-
Foruma kayıt olmak için tıklayın !
Sattığınıza pişman olduğunuz araçlar ? alacağınız yeni arabalar...
- Konuyu başlatan gokglsy
- Başlangıç tarihi
Kendi mesajımı güncelleyeyim.
Swift sahibi olamadım. Aldı yürüdü fiyatları.
Rover 45 1.6 Comfort Club - Kısa süreli uzun yol işlerim için aldım. 1,5 ay da 8000+ kilometre yaptım ve eski sahibine geri sattım. Hep iyi hatırlayacağım bir araba olarak yerini aldı.
Fiat Panda 1.2 Active - Aktif sahip olduğum.
Subaru Levorg - Bu fiyatlarıyla artık sahibi olmayı istemiyorum.
Önümüzdeki günlerde şehir içi günlük aktif kullanılacak otomatik bir araç almak istiyorum. (İhtiyaçlar.)
Son düzenleme:
Pişman olduğum bir araç yok.İlk 2 aracımı da nakit ihtiyacım olduğu için sattım.Almak istediğim araç listesi var. 
Favorilerimden biri bütçe elverirse 2015 üstü bir Superb almak hayalim.
Favorilerimden biri bütçe elverirse 2015 üstü bir Superb almak hayalim.
Sattığıma pişman olduğum veya aldığıma pişman olduğum hiçbir araç olmadı hepsinden türlü keyif aldım, türlü türlü deneyim kazandım, Allah’a şükür.
Ama geç satın aldığım için veya geç sattığım için pişman olduğum çok oldu çoğu aracımı daha önceden alıp çok daha önceden satmalıydım dediğim çok oldu. Zamanlama pişmanlığım çok var.
Tabii bir de hiç alamadıklarımın pişmanlığı var, onlara ah vah etsem Azer Bülbül’e bağlarız ona gerek yok
205 GTi’lardan tutun da 318ti’lara ve başka kült arabalara kadar daha bu denli ünlenmeden veya değerlenmeden alamama pişmanlığım çok oldu.
Portakal’da vitaminken alamadıklarımız şimdi youngtimer klasik diye geçiyor ona yanıyorum.
sonuç olarak mutluyum önemli olan bu, umarım herkes de bu huzur olur.
Ama geç satın aldığım için veya geç sattığım için pişman olduğum çok oldu çoğu aracımı daha önceden alıp çok daha önceden satmalıydım dediğim çok oldu. Zamanlama pişmanlığım çok var.
Tabii bir de hiç alamadıklarımın pişmanlığı var, onlara ah vah etsem Azer Bülbül’e bağlarız ona gerek yok
205 GTi’lardan tutun da 318ti’lara ve başka kült arabalara kadar daha bu denli ünlenmeden veya değerlenmeden alamama pişmanlığım çok oldu.
Portakal’da vitaminken alamadıklarımız şimdi youngtimer klasik diye geçiyor ona yanıyorum.
sonuç olarak mutluyum önemli olan bu, umarım herkes de bu huzur olur.
Benim de sattığıma ya da aldığıma pişman eden bir aracım olmadı şükür. Bir tek 2017 Focus Station en az içime sinerek kullandığım bir araç olmuştu o da şirket aracı olduğundan çok önemsemedim. Erken satmışım dediğim bir (sattıktan sonra deli arttı fiyatları çünkü) ve geç satmışım dediğim de birer (büyük bir arıza çıkarıp bayağı masrafa neden oldu) aracım oldu. Şu an ihtiyacımdan fazlası olduğu için elimde ileride ne alırım tam kestiremiyorum ama ikinci bir şehir içi aracı olarak ya haftasonu keyfilik ya da bir elektrikli kısa mesafe aracı düşünebilirim kısa vadede. Onun dışında uzun vadede hala aklım bir İngiliz aracı deneyimlemekte. (Favori Jaguar, plase Land Rover marka olarak.)
Ailemiz için bu Audi A4 2.0 TDI Quattro oldu. Aylarca ilanda durduktan sonra 130 bin'e satıldı. Ondan 6 ay sonra ise aracın piyasası 200 binlere ulaştı, aracı alan kişi ilana koyduktan birkaç gün sonra sattı ve şu anda piyasa 300 binlerde.
1) 2017 7,5 1.6 TDI DSG Comfortline (boş)
2019 7,5 1.6 TDI DSG Comfortline (nispeten dolu)
2019 7,5 1.6 TDI DSG Highline (bunlar Golf)
2020 Seat Leon 1.0 TSI Style Visio
2020 Passat 1.6 TDI DSG Business
Highline Golf harici diğerlerine pişman olmadım bir de babamda Highline Passat vardı o çok iyidi.
2)Hep bir Polo GTI, İbiza Cupra hayalini kurdum ama olmuyor maalesef. Sürücü hayatım 1.6 TDI'larda geçti.
2019 7,5 1.6 TDI DSG Comfortline (nispeten dolu)
2019 7,5 1.6 TDI DSG Highline (bunlar Golf)
2020 Seat Leon 1.0 TSI Style Visio
2020 Passat 1.6 TDI DSG Business
Highline Golf harici diğerlerine pişman olmadım bir de babamda Highline Passat vardı o çok iyidi.
2)Hep bir Polo GTI, İbiza Cupra hayalini kurdum ama olmuyor maalesef. Sürücü hayatım 1.6 TDI'larda geçti.
Son düzenleme:
Yaza 400Ailemiz için bu Audi A4 2.0 TDI Quattro oldu. Aylarca ilanda durduktan sonra 130 bin'e satıldı. Ondan 6 ay sonra ise aracın piyasası 200 binlere ulaştı, aracı alan kişi ilana koyduktan birkaç gün sonra sattı ve şu anda piyasa 300 binlerde.
Son düzenleme:
1)1998'de ben daha yokken dedem bir 1996 model orta kasa Broadway almış, söylenene göre 2500 kilometrede imiş alındığında, 2005 şubatında 70 bin kilometrede yerini yine bir fransız olan 2003 model Megane 1 1.6 efsane K4M motorlu beyaz ve Expression paketli araca bıraktı. 23 bin km'de başlayan macera 2012 Eylül'ünde 99.996 km'de(Evet 100 bin olmamıştı yeni sahibi evin önünde bizi bırakırken ) ayrıldık, şimdi ise dün 90 bin kilometre dediğimiz bir Caddy ile sürdürüyoruz birlikteliğimizi. Bu üçü arasından her biri ile güzel anılarım var fakat Megane'ı geri almak , ilk günkü kondüsyonuna getirip saklamak hayallerimden biridir. Çünkü benim için yeri çok ayrıdır o arabanın, çoğu şeyi ilk fark ettiğim araba olduğu için olabilir.(ki arabanın sahibinin yerini yurdunu biliyorum, sattığımız gibi duruyordu en son, gayet diri bir kondüsyonda duruyor arada resimleri geliyor o sitede oturan arkadaşımdan )
İlk fotoğraf 2006, ikincisi 2019'dan mesela, kondüsyon olarak iyi ellerde kıymeti bilinerek kullanınca eskiyecek araba yoktur bence.
2) Bir iki kere bu olay başımıza geldi, her seferinde iyi ki dedik diyebilirim. İlki 2012 yılında Caddy'i almadan önceydi, bir zafira vardı 2011 model ve 14 bindeydi yanlış hatırlamıyorsam, iyi ki almamışız diyorum arada zira hem opelin 1.6 atmosferiğinin isteksizliğinden hem de piyasasının olmamasından dolayı. Biri de 2018 yılında kurların aniden yükselip bayilerin elde kalan arabaları ucuza verdiği dönemde, bu dönemde araba almadığımız için pişmanız açıkçası zira o yılda arabanın üstüne 56 60 bin lira ekleyip alabileceğimiz arabaları şu an 100 150 bin ekleyip alabilir konumdayız.. Biri de son dönemde oldu ama açıkçası hayal kırıklığına uğradım, yine iyi ki o girişimde bulunmamışız dedim ; 2008'in fırsat araçlarındaki Active paketine niyetlenmiştik bir ara ama para işleri istediğimiz gibi gitmedi. İyi ki de gitmemiş çünkü boş peugeotlar gerçekten çok boş, arabada kol dayama dahi yok ayrıca boş paket ile dolu paketlerin arasında malzeme kalitesi bile çok fark ediyor. Şu an bizim arabaya göre 100 bin lira verince tek artısı ortada gelen bir ekran ve daha yeni olması. Caddy'nin kondüsyonu gayet yerinde, henüz 90 bin kilometrede, yeni olması çok dert olmadı çünkü 2008'in içine binince hiç heyecan hissetmedim. Ekran konusunda bir çözüm bulup, Caddy'i elimizden geldiğince motor mekanik ve kozmetik olarak korumaya çalışarak devam edeceğiz bir süre anlaşılan.
3)Aile aracı olarak yok. Şu an Caddy'i satıp da üstüne ekleyip bize uyacak araçlar nispeten yeni (3 4 yaşına kadar) C-SUV segmentinden ya da D-SW segmentinden biraz donanımlı araçlar olabilir . Onlar da temiz ikinci elleri 300 350 bandından başlıyor, şu an da o kadar durum yok. O yüzden Caddy ile biraz daha devam. Kendime ise bütçem biraz olduğu takdirde şöyle temiz bir Clio 1 RSİ falan alıp biraz bütçe fazlası bırakıp onunla uğraşmak, keyif almak istiyorum ama bunun için henüz erken, belki üniversitenin sonuna doğru, ya da bittikten sonra olabilir. Üniversitede bölümümün maddi külfeti çok olduğu için (diş hekimliği) araba almayı pek düşünmüyorum zaten ev, ihtiyaçlar, giderler vs. vs. yeterince zora sokacak, bir de araba alıp onun bakımıydı yakıtıydı uğraşmak belimi büker, eğer Rize'den yatay geçişle yakın bir yerlere gelirsem o zaman belki düşünebilirim ama şu an en erken 4-5 yıl gözüküyor ilk araba için, hayırlısı.
beyaz ve Expression paketli araca bıraktı. 23 bin km'de başlayan macera 2012 Eylül'ünde 99.996 km'de(Evet 100 bin olmamıştı yeni sahibi evin önünde bizi bırakırken ) ayrıldık, şimdi ise dün 90 bin kilometre dediğimiz bir Caddy ile sürdürüyoruz birlikteliğimizi. Bu üçü arasından her biri ile güzel anılarım var fakat Megane'ı geri almak , ilk günkü kondüsyonuna getirip saklamak hayallerimden biridir. Çünkü benim için yeri çok ayrıdır o arabanın, çoğu şeyi ilk fark ettiğim araba olduğu için olabilir.(ki arabanın sahibinin yerini yurdunu biliyorum, sattığımız gibi duruyordu en son, gayet diri bir kondüsyonda duruyor arada resimleri geliyor o sitede oturan arkadaşımdan )İlk fotoğraf 2006, ikincisi 2019'dan mesela, kondüsyon olarak iyi ellerde kıymeti bilinerek kullanınca eskiyecek araba yoktur bence.
2) Bir iki kere bu olay başımıza geldi, her seferinde iyi ki dedik diyebilirim. İlki 2012 yılında Caddy'i almadan önceydi, bir zafira vardı 2011 model ve 14 bindeydi yanlış hatırlamıyorsam, iyi ki almamışız diyorum arada zira hem opelin 1.6 atmosferiğinin isteksizliğinden hem de piyasasının olmamasından dolayı. Biri de 2018 yılında kurların aniden yükselip bayilerin elde kalan arabaları ucuza verdiği dönemde, bu dönemde araba almadığımız için pişmanız açıkçası zira o yılda arabanın üstüne 56 60 bin lira ekleyip alabileceğimiz arabaları şu an 100 150 bin ekleyip alabilir konumdayız.. Biri de son dönemde oldu ama açıkçası hayal kırıklığına uğradım, yine iyi ki o girişimde bulunmamışız dedim ; 2008'in fırsat araçlarındaki Active paketine niyetlenmiştik bir ara ama para işleri istediğimiz gibi gitmedi. İyi ki de gitmemiş çünkü boş peugeotlar gerçekten çok boş, arabada kol dayama dahi yok ayrıca boş paket ile dolu paketlerin arasında malzeme kalitesi bile çok fark ediyor. Şu an bizim arabaya göre 100 bin lira verince tek artısı ortada gelen bir ekran ve daha yeni olması. Caddy'nin kondüsyonu gayet yerinde, henüz 90 bin kilometrede, yeni olması çok dert olmadı çünkü 2008'in içine binince hiç heyecan hissetmedim. Ekran konusunda bir çözüm bulup, Caddy'i elimizden geldiğince motor mekanik ve kozmetik olarak korumaya çalışarak devam edeceğiz bir süre anlaşılan.
3)Aile aracı olarak yok. Şu an Caddy'i satıp da üstüne ekleyip bize uyacak araçlar nispeten yeni (3 4 yaşına kadar) C-SUV segmentinden ya da D-SW segmentinden biraz donanımlı araçlar olabilir . Onlar da temiz ikinci elleri 300 350 bandından başlıyor, şu an da o kadar durum yok. O yüzden Caddy ile biraz daha devam. Kendime ise bütçem biraz olduğu takdirde şöyle temiz bir Clio 1 RSİ falan alıp biraz bütçe fazlası bırakıp onunla uğraşmak, keyif almak istiyorum ama bunun için henüz erken, belki üniversitenin sonuna doğru, ya da bittikten sonra olabilir. Üniversitede bölümümün maddi külfeti çok olduğu için (diş hekimliği) araba almayı pek düşünmüyorum zaten ev, ihtiyaçlar, giderler vs. vs. yeterince zora sokacak, bir de araba alıp onun bakımıydı yakıtıydı uğraşmak belimi büker, eğer Rize'den yatay geçişle yakın bir yerlere gelirsem o zaman belki düşünebilirim ama şu an en erken 4-5 yıl gözüküyor ilk araba için, hayırlısı.
Son düzenleme:
206 gti veya f7r megane coupe alamadım. Napcan o arabayı diyenler yüzünden. Biri arabama laf ederse çok takıntı oluyor üzülüyorum. Aldıklarımdan pişman değilim aklım hala alamadıklarımda 
Skoda Superb III 1.4 TSI Active
Merhabalar arkadaşlar.. 19 Nisan 2018'de satın almış olduğum aracımın, aradan geçen yaklaşık 2.5 ayda edindiğim tecrübeler ile -kullanıcı gözünden- bir derlemesini yapacağım. Öncelikle, tam bir otomobil meraklısıyım. İstisnasız her gün, birçok otomobil sitesini ve forumunu takip eder...
otopark.com
Bu başlığa konu olan aracımı özledim diyebilirim. Birçok ihtiyacıma çok güzel cevap verebiliyordu.. Şu anda kullanmakta olduğum Astra sedanı satıp tekrar bunlardan bir tane alabilirim.
Özetle, Skoda Superb.
Babamda Mondeo vardı. Sıfır almıştık. 2.0 TDCI manuel titanium x. 2009 modeldi. Lansman rengi duman gri. 185.000 km kullandık. Satıldığında çok üzülmüştüm. İleride öyle temiz bir araç bulsam kesinlikle alırım. Benim için yeri çok ayrı. Aracın fotoğrafını buldum. Hemen paylaşıyorum.
Ben hemen her arabamı severek aldığımdan hepside dursaydı isterdim ama vakti zamanında keşke satmasaydım bu gün bunlar başıma gelmezdi dediklerimi fotoğraflarıyla burada paylaşayım ben
1- Laguna 3 1.5 dci dinamik paket navigasyon harici tam doluydu. elektrikli koltuk bixenon farlar yarı deri yarı nubuk koltuklar vs. Yakıt yol tutuş komfor harikaydı. Sadece 105 bg lik motoru 6 ileride olsa o cüsseye yetmiyordu ve performansı sebebiyle satmıştım. Bu günkü aklım olsa asla satmazdım dişimi sıkar yanına keyif arabası yapardım.
2- Scenic 1.6 exception, tam bir aile otosuydu. Tadına doyamadım. Ama 5 iler şanzımanlı benzinli motoru o kasaya çok çok az geldiğinden ve benim kısmetsizliğim bir türlü bitmeyen elektronik arızaları yüzünden satmıştım. Şu an sorunsuz lakin dizeli olsa laguna 2 yerine tercih ederdim kalite ve komfor olarak aratmaz, üstüne çok modüler geniş tam bir aile aracı.
3- Renonun ilgisizliği ve yedek parça tedariğinde artık iyiden iyiye eksiklik hissettirmesi, ayrıca bu kadar mekanik bir araca bile yaşadığım yerdeki usta görünümlü sansarların bakmak istememesi ya da absürt taleplerde bulunmaları sebebiyle ustalık eserim dediğim aracım megane coupe f7r aracım. İlk defa bir arabamın arkasından hakikaten fazla duygusallaştım o an biri gitti ha dese yanımda ağlardım o derece. Maddi manevi çok yormuştu. Sinan hocamla testini dahi çekecektik. Kısmet olmadı. Sırf onu görmemek için facebook ve instagram hesaplarımı kapattım (2 ayrı hesabım vardı)
Hayalimdeki arabaya gelecek olursam, her markanın sevenleri o markanın sporcusunu hayal eder, lakin benim hayalimdeki araç biraz daha hem aileye dönük hem de performans olarak iyi olan 1.6 dci çift turbo motorlu 160bg lik sw kasa megane veya talisman. Garip şekilde sw ları hep sevmişimdir hele de birde ayarsız performans sunan modeller, oha o ne yaptı öyle ya denecek modeller hep hayalimdir.
1- Laguna 3 1.5 dci dinamik paket navigasyon harici tam doluydu. elektrikli koltuk bixenon farlar yarı deri yarı nubuk koltuklar vs. Yakıt yol tutuş komfor harikaydı. Sadece 105 bg lik motoru 6 ileride olsa o cüsseye yetmiyordu ve performansı sebebiyle satmıştım. Bu günkü aklım olsa asla satmazdım dişimi sıkar yanına keyif arabası yapardım.
2- Scenic 1.6 exception, tam bir aile otosuydu. Tadına doyamadım. Ama 5 iler şanzımanlı benzinli motoru o kasaya çok çok az geldiğinden ve benim kısmetsizliğim bir türlü bitmeyen elektronik arızaları yüzünden satmıştım. Şu an sorunsuz lakin dizeli olsa laguna 2 yerine tercih ederdim kalite ve komfor olarak aratmaz, üstüne çok modüler geniş tam bir aile aracı.
3- Renonun ilgisizliği ve yedek parça tedariğinde artık iyiden iyiye eksiklik hissettirmesi, ayrıca bu kadar mekanik bir araca bile yaşadığım yerdeki usta görünümlü sansarların bakmak istememesi ya da absürt taleplerde bulunmaları sebebiyle ustalık eserim dediğim aracım megane coupe f7r aracım. İlk defa bir arabamın arkasından hakikaten fazla duygusallaştım o an biri gitti ha dese yanımda ağlardım o derece. Maddi manevi çok yormuştu. Sinan hocamla testini dahi çekecektik. Kısmet olmadı. Sırf onu görmemek için facebook ve instagram hesaplarımı kapattım (2 ayrı hesabım vardı)
Hayalimdeki arabaya gelecek olursam, her markanın sevenleri o markanın sporcusunu hayal eder, lakin benim hayalimdeki araç biraz daha hem aileye dönük hem de performans olarak iyi olan 1.6 dci çift turbo motorlu 160bg lik sw kasa megane veya talisman. Garip şekilde sw ları hep sevmişimdir hele de birde ayarsız performans sunan modeller, oha o ne yaptı öyle ya denecek modeller hep hayalimdir.
Benim satıp pişman olduğum tek aracım KTM Duke250'idi. Özellikle yaz ayında normal piyasasında satıp, kışın daha yüksek bir modele geçiş yapmak istedim. Sattıktan sonra birden sıfır ve ikinci elin fiyatlarının uçtuğundan neredeyse 1.5 yıldır motosikletim yok. Çin malı motosikletlerin bile 16 bin tl'ye satıldığı sürece motosiklet almaya niyetim de yok. Anlayacağınız motosiklet sektörü ile olan ilişkim tavşan/dağ meselesine döndü Hayalimdeki motosiklette Honda'nın Goldwing serisi ) Onlarında fiyatını söylemekten ziyade link olarak atmak istiyorum
Hayalimdeki motosiklette Honda'nın Goldwing serisi ) Onlarında fiyatını söylemekten ziyade link olarak atmak istiyorum 
Aldığımız her arabayı çok severim ancak otomobil kullanmayı öğrendiğim 6n Polo 1.6 75hp aklımda oldukça yer etti. Kendisini 2020 Ocak 20'de 22.750tl'ye sattık şuan 52.000'e ilanda :'). Polonun üzerinde 6 hoparlörlü pionner ses sistemi vardı ve hala içinde müzik dinlemeyi özlüyorum. Kendisini 2011 Eylül 22'de almıştık ve 8.5 sene bize yol arkadaşlığı yaptı. Her ne kadar arızalarıyla yıldırsa da verdiği keyif hepsini siliyordu. Özet olarak hala özlüyorum
İyi oldu alamadığın. Ortamları çok kötü. Mahalle dilberlerinde olmayan dedikodular arkadan konuşmalar yüzüne kanka çekmeler vs. Diyeceksin ki arabayı alırım kimseyle işim olmaz. Ama kullanırken öyle olmuyor maalesef. Zaten sınırlı sayıda gelmiş bir araba megane coupe ve kıyıda köşede kalmış parçalarını ortamına girmeden bulman imkansıza yakın. Ben arabamı kimseye ağız burun eğmemek minnet etmemek için sattım. Zira ustası ayrı tiribe giriyordu parçacısı ayrı.206 gti veya f7r megane coupe alamadım. Napcan o arabayı diyenler yüzünden. Biri arabama laf ederse çok takıntı oluyor üzülüyorum. Aldıklarımdan pişman değilim aklım hala alamadıklarımda
Burada altına kesinlikle imzamı atacağım kesinlikle bir doğru yazıyor fakat Megane Coupe mevzu bahis olunca çok fazla sattım da kurtuldum demişsiniz, işte bu noktayı anlayamıyorum. Sattıktan sonra mı kurtulunur? Veya binerken mi yapışır yakaya? Bir alan bir de satan mı sevinir? Bunlar hep yaşanan ikilemler, sadece sizin değil yeri geldiğinde herkesin düştüğü ikilemler ama bunu kabul etmek gerekiyor.
Sonuç olarak Laguna ile keyifli sürüşler dilerim, aracı ilk aldığınızda da başlığa yazmıştım sanırım aile içi huzur önde gelir.
Son düzenleme:
Ben kullanırkende çok dillendirdim hatta guruplarda yazdım çizdim burada bile vardır hayırlısıyla satıp kurtulursam bir daha kapıma yanaştırmam diye
Sebep şu: Arabanızda size göre basit bir sorun var ve gidip sıradan bir sanayi dükkanında işinizi yaptırmak istiyorsunuz. Girdiğiniz dükkandaki adam sanki cebinden parasını almaya gelmişsiniz gibi bir bakış ve ses tonuyla adeta sizi kovuyor. Normal hayatta Allah ın selamını vermeyeceğiniz tarzda kişiler oluyor bunlar. Dükkanında megane 4 ün komple elektrik hattını dağıtmış yapıyordur ama sizin araba için ben bunlardan anlamam dükkanıma sokmuyorum başkasına baktır diyor. 3 seneye yakın restore etme çalışmalarımda gerçekten maddi manevi çok yoruldum. Evde sıkıntılar baş gösterince artık yeter dedim. Dediğiniz gibi aile içi huzur en önemlisi.
Bu arabanın olayına gelirsek, kullanınca sahip olunca bağımlılık yapıyor. Aldığınız paraya daha performanslı daha yakışıklı eğlenceli bir seçenek yok görüyorsunuz. Ama bir yandan evden ayrı söyleniyorlar arkadaşlarınızdan ayrı. Muhtemelen o arabayı beğenen çok seven etrafınızdaki 10 kişiden sadece siz oluyorsunuz. Keza alıp satanlardada durum öyle hep o kafadaki adamlar arasında dönüyor arabalar ve haliyle piyasasıda çok kısıtlı. Benim gibi satmazken bir anda gelip alan alıyor değilse satayım deyince yüzüne bakan yok. Özel bir araba ama marka araca ilgisiz. Öyleki reno sportun face sayfasında binlerce kare fotoğrafta sadece bir adet maxi var başka karesi yok. Satıyorsunuz yaşadıklarınıza bakarak diyorsunuzki şükür kurtulduk. Çünkü masrafı derdi can sıkıntısı bitmiyor. Bu işin %50 si. Diğer 50 de ise bir film sahnesi ya da yolda efendi efendi giderken toplandıklarını gördüğünüz bir gurup arabacı insan. Bir anda bir özlem düşüveriyor içinize, ah ulan bizde az organize olmamıştık diyorsunuz. Hani alacağınızdan değil ama girip bi ilanlara bakayım neymiş ne değilmiş diyorsunuz ve sonrası maalesef geliyor bir anda yine alıyorsunuz.
Ben işin bu kısmını aştım, f7r almayacaktım ama o an paramızın yettiği arabalara bakınca eşim alalım istedi. Hatta üçe beşe bakmadan satıp yaza kadar arabasız kalacaktım derken eşim restore etmemi istedi. Ama ailemi fazla ihmal ettim. Size tavsiyem bulaşırsanız ve arabasına gerçekten bağlanan biriyseniz yakayı kurtaramazsınız. Ömür boyu hep bir özenti olarak kalır. Kullanırkende satıncada huzur vermeyen lanet bir araba. Evet sattım kurtuldum gerçekten yakayı kurtardım ama o diğer 50 lik kısım içimde hep kalacak, daha giderken çok özlemiştim ama öyle bezdirdiki (arabadan ziyade üçüncü şahıslar ustalar parçacılar vs) nerdeyse dışarıda ağlayan ben evde şükür namazı kılacaktım.
Size son önerim, alırsanız şimdiden geçmiş olsun lakin tek araba olmasın. Muhakkak suretle ailenizle gündelik kullanabileceğiniz mütevazı bir aracınız olsun ve f7r ı fazla göz önünde tutmayın. Hatta arabayı evden rahat görünmeyecek bir yerlere park edinki göze batmasın. İstemsizce dırdır konusu oluyor.
Ufak bir ilave yapayım yazmayı unuttum:
F7R renonun belkide en sağlam motoru. Öyle yazmışım ki sanki arabalar berbat durumda. Motor mekanik olarak yaşayacağınız en büyük sorun genelde senkromeç cartlaması oluyor. Genelde parçalar bulunsa da bundan 5 sene evveline kadar, şu restorasyon periyodunda gördümki ciddi anlamda önümüzdeki yıllarda parça derdi olacak. Çünkü egzantrikleri kapakları blokları bobinleri vb bu araca özel mekanik parçalar artık üretilmiyor. Orjinali geçtim yan sanayileride yok. Yürür parçalar diğer arabalarla aynı. Misal slıncak r19 akslar kangoo 1.9 hatta şanzımanda öyle ayna mahruti hariç. Ama sıfır piston segman krank volan vs yok üretilmiyor artık. Kolayına o parçalarıda bozmaz ama 10 arabadan belki birinde bunlar arızalansa yok bulunmuyor. Hiç ihtiyacım olmadı ama olan birine yardım edeyim dediğimde acı gerçekleri gördüm yakın zamanda.
Son düzenleme: