Macaristan
İstanbul'da neredeyse hiç vakit geçirmedik ve sadece yazlıklarda izole bir şekilde bir 10 gün kadar geçirdik ve bayramın ilk günü sabah 8 gibi Tekirdağ'dan çıktık yola. Muratlı üzerinden Kapıkule'ye vardık. Yol bomboştu bayramdan dolayı. Tam sınırdan çıkmadan benzin aldık çünkü şu an Avrupa'nın en ucuz benzini Türkiye'de Sınırda test merkezinde testimizi yaptırdık. Yine kimseler yoktu. Bir tane aile vardı sadece önümüzde. 10 dakika falan sürdü test. Testin sonucu eNabız uygulaması üzerinden ingilizce yollanacak dendi. 24 saate kadar sürebilir sonucun çıkması diye de belirtildi.
Biz bu sırada sınırdan geçtik. Yine Türkiye tarafı en uzun sürdü ancak bu kez 15-20 dakikada Bulgaristan'daydık. Bu kez de Bulgaristan dezenfekte yapıp ateş ölçtü ve 3.5€ ücret aldı. Ancak sadece şöförün ateşini ölçüyorlar sırf yapmış olmak için yapılan ve para kazanılan bir eylem. Sonda bir form istediler ama kimsede yoktu. Birçok kişiyi geri döndüler. Biz Covid-19 formunu verdik bu değil dediyse de adam sıkılmış olacak ki geç geç dedi ve girdik ülkeye Yol yine boş ve güzeldi. Cidden çok hızlı bir şekilde geldik Sırp sınırına. Yolda kime selektör yaptıysam anında yol verdi. Sınırda da çok az bekledik. Bu kez bagajı açtırdılar, bir göz atıp yolladılar. Bu arada burada dünyanın en temiz yüzlü dilencisi camları silmek istedi. Belli ki ülkenin durumundan işsiz kalmış pırıl pırıl bir genç. Üzüle, sıkıla izin verdik ve para vermeye bile utandık. Bu gibi durumlarda dünyanın düzenine küfür etmekten başka bir şey gelmemesi çok sinir bozucu bence.
Sırbistan da yine oldukça rahat geçti. Sadece Belgrad civarında yine bir sürü apaçi geldi takıldı peşimize. Yol vere vere atlattık hepsini. Akşam 18:30 gibi Macaristan sınırına varmıştık bile. Macarlar bagajı açtırıp biraz daha sıkı baktılar ama döktürmediler bavulları Allah'tan. Yine bir test sonucudur vs. soran olmadı. AB'ye girerken aslında sorması lazım çünkü sonrasında herhangi bir sınır geçişi yok normalde. Bu arada test sonucumuz da daha gelmemişti zaten. Sorsalar da veremezdik Toplam sınır geçişi ve otele kadar ki 30-40km sonunda 19:30da oteldeydik. Bugün oldukça rahat geçmişti.
Szeged'de gezdik ve ertesi gün kalkıp Budapeşte'ye gittik. İki gece de orada kaldık. Korona korkusu olmadan tatil yapmayı özlemişiz gerçekten. Çok iyi geldi bu bize. Bu arada sabah negatif sonucumuz da gelince iyice rahatladık ve keyiflendik. Hemen iş yerine yolladık sonuçları ve tatile devam ettik. Artık sorun kalmamıştı. Bizi tek düşündüren ise 72 saat meselesiydi. Avusturya Macaristan'a girmişsiniz Avusturya'ya değil deyip sınırda sorun çıkarabilirdi pekala her ne kadar aslında yasal olarak biz haklı olsak da. Pandemi'den kurallar önemini yitirebiliyor.
