Ford Sierra 92'' 2.0i GLS

[Mt.Akina]

Fotoğraflarla sıkıyorsam affola ama yeni yeni sağdan soldan gelenleri veya benimle birlikte gelen misafirlerimin çektiklerimi düzenledikçe gözüme güzel gelenleri paylaşıyorum.

Bu arada hafta sonu pazar günü yasal ve belediyeden izin alınmış bir drift etkinliği için tekrar çekim yapılma ihtimali olabilir.

Hayırlı cumalar

Gelen 35 civarı aracın bir kısmı.

Yukarıda da bahsettiğim Ford Escort.

Honda'cı arkadaşlarla zevkli seanslardan birisiydi.CR-X ile aramdaki fark muhtemelen aynı kaldı, çünkü seans boyunca birbirimize rastlamadık, EC9 -EF Civic'e yukarıdaki postta bahsetmiştim.

EF Civicle bir seansta daha denk geldik ve Inıtial D’yi aratmayacak cinsten kafanızada dejavu çaldıracak bir fotoğraf





Görüldüğü gibi aracın frenleri düzlüklerde yeterince iyi olmadığı için fren noktasını genellikle apexe taşımak zorunda kaldım. Ama bu seferde tail happy dediğimiz oynaklık yüzümüzü güldürdü

 

[Mt.Akina]

Görev tamamlandı. Sticker'ı yapıştırmaya hak kazandık bence Hem de kitabına uygun bir şekilde. Körfez'e çıkan ilk Sierra muhtemelen bizizdir

Evet, son fotoğraflarla birlikte(Gültekin Photography'e teşekkürler-insta'dan hesaplarına bakabilirsiniz) 125bg'li bone stock Sierra Körfez pistinde nasıl davrandı, aracın tepesine çıkabildiğim bu süreçte yol tutuşuna dair neler fark ettim onları da paylaşıp pistte yaptığım en iyi süreyi YouTube linki olarak paylaşacağım.

*Pist genellikle 70-140 km/h hız içerisinde tamamlandı, araç çoğunlukla apex'e girerken kafasını içeri sokmakta tereddüt etmedi. Bu durum özellikle yüksek hızlı yumuşak dereceli virajlarda daha belirgin bir biçimdeydi. Ayrıca diğer sedan araçlara oranla araç Körfez pistinin S'lerinde çok daha kıvrak davrandı, 4.5m boyuna karşın bu kadar kıvrak davranması aklıma sadece hafif ağırlığı ve Ford dinamiklerinden kaynaklı olabileceğini getirdi.

*Fakat çok sert dereceli ve düşük süratli bir virajında(pirelli virajı), ağırlık transferiyle girmediğiniz takdirde aracın sürücüyü korumaya yönelik kafadan hafifçe kaçırdığına şahit oldum, agresif bir şekilde frenle girdiğinizde ya da scan-flick tarzında aracı içeriye soktuğunuzda bu problem yaşanmazken daha konservatif ve pasif-stabil çizgilerle sürücüyü korumaya yönelik tavırda bulunması bana teknik kullanmayan sürücüleri korumaya yönelik bir ayarlanmış bir setup olarak düşündürdü. Belki benim yorumumdur bilemem ama sadece o viraj için çok belirgindi, pasif tavırlarla kafadan usul usul açtı, agresif tavırlarla ise yukarıda yüklediğim sliding fun tarzında bir video çıkardı yani arkadan kaymak da önden kaymanın da sürücüye bağlı olduğu bir araç diyebiliriz.

*Pistte beni en çok rahatsız eden stock frenlerdi, pistten önce önlerdeki balataları sıfır takmama rağmen frenlere çok asılamadım, kızaklama eğilimine girmesin diye. Pistte hiç kızaklamama rağmen diğer araçlardan daha erken fren yapmak veya risk alıp freni apex noktasına kadar götürmek zorunda kalmak beni rahatsız etti. Ustamla konuştum, Ghia frenlerini komple 2-2.5 bin tl ye geçirebileceğini söyledi belki ona bir ayar çekebilirim.

*Temelde Sierra Körfez gibi kompakt bir pistte beni hayal kırıklığına uğratmadı, bence limitleri teknik sürüş kullananları eğitebilecek seviyede ayrıca 4.5 metrelik cüssesine oranla bu kadar kıvrak olabileceğini düşünmemiştim. S'lerde süspansiyon bir tık yumuşak kaldıysa da ağırlık transferiyle istediğimize cevap verebildi.

*Ayrıca iyi süreler de yaptığımı düşünüyorum. Arabanın burnuyla birlikte sürem 1.04'lerdeydi, o gün içerisinde bazı referans zamanları verecek olursam.

