-
Foruma kayıt olmak için tıklayın !
Arabanıza dair en sevdiğiniz şeyler
- Konuyu başlatan mcb
- Başlangıç tarihi
Fiat Uno
-Beklentinin üstünde performans(motorun marifeti değil hafif olduğundan dolayı)
-Lpg de makul yakıt tüketimi
-Parça bolluğu ve parçaların ucuz olması
-Ön kısmı beklenenden geniş, ön göğsün küçük olması baya ferahlık katıyor, kim binse içi ne kadar genişmiş diyor
-Görüş açıları çok iyi, kutu gibi olduğu için park ederken her yerini kestirebiliyorum. Arkaya kolumu uzatsam elim arka camdan çıkacakmış gibi hissediyorum
-Beklentinin üstünde performans(motorun marifeti değil hafif olduğundan dolayı)
-Lpg de makul yakıt tüketimi
-Parça bolluğu ve parçaların ucuz olması
-Ön kısmı beklenenden geniş, ön göğsün küçük olması baya ferahlık katıyor, kim binse içi ne kadar genişmiş diyor
-Görüş açıları çok iyi, kutu gibi olduğu için park ederken her yerini kestirebiliyorum. Arkaya kolumu uzatsam elim arka camdan çıkacakmış gibi hissediyorum
Sevgili @Cenk 'in arabasını övdük. Benim evlat küsmesin
En başta tabiki 136 hp dizel motorunun verdiği güç
Manuel şanzıman olması
Gücüne göre normal bir yakıt tüketimi. ( Ne az, ne fazla )
Önde ve arkada neredeyse sınıfının en geniş iç hacmi
Panoramik can tavanı
Manuel emniyet freni (El freni)
Anahtarlı giriş ve anahtarlı çalıştırma
Renk ve Dış tasarım
İç malzeme kalitesi
Yol tutuşu diyemiyorum. Saçma 4 mevsim lastikler sıcak havada paten gibi. Conti Pc6 takınca göreceğiz.
En başta tabiki 136 hp dizel motorunun verdiği güç
Manuel şanzıman olması
Gücüne göre normal bir yakıt tüketimi. ( Ne az, ne fazla )
Önde ve arkada neredeyse sınıfının en geniş iç hacmi
Panoramik can tavanı
Manuel emniyet freni (El freni)
Anahtarlı giriş ve anahtarlı çalıştırma
Renk ve Dış tasarım
İç malzeme kalitesi
Yol tutuşu diyemiyorum. Saçma 4 mevsim lastikler sıcak havada paten gibi. Conti Pc6 takınca göreceğiz.
Son düzenleme:
Evet, c4'te ön cam yan çıtası da pek yüksek değildi. Dolayısıyla suyu tahliye ederken yan camlara doğru atabiliyordu. Son silmeyince de camlarda leke bırakıyordu. Focus'ta da bazen bunu yapıyor ama çok nadir. Ancak hız yüksek olacak, dışarıda yağmur yağacak ya da çok su birikecek ki yan cama atsın. Onda da pek az miktarda geliyor. Ben Focus'ta yan camlar açıkken rahatça fıskiyeleri çalıştırıp camı silebiliyorum.C4’te bu sileceklerin büyük bir eksisi vardı o da suyu ön camdan silerken yan cama atıyordu. Oradaki yüksekliği düzgün ayarlayamamışlardı
Corolla için söylemem gerekirse:
+ Kullanım konforu ve fonksiyonel olması (gözler vs.)
+ Haleflerine göre malzeme kalitesi, kapı gözleri ve bardaklık altındaki ses yapmasın diye koyulan ve temizlik için çıkarılabilen döşeme rengi kauçuklar. Ufak detaylar ama hoş.
+ Çift kademeli kolçak ve zemininde bulunan halı kaplamalar
+ Optitron göstergeler
+ Vites geçişleri ve hissi
+ Direksiyon sertliğinin yumuşak olmaması, güncel kasalarına göre çok daha organik olması (hisli değil)
+ İç mekan bej ve maun döşeme olması
+ Sunroof'un ferahlığı
+ İçinde kendini güvende hissi yaratması kafes efekti
+ Arka diz mesafesi
+ Yaşına göre harika kondisyonu
+ Yetkili servisin ilgisi
+ 1.6 Atmosferiğe göre motor performansı
+ Kullanım konforu ve fonksiyonel olması (gözler vs.)