2. Gün 1000 km Macaristan-Slovakya-Avusturya-Almanya-Avusturya 900km
İkinci gün yine kahvaltımızı yaptık, ufak tefek yiyecekler aldık yanımıza ve 10:30 gibi çıktık yola. Macaristan'da otobanda çokça trafikte kalarak sınıra kadar geldik. Bir yandan gözümüz Google Maps'teydi. Sınır bordo görünüyordu. Bu kontrol var demekti. Ayrıca arabanın navigasyonu da Slovakya üzerinden götürüyordu. Baktık Slovakya sınırı yemyeşil son anda Slovakya'ya girdik Avusturya yerine. Orada da 30km'lik yol için 10€ verip 10 günlük vinyet almak zorunda kaldık. Ancak bu sayede hem trafikten hem de kontrolden yırtmış olduk. Slovakya üzerinden Avusturya'ya girdik. Avusturya'da trafik de yoktu çok güzel bir şekilde Salzburg'a geldik. Almanya sınırda tek tek tüm arabaları kontrol etti ve Almanya plakalı tüm araçları teste aldı. Biz Avusturya plaka olduğumuzdan ve sadece transit geçeceğimizden bize bir şey demediler. Münih civarında bu kez yağmura tutulduk. Hayatımda gördüğüm en şiddetli yağmurdu sanırım. Tüm bunlara rağmen 9 saat gibi bir sürede eve geldik.
Bir yandan ailelerimizi gördük, özlem giderdik, bir yandan da stresli ama unutmayacağımız bir roadtrip yaşamış olduk. Umarım kısa sürede bu pandemi biter de dura dura, geze geze, keyfine roadtripler yaparız.
Fotoğraflar
1- Almanya - Avusturya Sınırı (Salzburg)
2- Sırbistan Otobanı (Niş yakınları, Alacahisar - Evet eski bir Osmanlı yerleşimi burası Pandemi olmasa girip bir gezerdim.)
3- Bulgaristan - Türkiye Sınırı (Kapıkule)
4- Macaristan - Sırbistan Sınırı (Subotica)
5- Macaristan - Sırbistan Sınırı (Röszke)
6- Macaristan - Sırbistan Sınırı (Röszke)
7- Sırbistan - Bulgaristan Sınırı (Dimitrovgrad)
8- Macaristan - Slovakya Sınırı (Cunovo)
arabayla yurt dışına gitmek gelmek nasıl diye merak edenler ya da özellikle bu pandemi döneminde nasıl gidildiğini merak edenler için başımdan geçen yolculuğu yazmak istedim.
Öncelikle belirtmek isterim ki bu dönemde tatil yapılmasına, yolculuklara çıkılmasına karşıyım. Ancak kardeşimin düğünü olduğundan ve pandemiden dolayı ailemi 6 aydan fazla süredir görmediğimden orada bulunmak istedim. Normalde Sıla Yolu tabir edilen yolculuk bana hiç çekici gelmez. Ben uçakçıyım. Bu nedenle de Avusturya'ya taşınırken ailemizin küçük aracı olan Suzuki Swift'imizi satmadım. Uçakla gidince hep onu kullanıp hem nostalji yapıyorum hem de ayağımı yerden kesiyor ve araba kiralamak zorunda da kalmıyorum.
Hazırlık Aşaması
Gelelim yolculuğa. Baktım ki uçaklar hem şu dönemde tehlikeli hem de iki de bir iptal riski var arabayla gitmeye karar verdim. Birkaç kere de Yunanistan, Bulgaristan vs. araçla yurt dışına çıkıp sınırlardan geçme deneyimim vardı önceden. O nedenle çok da gözüme korkutmadı. Yol da evden eve yaklaşık 2000km sürüyor. Bu tarz bir yolculuk için hazırlık aşamaları Avusturya'da son derece kolay aslında zira insanlar çokça uzun yolculuklara çıkıyor ve araçlarıyla yurt dışına çıkmak şehir değiştirmek gibi. Hal böyle olunca Schengen dışına da araçla, karavanla vs. çıkıyorlar.
İlk iş olarak rotamı belirledim. Aslen iki rota vardı. Birincisi Avusturya, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye şeklinde. Diğeri ise Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye şeklinde. Bir diğer yol ise Sırbistan'a girmeden Romanya, Bulgaristan Türkiye şeklinde ancak hem yolu uzatıyor hem de Romanya'nın yolları kötü. Diğer iki rota da full otoban. Sırbistan ve Bulgaristan'ın otobanları da yeni yapıldı, o nedenle aslında sorunsuz rotalar. En kısa rota aslında Hırvatistan üzerinden giden rota ancak ben diğerini seçtim. Bunun nedeni ise Zagreb'te korona vakalarının Budapeşte'ye göre çok daha fazla olması idi. Macaristan'da genel olarak korona vakası Avrupa'nın en düşük seviyesinde. O yüzden güvenli yolu seçtim. Bir de Hırvatistan AB'de yeni olduğundan sınır kontrolleri olabiliyor ve ekstradan bir sınır daha geçiyor oluyorsunuz. Bu da süreyi gereksiz uzatıyor. Bu arada belirtmem gerekirse korona olmasa ve araba ile gidecek olsam kesinlikle İtalya'ya gider oradan gemiyle Yunanistan'a geçer ve öyle gelirdim. Hem daha az araba kullanır hem de tatil yapa yapa, daha güzel yerleri göre göre gelirdim. Sırbistan ve Bulgaristan'da korona durumları kötü olduğundan Macaristan'da bir gece konaklayıp öyle gitmeyi planladım. İlk gün hiç sıkıntı yoktu yolda istediğimiz yerde duraklayabilir, yiyebilir, içebilirdik. Nisbeten sıkıntısız ülkelerden geçiyorduk. Ancak ikinci gün benzin ve tuvalet dışında durmak istemiyorduk sayılar çok ve görece güvensiz ülkeler oldukları için.