1.06- 8200 yazılımlı 106 GTi
1.02- Fiat Coupe Turbo 20v
1.01 - Alfa Spider 2.2 JTS (159)

Bütün bunları 9 yıllık Roadfit lastikler, 30 yıllık süspansiyonlarla yapmak beni hem keyiflendirdi hem de şaşırttı. Dileyen herkesin bu pist deneyimini yaşamasını isterim, ilerleyen aylarda tekrar yapacaklarmış ama ben kendi adıma bahara müsait olabilir. Bahar zamanı da umarım Ghia frenleri ve daha iyi bir lastikle çıkabilirim, muhtemelen o zaman 1.02-1.01 ler gelir. Ayrıca ekstra bir 100kg muz daha vardı, ek bir kişi ve bagajdakilerle birlikte.

Pistte daha önceden bulunmuş ve süreler almış @stan 'in de ayrıca yorumlarını merak etmiyor değilim.



Ha bu arada pistten sonra bir bakıma daha girdik, sol rot kolu değişti, direksiyon kutusu tamir gördü, direksiyon mafsalımızda boşluk vardı o giderildi. Son olarak da rutin pist sonrası bakımlar gerçekleşti.

Bunların haricinde beyaz kapaklarıma ek olarak internette gezinirken bir kapak modeli buldum ve ilk önce bronz-altına sonrasında ise o renk hoşuma gitmediği için fümeye boyayıp üstüne bir ayar çektim bakalım beğenecek misiniz.

Not: Boş park alanı-arazi de denilebilir- kaldırıma ondan sebep çıkıldı yoksa ben öyle bir insan değilim

Dileyen herkesin yaşaması dileğiyle, alırım bir Maşallah'ınızı

 

[stan]

Oncelikle tebrikler. Pirelli'yi donusun, dedigin gibi agirlik transferi ile cok basarili duruyor.

Aracin suspansiyonlarinin yumuşaklığı direksiyon hareketlerine bile yansimis. Ama sonucta bu aractan da bu beklenir. Elindekinin kiymetini ve yeteneklerini bilerek cok keyif aldigin belli oluyor. İns devamini getirirsin. İleride cok daha iyileri de nasip olur, bu isi birakmazsin.

 

[Mt.Akina]

Oncelikle tebrikler. Pirelli'yi donusun, dedigin gibi agirlik transferi ile cok basarili duruyor.

Aracin suspansiyonlarinin yumuşaklığı direksiyon hareketlerine bile yansimis. Ama sonucta bu aractan da bu beklenir. Elindekinin kiymetini ve yeteneklerini bilerek cok keyif aldigin belli oluyor. İns devamini getirirsin. İleride cok daha iyileri de nasip olur, bu isi birakmazsin.

Maalesef evet yumuşaklık pist içinde zorladı beni ama frenlerim kadar değil en çok onlar canımı sıktı.

Elimdekini geliştirmek ilerleyen vadede planlarım arasında ama tabii nasıl yaparız nasıl bu yükün altından kalkarım bilemiyorum ufak ufak olacak sanırım pist atmosferini bir kere soluyunca insan mutlaka tekrarlamak istiyor

Bir sonraki pist gününe(muhtemelen bahar zamanı katılabilirim) en azından güzel bir takım lastikle ve eskiyen egzoz sistemimi yenileyerek girmek planlarım arasında bakalım ne olacak. Gücüm yetse de frenlerle, yaylara da el atabilsem keşke.

Yorumlarınız için teşekkürler.

 

[Mt.Akina]

Pist gününden bu yana neler oldu güncelleme olarak.






Kışlık jant-lastiklere geçtik, araç yine o tatlı özlediğim konforlu hale geldi ve yaz boyunca çukurlara düşerken arabaya acıdığımdan çıkardığım agh ugh sesi çıkarmadan pof pof olmasa da puıf puıf diye geçiyoruz çukurlardan çok daha medeni hale geldik orijinal 14 ölçülerle. Şu virajlarda sert girerken yana yatma mevzusu olmasa ya da limitötesinde kararsız ve boşluklu davranmasa hep bu köfte 14 lerle gezmek isterdim yaz kış.


Kışlık bakımlarımızı(antifiriz değişimi vs vs) gibi hafif bakımların yanında bozulan direksiyon kutusu tamir ettirilip tekrar monte edildi, sağ rot kolu ve direksiyon kutusundaki körük değişti. Bunların yanında karter havalandırma hortumu iptal etmiş benden önceki sahibi ya da motor toplarken takmayı unutmuşlar bilmiyoruz farketmemle birlikte karter havalandırma hortumu tesisatı çekildi, sonrasında ise hazır direksiyon sökülmüşken mafsaldaki boşluk yüzünden park manevralarında direksiyon oynuyordu ustam ona da bir metal takoz ayarlayarak problemi çözdü. Şu an kışa hazır bir şekilde bekliyoruz .

Bu arada ailenin diğer aracı satılıp makyajsız otomatik 320i E46 alınınca 87 de çıkmış premium olmayan D segmenti mk2 sedan sierra ile 98 de çıkmış premium marka D segmenti 11 yıl daha sonra çıkmış bir otomobil arasındaki devasa farkı görebiliyorum(ilk sierra ise 82 de çıkmıştır). Ondan inip ona binince aradaki fark çok uçuyor. Burada bilindik konfor, yalıtım, donanım, yol tutuş, güvenlik konusunda E46’nın daha iyi olduğunu söylememe gerek yok bence. Asıl söylenmesi gereken Sierra da olup da yenilerde olmayan neler var?

