Türkiye Ekonomisinde Araç Sahibi Olamamak ve Araba Hevesinin Burukluğa Dönüşmesi

Gdeg

Göksel Değer
Takipçi
4
27
Herkese merhabalar,
Otopark.com'u uzun yıllardır takip etmeme rağmen foruma yeni kayıt oldum.
26 yaşındayım Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiyim. Aktif olarak veya daha önceden hiç aracım olmadı.

Sürekli aklımda olan ve canımı sıkan bir konuyu sizinle tartışmak, konuşmak istedim. Şöyle ki; Arabalarla çok ilgiliyim, sürekli ilanları geziyorum, ne arabaya ne yakışır bunları araştırıyor, maliyetleri hesaplıyorum. Fakat günün sonunda bu ekonomik şartlarda araba sahibi olamayacağım için çok canım sıkılıyor. Biliyorum her şey sabır ile olur ama çalışıp para biriktirsem bile her geçen gün fiyatlar yükseldiği için yine hiçbir şeyin sahibi olamayacağım. Sabrettikten sonra insanın bir noktada hedeflerine ulaşabilmesi lazım ki motive olsun. Ben ise 18 yaşından beri araba almak için para biriktiriyorum ama hep ekonomiden ve öğrencilikten dolayı param pul olduğu için heveslendiğimle kalıyorum.
Adeta çocuk gibi arkadaşlarımın, tanıdıklarımın arabalarıyla turlamak için fırsat kolluyorum. Ve bu durum artık fazlasıyla moral bozucu oluyor.

Siz forumdaşlara sorum şudur ki; İlk aracınızı alabilmeyi nasıl başardınız?
 
Son düzenleme:
Hocam selamlar,

Bende aynı durumdaydım, yaşıtız zaten.

Bundan tam 1 sene önce kendi evime bile çıkamamıştım. 3 arkadaş 2+0 evde yaşıyorduk, kredi kartı borcu ödemekle geçiyordu günlerim. O günden bugüne kendi evime çıktım, aniden ortaya çıkan hatrı sayılır bir meblağ borcumu ödedim ve imzamda da yazan aracı aldım (aile parası olmaksızın).

Şu an hala arabanın borcuyla uğraşıyorum ama bir şekilde 1 sene içerisinde çok şey yaptığım inancındayım.

Beni bu noktaya getiren aslında az çok demeden her ay kenara bir şey ayırabilmek oldu. Ayrıca sabit işimin dışında bir freelance iş buldum ve oradan kazandığım paranın 1 kuruşuna bile dokunmadan kenara koydum 6-7 ay boyunca. Ben yazılım geliştirici olduğum için böyle bir fırsat oldu açıkçası.

Ha çok kolay mıydı? değildi. Bu freelance iş için haftasonu ve geceler dahil bazen de gece hiç uyumadan mesai başlangıç saatine kadar bu iş için çalıştım.

Ülkece içinde bulunduğumuz şartlar zor ama çok vakit alsa da bir şekilde bir şeyler oluyor. Bence ümidi kesmemek lazım.
 
Hocam selamlar,

Bende aynı durumdaydım, yaşıtız zaten.

Bundan tam 1 sene önce kendi evime bile çıkamamıştım. 3 arkadaş 2+0 evde yaşıyorduk, kredi kartı borcu ödemekle geçiyordu günlerim. O günden bugüne kendi evime çıktım, aniden ortaya çıkan hatrı sayılır bir meblağ borcumu ödedim ve imzamda da yazan aracı aldım (aile parası olmaksızın).

Şu an hala arabanın borcuyla uğraşıyorum ama bir şekilde 1 sene içerisinde çok şey yaptığım inancındayım.

Beni bu noktaya getiren aslında az çok demeden her ay kenara bir şey ayırabilmek oldu. Ayrıca sabit işimin dışında bir freelance iş buldum ve oradan kazandığım paranın 1 kuruşuna bile dokunmadan kenara koydum 6-7 ay boyunca. Ben yazılım geliştirici olduğum için böyle bir fırsat oldu açıkçası.

Ha çok kolay mıydı? değildi. Bu freelance iş için haftasonu ve geceler dahil bazen de gece hiç uyumadan mesai başlangıç saatine kadar bu iş için çalıştım.

Ülkece içinde bulunduğumuz şartlar zor ama çok vakit alsa da bir şekilde bir şeyler oluyor. Bence ümidi kesmemek lazım.
Öncelikle cevap verdiğin için teşekkür ederim kıymetli dostum.

Dediğin gibi aile desteği olmadan ve aileden ayrı şehirde yaşayarak çok zor. Hatta benim için imkansız gibi görünüyor.
Ümidimi hala kesmedim, umarım her şey yoluna girer.

Daha güzel araçların olsun!
 
Son düzenleme:
hocam kesinlikle haklısınız. bırakın arabaları kadınlarımızı, çocuklarımızı; onu da geçtim bebeklerimizi koruyamayan bir yapı var başımızda. ama negatif olmayalım. mezun olunca iyi bir iş bulup istediğiniz arabayı alırsınız inşallah.

şunu da belirtmek isterim. bir araba tutkunu her fiyat aralığında istediği arabayı bulmalı bence. benim ilk aracım bir alfa 147 ydi. herkesin bütçesi kendine tabii ama öyle ulaşması imkansızlarda gezen bir araç değil. daha sonra 147 den daha iyi, daha hızlı, daha konforlu araçlarım olmasına rağmen sürerken daha çok keyif aldım mı tartışılır. sizin bütçenizin 147'ye yetmeyeceğini varsayalım. gider temiz bir ford ka alır zevkle biner gazlarsınız mesela.

babam memur emeklisi. emekli olduğunda eline geçen az bir para ikramiye çöp olmasın diye bana 147'yi almıştı sağolsun. size de en yakın zamanda hayalinizi gerçekleştirmeniz için dua edeceğim. sağlıcakla kalın
 
hocam kesinlikle haklısınız. bırakın arabaları kadınlarımızı, çocuklarımızı; onu da geçtim bebeklerimizi koruyamayan bir yapı var başımızda. ama negatif olmayalım. mezun olunca iyi bir iş bulup istediğiniz arabayı alırsınız inşallah.

şunu da belirtmek isterim. bir araba tutkunu her fiyat aralığında istediği arabayı bulmalı bence. benim ilk aracım bir alfa 147 ydi. herkesin bütçesi kendine tabii ama öyle ulaşması imkansızlarda gezen bir araç değil. daha sonra 147 den daha iyi, daha hızlı, daha konforlu araçlarım olmasına rağmen sürerken daha çok keyif aldım mı tartışılır. sizin bütçenizin 147'ye yetmeyeceğini varsayalım. gider temiz bir ford ka alır zevkle biner gazlarsınız mesela.

babam memur emeklisi. emekli olduğunda eline geçen az bir para ikramiye çöp olmasın diye bana 147'yi almıştı sağolsun. size de en yakın zamanda hayalinizi gerçekleştirmeniz için dua edeceğim. sağlıcakla kalın
Maalesef tam olarak öyle. Hem hiçbir maddi/manevi varlığımızın gram kıymeti yok. Hem her şeyimiz paha biçilemez derecede ulaşılamaz hale getirilmiş.

"Bir araba tutkunu her fiyat aralığında istediği arabayı bulmalı bence."
Bu cümlenizin altına imzamı atarım.
Ben şöyle düşünüyorum ki aracın ne olduğu iyi/kötü farketmeksizin değerli kılan "bizim" olması duygusu bence.

Örneğin bir tanıdığımızın "1.0 motor hiç zevkli değil, hantal." Dediğimiz araç bizim olsa vereceğimiz anlamdan dolayı çok çok daha kıymetli ve zevkli bir hale gelecektir.

Ben de bu durumu sarı siteden araçlara bakıp hayal kurarken farkettim. Belli bir tarzım bile yokmuş aslında. Mercedes w123/124, Rover 220 turbo, Daewoo Super Saloon, İnfiniti İ30, Nissan Maxima, Opel Vectra 2.0GT, Suzuki Swift.
Baktığım beğendiğim araçlardan sadece bi' kaçı, hiçbirinin ne tarz ne sürüş olarak birbiriyle alakası olmasa da hangisi benim olsa en güzeli o olurmuş gibi geliyor.

Yazdığınız yorumdan iyi niyet ve samimiyet akıyor. Çok çok teşekkür ederim. İşiniz gücünüz rastgelsin. En iyileri sizin olsun!
 
  • Beğeni
Tepkiler: racer
Arkadaşlar.
Hayatınızın en verimli yıllarını bir torba civata için harcamayın, sonra bizim yaşlarımıza gelip çoluk çocuğa karıştığınızda çok üzülürsünüz. bu ülkede insanın 30 yaşına kadar (hayat şartları gereği max 35) sadece kendisine yaptığı yatırım boşa gitmez. bu yüzden araba/motor vs için biriktirdiğiniz parayı kişisel gelişiminize harcayın, ülke gezin dil öğrenin. vizyonunuz gelişip belli bir noktaya geldiğinde para zaten geliyor bir şekilde.
 
Arkadaşlar.
Hayatınızın en verimli yıllarını bir torba civata için harcamayın, sonra bizim yaşlarımıza gelip çoluk çocuğa karıştığınızda çok üzülürsünüz. bu ülkede insanın 30 yaşına kadar (hayat şartları gereği max 35) sadece kendisine yaptığı yatırım boşa gitmez. bu yüzden araba/motor vs için biriktirdiğiniz parayı kişisel gelişiminize harcayın, ülke gezin dil öğrenin. vizyonunuz gelişip belli bir noktaya geldiğinde para zaten geliyor bir şekilde.
Kesinlikle güzel yorum.Birincisi bu şekilde bir karar alıp bu parayı kişisel gelişim için harcayıp,kendinize yatırım yapıp bir 5 veya 10 yıl sonra misli ile karşılığını alarak istediğiniz maddi imkana veya araca ulaşabilirsiniz.
İkinci olarak da benim tavsiyem, sürekli olarak bir birikim yönetiminiz olsun.Bununla birlikte araç kiralama yaparak hoşunuza giden veya deneyimlemek istediğiniz araçları kısa süreli kiralayarak hem ulaşım sağlamış olur hem de keyfini çıkarmış olursunuz diye düşünüyorum.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Onemanband ve Gdeg
Herkese merhabalar,
Otopark.com'u uzun yıllardır takip etmeme rağmen foruma yeni kayıt oldum.
26 yaşındayım Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiyim. Aktif olarak veya daha önceden hiç aracım olmadı.

Sürekli aklımda olan ve canımı sıkan bir konuyu sizinle tartışmak, konuşmak istedim. Şöyle ki; Arabalarla çok ilgiliyim, sürekli ilanları geziyorum, ne arabaya ne yakışır bunları araştırıyor, maliyetleri hesaplıyorum. Fakat günün sonunda bu ekonomik şartlarda araba sahibi olamayacağım için çok canım sıkılıyor. Biliyorum her şey sabır ile olur ama çalışıp para biriktirsem bile her geçen gün fiyatlar yükseldiği için yine hiçbir şeyin sahibi olamayacağım. Sabrettikten sonra insanın bir noktada hedeflerine ulaşabilmesi lazım ki motive olsun. Ben ise 18 yaşından beri araba almak için para biriktiriyorum ama hep ekonomiden ve öğrencilikten dolayı param pul olduğu için heveslendiğimle kalıyorum.
Adeta çocuk gibi arkadaşlarımın, tanıdıklarımın arabalarıyla turlamak için fırsat kolluyorum. Ve bu durum artık fazlasıyla moral bozucu oluyor.

Siz forumdaşlara sorum şudur ki; İlk aracınızı alabilmeyi nasıl başardınız?

Yatırımı kendinize yapmanız hedeflerinize ulaştığınız yolu değiştirip daha zor değil daha kolay bir yoldan seyir almanızı sağlar.
Mimarlık okudum ve bu ülkede değer görmeyen bir mimar olacağımı anladım. Hiç anlamadığım bir iş olan hidrolik ve makine sanayine yöneldim; yatırımlarımı bir süre kendime yaptım ve çok şükür toparlanmaya başladım.
Yürüdüğünüz yolun size geri dönüşleri olmuyorsa yolunuzu değiştirin en mantıklısı bu.
Bir taşıt alacak paranız olduğu zaman yukarda da saygılı büyüğümün dediği gibi paranızı bir torba civata yığınına harcamayın.
Hisse senedi koşturun, ticarete atılın, büyük organizasyonlarla kendinizi geliştirin...
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: Gdeg
Güzel kardeşim temel sıkıntımız algımızın yönetilmesi ve bu algılar doğrultusunda tercihlerimize başkalarının yön vermesi. Bak kendimden örnek vermek istiyorum. Bu güne dek hiç hazır kurulu araba almadım. Hatta aldığım arabalar aldığım gün itibari ile genelde eksikleri olan biraz masraf isteyen arabalardı. Ben hiçbir zaman o değişmiş bu boyanmış kafasında olmadım. Gün olur mecbur kalır pert kayıtlı bir araç alsam bile güvenlik sorunu yoksa sürer işime bakarım. Bunu neden söylüyorum? Şöyle ki;
Ben 2016 model 4x4 Duster sahibiyim. Km 300.000 e yakın şu anda. Ben aracımı ufak tefek masrafını bilerek 495.000-tl ye aldım. Aynı arabanın düşük km hatasız olanı o dönem 750.000 bandındaydı. Ben bu parayı tümden peşin de verebilirdim ama illaki eksik gördüğüm şuda olsun diyeceğim şeyler çıkacaktı ve benim bunları yapacak tek kuruşum olmayacaktı. Ben ucuz olanı seçtim hem sürdüm hem de peyderpey eksiklerini yaptım halen yapıyorum. Ama bütçe düşük halde aldığım için tadını çıkara çıkara kullanıyorum. Yok çizilmiş yok kirlenmiş yok öyle olmuş gibi bir tasam derdim hiç olmuyor. İnanır mısın birşeyde olmuyor sakınmayınca. Şu anda benim diyen pek çok emsalinden fazla ekstrası ve güzel bir mekaniği var. Üstelik halen daha emsallerinden uygun maliyette gidiyor bütçemde. Kendisi düşük km li (82000 de) aynı model hatasız bir araç alan arkadaşıma hazır kar yağmışken dağlara çıkalım bir semaver yakalım dediğimde ben arabamı araziye vurmaya kıyamam cevabı alıyorum. Neden 4x4 aldın sorusunun zaten mantıklı cevabı yok karşıda. Özünde cevap belli. Ticari kaygılar. Biz daha almadan satma senaryosu kurarak aman düşük km olsun aman boyasız olsun diyoruz. İlan verirken de ısrarla üzerine basa basa bu durumu belirtiyoruz. Ben de dahil hepimizdeki genel kusur bu. Sonra 15 dk lık ekspertizde adamın tek masrafı 5 sayfa kağıt olan firmalara dünyanın parasını ödüyoruz. Özünde kaybeden hep biz oluyoruz. Piyasa habire yükseliyor. Eskiyen mal değer kazanıyor sıfırlar zaten uçuyor zira firmanın ticari kaygısı yok nasılsa müşterisi hazır.

Velhasıl kafanda bir araç modeli belirle ve bütçene göre alabileceğin kaporta olarak en düzgün arabayı al. Mekanik kısmında bir şekilde çözüm bulunuyor. Ama gerçek anlamda ağır işlemli bir araçta o kaporta ilk günkü gibi olmuyor. Vidalı değişen parçaları ve macunsuz boyaları dert etme. Çizik ya da yanık bir arabadansa macunsuz güzelce boyanmış bir arabayı tercih et. Hem bahsettiğim nedenlerle aracı ucuza alırsın hem de hayallerini ertelememiş olursun. Ülke piyasasında kazasız iki arabanın gerçek değerini satıcının algısı belirler. Biri düşük km diye dünya para ister sürerken korka korka sürer çünkü varını yoğunu ona bağlamıştır. Diğeri ise birinci satıcının yarı parasına almış kafa rahat sürüyordur. En kötü senaryoda tek derdi mekanik masraflar olur. O da ne kadar harcarsan harca emin ol ilk aracın fiyatını bulmaz. Sen o aralığı kapayana kadar arabadan sıkılır satar başka bir tane alırsın. Bizim buralarda bir laf vardır. Akıllı düşünene kadar deli karşıya geçti diye. Karşıya geç kalan kalsın arkada. Üşenmeyip okuduysan da hem teşekkürler hem de helal olsun.
 
Baştan sona çok dikkatli bir şekilde okudum.

Gerçekten müthiş bir analiz ve yorum getirmişsiniz. Çok teşekkür ederim, kulağıma küpe edeceğim yazdıklarınızı.

Sağlıcakla kalın.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Gökhan61 ve racer
Biri düşük km diye dünya para ister sürerken korka korka sürer çünkü varını yoğunu ona bağlamıştır. Diğeri ise birinci satıcının yarı parasına almış kafa rahat sürüyordur. En kötü senaryoda tek derdi mekanik masraflar olur. O da ne kadar harcarsan harca emin ol ilk aracın fiyatını bulmaz. Sen o aralığı kapayana kadar arabadan sıkılır satar başka bir tane alırsın. Bizim buralarda bir laf vardır. Akıllı düşünene kadar deli karşıya geçti diye. Karşıya geç kalan kalsın arkada.
Tam al-satçı kafası hocam 🤔

Zaten bu düşünce yüzünden hala kuş serisine biniyor insanlar.. Düşük KM arabasını alan, değer kaybını kabullenip fiyatını düşürüyor.. Üzerine para koyup daha yeni bir araba almak normal geliyor..

"Ama ben masraf ettim". Etmeseydin ?
Ben mi dedim 300.000'de araba al diye. İşine öyle gelmiş; Peugeot almayayım Mercedes alayım, atmosferik almayayım dizel alayım, boş manuel almayayım cam tavanlı otomatik alayım demişsin ?

O arabaları da yine al-satçılar aldığı için körler sağırlar birbirini ağırlıyor işte..

Atıyorum; 700.000TL'ye 50.000'de Duster varken, kim gidip 550.000TL'ye 350.000'dekisi alır ki ?

Al-satçı alır, galerici alır. Onlar olmasa o araba 550 etmeyip 350'ye düşecek.. Şu an Kuş serisi binicisi de o arabaları alabilmeye başlayacak ama nerede..

Almanya'yı, Amerika'yı geçtik vallahi restorasyonda 🤣 Tavan boyası/Ağır hasar kaydı herşey normalleşti..

Saab satan bir arkadaşım var, arabası bitik.. İçi bej, koltukların derileri çatlak.. 1.9TiD işte Vectra C 1.9CDTİ ile aynı araba.

420'ye ilana koymuş, 350 teklif gelmiş.. Bu da yakınıyor bu millet arsız vs. Dedim 380'e anlaşın işte.. Saab oğlum ne bekliyorsun vs..

Bu bir kızdı.. Koltukları değiştirsem bir pasta-cila yaparım 600'e koyarım.. 600?

Ben diyorum cam gibi Golf 5'ler var.. Bu araba Saab diyor? Yani ? 🤣 He Golf 5'ten fazla para eder yani Ooo pardon reis.. Ayıp oldu sana..
 
Son düzenleme:
  • Haha
  • Beğeni
Tepkiler: Chefkaya ve Gdeg
Tam al-satçı kafası hocam 🤔

Zaten bu düşünce yüzünden hala kuş serisine biniyor insanlar.. Düşük KM arabasını alan, değer kaybını kabullenip fiyatını düşürüyor.. Üzerine para koyup daha yeni bir araba almak normal geliyor..

"Ama ben masraf ettim". Etmeseydin ?
Ben mi dedim 300.000'de araba al diye. İşine öyle gelmiş; Peugeot almayayım Mercedes alayım, atmosferik almayayım dizel alayım, boş manuel almayayım cam tavanlı otomatik alayım demişsin ?

O arabaları da yine al-satçılar aldığı için körler sağırlar birbirini ağırlıyor işte..

Atıyorum; 700.000TL'ye 50.000'de Duster varken, kim gidip 550.000TL'ye 350.000'dekisi alır ki ?

Al-satçı alır, galerici alır. Onlar olmasa o araba 550 etmeyip 350'ye düşecek.. Şu an Kuş serisi binicisi de o arabaları alabilmeye başlayacak ama nerede..

Almanya'yı, Amerika'yı geçtik vallahi restorasyonda 🤣 Tavan boyası/Ağır hasar kaydı herşey normalleşti..

Saab satan bir arkadaşım var, arabası bitik.. İçi bej, koltukların derileri çatlak.. 1.9TiD işte Vectra C 1.9CDTİ ile aynı araba.

420'ye ilana koymuş, 350 teklif gelmiş.. Bu da yakınıyor bu millet arsız vs. Dedim 380'e anlaşın işte.. Saab oğlum ne bekliyorsun vs..

Bu bir kızdı.. Koltukları değiştirsem bir pasta-cila yaparım 600'e koyarım.. 600?

Ben diyorum cam gibi Golf 5'ler var.. Bu araba Saab diyor? Yani ? 🤣 He Golf 5'ten fazla para eder yani Ooo pardon reis.. Ayıp oldu sana..
Her malın alıcısı vardır lakin algı varya algı o algı yüzünden gerçekte kimse kazanmıyor daha alırken kaybediyor. Ortada meblağı artan bir para var ama aynı alım gücü yok. Sayısız otomobil almış veyahutta maddi durumu düzgün bir araba almaya yeten yahutta beklentisini karşılamaya yeten adam tabiki gider 700k verir. Bende olsam veririm lakin bu yazıyı paylaşan arkadaşımız zaten çok düşük bir bütçe ile yola çıkmış. Kalkıp piyasa algısına göre araba kovalamaya çalışırsa günden güne artan fiyatlar yüzünden bir araba alamayacak.

Evet ülkemiz restorasyon anlamında piyasa koşulları nedeniyle iyi durumda. Lakin bunun kabahatlisi bizler değiliz. Kenara para koyup faize krediye bulaşmadan alabildiğimizin en iyisini almaya sonrada gerekiyorsa toparlamaya uğraşıyoruz. Değilse o para birikemeden eriyor. Çok para verip kusursuz bir araba alınca girilen tiriplerde ona göre oluyor. Sonuçta alıp eve çıkarmıyoruz sokakta duruyor. Gelip biri vursa sürtse bu sefer boyandı diye değer kaybediyor edeceği kardan oluyor çünkü daha alırken satma kafasında adam. Emek verip toparlayıp bir anlamda ekonomiye geri kazandırmayla uğraşmamış. Algısı uğraşmadan kısayoldan parasını artırmak üzerine.

Ben kendim bu arkadaşımızın durumunda aldım arabamı. 500.000 bütçe ile hem arazi özellikleri olsun hem de toparlayabilmek adına parçası bulunan modelli bir araba olsun ağır kazası olmasın diye yola çıkıp aracımı aldım ben. 282.000 km de idi. Şu anda maliyeti 635.000 civarı ve eksiği yok fazlası var. benden bir hafta sonra arkadaşım aldı. 82.000 de 850.000 e. Bağladığı para yüksek olunca korkusundan sağa sola gidemiyor çizilir bişey olur diye. Km si yükselecek diye arabayı sürmüyor bile. Ama galerici kafası olan ben oluyorum hemi? Emin olun herkes almanyadaki gibi bir aracı 3-5 sene kullanıp hurdaya ayırmayı ister. Hatta imkan bulsak daha da iyi yaparız onlardan. Ama coğrafya belli gelirler belli fiyatlar belli. Bu konuyu başlatan arkadaşımıza ne gibi bir katkısı olacak mesajınızın bilmem ama inşallah olur.

Paranız var ise siz en güzelini alın yüksek km li araçlara ve alanlara burun kıvırın. Sonuçta imkanı iyi olana güzel bu dünya. Ama piyasayı yükseltenler ucuz araba alıp toparlayanlar değil tam aksine boya kaporta vs diye algı yapıp daha fazla kazanma derdinde olanlardır. Onların fiyatları uçmasa haliyle bizim gibi kısıtlı bütçe ile hareket edenlerin bahsi geçen arabalara erişimi kolaylaşacak ve belki de restorasyonla vs uğraşmayacağız. Bende isterdim arabamı 350 ye alayım yada 850 lik arabayı 650 ye alayım diye ama sağ olsun yarattığınız algı sayesinde sizler zaten her araca kolay ulaşabiliyorken bizlerin ki zorlaşıyor. Sonra da insanların emeği yapmasaydın oluyor. İnşallah bizim gibilerde sizlerin refahına ulaşıp böyle rahat rahat yapmasaydın diyebilecek hale gelebiliriz. Allah herkesin gönlüne göre versin.