Önce sigorta şirketimi aradım ve detayları sordum. Kaskom Türkiye dahil tüm Avrupa'da geçiyordu. Bu bana en azından ek bir masraf çıkarmamış oldu. Avrupa'da mecburi olan Yeşil Sigortam ise Türkiye hariç hemen her yerde geçiyordu. Buna Türkiye'yi eklettim bir aylığına ve 50 euro gibi bir ücret ödedim. Online alıp baskısını almanız yetiyor bu belgeyi. Bulgaristan ve Macaristan için vinyet almak gerekiyor. Bu vinyetleri online alıp cama bir şey yapıştırmadan da gidebiliyorsunuz. Ben de öyle yaptım. Macaristan'da minimum 1 aylık alınıyor vinyet ve 13-14€ civarında bir fiyatı var. Bulgaristan'da ise 1 haftalık var ancak dönüşü de hesaba katınca bana yetmeyeceğinden 1 aylık aldım. O da yine 16-17€ arasında tutuyor. Sırbistan'da ise gişelerde ödeme yapılıyor. Toplamda 16.5€ tutuyor tüm ülkeyi baştan başa otobandan geçmek.
Araca açıkçası bakım yaptırmadım çünkü halihazırda çok yeni bir araç ve Mercedes'in ve kaskonun yol hizmeti, garantisi vs. kapsamında. Dolayısıyla sorun yaşasam bile çok dert edeceğim bir şey yoktu ve en son bakımı da 6 ay kadar önce yapılmıştı. Güneşliğim, dezenfektanlarım, ıslak mendil, kağıt havlu, eldiven, maske, yiyecek vs. alıp hazırladım arabayı. Bunun dışında Bulgaristan bir Covid-19 formu doldurtuyor ülkeye girişte. Bunu önceden çıkartmıştık ve o formları da doldurup yanımıza aldım.
1. Gün 850km Avusturya-Almanya-Avusturya-Macaristan
Yola öğlen 12 gibi çıktım. İlk gün yaklaşık 850km yol yapacaktım. Almanya, Avusturya ve Macaristan'da sürecektim. Sorunsuz ve gayet hızlı bir şekilde Almanya'yı geçtik. Avusturya'da bir 15 dakika Salzburg'da tuvalet molası verdik. Sonra da Viyana'ya girmeden bir yemek yiyip bir arkadaşı gördük. Toplamda 2-2.5 saat vakit harcadık. Almanya ve Avusturya'da yolları söylemeye gerek yok zaten çok iyiler. Almanya'dansa Avusturya'yı tercih ederim ancak çünkü Almanya'da sınır olmadığı için bir çok basıyorsun bir tıkanıyor trafik. Avusturya'da ise 130km/h sınırı var ve çok sıkı kontrol ediliyor. %10'a kadar tolerans var. Yani 130-140 arasında sabitleyip tren gibi gidiyorsun adeta. Hiç yormuyor yol insanı. Macaristan'da ise bariz bir şekilde kalite düştü ancak yine de otobandı. Türkiye gibi diyebilirim, belki çok küçük bir farkla daha kötüdür. Burada da sınır yine 130km/h. Akşam 11 gibi Budapeşte'de otele gelmiştik bile. Belirtmem lazım ki Budapeşte çok güzel bir şehir olsa da şehir içi yolları gayet kötü. Neyse güzelce uyuduk, duş aldık, dinlendik derken sabah oldu ve otelde kahvaltımızı ettik. Budapeşte'den bir de yiyecek bir şeyler aldık ki Sırbistan ve Bulgaristan'da durmayalım. Şimdiki aklım olsa Budapeşte yerine Sırbistan sınırındaki Szeged'de konaklar ve yola daha erken çıkardım.