* Yakıt tüketimi, evet hafif ve manuel bir araç oluşuyla birlikte aynı motor hacminde daha düşük güçte olsa da daha az yakıyor.

*Atiklik-Serilik/Performans, her ne kadar 46 da otomatik şanzıman olduğu için realist bir bakış açısı olmasa da alt devirde dolu olan Sierranın hipotetik bir koşulda Manuel bir E46 320i ile de aşık atabileceğini çok rahat anlıyorsunuz.

*Direksiyon, evet belki bimmerlar bana kızacaklar ama her ne kadar 46 daki direksiyon çok daha sert de olsa yoldaki bozukluklarda, zemininin yapısı hakkında feedback verme konusunda yaşlı kurt Ford kesinlikle daha başarılı.

*Arka yaşam alanı, gereksiz bir kıyas ama eklemekte fayda var Ford premium sınıftan daha ziyade kalabalık aileleri hedef aldığı için yaklaşık aynı uzunluktaki bir araçta fersah fersah daha fazla arka yaşam alanı sunuyor. 46 nınki ise bence normal 4 kişilik aile için yeterli. Sierra nın ki devasa Bu vesileyle de E46 nın içini paylaşmış oldum

*Alçak sürüş pozisyonu, şaka mı bu diyebilirsiniz fakat gerçekten de Sierra nın sunduğu alçak oturuş pozisyonu hissi ve realite olarak da 46 dan daha fazla demek istiyorum fotoğraftada bu durum belli.


Totalde E46’yı tanıdıkça ona ayrı bir konuyla başka o araca özel detayları da açıklayacağım ama şimdilik bu kadar .

 

[rmzn]

Çok emek vermişsiniz daha iyisi de nasip olur inşallah.

 

[Mt.Akina]

Çok emek vermişsiniz daha iyisi de nasip olur inşallah.

Teşekkür ediyorum iyi dilekleriniz için, bütçe dengemi sarsmadan, hayatımın önceliklerine sıraya koymaya çalışarak mümkün mertebe ilerleyeceğim.


Önümüzdeki yıl için baharda tekrar piste çıkmayı düşünüyorum, mütevazi düzeyde bütçemi çok aşmadan yapabileceğim geliştirmeler muhtemelen tutuşu güzel olacak tarihi yeni 195-50-15 yazlık lastik takımı ve sağlıklı çalışan açık hava filtresi düzeni kurup öyle girmeyi düşünüyorum bakalım kaçını yapabileceğim .

 

[Mt.Akina]

Güncel...
Özellikle kayacak yer arıyoruz. kar yağmayınca tepelere çıkalım dedik ama tepelerde pek umduğum gibi değildi, arazide de çok denemek istemedim geri döndüm.

Onun haricinde muayeneyi bekliyoruz muayeneden sonra birkaç detay daha eklemeyi düşünüyorum fakat kurlar çok büyük el ayak bağı oluyor.

Bunlar harici geçtiğimiz günlerde de Batı Karadeniz’e(Sinop) gittim, 4. kez uzun yola çıktığım Sierra’yla birlikte totalde 2.5 yılı geçkin sürede 18 bin km yaptım, bunun içinde bu 4 uzun yol artı geçen sene günlük hafta içi kullanım ve bu sene de haftasonları binilen araç olarak kullanım dahil oldu. Son zamanlar genelde kullanımım hafta sonu oluyor. Şu an için daha çok koruma ve olanı bozmama havasında ilerliyorum.

Çalbaba geçidindeki sis ve masum sis farlarımın etkisi

18bin km sonrası daha hala öğreneceğim bir çok sürüş tekniği ve deneyim olduğunu düşünüyorum.

Fakat güce alıştım diyebilirim artık bır tık daha fazlasını da hakkıyla kullanacağımı düşünüyorum, çünkü gaz pedalını artık daha özgür kullanıyorum bu cesareti yenmek süre alıyor. Önden çekerde fren pedalı konusunda keskinleşmeniz gerekirken arka itişte de gaz pedalının önemi ortaya çıkıyor. Bu arada çoğu zaman kaygan zemin arıyorum arabayı yormamak adına, kuru bir iklim var ama ne yazıkki buralarda.

Arada bir de olsa mavinin 2 tonu arasında seçim yapabildiğim için şükrediyorum.

Not: yeni belediyeyle birlikte artık buraları çok daha sık tuzluyorlar, dolayısıyla çamurdan tuzdan vs den sürüşten sonra aracın altı ve davlumbazları yıkayarak mümkün mertebe kurtulduk

 

[Mt.Akina]

Geçtiğimiz günlerde Zonguldak’a gidip gelmek mecburiyetinde kaldım, 5.kez uzun yola çıktığım bu senaryoda km nin de etkisiyle yazın değişen yağımı bu tempo sonrası kışın da değiştirmeye tekrardan bir daha karar verdim.

Bolu Dağı

Geçenki gibi Motul gibi yağlara internet üzerinden satışta güvenemedim, vaktim olmadığı için bayii bayii dolaşmamak için de Opet’in Fuchs ile birlikte geliştirdiği 10w40 fullforce yağ(220₺ 4L yağ, 50₺ işçilik) ile değiştirdim.

Yağ filtresini, ön balataları, şanzıman yağını, antifrizini yazın değiştirdiğim için onlara gerek kalmadı.



Ufak bir mini bakımla yağ artı hava filtresi(35₺) değiştirildi. Egzozumda susturucular öncesi kaçak vardı ve aşırı gürültü veriyordu muayeneden önce ona da bir el atıp kaçak yer kaynatıldı(30₺işçilik).

Şimdi muayene öncesi ufak tefek şeyleri bekliyoruz, bir sonraki şehirlerarası yol nereye atar bilmiyorum ama kaçağı kaynatılan egzozla daha sessiz bir şekilde geçeceği aşikar gözüküyor.Çok aşırı sessizleşti keşke çok çok daha önce yapsaymışım.

Bu arada arkadaşın fabrika çıkışlı M spor süspansiyonlu E34 525i sini kullandım, ikimizde birbirimizin araçlarını kullandık, araçtan indiğimizde iki aracında birbirine yakın yürüyeceğine kanaat ettik ama kalkmak gibi bir şey aklımıza gelmemişti o gün, ne yazıkki arkadaştan kaza haberini aldım aracıyla kaza yapmış ve kullanılamaz hale gelmiş, geçmiş olsun dileklerimi ilettim, kendisinde şükür herhangi bir şey yok.

M spor süspansiyon ve Manuel M50B25 ile 190pslik araçla en azından 0-80 km/h değerleri için benzer şekilde yürürümüzün olması beni şaşırtıcı bir şekilde etkiledi.


Bunların haricinde farklı insanlarla tanışıyorum, bazen araç da çevreyi etkileyebiliyor, mesela geçen bir hobi garajı olan birisiyle tanıştım, kendisinden izin almadığım için resimleri şu an paylaşmıyorum ama 58 Plymouth, 205GTi, S13 Silvia, Prelude, 405 Mi16, Xantia gibi araçları yakından görebilme şansına eriştim, neredeyse son 2-3 aydır çok garip araçlarla haşır neşir oldum diyebilirim.

Bakalım ilerleyen günlerde ne olacak.

Şu an için cidden vakit bulmakta zorlanıyorum ama muayeneden sonra-Mart gibi- bir Cold Air Intake bir de 4-1 headers artı egzoz gelir gibi duruyor nasip zaman neyi gösterir bakacağız.

 

[Mt.Akina]

Bayağıdır güncellemiyormuşum, gerçi rölantideyiz muayeneyi bekliyoruz sadece tabii bu sıra içerisinde yapılanlar.

Fren testine girmiştim ne olur ne olmaz diye bu süreçte arka fren balataları değiştirildi, arka kampanalar tornalandı.Muayeneye uygun hale getirildi (550₺)

(Fren performansında ciddi anlamda iyileşme oldu arkaların durumu cidden kötüymüş keşke pist gününden önce değiştirseydim). Bu arada yakıt fiyatları ve pistlerin güncel fiyatlarıyla şehir dışından gelip piste girme olayı cidden benim için çok çok azaldı. Fakat en azından Körfez’e bir kere girdim, TR deki diğer pistleri tamamlamak adına bir de kapanmadan Ülküpark’a girmek istiyorum 1 yıl uzatılmış tarihi umarım kapanmadan girebilirim.

Bu arada Opet’in yağından ciddi anlamda memnun kaldım, 1 aydır kullanıyorum, motor sessiz çalışıyor önceye nazaran.

Egzoz emisyon testine girdim 2 sene önceki gibi olumlu sonuçlandı fakat güncel pul ücreti cidden aşırı artmış.(110₺)

Çenem düştü buyrun fotoğraflar. Kışı da böyle atlatıyoruz 2.5 yıl oldu yaklaşık 20 bin kmdir birliktelik sürüyor.


Bütün bunlar harici bir de geçen bahsettiğim

mesela geçen bir hobi garajı olan birisiyle tanıştım, kendisinden izin almadığım için resimleri şu an paylaşmıyorum ama 58 Plymouth, 205GTi, S13 Silvia, Prelude, 405 Mi16, Xantia gibi araçları yakından görebilme şansına eriştim, neredeyse son 2-3 aydır çok garip araçlarla haşır neşir oldum diyebilirim.

kişiyle tanışmam neticesinde hobi garajda haftalık etkinliklere müsait oldukça katılırken her hafta farklı değişik araçlarla tanışıyoruz .

Mesela bu hafta da Stock M20B20 motorlu makyajsız Coupe E30 320i sahibiyle çok kısa turladık, gücü(129bg) neredeyse Sierra ile aynı olmasına rağmen devir bandını kullanması çok farklı tıpkı yukarıda dediğim E46 yorumu gibi üst devir odaklı BMW motorları dolayısıyla kopmalar da devir çevirdikçe hırçınlaşıyor, Sierra’nın DOHC EFi motorundan farklı olarak. Araç ise çok orijinaldi Maşallah .

F20 motorlu manuel Honda Prelude kullandım Coupe aracın içerisinde bulunmak çok hoş hissettiriyor geniş çamurluklar içerideki detaylarla birlikte araç ben özel bir aracım diye bağırıyor fakat bir tık daha güçlü bir motoru hak ettiğini düşünüyorum Coupe/Sportif görünüm dolayısıyla .

Geçen hafta keza @Sirius ile birlikte oradaydık, bir arkadaşın mekanik probleminden dolayı gazlayamadık ama o hafta da Alfa 156 2.0 TS harici W201 186 lık E200 Komp. Avantgarde, 2.0 V6 Nissan Maxima, 2.0 DOHC EFi Sierra Ghia, EG kasa Honda Civic Si gibi araçlarla haşır neşir olduk.

Farklı araçları gördükçe kendinizin gerçekten bir otomobilden neyi istediğinizi neyi istemediğini neyi sevdiğini neyi sevmediğinizi ne konuda yanıldığını ne konuda çok doğru düşündüğünü çok daha net görülüyor.

Ghia Sierra DOHC EFi, Me, Civic Si, fotoğraflar doğal o anda çekildiği için böyle garip ve bulanık idare ediverin artık

Kaynak diffli DOHC Carb. cadde drift spec arkadaşımızla karlı gündeki eğlenceden sonraki tampon kaybı

İçeriden çıktıktan sonra kullandığım Honda Prelude ve proje aşamasındaki S13, bitince dehşet olacaktır muhtemelen

Geçen kullandığım Volvo 240GL 2.3 motorlu konforlu bir iskandinav tuğlasıydı gerçekten de

Oil Check (Done)

Muayeneden sonra 3D işiyle uğraşan arkadaşımın çizdiği proje ile sisleri eskiden olduğu gibi eklenti bir biçimde değil de tampona gömülü ve orijinalimsi bir görüntüyle yerleştirme projemiz

Muayeneden sonra bu sis projesinden harici olarak kapalı kutu performans filtre ile açık tip arasında kaldım ama önce eldeki imkanlarla bir açık deneyip sonra beğenmezsem kapalıya döneceğim sanırım Headers fiyatı alacağım uygun gelmezse en azından muayene geçtiği için 2 yıllık bir rahatlıkla fazla abartmadan iki tane küçük susturucu(rezanatör) iptali yapmayı düşünüyorum -çıkarılan parça yine saklanılacak gerekirse orijinale dönmek için- iki küçük susturucunun iptaliyle birlikte de bir orta bir de son susturucu kalmış olacak.

Durumlar böyle sağlıcakla kalınız.

 

[Mt.Akina]

Muayene tamamlandı, Şubat 2024’e kadar kafamız rahat

Muayeneden sonra da 4 tane olan susturucu sayısını 2 ye düşürdüm(orta ve son kaldı, ilk iki küçük susturucu iptal edildi) ses olarak Allah’tan çok bir şey değişmedi ses seviyesi kimseyi rahatsız edecek seviyede değil zaten doğru dürüst etki de etmedi sese, gidiş olarak bakıldığında ise orta devirler(3000-4500) bir tık daha açılmış gibi hissettiriyor, alt devir(1000-3000) ve üst devirde(4500-6000) ise ciddi bir fark hissedemedim.

Video olarak sesi ve görüntüyü yükleyeceğim, azıcık alev attığımız doğrudur

Watch Ford Sierra 2.0i GLS Exhaust Note with two silencer | Streamable

Watch "Ford Sierra 2.0i GLS Exhaust Note with two silencer" on Streamable.

streamable.com

Sesin içeriden hali.

Watch sound of exhaust and engine in interior of Ford Sierra 2.0i GLS | Streamable

Watch "sound of exhaust and engine in interior of Ford Sierra 2.0i GLS" on Streamable.

streamable.com

Onun haricinde muayenede cam filmi hafif kusur sayıldı, kısa huzmeli far ayarından kusur yazıldı. Aklıma gelen bunlar ciddi bir durum yoktu yani pek incelemediler de diyebilirim.

Buyrun fotoğraflar.

Bu arada aracı o dönemi hissetirebileceği ve sadece şöför-kullanıcı için değil de yolcu için de oldschool hissiyatını sağlayacak üç beş detay ekledim aracın içine.

 

[Mt.Akina]

28 Şubat'tan bu yana bir güncelleme olmamış sayfada ama ne yapabildik veya ne yapamadık onları yazayım öncelikle yapamadıklarımız tabii . Planladığımız gibi pist etkinliklerine katılamadık çünkü Ankara'da bir pist olmadığı için şehir dışına çıkışta yol masrafı+bakım masrafı+pist giriş ücretleri vs. derken geçen sefer sonbaharda Körfez'e girdiğimden çok daha tuzlu fiyatlara(neredeyse 2-2.5 katı) mal oluyordu ve maalesef yapamadım, üzgünüm. Belki olursa, farklı bir pist görmek için İzmir-Ülküpark diyerek ümidimi kesmiyorum, bu sezon için.

Bunların haricinde iki ufak susturucu(resonator) iptalini yaptığımı söyleyip ses videosunu atmıştım, 4-1 headers uygulaması gelebilir demiştim şu an için böyle devam ediyoruz yine to-do listemizde, keşke yerel anlamda Ankara'da yapabilen yer olsa da görerek ürettirsem. Yapılanlar hep Adana'dan yapılıp gönderiliyor. Şu an için Pepperpot-delikli jantlarımız satılık eğer onlar satılırsa headers+ kilitli diferansiyel dönüştürme kiti sipariş etmeye yönelik hevesim ısrarla sürüyor bakalım zaman neyi gösterecek.

sahibinden.com user login

www.sahibinden.com

Kozmetik anlamda ise arka tamponumuzun ayarı bir tık düşüktü-Sierra'larda biraz kronik zamanla düşüyor- onu kendi imkanlarımla ayarladım, sonrasında ise yazlıklara geçtiğimde siyah kapaklar için bir işlem yapmayı düşünüyordum, yaptım ama hoşuma gitmedi. Yine beyaz kapaklarla devam ediyorum, araçla çok özdeşleştiği için herkes bu beyaz olanlarını daha çok beğeniyor.

Ayarlanan ve vazgeçilen siyah kapaklar, eski fotoğraf.

Klasik beyaz kapaklı görünümümüz.

Bunlara ek olarak arabayı aldım alalı bu ufak detayları tamamlama sürecinde arkadaşlarımdan bir çok kişi hatta sanayi esnafından da birkaç kişi plakanın çok yıprandığını ve değiştirmemi tavsiye ediyordu, ben böyle ufak detaylara hiç takılmıyordum, bu detaya ama baktım herkes aynı şeyi söylemeye başladı, bir deneyelim bakalım ne kaybederiz ki diye yola çıktığım süreçte plakaları da değiştirdim. Eski plaka TR'li olduğu için bu plaka da aracın 1991 Aralık yapım yılına ithafen TR'siz bir plaka tercih ettim. Belki Ankara'daki plaka sıralamasını takip eden dikkatli ''car nerd'ler'' bu harf ve numara sırasının TR'li plaka zorunlu olduktan sonra çıkan bir plaka olduğunu bilebilir (1997 ve sonrası), ben bunu bilerek bilinçli bir şekilde TR'sizi daha uygun gördüm. Monte etmeden önce çok demode gözükeceğini düşünsem de taktıktan sonra neden daha önce yapmamışım çok güzel duruyormuş dediğim oldu .

Güncel fotoğraflar, en son değişikliklerle birlikte

Son olaraksa 3D'de baskı yapan arkadaşıma sis farlarına hub-çerçeve- yaparak oturtmasını talep etmiştim hala daha ondan haber bekliyorum, morette farlarını yapması içinse 131 farlarını almıştım ondan da daha hala haber bekliyorum sisleri ona verdiğim ve haber beklediğim için şu sıralar sissiz ve yazlık lastik-jant kombinasyonu ile ahvalimiz şekildedir. İlerleyen aşamalarda sisli ve moretteli duruma döneceğiz ama ne zaman olur bilemiyorum keza arkadaşımın çalışma hızına bağlı . Şu an bug yemiş oyun gibi Loading %1 de takılmış durumdayız .

Bu arada @Sirius ile birlikte dahil olduğumuz ''youngtimersofankara'' isimli otomobilseverlerin olduğu bir grubu oluşturmamız neticesinde(yukarıda bahsetmiştim-hobi garajı diye) sadece 2-3 ay gibi kısa bir sürede, türlü türlü türden petrolheadleri mutlu edecek otomobillerle tanıştım, bazılarını bizzat kullandım bazılarında ise yolcu olarak bulundum yukarıda bahsettiğim araçlara ek olarak yine bu kısa süre içerisinde deneyimleyebildiğim araçlar 1.9 JTD 147 Q2, Peugeot 306 GTi, M54B30(E46 3.0 swap) E30, E36 328i Coupe, Peugeot 405 GL ve yukarıda saydığım Prelude 4th Gen, Civic Si (EG) gibi bilumum aracı görüyoruz, kullanıyoruz, biniyoruz benim için çok güzel bir deneyim oluyor çünkü katalog fotoğraflarına dahi uzun uzun baktığım, hakkında araştırmalar yaptığım bu araçların her birini ayrı ayrı yorumlamak, binmek kullanmak hissetmek çok başka gerçekten de. Bindikçe deneyimledikçe hangi araç size göre hangisi sizden bayağı uzak bir seçenek fark ediveriyorsunuz. Sierra benim için-benim ihtiyaçlarım düşünüldüğünde- hala biçilmiş kaftan ama , Honda Civic Si ile öylesine dalgasına kalktık bak geçiyoruz ona göre Nerede o tork/beygir kıyası yapanlar.

Merak edilenler varsa bildiğim kadarıyla cevap verebilirim uzun lafın kısası durumlar böyle, eski foto yeni foto karışık en güncel olanlar TR'siz plakayla çekilenler. Değerli görüşlerinizi, yorumlarınızı belki önerilerinizi bekliyorum.

 

[ercanalhan]

bu jantları seviyorum. buna benzer bir jantıda a kasalar rallilerde kullanıyordu.. geçenlerde basın ekspres yolunda tek kapı bir lada da görümüştüm.. trafikten bir türlü selam verememiştim.. maşallah.

 

[Mt.Akina]

bu jantları seviyorum. buna benzer bir jantı da a kasalar rallilerde kullanıyordu.. geçenlerde basın ekspres yolunda tek kapı bir lada da görümüştüm.. trafikten bir türlü selam verememiştim.. maşallah.

Evet, Ercan Hocam, genellikle rallilerde kullanılan O.Z Racing Compomotive TH1'lere çok benziyor, ben de benzesin diye uğraştım. Piyasada replikası var, muhtemelen onları görmüş olabilirsiniz.

Maşallah dilekleriniz için teşekkürler.

Orijinal TH Compo'lar 25 bin tl vardır muhtemelen, replikalar çok eğiliyor ve ağır diyorlar onlar da bulunmasa da yaklaşık 5-6 bin tl leri var. Bana bu kapakların maliyeti ise 1000 tl yi bile bulmadı jantla birlikte . 20 bin tl lık görünüme ucundan da kıyısından da olsa bin tl'ye çözdük

 

[dnzhanozgn]

Çok güzel araba, çok güzel sahibi. Arkadaşım sevgili @Mt.Akina aracına çok değer veriyor, gerçek bir petrolhead. Umarım bizim çocuğunda böyle bi documentarysini tutmak nasip olur Ellerine sağlık.

 

[Mt.Akina]

Çok güzel araba, çok güzel sahibi. Arkadaşım sevgili @Mt.Akina aracına çok değer veriyor, gerçek bir petrolhead. Umarım bizim çocuğunda böyle bi documentarysini tutmak nasip olur Ellerine sağlık.

Teşekkürler Deniz, seni forumda görmek güzel oldu. İnşallah senin de aracı toparladıktan sonra müthiş bir şekilde sahalara döneceğini biliyorum

Bu arada arkadaşlar vakit geldi çattı, uzunca bir süre (3 yıldır) aracı kullanıyorum ve artık üst motordan gelen sesler beni rahatsız etmeye başladı, su kaçakları ve subap lastiklerinin de yağlı bir marşa sebep vermesi, baskı balatanın bitmesiyle de ya araçtan temelli uzaklaşacaktım da ya da biraz daha sıkı sarılacaktım. Ben ikinci seçeneğin üzerine eğilmeyi tercih ettim, üzerine uğraştığım aracı zaten zar zor bulmuştum, bir de bunun üzerine sahip olduğum süre boyunca bir kere bile çekici üstüne girmedi, uzun yollara çıktım, pist gününe katıldım, her gün işe gidip geldim. O elinden geleni yapmışken benim nankörlük yapıp uzaklaşmam garip olurdu. Keza alternatif olarak düşündüğüm araçların da fiyatları bir hayli artınca bu işe tam anlamıyla girişeyim istedim.

Ankara'da Dohc motorları toplamasıyla bilinen ustama emanet ettim, süreç boyunca bayram tatilinin neredeyse 4 günü her gün ustayla birlikte geldim dükkanı açtık, akşam tekrar birlikte kapattık. Motorun içini görmek gerekli parçaları değiştirmek bana güven verse de ilk defa bu kadar büyük bir işleme giriştiğim için korkmuştum da . Alt motorun(pistonların vs...) durumuna bakıldı herhangi bir şekilde rektefiye ihtiyaç olmadığı belirlendi, fakat üst motorda yağ kanalları, egzantrik milleri çok fazla yıprandığı için değiştirildi, subap takımları, subap lastikleri değişti. Üst kapak taşlandı, volan taşlandı. karter contasına kadar tüm contaları, keçeleri değiştirildi, su tapaları tamamen değiştirildi, debriyaj teli değiştirildi. Kısacası motorun üst kısmında değişmesi gereken ne varsa değişti, alt kısmında da contalar ve keçeler ve tapalar değiştirildi. Baskı balatanın da değişimi olduğu için rahat çalışılması adına motor komple havuzdan tezgaha çıkarıldı, işlemler yapıldıktan sonra tekrar konuldu. Buji kablosu, egzantrik zinciri vs gibi yıpranan ve değişmesi gereken parçalar değiştirildi. Olabildiğince orijinale yakın iyi parçalar kullanmayı tercih ettim. Yağ pompası revize edildi.

Şimdi ise test sürecindeyim, şu an için işler yolunda gidiyor gibi gözüküyor. Motorun üst kısmındaki garip seslerin tamamına yakını kesildi, debriyaj yumuşak oldu bayağı. Şimdi araç biraz daha uslandığı için insanın gazlayası gelmiyor . 1000-1500 km sonra bir yağı tekrardan değiştirmeyi düşünüyorum her ne kadar komple rektefiyeye girmesem de değişmesi iyi olur sanırım.


Durumlar böyle ufak tefek detaylar eklenmeye devam ediyor, tavan döşemesi restore edildi, orijinal teyp bulundu ve şu an tamirde hafta sonları kullanmaya devam ediyorum. Bir de spot sis farlarını 3D'den tamponun içine oturtmayı planlıyoruz ama 3D'ci arkadaşım biraz ağır çalışıyor bunlardan gelişme oldukça aktaracağım.

Pek yakışıklı fotoğraflar değil ama idare ediniz Herkes tatildeyken ustayla birlikte iyice bir yağa bulanmış oldum

 

[Mt.Akina]

Durumlar böyle ufak tefek detaylar eklenmeye devam ediyor, tavan döşemesi restore edildi, orijinal teyp bulundu ve şu an tamirde hafta sonları kullanmaya devam ediyorum. Bir de spot sis farlarını 3D'den tamponun içine oturtmayı planlıyoruz ama 3D'ci arkadaşım biraz ağır çalışıyor bunlardan gelişme oldukça aktaracağım.

Teypten gelen haber olumlu oldu, artık teybimiz o yıllarda Sierra’nın üstünde gelen orijinal Ford Sound 2000 teybi ses kalitesi de artmış durumda ayrıca ambiyans renklerinin klasik 90’lar Ford renkleriyle uyumlu olmasıyla birlikte kendimi ne zamandan beri yapmak istediğim ama yapamadığım şeyleri yapıyor olmak hoş hızımızı aldık artık darısı şu sislerin tampona tasarımla birlikte oturtulmasına .

 

[Mkocaman]

1991 GLS sahibi olarak konuyu keyifle takip ediyorum.Beni de gıcık eden lifter sesi icin sizin tavsiye ettiğiniz liqui moly lifter ses kesiciden sparis verdim bugün.İnsallah ise yarar.Birsey sorayım radyatör fanlarının ikisi birden aynı anda mı calısması gerekli? Benim bir tanesi devreye giriyor fan açınca.

 

[Mt.Akina]

1991 GLS sahibi olarak konuyu keyifle takip ediyorum.Beni de gıcık eden lifter sesi icin sizin tavsiye ettiğiniz liqui moly lifter ses kesiciden sparis verdim bugün.İnsallah ise yarar.Birsey sorayım radyatör fanlarının ikisi birden aynı anda mı calısması gerekli? Benim bir tanesi devreye giriyor fan açınca.

Geç dönüş için kusuruma bakmayın, yorumlarınız için teşekkürler bende elden geldiğince konuyu aktif tutmaya çalışıyorum. LM Lifter katkısı yaklaşık 6 ay kadar falan sesi kesti benim aracımda sizde de muhtemelen işe yarayacaktır ama daha net çözüm için değiştirmek en mantıklısı, şöyle radyatör fanları aynı Opel'lerdeki gibi oluyor, ısı arttıkça diğer fanda devreye giriyor fakat şöyle normal Sierra'nın kendi tesisatı 102 derece de fan açacak şekilde ayarlanmış durumda, Opeller gibi geç açıyor. Size tavsiyem iyi bir elektrikçide Tofaş'ın 87-92 fan müşürünü kullanmanız. Bunun tek sebebi üst külbütör kapağının plastik olması nedeniyle çatlayıp yağ kaçaklarına sebebiyet vermesi. Dolayısıyla önlem amaçlı bu dediğimi yapabilirsiniz özellikle yaz aylarında çok faydası olur, fan çok devreye girse de önemli olan parçaları korumuş olursunuz.

 

[Mkocaman]

Rica ederim kardesim.Lifter katkısını koydum sesi biraz kesti ama motor ısınınca ses yine bariz geliyor.Benim radyatörün üzerindeki müşür ün fişi takılı değil ya müşür bozuldu yada bulamadılar baska türlü bir bağlantı yapmıslar.Elektrikci arkadas orjinal haline döndürecek.Gecen hafta direksiyon kutusunu revize ettirdim buji buji kabloları ön fren hortumları motor yağ ve filtresini değistirdim.Klima sı arızalıydı aktif hale getirdim usta sağolsun herseyi sıfırladı neredeyse.İki gün uğrastılar baya masraflı oldu.Vites kolu çok laçka olmus vites geçisleri hiç net değil sıradaki isim onu düzeltmek sanırım tornacı hallediyormus.Yavas yavas aracın eksiklerini gidermeye calısıyorum