Gelişmiş ülkelerin yüzüne bakmadığı otomobiller bizde niye rağbet görüyor?

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan tesla
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Focus'un güç aktarma, ön takım, arka takım, şase rakiplerinden bariz üstünlükte fakat buna sen bakıyorsun ben bakıyorum çoğu kişi 6'lı cd çaları veya dokunmatik ekranı tercih ediyor...
Opelll... Astra K ye binmedim sürmedim ama J iyiydi, genel olarak yeni Opeller gayet güzel İnsignia filan süper araba da şu 2000 den 2010 yılına kadar üretilen işte Corsa C, astra H, Vectra C.. sonuna kadar ruhsuz alt yapısı dandik çok kolay arıza verebilen araçlardır büyük ihtimal sakin kullansan beğenirsin hoşuna bile gider ama limitlerde görünmeyen yerlerinin tadına bakayım deyince dilin yanıyor
Araçları seçmek ve incelemek için gittiğimde, arka tarafa doğru dizlerimin üzerine eğilip tamponun altından süspansiyonları kontrol ediyordum. Hangi araç ne kullanıyor diye bakmak için. Müşteri temsilcisi beni deli sanmıştı :D Aslına bakarsan çoğu kişiye göre ' mal mı bu ' sorusunu bile sordurabilir yaptığım şey ki yadırgamam insanları böyle derlerse :)
Opel'lerin eski kasaları konusunda bildiklerim duyduklarımdan ibaret. Fakat yeni astra k'yı focus'u kullandığım yollarda kısa süreli bir test imkanım oldu. Zaten yola çıkar çıkmaz yanımdaki temsilciye basacağımı söylemiştim. Lastik farkları olsa da ben astra k'yı beğenmiştim. Direksiyon tepkileri yeterince iyiydi, focus bu konuda biraz daha iyi. Focus'a nazaran çok az sert buldum aracı ama aradaki farkı hemen anlamak zor. Tedirgin etmediği bir hızda viraja girdiğimde aynı virajı astra'yla 10 kmh daha yüksek hızlarda alabildim. Tabii bunlar normal sürüşlerde ve normal zorlamalarda bu şekilde. Araçları daha fazla zorladığın zaman iki aracın karakter farkı ortaya çıkıyor. Focus biraz daha oyun oynamayı seviyor, tabii ben henüz kendi aracımın tam potansiyelini bilemiyorum. Çünkü hep berbat lastiklerle kullanmak zorunda kaldım. Ama astra k'yı ben beğendim. Alsam alırım öyle diyeyim.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Porsche
Araçları seçmek ve incelemek için gittiğimde, arka tarafa doğru dizlerimin üzerine eğilip tamponun altından süspansiyonları kontrol ediyordum. Hangi araç ne kullanıyor diye bakmak için. Müşteri temsilcisi beni deli sanmıştı :D Aslına bakarsan çoğu kişiye göre ' mal mı bu ' sorusunu bile sordurabilir yaptığım şey ki yadırgamam insanları böyle derlerse :)
Opel'lerin eski kasaları konusunda bildiklerim duyduklarımdan ibaret. Fakat yeni astra k'yı focus'u kullandığım yollarda kısa süreli bir test imkanım oldu. Zaten yola çıkar çıkmaz yanımdaki temsilciye basacağımı söylemiştim. Lastik farkları olsa da ben astra k'yı beğenmiştim. Direksiyon tepkileri yeterince iyiydi, focus bu konuda biraz daha iyi. Focus'a nazaran çok az sert buldum aracı ama aradaki farkı hemen anlamak zor. Tedirgin etmediği bir hızda viraja girdiğimde aynı virajı astra'yla 10 kmh daha yüksek hızlarda alabildim. Tabii bunlar normal sürüşlerde ve normal zorlamalarda bu şekilde. Araçları daha fazla zorladığın zaman iki aracın karakter farkı ortaya çıkıyor. Focus biraz daha oyun oynamayı seviyor, tabii ben henüz kendi aracımın tam potansiyelini bilemiyorum. Çünkü hep berbat lastiklerle kullanmak zorunda kaldım. Ama astra k'yı ben beğendim. Alsam alırım öyle diyeyim.
Astra K yı hiç sürmedim abim J kullandım bak o güzeldi hani H deki odunluk yoktu arabada
Astra K bence de alınır sürüş dinamikleri bir yana halen tam otomatik şanzıman kullanan ender araçlardan birisi takdir ediyorum valla
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cenk
Astra K yı hiç sürmedim abim J kullandım bak o güzeldi hani H deki odunluk yoktu arabada
Astra K bence de alınır sürüş dinamikleri bir yana halen tam otomatik şanzıman kullanan ender araçlardan birisi takdir ediyorum valla
Astra j'nin dizel otomatik versiyonuyla düz yolda bir yürüme olayımız olmuştu. Baktığında 320 nm torku çok cazip gözüküyor ama şanzımanın biraz yavaş oluşu ve benim araçtan daha ağır oluşundan dolayı önde gitmiştim. Ama o aracı 1.4 turbo motorda kullanmıştım, tüketim olarak bakmak aklıma gelmese de çok tok ve sağlam hissettirmişti sürüşü. Keza virajları da gayet güzeldi. Ben j ve k kasaları seviyorum. Senin de dediğin gibi dizel araçta otomatik vites olarak aradığım şey kesinlikle tork konvertördür. Performanslı benzinli araçlara çift kavramayı mantıklı buluyorum ama zf gibi bir tork konvertör olursa onu tercih ederim. Yine de ben opelleri severim, astra k almayı düşünen olursa sevecektir aracını.
 