2. Gün 1200km Macaristan-Sırbistan-Bulgaristan-Türkiye
Yola öğlene doğru 10buçuk gibi çıktık. 2 saat kadar süren bir yolculukla Sırbistan sınırına geldik. İlk sınır kontrolümüzü ve geçişimizi yaşayacaktık. 40-50 tane gurbetçi aracı dışında kimse yoktu. Sınırda 1.5 saat falan bekledik ve Sırbistan'a geçtik. Burada herhangi bir kontrol vs. yoktu pandemiden dolayı. Ona rağmen çok beklettiler herkesi. Sırbistan otobanı yeni olduğundan gayet iyiydi ama Avusturya'dan itibaren ülke değiştirdikçe düşen bir kalite ve kötü kentleşme otobandan dahi göze çarpıyordu. Sınırda da cam silip para isteyenler doluydu ancak istemiyorum deyince direkt gidiyorlardı Allah'tan Sınır binaları da iki tarafta da kötüydü. Sırbistan'a girince artık yollarda sadece Türk tırları, gurbetçileri vs. kaldı. Sanki Türkler dışında kimse yoktu. Türkler de azdı gerçi. Yol kenarları da Türkçe tabelalı mola yerleri dolu. Bunlar yine de çok güvenilir görünmüyor. Bu konuda beni uyaran çok oldu zaten. OMV dışındaki benzinliklerde durma dedi herkes. Ben de öyle yaptım. Burada da sınır 130km/h ve tolerans pek yok ancak yolun ilk 100km'si falan çokça tek şerit ve bu nedenle yavaş geçti. Bir de üstüne öyle bir yağmur yağdı ki hayatımda böylesini az görmüşümdür. Yine de Türkiye'deki gibi apaçiler çok. Bir anda arkana yapışan oluyor ara sıra. Belgrad'da bir tuvalet molası ve benzin alma molası dışında hiç durmadık. Bu arada Belgrad'da da ara yollar rezalet ve trafik apaçi dolu. Belgrad'dan sonrası ise çok rahattı. Artık yol daha düz, daha boş ve yol yapımları da azalmıştı. Yaklaşık 5 saat süren yol sonunda artık Bulgaristan sınırındaydık. Sırbistan tarafını rahat geçtik. Bizden istenen tek şey pasaport, ehliyet, ruhsat ve arka camları açmamızdı. Ne bavullara, ne sigortaya falan bakan oldu. Yalnız bunu yazmam lazım Sırp polisi pasaportları aldı, sonra balgam çıkardı ve durduğu kulübenin için tükürdü, ağzını eliyle sildi, damgaları bastı pasaportlara ve gönderdi bizi. Direkt dezenfektanla sildik pasaportları bu iğrençlik karşısında.
Bulgaristan bir klasik olarak bayağı bekletti herkesi. En az 1.5 saat kadar orada da bekledik. Ancak yine en ufak bir kontrol olmadı. Yine dilenciler vardı. Sınır binaları çok yıkık döküktü. Neyse yine kontrolsüz geçtik Bulgaristan'a. Sofya'ya kadar 40-50km kadar köy yolları gibi yollar var. Tek otobansız yer burası ve yol gerçekten rezalet. Sofya'ya varınca rahatladık. Sonrası otoban, hız sınırı 140km/h + %10 tolerans. Yani 150'ye alıp gidiyorsun. Yollar da gayet düzgün. Türk sınırına kalan son 10-15km kadar bir kısım biraz kötü. Onun dışında kaymak gibi. Yolda kimse de olmayınca 154km/h hız sabitleyiciye alıp gittim tüm yolu. Tek sorun artık hava kararmıştı ve gece araba kullanmayı pek sevmiyorum. Akşam 11 gibi sonunda Kapıkule'ye vardık. Bulgaristan'dan hızlı geçtik bu sefer ama Türkiye tarafı tam bir işkence. Bu arada dilencisiz ve en güzel binaları olan sınır Türkiye sınırı. Ancak önce araca dezenfektan sıkıyorlar ne işe yarayacak bilmiyorum. Birçok kişide alet çalışmadı ve gereksiz beklediler. Dezenfekte olmadan geçtiler. Sonraki gişede bunun için 22.5TL ödüyorsunuz. Sonra tek tek ateşinizi ölçüyorlar. Oradan da geçince bu kez pasaportunuza bakılıyor. Bitti artık diyorsunuz ki bu kez de arabayı kayıt ediyorlar. 2 saatten fazla beklemişizdir bu geçişte. Geçer geçmez hemen HGS satan yerler var. Oradan bir HGS alıp yola çıkıyor ve toplamda yaklaşık 15-16 saat içinde eve gece yarısı varıyoruz. Geçtiğimiz otobanlardan en kötüsü ise maalesef Türkiye'deydi.
Dönüş yolculuğu hazırlık
İstanbul'da neredeyse hiç vakit geçirmedik ve sadece yazlıklarda izole bir şekilde bir 10 gün kadar geçirdik. Dönüşte te birebir aynı rotayı izlemeye karar verdik ancak bu kez Budapeşte yerine Szeged'de kalıp yolu kısaltmak istedik. Şu an AB'de genel olarak Bulgaristan, Sırbistan ve Türkiye riskli bölge kabul ediyor. Buralardan transit geçsen bile test yaptırmadan girersen 14 gün karantina uygulanıyor. Testin son 72 saat içinde yapılmış olması gerekiyor. Almanya biz giderken riskli bölgelerden gelen her vatandaşı ya da oturma izni olanlara testleri kendi ücretsiz yapma kararı almıştı. (Şu an Türkiye için farklı bir karar var. Türkiye'den gelenler testi Türkiye'de kendi parasıyla yaptırmak zorunda. Ve test pozitif çıkarsa tedavilerini Türkiye'de olmak zorundalar. Yani sigortaları karşılamayacak ve işe geç başlayacaklar. Bu süreçte de maaş alamayacaklar.) Avusturya ise Türkiye'deki testi kabul ediyordu. Biz plan olarak bir an önce AB'ye girelim istedik. Bu nedenle tatilimizi bir hafta kısalttık. Bunun yerine AB'ye girince Macaristan'da birkaç gün gezelim ve tatil yapmış olalım dedik. Macaristan hala en güvenli ülkeydi çünkü. Bu bağlamda Szeged'de 1, Budapeşte'de 2 gece otel rezerve ettik. Ayrıca önceden Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün hesabına yatırdığımız para ile dekontumuzu hazırladık. Bu kez yanımıza biz çakmaklıktan elektrik alan buzluk da aldık. İçine yemeklerimizi doldurduk.
1. Gün 1000 km Türkiye-Bulgaristan-Sırbistan-Macaristan
İstanbul'da neredeyse hiç vakit geçirmedik ve sadece yazlıklarda izole bir şekilde bir 10 gün kadar geçirdik ve bayramın ilk günü sabah 8 gibi Tekirdağ'dan çıktık yola. Muratlı üzerinden Kapıkule'ye vardık. Yol bomboştu bayramdan dolayı. Tam sınırdan çıkmadan benzin aldık çünkü şu an Avrupa'nın en ucuz benzini Türkiye'de Sınırda test merkezinde testimizi yaptırdık. Yine kimseler yoktu. Bir tane aile vardı sadece önümüzde. 10 dakika falan sürdü test. Testin sonucu eNabız uygulaması üzerinden ingilizce yollanacak dendi. 24 saate kadar sürebilir sonucun çıkması diye de belirtildi.
Biz bu sırada sınırdan geçtik. Yine Türkiye tarafı en uzun sürdü ancak bu kez 15-20 dakikada Bulgaristan'daydık. Bu kez de Bulgaristan dezenfekte yapıp ateş ölçtü ve 3.5€ ücret aldı. Ancak sadece şöförün ateşini ölçüyorlar sırf yapmış olmak için yapılan ve para kazanılan bir eylem. Sonda bir form istediler ama kimsede yoktu. Birçok kişiyi geri döndüler. Biz Covid-19 formunu verdik bu değil dediyse de adam sıkılmış olacak ki geç geç dedi ve girdik ülkeye Yol yine boş ve güzeldi. Cidden çok hızlı bir şekilde geldik Sırp sınırına. Yolda kime selektör yaptıysam anında yol verdi. Sınırda da çok az bekledik. Bu kez bagajı açtırdılar, bir göz atıp yolladılar. Bu arada burada dünyanın en temiz yüzlü dilencisi camları silmek istedi. Belli ki ülkenin durumundan işsiz kalmış pırıl pırıl bir genç. Üzüle, sıkıla izin verdik ve para vermeye bile utandık. Bu gibi durumlarda dünyanın düzenine küfür etmekten başka bir şey gelmemesi çok sinir bozucu bence.
Sırbistan da yine oldukça rahat geçti. Sadece Belgrad civarında yine bir sürü apaçi geldi takıldı peşimize. Yol vere vere atlattık hepsini. Akşam 18:30 gibi Macaristan sınırına varmıştık bile. Macarlar bagajı açtırıp biraz daha sıkı baktılar ama döktürmediler bavulları Allah'tan. Yine bir test sonucudur vs. soran olmadı. AB'ye girerken aslında sorması lazım çünkü sonrasında herhangi bir sınır geçişi yok normalde. Bu arada test sonucumuz da daha gelmemişti zaten. Sorsalar da veremezdik Toplam sınır geçişi ve otele kadar ki 30-40km sonunda 19:30da oteldeydik. Bugün oldukça rahat geçmişti.
Szeged'de gezdik ve ertesi gün kalkıp Budapeşte'ye gittik. İki gece de orada kaldık. Korona korkusu olmadan tatil yapmayı özlemişiz gerçekten. Çok iyi geldi bu bize. Bu arada sabah negatif sonucumuz da gelince iyice rahatladık ve keyiflendik. Hemen iş yerine yolladık sonuçları ve tatile devam ettik. Artık sorun kalmamıştı. Bizi tek düşündüren ise 72 saat meselesiydi. Avusturya Macaristan'a girmişsiniz Avusturya'ya değil deyip sınırda sorun çıkarabilirdi pekala her ne kadar aslında yasal olarak biz haklı olsak da. Pandemi'den kurallar önemini yitirebiliyor.
2. Gün 1000 km Macaristan-Slovakya-Avusturya-Almanya-Avusturya 900km
İkinci gün yine kahvaltımızı yaptık, ufak tefek yiyecekler aldık yanımıza ve 10:30 gibi çıktık yola. Macaristan'da otobanda çokça trafikte kalarak sınıra kadar geldik. Bir yandan gözümüz Google Maps'teydi. Sınır bordo görünüyordu. Bu kontrol var demekti. Ayrıca arabanın navigasyonu da Slovakya üzerinden götürüyordu. Baktık Slovakya sınırı yemyeşil son anda Slovakya'ya girdik Avusturya yerine. Orada da 30km'lik yol için 10€ verip 10 günlük vinyet almak zorunda kaldık. Ancak bu sayede hem trafikten hem de kontrolden yırtmış olduk. Slovakya üzerinden Avusturya'ya girdik. Avusturya'da trafik de yoktu çok güzel bir şekilde Salzburg'a geldik. Almanya sınırda tek tek tüm arabaları kontrol etti ve Almanya plakalı tüm araçları teste aldı. Biz Avusturya plaka olduğumuzdan ve sadece transit geçeceğimizden bize bir şey demediler. Münih civarında bu kez yağmura tutulduk. Hayatımda gördüğüm en şiddetli yağmurdu sanırım. Tüm bunlara rağmen 9 saat gibi bir sürede eve geldik.
Bir yandan ailelerimizi gördük, özlem giderdik, bir yandan da stresli ama unutmayacağımız bir roadtrip yaşamış olduk. Umarım kısa sürede bu pandemi biter de dura dura, geze geze, keyfine roadtripler yaparız.
Fotoğraflar
1- Almanya - Avusturya Sınırı (Salzburg)
2- Sırbistan Otobanı (Niş yakınları, Alacahisar - Evet eski bir Osmanlı yerleşimi burası Pandemi olmasa girip bir gezerdim.)
3- Bulgaristan - Türkiye Sınırı (Kapıkule)
4- Macaristan - Sırbistan Sınırı (Subotica)
5- Macaristan - Sırbistan Sınırı (Röszke)
6- Macaristan - Sırbistan Sınırı (Röszke)
7- Sırbistan - Bulgaristan Sınırı (Dimitrovgrad)
8- Macaristan - Slovakya Sınırı (Cunovo)
Son düzenleme: