Golf'ün artıları zaten her zaman aynı. Bu artıları öne sürenleri sonuna kadar destekliyorum.
Gelelim eksilerine.
Golf 5'ten başlarsam FSI motorlar çoğunluk için eksidir. İç mekan o kadar kaliteli olmasına rağmen yumuşak dokulu kadifemsi plastiklerde çok komik soyulmalar yaşanıyordu. O kaliteye çıkıp kalitesinin karşılığını da isteyen arabada detaylarda böyle bir sorun önemli bir eksidir. İlk DSG'ler ve TSI'lar bu kasaya çıktı sanırım. Yeni teknolojinin handikapları da zaten yaşandı. Tasarımı çok kabul görmediği için bu detaylar üzerinde pek de durulmayan bir arabadır.
Golf 6 çok çok başarılı bir araba oldu. Ama ülkeye klimasız serileri bile geldi bir ara. Bu kadar saçma şekidle donanım kısmaları kabul edilemez. Bluemotion diye bir seri çıkardılar ekonomik vs. diye, ama bakıldığında Polo'da hypermiling donanımı olarak cruise control varken Golf Bluemotion'da yoktu. Sürüş bakımından en iyi Golf olarak anılmasına rağmen donanım konusunda çok ciddi eksikleri oldu. Millet buradan saldırdı. TSI ve DSG sorunları bu kasada da devam etti.
Golf 7 ilk çıktığında görünce hastası olmuştum. Piano Black o zamanlar moda değil, yenilikti. Dokunmatik ekran denen şey premium işiydi. Direksiyonun yapısı filan derken aşık oldum arabaya. Gel gör ki, yeni geliştirilmiş olan MQB platformunda belli gücün altındaki versiyonlarda arkada torsiyon kullanılıyordu. Golf 6 ve Golf 7 jenerasyonlarının ikisinde de arkada yolculuk yapmışlığım var. Golf 6 daha konforluydu. Şimdi jenerasyon ileri giderken böyle bir geriye gitme nasıl kabul edilsin? Midline Plus diye bir donanımı var. Net şekilde filo aracı donanımı. Böyle bir donanımın varlığını kabul ederim. Ama o zaman da neden daha erişilebilir fiyatta değil diye eleştirmeye hakkım olur. Arabada üst donanımlara çıkmadıkça halojen farlarında mercek bile yok. Benzer konularda donanımı şiddetle eleştirilen Focus'ta baz donanımdan itibaren Cruise Control standartken, Golf'ün Comfortline'ında bile opsiyon. Çok vasat markalarda bile orta donanıma çıkınca arka camlar renkli olmasına rağmen Golf'te değil. Bunlar düşünülmesine gerek bile olmayan detaylar. Belli bir kalite standardı yakalamışken bu eksiler çok can sıkıcı oluyor. Tüm bunların yanında ilk çıktığı zamanlarda bile yaş kavrama olan DSG'lerin güncel serilerinde yüksek güçlere çıkılmadıkça kuru kavrama olması beni kullanırken rahatsız ediyor. Çünkü mekanik tepkileri ve çıkardığı seslerle beni özellikle yokuş yukarı gaza yüklendiğimde ara hızlanmalarda bile tedirgin ediyor. Neyse ki TSI'lar iyice gelişti de eskisi gibi arızayı temsil eden bir kavram olmaktan çıktı.
Şimdi bu yazdıklarımın hepsine "ama o markada da şu var, asıl bu markayı göreceksin sen" gibi argümanlar tabii ki sunulabilir. Ama bahsettiğim araç Golf ve bir çok noktada tüm rakiplerinin önüne geçerken (benim gözümde A3 ile rahatlıkla yarışacak niteliklere sahip) bu tarz eksikleri tamamlanmadıkça "sınıfının en iyisi" tanımını yapanları mahcup edecektir.
Sürüş hissi, ESP kapatılamaması falan benim eksi olarak değerlendirmeyeceğim kişisel tercihlerle alakalı konulardır. Golf'ün "sınıfının en iyisi" olmasını engelleyen ilk etapta aklıma gelen büyük eksileri bunlar.