Maalesef ülkemiz de insanlar araba konusun da bilinçsiz. Sırf az yakıyor diye parasını hak etmeyen araçlara para veriyorlar. Daha dün reklam da gördüğü arabayı almaya çalışıyorlar.
 
Maalesef ülkemiz de insanlar araba konusun da bilinçsiz. Sırf az yakıyor diye parasını hak etmeyen araçlara para veriyorlar. Daha dün reklam da gördüğü arabayı almaya çalışıyorlar.
Az yaktığına kendisi test edip, ölçüp değerlendirdikten sonra karar verse canım feda. Ama katalogu açıyor, 100 km'de şehir içi bilmem kaç litre tüketiyormuş bak deyip, aaa iyi bu iyi diye alıyorlar. Katalog verilerini günlük hayatta ve kullanım tarzında tutturabilen varsa beri gelsin.. Maalesef bilinçsizliğimiz fazla.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Porsche ve Akın
Bu, yumuşak malzeme = kalite, anlayışı sanırım bir bende yok. Normalde içine oturduğum arabada baktığım bölgeler gözüme hoş bir malzemeyle kaplanmışsa sert yahut yumuşak olmasını hiç aramıyorum. Elimle yoklayıp karar vereceğim tek şey birleşim yerleridir hepsi bu.
 
Kimsenin almaya tenezzul etmediği, milletin 0,9 litre turbo motormu olur dediği bir sw modeline gözümü diktim beyler. Renault Clio 0,9tce Sporttourer. Alim bir tane diyorum seneye. :)
Piyasası düşük. fiyatıda düşük. tam benlik.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Porsche ve Akın
Bu, yumuşak malzeme = kalite, anlayışı sanırım bir bende yok. Normalde içine oturduğum arabada baktığım bölgeler gözüme hoş bir malzemeyle kaplanmışsa sert yahut yumuşak olmasını hiç aramıyorum. Elimle yoklayıp karar vereceğim tek şey birleşim yerleridir hepsi bu.
yumuşak malzeme 60 lı yıllardı sanırım yanlış olmasın Volvo nun güvenlik önlemi olarak kullandığı bir özellikti, kalite ile alakası yok
 