+ Haleflerine göre malzeme kalitesi, kapı gözleri ve bardaklık altındaki ses yapmasın diye koyulan ve temizlik için çıkarılabilen döşeme rengi kauçuklar. Ufak detaylar ama hoş.
+ Çift kademeli kolçak ve zemininde bulunan halı kaplamalar
+ Optitron göstergeler
+ Vites geçişleri ve hissi
+ Direksiyon sertliğinin yumuşak olmaması, güncel kasalarına göre çok daha organik olması (hisli değil)
+ İç mekan bej ve maun döşeme olması
+ Sunroof'un ferahlığı
+ İçinde kendini güvende hissi yaratması kafes efekti
+ Arka diz mesafesi
+ Yaşına göre harika kondisyonu
+ Yetkili servisin ilgisi
+ 1.6 Atmosferiğe göre motor performansı
Son düzenleme:
Vitara IV 1.6
Rahat kullanım (çok geniş sürüş pozisyonu ayarlama imkânı -direksiyon ve koltuk ayar aralığı çok geniş, hemen hemen herkes kendine uygun pozisyonu bulabilir-, iyi görüş açıları), sınıfına göre başarılı yol tutuş, yeterli donanım, yeterli iç hacim, kompakt tasarım, işlevsel iç alan, uygun fiyatlı yetkili servis, makul yakıt tüketimi, motor sesi, halojen olmasına rağmen başarılı farları, tasarımı ve içeride fazla dijital kullanılmaması (makyajlısı da dahil bu yazdığıma, dijitale boğulmuş iç mekanları sevmiyorum, güzel ve kararında bir harman yapılmış).
İlk etapta aklıma gelenler bunlar.
Rahat kullanım (çok geniş sürüş pozisyonu ayarlama imkânı -direksiyon ve koltuk ayar aralığı çok geniş, hemen hemen herkes kendine uygun pozisyonu bulabilir-, iyi görüş açıları), sınıfına göre başarılı yol tutuş, yeterli donanım, yeterli iç hacim, kompakt tasarım, işlevsel iç alan, uygun fiyatlı yetkili servis, makul yakıt tüketimi, motor sesi, halojen olmasına rağmen başarılı farları, tasarımı ve içeride fazla dijital kullanılmaması (makyajlısı da dahil bu yazdığıma, dijitale boğulmuş iç mekanları sevmiyorum, güzel ve kararında bir harman yapılmış).
İlk etapta aklıma gelenler bunlar.
Son düzenleme:
Accent Blue:
-B segmenti içinde yalıtımı en iyi arabalardan biri olması.
-CVT sayesinde 160 ile 2500 devir uzun yolda gidebilmek.
-4 disk fren olmasından dolayı daha stabil frenleme sunması.
-CVT ve oldukça sessiz olan motor neticesinde düşük devirlerde her daim huzurla yol alabilmek,buna uzun yolda dahil.
-Ucuz ve kolay bulunan yedek parça.
-Mekanik anlamda gerçekten sağlam ve uzun yıllar hizmet edebilecek bir araba olması.
-Üretim yılına rağmen kullanışlı bir multimedya sistemine sahip olması.
Terios:
-Direksiyon dönüş çapı,MU-AZ-ZAM !
-Görüş açıları,yola hakimiyet harika.
-Çıtır arazide iyi iş başarıyor olması.
-Gerçekten güvenli bir otomobil olması.
-Kullanım kolaylığı ve rahatlığı.(Toyota geni var.)
-Japon klasiği olarak ciddi manada sorunsuz olması.
-Arka koltuk sırtlıklarının geriye ileriye hareket edebiliyor olması.
? Motor enine olduğu için gaz verince arabanın sağa sola sallanması
-B segmenti içinde yalıtımı en iyi arabalardan biri olması.
-CVT sayesinde 160 ile 2500 devir uzun yolda gidebilmek.
-4 disk fren olmasından dolayı daha stabil frenleme sunması.
-CVT ve oldukça sessiz olan motor neticesinde düşük devirlerde her daim huzurla yol alabilmek,buna uzun yolda dahil.
-Ucuz ve kolay bulunan yedek parça.
-Mekanik anlamda gerçekten sağlam ve uzun yıllar hizmet edebilecek bir araba olması.
-Üretim yılına rağmen kullanışlı bir multimedya sistemine sahip olması.
Terios:
-Direksiyon dönüş çapı,MU-AZ-ZAM !
-Görüş açıları,yola hakimiyet harika.
-Çıtır arazide iyi iş başarıyor olması.
-Gerçekten güvenli bir otomobil olması.
-Kullanım kolaylığı ve rahatlığı.(Toyota geni var.)
-Japon klasiği olarak ciddi manada sorunsuz olması.
-Arka koltuk sırtlıklarının geriye ileriye hareket edebiliyor olması.
? Motor enine olduğu için gaz verince arabanın sağa sola sallanması
Son düzenleme:
Alfa 156 2.0 Twin Spark
- Tasarım
- Direksiyon hissiyatı
- Vites geçişleri ve telli gaz pedalı
- Sürüş dinamikleri
- Uzun yol konforu
- Motor sesi ve performansı
- Tok kapı sesi
- Momo deri koltuklar
- Tasarım
- Direksiyon hissiyatı
- Vites geçişleri ve telli gaz pedalı
- Sürüş dinamikleri
- Uzun yol konforu
- Motor sesi ve performansı
- Tok kapı sesi
- Momo deri koltuklar
Vw passat b7 1.6 tdi dsg dq200
-Hacim
-Yola oturması
-Dayanıklı motor
-Konfor
-Tasarım
-Malzeme kalitesi
-Büyük gaz pedalı (mercedes tipi)
-Uzun yol konforu
-Yakıt tüketimi
-Yalıtım
-Depo hacmi (70 lt. olduğu için uzun yolda yakıt için durmak gerekmiyor)
-Analog saat
-Yazın klima performansı
-3000 devirde 170 yapıyor olması
-Hacim
-Yola oturması
-Dayanıklı motor
-Konfor
-Tasarım
-Malzeme kalitesi
-Büyük gaz pedalı (mercedes tipi)
-Uzun yol konforu
-Yakıt tüketimi
-Yalıtım
-Depo hacmi (70 lt. olduğu için uzun yolda yakıt için durmak gerekmiyor)
-Analog saat
-Yazın klima performansı
-3000 devirde 170 yapıyor olması
Herkes güncel araçlardan sonra eski araçlarını da yazmış ben de Clio I'inkini ekleyeyim Sierra'nın ardından.
Yine sırasıyla.
-Tek nokta enjeksiyon sistemi - Bu sistem dolayısıyla bağladığım LPG sisteminden hiç bir şekilde randıman alamadım, rölanti motorunu çok sık bozuyordu, artık sıkılıp benzinde binmeye başladım, böylelikle hem LPG dolayısıyla sık sık ustanın yanına uğramıyorduk hem de genç bünyeye bir tık daha performans iyi geliyordu. Son zamanlarda artık kendim hava sıcaklığına göre rölanti ayarı yapıyordum, sistemi manuele çevirmiştik.
-İç aksamdaki kırılgan plastikleri - İç aksam sürücü hariç hiç kimsenin sağı solu kurcalaması gerekiyor, bazı açıp kapanabilen hareketli parçalar çok çabuk kırılabiliyor, ben dikkatli olarak bu problemi aştım ama bilinçsiz ellerde çatır çatır dökülür.
-Pofidik koltuklar- Evet Clio I'lerin hepsinde kroniktir, RSi gibi modeller hariç, koltuk döşemeleri pof yapar, sık sık oturup kalkılan bu koltuklardaki sünger hem çok fazla olduğu için hem de çok yumuşak olduğu için üstündeki kumaş sürekli esner ve dikişleri yırtılır. Bizimkinin ilk aldığımızda arka koltuklardaki dikişler açılmıştı onları yaptırdık buna ek olarak bu pofidik koltuklardan dolayı oturma pozisyonunuzu bir türlü ayarlayamazsınız koltuğun içine sünger misali gömülürsünüz.
-Trim sesleri- Tipik Renault
Araç 97 Clio I 1.4 RT
-Performansı ekleme konusunda kararsızım çünkü araç kasasına modeline ve motoruna göre oldukça iyi yürüyordu, 1.4 80bg 900 küsür kiloyla 11 sn civarında 0-100 deviriyor ve devir çevirtmekten çekinmezseniz iyi yürüyor fakat o zamanlar-muhtemelen şu an içinde geçerli- benim güçlü araç arayışımdan dolayı bana yetersiz geliyordu, satmamın en temel sebebi budur yoksa satmazdım.
Özledim ponçiği
Sırasıyla sevdiğim şeyler. Eski aracım 97 Clio 1.4 RT.
-Yakıtı, öğrenci olarak çok rahat ediyordum, gazda 8 litreyi geçmiyordu 100 km/L'de bir dönemler cidden 20 kuruş yakıyordum-şehir efsanesi değil
-Hafif kasası.-Bu özelliğinden dolayı hem atik hissettiriyordu hem de virajlarda sağdan sola atabilmek çok daha kolay ve zevkli oluyordu.
-Ralli mirasının olması.-Bkz. Jean Ragnotti, P.Bugalski- Clio Maxi/16S
-İthal Renault olması, ithal Renault'lar her zaman yerlilerden farklı konumda olmuştur gözümde, kalite olarak.
-Yerli araçlara oranla daha medeni hissettirmesi.-Gerek yalıtım, gerek kullanım olarak.
-Elektrikli camlar, hidrolik direksiyon, ön sis farı, manuel bel destek gibi segmentine ve modeline göre yüksek donanım seviyesine sahip olması.
-Clio 2'deki gibi ön çamurluklarının plastik olmaması.-Son Fransızlardan.
-İç hacmi- Döneminde B segmentinde en geniş hacim ondaydı hem bagaj hem de iç yaşam alanı olarak neredeyse o yıllardaki C segmentine denkti, o dönemler ailemle birlikte kullandığım için çok işimizi gördü sağolsun.
-Şanzıman oranının uzun olması. -Diğer yerli küçük motorlu Renault'ların aksine 3 bin d/dk'da 108 km/h yapıyordu, bundan dolayı rahatlıkla 190-200 yapabiliyordum. Ayrıca uzun yolda da çok baş ağrıtmıyordu.
2007 Civic FD6 manuel;
- Her şeyden önce i-VTEC arabanın 1.6 atmosferik emsallerinin büyük çoğunluğundan daha yüksek performans veren motoru ilk favorim. Hele hele sesi, arabayı sürdürüyor ya
- Manuel vitesi. Çoğunluk f1 şanzıman hayranı olsa da 1.6 motorda manuel vitesin hastasıyım ben bu modelde.
- Direksiyonu ve gösterge paneli. Arabada harika bir direksiyon var. Hem sürüş zevki hem de göz zevki açısından çok tatmin edici bir olay. Hayalet gösterge gibi çalışan devir saati de ayrı bir detay.
- Her pakette standart gelen dijital otomatik kliması. Seviyorum işte ya açıklamaya gerek yok.
- Yol tutuşu ve sürüş zevki. Geçenlerde (çok eski bir video da olabilir tarihini unuttum) YouTube'de Otomobil Günlüklerim kanalındaki Oğuzhan Bey şu minvalde bir cümle kullanmıştı: "Arabayı eğer iş güç hizmet ihtiyaç durumu dışında sürmek geliyorsa içinden, o arabada ruh vardır" Çok doğru bir tespit bu. Honda FD6'da o ruh var işte. Hani derinlerde bir yerde bir Type-R yatıyor araçta. Ben gibi redline görmeden devir çevirmeyi seven insanlar için bu araba şahane bir araba.
- Tipi. İnsanlar bu arabayı modifiye etmeyi çok seviyor. Ben çok tasvip etmiyorum açıkçası. Air, jant, egzoz, led falan bozuyor bu arabayı bence. Tipi bu haliyle gayet güzel bence.