Türkiye Ekonomisinde Araç Sahibi Olamamak ve Araba Hevesinin Burukluğa Dönüşmesi

Gdeg

Göksel Değer
Takipçi
3
26
Herkese merhabalar,
Otopark.com'u uzun yıllardır takip etmeme rağmen foruma yeni kayıt oldum.
26 yaşındayım Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiyim. Aktif olarak veya daha önceden hiç aracım olmadı.

Sürekli aklımda olan ve canımı sıkan bir konuyu sizinle tartışmak, konuşmak istedim. Şöyle ki; Arabalarla çok ilgiliyim, sürekli ilanları geziyorum, ne arabaya ne yakışır bunları araştırıyor, maliyetleri hesaplıyorum. Fakat günün sonunda bu ekonomik şartlarda araba sahibi olamayacağım için çok canım sıkılıyor. Biliyorum her şey sabır ile olur ama çalışıp para biriktirsem bile her geçen gün fiyatlar yükseldiği için yine hiçbir şeyin sahibi olamayacağım. Sabrettikten sonra insanın bir noktada hedeflerine ulaşabilmesi lazım ki motive olsun. Ben ise 18 yaşından beri araba almak için para biriktiriyorum ama hep ekonomiden ve öğrencilikten dolayı param pul olduğu için heveslendiğimle kalıyorum.
Adeta çocuk gibi arkadaşlarımın, tanıdıklarımın arabalarıyla turlamak için fırsat kolluyorum. Ve bu durum artık fazlasıyla moral bozucu oluyor.

Siz forumdaşlara sorum şudur ki; İlk aracınızı alabilmeyi nasıl başardınız?
 
Son düzenleme:
Hocam selamlar,

Bende aynı durumdaydım, yaşıtız zaten.

Bundan tam 1 sene önce kendi evime bile çıkamamıştım. 3 arkadaş 2+0 evde yaşıyorduk, kredi kartı borcu ödemekle geçiyordu günlerim. O günden bugüne kendi evime çıktım, aniden ortaya çıkan hatrı sayılır bir meblağ borcumu ödedim ve imzamda da yazan aracı aldım (aile parası olmaksızın).

Şu an hala arabanın borcuyla uğraşıyorum ama bir şekilde 1 sene içerisinde çok şey yaptığım inancındayım.

Beni bu noktaya getiren aslında az çok demeden her ay kenara bir şey ayırabilmek oldu. Ayrıca sabit işimin dışında bir freelance iş buldum ve oradan kazandığım paranın 1 kuruşuna bile dokunmadan kenara koydum 6-7 ay boyunca. Ben yazılım geliştirici olduğum için böyle bir fırsat oldu açıkçası.

Ha çok kolay mıydı? değildi. Bu freelance iş için haftasonu ve geceler dahil bazen de gece hiç uyumadan mesai başlangıç saatine kadar bu iş için çalıştım.

Ülkece içinde bulunduğumuz şartlar zor ama çok vakit alsa da bir şekilde bir şeyler oluyor. Bence ümidi kesmemek lazım.
 
Hocam selamlar,

Bende aynı durumdaydım, yaşıtız zaten.

Bundan tam 1 sene önce kendi evime bile çıkamamıştım. 3 arkadaş 2+0 evde yaşıyorduk, kredi kartı borcu ödemekle geçiyordu günlerim. O günden bugüne kendi evime çıktım, aniden ortaya çıkan hatrı sayılır bir meblağ borcumu ödedim ve imzamda da yazan aracı aldım (aile parası olmaksızın).

Şu an hala arabanın borcuyla uğraşıyorum ama bir şekilde 1 sene içerisinde çok şey yaptığım inancındayım.

Beni bu noktaya getiren aslında az çok demeden her ay kenara bir şey ayırabilmek oldu. Ayrıca sabit işimin dışında bir freelance iş buldum ve oradan kazandığım paranın 1 kuruşuna bile dokunmadan kenara koydum 6-7 ay boyunca. Ben yazılım geliştirici olduğum için böyle bir fırsat oldu açıkçası.

Ha çok kolay mıydı? değildi. Bu freelance iş için haftasonu ve geceler dahil bazen de gece hiç uyumadan mesai başlangıç saatine kadar bu iş için çalıştım.

Ülkece içinde bulunduğumuz şartlar zor ama çok vakit alsa da bir şekilde bir şeyler oluyor. Bence ümidi kesmemek lazım.
Öncelikle cevap verdiğin için teşekkür ederim kıymetli dostum.

Dediğin gibi aile desteği olmadan ve aileden ayrı şehirde yaşayarak çok zor. Hatta benim için imkansız gibi görünüyor.
Ümidimi hala kesmedim, umarım her şey yoluna girer.

Daha güzel araçların olsun!
 
Son düzenleme:
hocam kesinlikle haklısınız. bırakın arabaları kadınlarımızı, çocuklarımızı; onu da geçtim bebeklerimizi koruyamayan bir yapı var başımızda. ama negatif olmayalım. mezun olunca iyi bir iş bulup istediğiniz arabayı alırsınız inşallah.

şunu da belirtmek isterim. bir araba tutkunu her fiyat aralığında istediği arabayı bulmalı bence. benim ilk aracım bir alfa 147 ydi. herkesin bütçesi kendine tabii ama öyle ulaşması imkansızlarda gezen bir araç değil. daha sonra 147 den daha iyi, daha hızlı, daha konforlu araçlarım olmasına rağmen sürerken daha çok keyif aldım mı tartışılır. sizin bütçenizin 147'ye yetmeyeceğini varsayalım. gider temiz bir ford ka alır zevkle biner gazlarsınız mesela.

babam memur emeklisi. emekli olduğunda eline geçen az bir para ikramiye çöp olmasın diye bana 147'yi almıştı sağolsun. size de en yakın zamanda hayalinizi gerçekleştirmeniz için dua edeceğim. sağlıcakla kalın
 
  • Beğeni
Tepkiler: nıneleven ve Gdeg
hocam kesinlikle haklısınız. bırakın arabaları kadınlarımızı, çocuklarımızı; onu da geçtim bebeklerimizi koruyamayan bir yapı var başımızda. ama negatif olmayalım. mezun olunca iyi bir iş bulup istediğiniz arabayı alırsınız inşallah.

şunu da belirtmek isterim. bir araba tutkunu her fiyat aralığında istediği arabayı bulmalı bence. benim ilk aracım bir alfa 147 ydi. herkesin bütçesi kendine tabii ama öyle ulaşması imkansızlarda gezen bir araç değil. daha sonra 147 den daha iyi, daha hızlı, daha konforlu araçlarım olmasına rağmen sürerken daha çok keyif aldım mı tartışılır. sizin bütçenizin 147'ye yetmeyeceğini varsayalım. gider temiz bir ford ka alır zevkle biner gazlarsınız mesela.

babam memur emeklisi. emekli olduğunda eline geçen az bir para ikramiye çöp olmasın diye bana 147'yi almıştı sağolsun. size de en yakın zamanda hayalinizi gerçekleştirmeniz için dua edeceğim. sağlıcakla kalın
Maalesef tam olarak öyle. Hem hiçbir maddi/manevi varlığımızın gram kıymeti yok. Hem her şeyimiz paha biçilemez derecede ulaşılamaz hale getirilmiş.

"Bir araba tutkunu her fiyat aralığında istediği arabayı bulmalı bence."
Bu cümlenizin altına imzamı atarım.
Ben şöyle düşünüyorum ki aracın ne olduğu iyi/kötü farketmeksizin değerli kılan "bizim" olması duygusu bence.

Örneğin bir tanıdığımızın "1.0 motor hiç zevkli değil, hantal." Dediğimiz araç bizim olsa vereceğimiz anlamdan dolayı çok çok daha kıymetli ve zevkli bir hale gelecektir.

Ben de bu durumu sarı siteden araçlara bakıp hayal kurarken farkettim. Belli bir tarzım bile yokmuş aslında. Mercedes w123/124, Rover 220 turbo, Daewoo Super Saloon, İnfiniti İ30, Nissan Maxima, Opel Vectra 2.0GT, Suzuki Swift.
Baktığım beğendiğim araçlardan sadece bi' kaçı, hiçbirinin ne tarz ne sürüş olarak birbiriyle alakası olmasa da hangisi benim olsa en güzeli o olurmuş gibi geliyor.

Yazdığınız yorumdan iyi niyet ve samimiyet akıyor. Çok çok teşekkür ederim. İşiniz gücünüz rastgelsin. En iyileri sizin olsun!
 
  • Beğeni
Tepkiler: racer
Arkadaşlar.
Hayatınızın en verimli yıllarını bir torba civata için harcamayın, sonra bizim yaşlarımıza gelip çoluk çocuğa karıştığınızda çok üzülürsünüz. bu ülkede insanın 30 yaşına kadar (hayat şartları gereği max 35) sadece kendisine yaptığı yatırım boşa gitmez. bu yüzden araba/motor vs için biriktirdiğiniz parayı kişisel gelişiminize harcayın, ülke gezin dil öğrenin. vizyonunuz gelişip belli bir noktaya geldiğinde para zaten geliyor bir şekilde.
 
Arkadaşlar.
Hayatınızın en verimli yıllarını bir torba civata için harcamayın, sonra bizim yaşlarımıza gelip çoluk çocuğa karıştığınızda çok üzülürsünüz. bu ülkede insanın 30 yaşına kadar (hayat şartları gereği max 35) sadece kendisine yaptığı yatırım boşa gitmez. bu yüzden araba/motor vs için biriktirdiğiniz parayı kişisel gelişiminize harcayın, ülke gezin dil öğrenin. vizyonunuz gelişip belli bir noktaya geldiğinde para zaten geliyor bir şekilde.
Kesinlikle güzel yorum.Birincisi bu şekilde bir karar alıp bu parayı kişisel gelişim için harcayıp,kendinize yatırım yapıp bir 5 veya 10 yıl sonra misli ile karşılığını alarak istediğiniz maddi imkana veya araca ulaşabilirsiniz.
İkinci olarak da benim tavsiyem, sürekli olarak bir birikim yönetiminiz olsun.Bununla birlikte araç kiralama yaparak hoşunuza giden veya deneyimlemek istediğiniz araçları kısa süreli kiralayarak hem ulaşım sağlamış olur hem de keyfini çıkarmış olursunuz diye düşünüyorum.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Gdeg
Herkese merhabalar,
Otopark.com'u uzun yıllardır takip etmeme rağmen foruma yeni kayıt oldum.
26 yaşındayım Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiyim. Aktif olarak veya daha önceden hiç aracım olmadı.

Sürekli aklımda olan ve canımı sıkan bir konuyu sizinle tartışmak, konuşmak istedim. Şöyle ki; Arabalarla çok ilgiliyim, sürekli ilanları geziyorum, ne arabaya ne yakışır bunları araştırıyor, maliyetleri hesaplıyorum. Fakat günün sonunda bu ekonomik şartlarda araba sahibi olamayacağım için çok canım sıkılıyor. Biliyorum her şey sabır ile olur ama çalışıp para biriktirsem bile her geçen gün fiyatlar yükseldiği için yine hiçbir şeyin sahibi olamayacağım. Sabrettikten sonra insanın bir noktada hedeflerine ulaşabilmesi lazım ki motive olsun. Ben ise 18 yaşından beri araba almak için para biriktiriyorum ama hep ekonomiden ve öğrencilikten dolayı param pul olduğu için heveslendiğimle kalıyorum.
Adeta çocuk gibi arkadaşlarımın, tanıdıklarımın arabalarıyla turlamak için fırsat kolluyorum. Ve bu durum artık fazlasıyla moral bozucu oluyor.

Siz forumdaşlara sorum şudur ki; İlk aracınızı alabilmeyi nasıl başardınız?

Yatırımı kendinize yapmanız hedeflerinize ulaştığınız yolu değiştirip daha zor değil daha kolay bir yoldan seyir almanızı sağlar.
Mimarlık okudum ve bu ülkede değer görmeyen bir mimar olacağımı anladım. Hiç anlamadığım bir iş olan hidrolik ve makine sanayine yöneldim; yatırımlarımı bir süre kendime yaptım ve çok şükür toparlanmaya başladım.
Yürüdüğünüz yolun size geri dönüşleri olmuyorsa yolunuzu değiştirin en mantıklısı bu.
Bir taşıt alacak paranız olduğu zaman yukarda da saygılı büyüğümün dediği gibi paranızı bir torba civata yığınına harcamayın.
Hisse senedi koşturun, ticarete atılın, büyük organizasyonlarla kendinizi geliştirin...
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: Gdeg