arkadaşlar güvenlik sağlamlık ve kalitenin ön planda olduğu gelişmiş ülkelerde satmayan, satamayan hatta satışı dahi olmayan renault, fiat, ford, opel, peugeot, citroen, vw gibi ve daha nicesi markalar niye bizim ülkemizde baş tacı oluyor. fiyat desek öyle fiyat farkıda yokki. anavatanlarında golfün 18 bin euro oldugu yerde audi 19,5 bin falan. kimse yanlıs anlamasın ford opel vw çöptür demiyorum ama bu kadar ağrıza yapan markalarda çoğu gelişmiş ve otomobil kültürü olan ülkelerde yokları oynuyor.
amerikada fransızlar ve almanlar yok
çin japonya ve uzak doğuda ford opel falan yok.
fabrikaya giden para olarak anavatanlarında satılan fiyat olarak öyle çok bir farklarıda yok ama sağlamlık olarak dünyalar var.
ben anlamıyorum vw opel ford renault gibi araçları alıp sanayi yollarında ustalarla ahpap oluyor bizim millet. mazdası toyota sı mercedesi dururken. hadi şimdi kur çoştu da premiumların fiyatı tavan yaptı 1000 euro oldu 4 bin tl ama euro 2 liraykende biz çöplere para veriyorduk. sorunsuzluğun önemi olduğu ülkelerde volkswagen de ucuz ama adam motor lambası yanan vw ile servis servis gezmeyi yada uzun yolda yolda kalmayı göze almıyor. nedir bizim fiat sevdamız? türkiye de başka hiçbir ülkede kültürü olmayan oto sanayi diye birşey var ya? ikinci el diye bir sektör var şaka gibi arkadaşlar farkındamısınız?

filo indirimiyle vw sahibi olmuş ama alamadığı için aklı toyota da kalan biriyim. vw aracın var iken aklın nasıl toyota da kalıyor diyen arkadaşlar var. abuk sabuk yollarda abuk sabuk arızalarla sizde yolda kalsanız sizde sanayide ustalarla ahpab olsanız sizde konsolda yumusak deri yerine sağlam alt yapı ve motor sorunsuzluğu takasına girmek isterdiniz.
Şimdi bir kaç farklı unsur var otomobil kültürümüzle alakalı. Öncelikle Türkiye'nin tamamen kendi oluşturduğu markası yok. Geçmişte denenmiş "Devrim" markası gibi herhangi bir marka alıp yürüyüp kendi ayakları üstünde durabilseydi, bugün milliyetçi yaklaşımla makam arabaları da o markadan seçilebilirdi. Avrupa'da markalara yoğun rağbetin sebebi bu. Fransa'da Renault ve PSA araçları yok satıyor, İtalya'da Fiat grubu, İngiltere'de Rover, Jaguar, Ford( Ford-Avrupa'nın Alman'dan çok İngiliz markası olarak düşünülmesi gerekir) tercih ediliyor. Almanya'daki duruma biraz daha aşinayız zaten. Bunların tercih sebepleriyle ülkemizdeki Kuş Serisi ve R12'lerin tercih sebepleri çok benzer. Yaygın servis ağı, kimisi için ülke ekonomisine katkı, alım gücünün nispeten kolay olması vs.vs.
Açık söyleyeyim, günümüzde Avrupa'da satılan arabalara garanti süreleri kadar ömür biçiliyor. İngiltere'de bulunup gözlemlediğim için ancak orayı örnekleyebilirim: Sıfır km araç fiyatları Türkiye'dekine yakın. Ama garanti süreleri bittikten sonra arabanın 2. el piyasası laptop fiyatına düşüyor. Neredeyse hurda fiyatına satılmaya başlanıyor. Yetkili servis dışında bırakın oto sanayi sitelerini, tamirci bile her şehirde 1-2 tane var. İnsanlar arabalarını garanti boyunca yetkili servislere götürdükten sonra bu süre bitince hızlıca eskitip atıyorlar. Almanya'da da arabalar 10 yıl kullanıldıktan sonra Doğu Avrupa ülkelerine satılıyor diye duymuştum. Benim şahsen uzun ömürlülüğü konusunda ciddi eleştirdiğim yeni nesil çift kavrama şanzımanlarla küçük hacimli turbo benzinli motorlar, aslında Avrupa pazarı için gayet mantıklı çözümler. ABD ve Uzakdoğu pazarında Japonların hala hakim olma sebebi buralarda Avrupa'daki kadar tüketim ekonomisinin benimsenmiş olmamasından kaynaklanıyor. Gerçi ABD'de genel olarak tüketim ekonomisi benimsenmiş durumda ama arabaların yaptıkları km'ler çok fazla olduğu için yine "tepe tepe kullanım" tarzı geçerli oluyor.
Ülkemizdeki alışkanlıklara tekrar gelecek olursam, tahminimce sedan araba düşkünlüğü ülkemiz yollarında görülen ilk Amerikan arabaları nedeniyle yerleşmiştir. Temel alışkanlığımızı ona yoruyorum. "Yerli otomobil" kavramı da Renault ve özellikle Tofaş ile (Anadol'u da yanlarına iliştirebiliriz) kafalara yerleşmiştir. Renault'nun OYAK ile işbirliği ve Koç'un hem satış hem de servis bakımından ülkenin her noktasına erişebilir olması bu iki markayı piyasaya iyice oturtmuştur. 90'ların sonunda ithal markaların birbirleri ile kalitelerini yarıştırmaları ve bu kaliteli arabaların Türkiye pazarına da hızlı giriş yapmasıyla yıllarca o bayılarak bindiğimiz arabalar birden "teneke" sıfatını kazanmış oldu. Tabiri caizse koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi dediğimizi anladık. Haksızlık etmemek gerek, Kuş serisi ve Toros'lar da iyi arabalardı ama 40 yıl önce. =) Biz sadece eski teknolojiyi kullandığımızı yeni fark ettik.
 
