Konuya bodoslama dalmış gibi olacağım belki ama; sizi düzeltmek maksatlı olmamakla beraber, bu gibi meselelerin genel ve ortalama tabirler kullanılarak anlatıldığında dinleyicilerin eksik kalan kısımları kendi havsalalarının kabul ettiği istikamette tamamladıklarını çok kez tecrübe ettiğimden biraz daha ayrıntıya girilmesinin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
İslam dinini itikadi ve ameli kaideleri topyekün bilerek yorumlamak her zaman doğru sonuca ulaştırır. Mezhepler; İslam dininin başlangıcında olmamakla beraber, dinin koyduğu kaidelerin farklı koşullarda yaşanmasının doğurduğu farklılıkları ana kaideye sadık kalarak belirli bir çerçeveye oturtmaya çalışan düzenlemeler bütünü olarak tanımlanabilir. Mezhepler hüküm getirmez, sadece amele dair belirli hükümler (bkz. kitap, sünnet, icma, kıyas) ışığında hükmün uygulanmasına yönelik yorum getirir.
Mesela; hüküm saçın kesildiğinde ortalık yerde bırakılmaması gerektiğiyse, A mezhebi toprağa gömülmesi, B mezhebi yakılması yorumunu getirmiş olabilir. Bunu da bir sünnete yani Peygamber efendimiz(sav)'in farklı zamanlarda bu şekilde yapmasına göre söyler. İslamın temellerine ait itikadi meselelere dair farklı hükümler getiren mezheplere uyulmaz, doğrudur. Zaten aradan geçen zaman içersinde deforme olup ihtilaf kaynağı olmuş olmalarından da bu durum anlaşılabilir.
Mezheplerin bir kısmının ihtilafa ve manipülasyona açık oluşu merkeze oturtularak hadisleri de uydurma olarak nitelendirmek bu konular hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan insanları farklı sonuçlara itebilir. Bu konudan hareketle bilgi kirliliğinin tavan yaptığı internette araştırma yapıp birçok hadisin aslında yalan olduğu gibi saçma sapan bir sonuca ulaşabilir insan. Buna sebep vermemek için, zaman içersinde kaynağı tartışılabilecek hadisler olduğu konusu ayrıdır ve farklı mecrada tartışılmalıdır bence. Ayrıca; dini konularda ciddi manada okumalar yapmadan, en azından siyer-i nebi okumadan "dinin direği" olarak tanımlanan namaz konusunda yorum yapmak çok da sağlıklı sonuçlar doğurmaz diye düşünüyorum. Kaldı ki namazın üç vakit olduğunu iddia eden de bir mezhebe ait kaynaklardır zaten