Kimsenin almaya tenezzul etmediği, milletin 0,9 litre turbo motormu olur dediği bir sw modeline gözümü diktim beyler. Renault Clio 0,9tce Sporttourer. Alim bir tane diyorum seneye. :)
Piyasası düşük. fiyatıda düşük. tam benlik.
yağ yaktığını çok duydum almadan önce araştır Ali abi çözülmüşse sorun problem yok
 
  • Beğeni
Tepkiler: Porsche
Eğer gelişmiş ülkeler de arabalar bu kadar pahalı satılsa onlar da her arabayı abartır durur.Şuan bir tane Golf,Megane,Focus,Astra iyi donanım ,motor ile 100k'yı geçmekte insanlar bu arabaya yıllarca da biner arıza yapsa da,yolda kalsa da satmaz çünkü yerine daha iyisini koyamaz.Koysa bile bin bir sıkıntı ile.Millet arabaya mı para yatırsın ihtiyaçlarını mı karşılasın vergisini mi ödesin ne yapsın bu millet ?Kısaca halkın adam akıllı parası yok ve bu yüzden aldığı sahip olduğu her şey istemeden çok değerli.
 
bu arada sinan arkadaş haklı kaliteden bahsediyorsanız kimsenin beğenmediği leş diye tabir ettikleri toyota ve özellikle corolla modeli için, yedek parçacılar ve expertizler iç aksamlarındaki parçaların kalitesi ve birleşme noktaları açısından övgüyle bahseder. kazada expertize gelenlerle konusma sansı bulursanız serviste muhabbetini açın. ben ne zaman duysam burda o ayılıp bayılılan modeller için içini açınca çürük karşılıyor bizi derken, özellikle fransızlar ve almanlar için beğenmediğimiz saman denilen toyotaların iç kısmındaki parça kalitesinden övgüyle bahsediyorlar. evet bende kabul ediyorum tüketici gözüyle toyota harbiden saman gibi göze geliyor, bu bence markanın pazarlama yetersizliği ama iş olayın iç yüzüne gelince gerçekler bambaşka
 
  • Beğeni
Tepkiler: bt
Eğer gelişmiş ülkeler de arabalar bu kadar pahalı satılsa onlar da her arabayı abartır durur.Şuan bir tane Golf,Megane,Focus,Astra iyi donanım ,motor ile 100k'yı geçmekte insanlar bu arabaya yıllarca da biner arıza yapsa da,yolda kalsa da satmaz çünkü yerine daha iyisini koyamaz.Koysa bile bin bir sıkıntı ile.Millet arabaya mı para yatırsın ihtiyaçlarını mı karşılasın vergisini mi ödesin ne yapsın bu millet ?Kısaca halkın adam akıllı parası yok ve bu yüzden aldığı sahip olduğu her şey istemeden çok değerli.
haklısınız hocam şöyle bir düşününce biz burda astra golf civic karsılastırması yapıyoruz mesela amerikada adamlar accordu tiguanı mazda 6 yı bizim burdaki semboly muhabbeti yapıyor. türkiye ye gelse 300 binden satılacak toyota camry amerikada doblo muhamelesi görüyor
 
  • Beğeni
Tepkiler: anl_akl