VW Ülkemizde Neden Gereğinden Fazla Değer Görüyor ?

[gokglsy]

vw neden skoda, seat, gibi modellerden çok farklı veya çok daha iyi, kaliteli, daha iyi yol tutan bir araba gibi algılanıyor anlamıyorum. hemen hemen hepsi aynı araba, aynı parçalar ile üretiliyorlar. Ama bizim insanımıza göre vw daha iyi nasıl oluyor anlamıyorum ?

- birçok vag grubu arabanın içinde bulundum kısa ve uzun yol gitmişliğim var. bana kutuk gibi geliyor, konfor eden idare eder, viraj sürüş zevki idare eder yani hem orta (1-5 arasında not verirsem tabi bana göre)
skoda octavia 2000 1.6 manuel : Kuzenin arabası idi 10-20 kez binmişimdir ; iç mekan, bagaji genişliği c segmentine göre çok iyi idi. zaman zaman arkada 4-5 kişi yan yana yol gitmişliğimiz bile var ama gel gelelim yol tutuş beni fazla etkilemedi. kasisten geçerken sertti. (1-5 : 3 bana göre )

skoda octavia 2010 1.4 tsi manuel ambiente : Kuzenin arabası idi 10-15 kez binmişimdir. bu kasanın konforu yeni kasada yok olmuştu, süspansiyon yumuşaklığı tarih oldu gitti. içinin yumuşak plastiği kullanışlı yapısı çok güzel araba idi. direksiyon hissi, yol tutuş orta düzeydi (1-5 : 3.5 bana göre bu puanı sonuna kadar hak eden ender vag'lardan )

skoda octavia 2014 1.6 tdi dsg style cr : Kuzenin arabası. bir önceki kasaya göre gelişmiş mi gelişmemiş mi anlayamadığım araba süspansiyon jetta'dan farksız olmuştu eski kasayı aratmıştı. ama dsg güzel konforlu hissettiriyor idi tabi dağ başında bozulana kadar. (1-5 : 3 bana göre )

skoda rapid 2016 1.4 tdi dsg spaceback style : Tanıdık arabası idi. bol bol rampa ve bozuk yol, toprak yola girmiştik. konfor ne var ne yok gibi idi. arka kapısı çok gergindi sanki ucuz özenilmemiş bir araba gibi hissettirdi. (1-5 : 2.5 anca hak eder. bana göre)

vw jetta 2012 1.6 tdi manuel comfortline : Tanıdık arabası. dizel motor sesi hemen hemen her dur-kalk arabanın içinde. koltukları, konforu, gidişi güzeldi kasisten geçerken fena değil. ama eksikleri vardı. (1-5 : 3 bana göre )

vw golf 2012 1.6 tdi manuel comfortline : Tanıdık arabası. bazı form ve sosyal medya hesaplarında şu yorumu çok gördüm bu araç için golf 7'den daha iyi bir araba daha tok daha kaliteli yazanlar var. bana göre jetta'nın aynısı gibi sürüş, konfor ama bunun içi ve malzemeleri daha yumuşak ve kaliteli gibi geldi. (1-5 : 3 bana göre )

diğer c segment rakiplerine göre kıyaslama yaparsam (1-5 arası puan verirsem olursam bana göre )

honda civic 2011 1.6i vtec otomatik elegance : Arkadaşımın arabaları idi. 3-4 kere bindim. gidişi su gibi akıyordu, konforlu, güzel iç genişliği ve kullanılan malzemeler güzeldi. süspansiyon vag'lardan hemen hemen aynı veya bir tık daha iyi hissettirdi bana göre. (1-5 : 3.5 hak eder bana göre )

ford focus sedan 2011 1.6 tdci collection : Bizim araç. bizimkini diğer model yılındakilere göre kıyaslama yapacak olursam. iç mekan ve bagaj octavia-jetta'dan biraz küçük. rüzgar sesi, yol-lastik sesi, motor sesi fazla alıyor, süspansiyon sert . ama direksiyon hissi, yola oturma (kasa ağır olduğu için)verdiğin güven daha tok. (1-5 : 3 bana göre )

ford focus sedan 2016 1.6 tdci manuel trend x : Kiralamıştık. octavia ve jetta'ya göre yol tutuş, direksiyon tepkiler süper idi, süspansiyon daha iyi geldi. ama iç genişliği, bagaj çok küçük yine de 4-5 orta boy-büyük valiz alıyor içi küçük olabilir ama verdiği keyif güzel . (1-5 : 3.5 bana göre )

renault megane hb 2016 1.5 dci edc icon : Kiralık araç. Akraba kiralamıştı. 1-2 kez bindim 160-210 km gitmişliğimiz var. Antalya-konyaaltı-lara-muratpaşa-kaleiçi-kemer yani bol bol şehir içi ve Kemer yolunda yol gitmişliğimiz var renault için uçan teneke, kalitesiz, yol tutmaz deseler de bu benim için sadece ticaride geçerli olurdu.2004 kangoo ile 2014-2015 yıllarında 100-120 km geçince rüzgar sesi ve sanki devrilecekmiş gibi hissettirmişti. Ama megane 4 kaliteli iç, içi fazla geniş değil ama arkada 3 kişi rahat etmiştik. orta klima güzeldi ağustos sıcağında. edc vites su gibi akıyordu çok rahattı, sürüş hissi, yol sesi çok iyi hissettirdi, hatta kemer yolunda 120-160 hızla giderken rüzgar sesi ve sessizliği baya beğenmiştim. (1-5 : 4.5 çok rahat hak eder baya hoşuma giden araba olmuştu, bana göre )

mazda 3 2012 1.6 dizel manuel : Arkadaş arabası. 1 kez bindim. 10-15 km anca gittim. içi güzel genişliği. malzemeler sert-yumuşak gibi fazla deneyimleyemedim. ama hemen hemen vag'ları aratmaz idi. (1-5 : 3 bana göre )

-valla bana son model en dolu dolu bir vw hediye etseler 1 hafta biner sonra direk satılığa koyar istediğim(hayalini kurduğum) arabayı alırdım. çünkü bana hitap etmeyen veya zevk almadığım bir aracı kullanmak istemem. veya para kazanmak için al-sat için alırdım harici tercih bile etmem.

-sizinde görüşleriniz var ise yazmak isterseniz okumak isterim.

 

[muhammed37]

Doğru Motor-şanzıman seçenekleri ve 2. El olduğunu düşünüyorum

 

[mrtkap]

Seat - Skoda hiçbir zaman karakterini oturtamadığım iki markadır. Doğuş, Türkiye pazarını çok güzel okudu ona görede en başta makul fiyatlarda araba satışı yaparken sonra saplamaya başladı millete.. baktı bizim millet seviyor devam da ediyor. Artık sadece doğuşta değil : Toyota ve Honda'da arkasından geliyor, Toyota ve Honda LPG ile Doğuş dizel otm ile.. Velhasıl hiçbir araba ülkede bu verilen değeri hak etmiyor.

 

[Cenk]

Gereğinden fazla değer görmesi cümlesindeki ' gereği ' kelimesi konunun kilit noktasıdır. Oldukça da subjektif bir kilit noktasıdır. Kime ne kadarı gerekiyor, neyi daha gerekli görüyor, hangi önceliklerini daha gerekli tutuyor bunlar mühim. İnsanların gereklerini anlamaya başladığınız zaman hangi markayı neden daha çok sevdiğini, diğerine göre üstün tuttuğunu öğrenmeye başlıyorsunuz. Çoğu şeyi ortalamanın altına düşmeden yapıp göze ve algıya hitap edebilecek her marka burada el üstünde tutulur.

Peugeot da şuan aynısını yapıyor mesela. Bundan 10 sene öncesinde şimdiki peugeot olsa, fiyatlar da 10 sene önceki haliyle olsa vw'nin olduğu yere peugeot yetişebilirdi. Peugeot'da değişen şeyi sadece i-cockpit ile açıklayamazsınız mesela. Bu kokpit, markada değişen bir çok şeyin sadece reklam yüzü, ön yüzü oldu. Diğer kısımda tasarım, sürüş, dayanıklılık, verimlilik, hacim v.s gibi bir çok konuda tıpkı vw gibi ortalamayı tutturup göze hitap konusunda da tam noktayı buldu. Algısı hala bir miktar zayıf ama onun da ekonomiden ötürü çoğunluğun alıp kullanamaması, deneyimlememesi sebebiyledir. O yüzden bir 10 yıl önce olsaydı vw'nin buradaki algısına yaklaşırdı dedim. Velhasıl çoğunluğun, bütünlüğün gerekçelerini iyi görmek lazım neden sevildiği konusunu anlamak için. Benim beklentilerime hitap etmeseler de anlayabiliyorum.

 

[Otto Çevrimi]

Motor-şanzıman seçenekleri ve ağırlıklı olarak ikinci el. Fakat ikinci eli hızlı satılmasa, motor-şanzıman seçeneklerinin de anlamı kalmaz. İç mekan kalitesini falan bahsetmiyorum bile. Bunu yorumlayamayan, Türkiye pazarını anlamamış demektir.

Yani diyeceğim o ki, forumlarda öne çıkarılmaya çalışılan tüm detayları, aslında ikinci el başarısının arkasına perdelenmeye çalışılan detaylar. İkinci el kabiliyetini aradan çektiğin zaman, pompalanmaya çalışılan tüm detaylar bir anda çöker. Bir araba "araba vasıflarından" ötürü değil de, "satış" vasıflarından ötürü tercih ediliyor. Burada da aranacak kaliteyi okuyacak arkadaşların yorumuna bırakıyorum.

Malzeme kalitesi çok üst düzey, motor-şanzıman seçenekleri oldukça mantıklı vs olduğundan ötürü satsaydı, aynı güç paketlerini kullanan skoda, seat vs de çok fazla satardı. Bir superb, passat'a yetişirdi örneğin. (Bir gün, bir ay, bir sene değil, sürekli olarak)

Diyeceksiniz ki madem çok üst düzey araçlar değil, ikinci eli niye iyi o zaman ? Tamamen bilinirlik sebebiyle. Bugün megane, C segmentinde çoğu araçtan net şekilde geri kalsa gene satar. Passat keza D segmentinde öyle. Geçmişten kalan birikimlerle araç satılıyor anlayacağınız. Şu ankinin marifetiyle olduğunu düşünmüyorum. Örneğin Passat 1.9 TDI ve beş ileri tork konvertörlü şanzımanla gelse, vw forumlarındaki dsg tayfanın aniden çark ettiğini görürüz. Vergi derdi de olmasa, satışlarda en ufak bir sekteye uğrama olmaz.

Yıllarca donanımhaberde falan "ya mazda atmosferik benzinli-dört ileri kombinasyonu satmaya çalışıyor, aslında dizel otomatik falan getirse satar" muhabbeti döndü. Dizel motoru tork konvertörlü gelişmiş bir şanzımanla kombine ettiler, ayda bir elin parmaklarını geçiyor mu acaba satışlar ? 100 km'de 2.5 litre yaksa, gene mazda 3 satmaz. Vw golf satar.

Yani diyeceğim o ki, biz burada sabaha kadar birbirimizi paralayalım o şöyle yol tutar, bu böyle konforlu, onun motoru şöyle, aslında bunun şanzımanı böyle diye. Sokaktaki gerçek gene arabanın niteliğinden tamamen bağımsız olarak: "bazzat golay satılır yeenim".

 

[insanerunner]

Şahsen Volkswagen grupta 5-6 arabaya bindim:
Audi A6-A4 Avant
Volkswagen Golf 6-Caddy-Polo-Passat Variant
Seat Leon
Skoda Superb
kimisine 2-3 kez kimisine 2-3 yıl bindim ehliyetimin olmadığı zamanlar kullanmadım ama babamın tepkilerinden arabaların kalitesine aşinayım. Babana bu kadar aldanma diyebilirsiniz ama 64 Impala ile ehliyet almış 50 yıldır otomobil süren bir insan kendisi o yüzden kalite nedir ne değildir bana babam öğretti. Velhasıl kelam Volkswagen neden beğeniliyor konusuna gelirsek bunun birçok sebebi var. Maddeler halinde sıralıyorum:
0- Birçok beklentiyi aynı anda karşılamak (Bunu yapabilen tek marka olabilir sanırım)
1- Malzeme kalitesi
2- Yalıtım
3- Rahat süspansiyonlar
4- Motor ve şanzıman kombinasyonları
5- Premium sınıfa göz kırpan donanımlar
6- Donanım zenginliği
7- Kalite algısının olması

Not: Bu yazdıklarımın dışında negatif durumlar da mevcut tabii ki. Marka bağımlısı değilim halihazırda Dacia Duster kullanıyorum.

 

[kalender195]

Kendim 4 yıla yakındır Passat kullanıyorum. Ondan daha önceleri de 2.0 CC kullandım 1 sene kadar. Ailemdeki araç ise b8 kasa 2.0 Passat. Bizim ana amacımız ikinci elinin hızlı olmasından kaynaklanıyor. Kesinlikle aynı paraya daha iyi arabalar vardır fakat biz tercihimizi bahsettiğim şekilde kullandık.

Benim kullandığım araç b7 kasa 2013 model. Ve aslında b6 kasa ile aynı şaseye sahip sadece ağır bir makyajı olan, yürüyen parçalarının hemen hemen hepsi aynı olan bir araç. Yani araç 2005 teknolojisi ile üretilmiş. Hatta ARGE süreci de düşünülürse 20 yıla yakın mazisi vardır. Aynı dönemin aracı olan Insignia a kasaya ve a kasanın makyajlı 2016 modeline bindiğimde malzeme kalitesi bana arkadaşlarımın kullandığı ve sık sık bindiğim Astra j gibi hissettirmişti. Belki yol tutuş konusunda üstün olabilir fakat malzeme kalitesi kesinlikle çok vasattı.

Bir diğer örnek ise sıfır aldığımız ve 185.000 kilometre kullandığımız 2.0 manuel mk4 Mondeo vag grubundan çok daha iyi yol tutuyordu, daha hisliydi fakat kalite noktası kıyas konusu olunca vag grubunun altında kalıyordu

Özet olarak ülkemizde kimse malzeme kalitesi vb. için almıyor. Zevkli araçlar da değil. Ama birçok şeyi aynı anda sunabiliyorlar. Bana soracak olursanız tek neden ise 2. el piyasası ve marka algısı

 

[BekirY]

vw aslinda halk arabasidir, Turkiye'de bircok galeri onu sohbete gore audiýe gerek yok vw zaten premium olsa da isin asli oyle degil.
avrupada iyi satiyor, orta segment aile arabasi konumunda, seat skoda daha cok sirket arabasi gibi, ucuza yol gitmek amacina uygun yapilmis. Fiat/performans konusulacaksa skoda/seat alinmali diye dusunuyorum. VAG grupta bircok araca bindim gecen hafta daha birkac kilometrede iki farkli dsgli audi ve vw ile surus gerceklestirdim ve hala 1-2 viteste kararsizliklar var hala dsg olmus diyemiyorum, seveni cok tabi. Sahsen haftasonu icin manuel golf R bence vw'nin nirvanasidir. Birilerine vw tavsiye edermiyim, manuelini tavsiye ederim.

 

[mehmeetakiff]

VAG'ın olayı ne öyle afaki seviyede yol tutmasıyla meşhur olmak, ne de öyle uçup kaçması ile. Cem Yılmaz'ın "Everything but little little right in to the middle" kalıbına cuk oturan bir marka bence. Standart bir sürücünün isteyebileceği kadar tutuş, o kadar kalite, o kadar performansı bir arada sunabilen piyasadaki tek markaydı, son 4-5 yıla kadar. Ki bence hala daha o oranı o kadar iyi tutturabilen bir araç markası yok. Bizim gibi PetrolHead'lere uygun bir marka değil evet fakat günlük kullanan A'dan B ye gideyim ama biraz konforlu iyi kötü limitleri fena olmayan, bastın mı da az biraz yürüyen, yakıtı da ona oranla çok üzmeyen, ikinci elde de değer kaybettirmeyecek, hızlı satılan (hoş bu devirde kaybettiren yok da) bir şey olsun dediğinde kapı illaki VAG Grubu bir markaya açılıyor. Direksiyonu hissiz evet ama bu da mesela sıradan bir sürücü için dert değil, yol tutuşu mükemmel iyi değil fakat bu da sıradan bir sürücü için dert değil hatta bazıları için çok çok yüksek limitli bile.. Ha kötü özellikleri yok mu illaki var, fakat VW allem edip kallem edip üstünü kapattığı, ya da bi şekilde çözdüğünü iddia ederek üstesinden gelmeyi başarıyor. Şahsi görüşüm tamamen bu yönde.

 

[LiveForSpeed]

Petrolhead olmayan müşterilerin ihtiyaçlarına çok geniş bir makasta cevap verebilmesi tamamen.
Aynı motor şanzımanın bir sürü modelde farklı farklı markalarda kullanılması yedek parça ve anlayan usta bolluğu sağlıyor doğal olarak. Golfü beğenip parası yetmeyen leon alıyor. Jettayı beğenip tasarımını sevmeyen daha uygun fiyata octavia alabiliyor vs. müşteriye birçok alternatif sunabilen bir grup vwag.Kötü araçlar da değiller açıkçası. Bazı gruplar tarafından abartılıyor bazı gruplar tarafından anlamsız aşağılanıyor. Gerçekçi bakmak lazım. Hiçbir otomobili babamızın oğlu üretmiyor. Marka fanatizmi yapmak hoş bir şey değil. Yok efendim ESP'si kapanmıyor yok efendim el freni tuşlu araç alırken bunları dikkate alan kişilerin sayısı çok az emin olun.Herkes bizim gibi düşünmüyor. İnsanların arabadan beklentisi otopark.com forum üyelerinden daha farklı. Kullandığım bir araçtan örnek vereceğim, Örneğin Golf mk7. 2015 yılında bulunduğumuzu düşünürsek tasarım olarak güzel, ne uçlarda ne de demode. Kullanımı kolay, rahat, basit. Bahsettiğim yıla göre düşünülürse malzeme kalitesi, ses yalıtımı, süspansiyon konforu iyi. 1.4 TSİ (125) DSG kombinasyonuyla hem akıcı sürüş ve gerektiğinde yeterli performans sağlıyor hem de uzun dönem sürüşte oldukça ekonomik. Evdeki 50 yaşında anne-baba da günlük hayatında kullanabiliyor, evin genci arkadaşlarıyla kafeye de gidebiliyor. 2 kişi deniz kenarında kampa da gidiyor. Volkswagenin şu reklamı kesinlikle nokta atışı yani.

Ek olarak ; VWAGnin 2004-2010 arası birçok modeli sportif sürüş karakteri olarak şuan üretilen aynı segment çoğu aracı donunda sallar.
Golf 5 ve B6 passatlardaki 6 ileri DSG (ıslak kavrama) gayet sağlam bir şanzımandır.
Golf 5 jenerasyonundaki vwaglerin ESPsi tek tuşla tamamen devre dışı kalır.

 

[Cenk]

Yıllardır vag grubunun tercih edilmesiyle ilgili yorumların, düşüncelerin çoğunda 2.el değerinin ve satıştaki hızının etkisi şeklinde tespitler görüyorum. Bana kalırsa bu araçların asıl tercih edilmesi noktasında 2.el değeri dolaylı bir sebeptir. 2.eli çok iyi ondan tercih ediliyor. Vasat ya da kötü araç üretse 2.elde bir değeri kalır mıydı ? Hızlı satılır mıydı ? Bu grubun 2.elini kuvvetli yapan şey yıllar içinde oturttuğu üretim ve satış başarısı algısıdır. Haydi bir oylama yapalım bakalım Türkiye'de 2.el diye bir piyasa olmasa, 2.el derdi olmasa, yurt dışı gibi olsak etraf Mazda, Ford, Hyundai v.s markalarıyla mı dolup taşar yoksa hala vag grubu araçları mı tercih edilmeye devam eder ? Hadi Türkiye'de 2.ele bağladık durumu. Yurt dışı ? Yurt dışında 2.el diye bir kaygı mı var ki Golf 8 çıkalı az bir zaman olmasına rağmen satış liderliğine oturdu. Golf 7, 7,5 ?

Vag grubu bu işi biliyor. Çoğunluğa nasıl mal üreteceğini, ürünü satmayı, pazarlamayı, insanların gözüne ve zevkine hitap etmeyi biliyor. Buna uygun araçlar üretiyor. Dolayısıyla çokça tercih ediliyor. Az bir kısım petrolhead yahut farklı arayış içinde olanların haricinde çoğu Vag grubuna yöneliyor. Bu araçların Türkiye'deki 2.el değerleri, tüm bu özelliklerin, algıların birleşiminin bir sonucu, dolaylı bir etkidir yani. O yüzden sadece 2.eli çok iyi ondan tercih ediliyor yorumu bana kısıtlı geliyor. Araçlar çoğunluk için iyi olduğundan tercih ediliyor ve bu da 2.elde kendisine farklı bir konum, pazar elde etmesine sebep oluyor.

 

[Mt.Akina]

Hanemizde şu an 1.6 BSE - Hitler motor manuel Golf 5 var 2 yıl 10-15 bin km'ye yakın bizde bundan öncede yine hitler motorlu 4 ileri tk. VW Bora, tek kapı 1.3 manuel VW Golf II sahibi olduk ailecek yani biraz downsized öncesi eski VAG'lar vardı onları biliyoruz yeni nesili bilmiyoruz.

Sürüş olarak herkesin haz alacağı otomobiller olmayabilir-bende dahil- ama bence A'dan B'ye gitme işini iyi yapan otomobiller. Yani yukarıdaki çoğu kişi yazmış sıralamış çok beğendiğim yorumlar olduğu gibi fanatizmin altında ezilen hater veya aşırı övmeyle karışık yorumlarda olmuş.

Bizim kullandığımız VW'lere göre(yukarıda yazdım daha çok eski modeller) ve yine bana göre artılar ve eksiler.

Artılar
+Premium'a göz kırpan iç mekan malzeme kalitesi ve ufak tefek premium sınıf algısı yaratan detaylar-davlumbaz içi kaplamalar, kadife kaplı gözler vs vs.- (VW Golf 4'ün iç mekanına bakıp diğer dönem rakipleriyle kıyaslarsanız görürsünüz).
+Yalıtım, kullandığımız bindiğimiz VW'lerde yalıtım segmentinde ki diğer rakiplerine göre çok daha fazlaydı ve bu gerçekten aracı kullanırken gerçekten medeni hissettiriyor.
+Ses sistemi, sanırım yalıtımın da getirdiği bir etki olacak hangi VW'ye binersem bineyim ses sistemi güzel geliyor kulağıma.
+Güvenlik ve yüksek tutuş limitleri, çoğu VW'ye bindiğimde güvensiz bir otomobil hissiyatını vermiyor, gerek nesnel güvenlik standartları olarak gerekse yol tutuş limitleri olarak yüksek ve sürücüyü korumaya yönelik bir yapısı oluyor. Herkesin tepesine çıkabileceği(zorlayacağı-gazlayacağı) otomobiller üretiyorlar.
+TR piyasasındaki ''Alman arabası'' imajından ötürü popülerliğini yitirmeyen durumu.
+TR piyasasında ''alışılagelmiş'' premium otomobilin hemen altında konumlandırma durumu ve gerek 2.el gerek sıfır piyasasının olması.
+Otomobillerinde çok köklü bir tasarım ve fikir değişikliği yapmamaları ve geçmişten gelen modellerin izinde yürümeye çalışması dolayısıyla hem ikinci elleri daha geç eskiyor hem de kemik kitle denilen alışık VAG'cılar üzülmüyor.

Eksiler
-Sunduklarına oranla rakipleri düşünüldüğünde her zaman fiyatlarının aşırı seviyede olması.
-Çok fazla ortak platform kullanması.(Bestseller Golf'ü de aynı platform hafif ticari Caddy'si de bu ne perhiz bu ne lahana turşusu)
-Bireysel hazlardan daha ziyade herkesin seveceği otomobiller yapmaya çalışması dolayısıyla herkesin gittiği kuyuya gitmek istemeyen benim gibi insanlar için biraz fazla alelade bir tercih.
-Sürüş zevki, çoğu zaman sürüş zevkini tutuş limitlerini denerken değil de arabanın içinde dingin bir halde kullanırken sürüş zevki alıyorsunuz onun haricinde bindiğimiz çoğu otomobilde aracın sürüş karakterinde şu oluyor ''nasıl kaydırmamalıyım kaydırırsam nasıl en az zahmetsiz şekilde yola girer'' gibi davrandığı için pek zevk alamıyorum.
-VAG lover kitlesinin ''küçük dağları biz yarattık'' egosu ve sürekli premium markayız propagandası pompalamasını sevmiyorum, halk otomobiline bindiklerini kabul ettikleri sürece sıkıntı yok, ufak tefek premium detaylar olması premium dedirtmez.
-Sıradan araç üretimi, 3-5 tane modeli hariç çoğu zaman ''araba işte'' denilebilecek ve petrolheadlerde heyecan uyandırmayan otomobilleri üretmeleri. Boooring.

 

[babayimben]

Polo alacaktım bir ara, konu açtım, airbagdir kampana frendir iyi muhabbetler dönmüştü, iyi yaptık vazgeçtik de, bir kişi de o konuda aynı ayarda alternatif araç söyleyemedi.
Kendime d segment dizel bakıyordum gene passat-superb en mantıklı seçeneklerdi, ha ben mantık düşünmem arabamı sevmem lazım diyerek almamıştım o ayrı.
Diyeceğim o ki alternatifleri ortaya koyunca onlardan daha iyi araçlar yapıyorlar çoğu durumda.
Çoğunluğa hitap eden araç da çok satıyor, takdir ediyorum, ilgimi çekmese de

 

[yunuscelik29]

Herşeyi sunmaları. Hiçbirşeyde en iyisi değil ama hepsinden var. Kendimden örnek vereyim 508 yerine neden Passat aldım ? Buraya bir sürü paragraf yazarım ama şunu tek cümleyle özetlemek istiyorum dışarıdan bakıldığında pek göze batmayan, oldukça göze alışkın olan ama içeriden iyi hissettiren bir otomobil. Eminim daha az paraya alacağım 508 daha mantıklıdır fakat ben yolda 508 gördüğümde gözümü alamıyorum mesela. Bundan önce Golf almıştım aynı kafayla yine. Ama tabi Golf'ün konumu Passattan daha üstün rakiplerine göre.
Ayrıca şunu belirtmek isterim VAG fanboylarına egolu derken genel olarak konuşulmasını öneririm ben bir VAG fanboyu olarak en çok kullandığım araçları eleştiririm. Mesela Volkswagen rakiplerine göre daha kaliteli araçlar yapar ama Doğuş sağolsun getirdiği araçlar bomboş. T-Roc'un 2008 varken asla tercih edilmemesi gerekir.

 

[yunuscelik29]

Polo, T-Roc, Tiguan bu 3 model vasat.

 

[yunuscelik29]

Petrolhead olmayan müşterilerin ihtiyaçlarına çok geniş bir makasta cevap verebilmesi tamamen.
Aynı motor şanzımanın bir sürü modelde farklı farklı markalarda kullanılması yedek parça ve anlayan usta bolluğu sağlıyor doğal olarak. Golfü beğenip parası yetmeyen leon alıyor. Jettayı beğenip tasarımını sevmeyen daha uygun fiyata octavia alabiliyor vs. müşteriye birçok alternatif sunabilen bir grup vwag.Kötü araçlar da değiller açıkçası. Bazı gruplar tarafından abartılıyor bazı gruplar tarafından anlamsız aşağılanıyor. Gerçekçi bakmak lazım. Hiçbir otomobili babamızın oğlu üretmiyor. Marka fanatizmi yapmak hoş bir şey değil. Yok efendim ESP'si kapanmıyor yok efendim el freni tuşlu araç alırken bunları dikkate alan kişilerin sayısı çok az emin olun.Herkes bizim gibi düşünmüyor. İnsanların arabadan beklentisi otopark.com forum üyelerinden daha farklı. Kullandığım bir araçtan örnek vereceğim, Örneğin Golf mk7. 2015 yılında bulunduğumuzu düşünürsek tasarım olarak güzel, ne uçlarda ne de demode. Kullanımı kolay, rahat, basit. Bahsettiğim yıla göre düşünülürse malzeme kalitesi, ses yalıtımı, süspansiyon konforu iyi. 1.4 TSİ (125) DSG kombinasyonuyla hem akıcı sürüş ve gerektiğinde yeterli performans sağlıyor hem de uzun dönem sürüşte oldukça ekonomik. Evdeki 50 yaşında anne-baba da günlük hayatında kullanabiliyor, evin genci arkadaşlarıyla kafeye de gidebiliyor. 2 kişi deniz kenarında kampa da gidiyor. Volkswagenin şu reklamı kesinlikle nokta atışı yani.

Ek olarak ; VWAGnin 2004-2010 arası birçok modeli sportif sürüş karakteri olarak şuan üretilen aynı segment çoğu aracı donunda sallar.
Golf 5 ve B6 passatlardaki 6 ileri DSG (ıslak kavrama) gayet sağlam bir şanzımandır.
Golf 5 jenerasyonundaki vwaglerin ESPsi tek tuşla tamamen devre dışı kalır.

Bu reklam Golf 7 efsanesinin neden efsane olduğunun göstergesi işte. Araba herkese hitap ediyor böyle çok yönlü otomobil günümüzde pek üretilmiyor. Diğer Volkswagen'ler böyle değil bence. Golf cidden çok başarılı otomobil.

Yıllardır vag grubunun tercih edilmesiyle ilgili yorumların, düşüncelerin çoğunda 2.el değerinin ve satıştaki hızının etkisi şeklinde tespitler görüyorum. Bana kalırsa bu araçların asıl tercih edilmesi noktasında 2.el değeri dolaylı bir sebeptir. 2.eli çok iyi ondan tercih ediliyor. Vasat ya da kötü araç üretse 2.elde bir değeri kalır mıydı ? Hızlı satılır mıydı ? Bu grubun 2.elini kuvvetli yapan şey yıllar içinde oturttuğu üretim ve satış başarısı algısıdır. Haydi bir oylama yapalım bakalım Türkiye'de 2.el diye bir piyasa olmasa, 2.el derdi olmasa, yurt dışı gibi olsak etraf Mazda, Ford, Hyundai v.s markalarıyla mı dolup taşar yoksa hala vag grubu araçları mı tercih edilmeye devam eder ? Hadi Türkiye'de 2.ele bağladık durumu. Yurt dışı ? Yurt dışında 2.el diye bir kaygı mı var ki Golf 8 çıkalı az bir zaman olmasına rağmen satış liderliğine oturdu. Golf 7, 7,5 ?

Vag grubu bu işi biliyor. Çoğunluğa nasıl mal üreteceğini, ürünü satmayı, pazarlamayı, insanların gözüne ve zevkine hitap etmeyi biliyor. Buna uygun araçlar üretiyor. Dolayısıyla çokça tercih ediliyor. Az bir kısım petrolhead yahut farklı arayış içinde olanların haricinde çoğu Vag grubuna yöneliyor. Bu araçların Türkiye'deki 2.el değerleri, tüm bu özelliklerin, algıların birleşiminin bir sonucu, dolaylı bir etkidir yani. O yüzden sadece 2.eli çok iyi ondan tercih ediliyor yorumu bana kısıtlı geliyor. Araçlar çoğunluk için iyi olduğundan tercih ediliyor ve bu da 2.elde kendisine farklı bir konum, pazar elde etmesine sebep oluyor.

Kesinlikle, sadece 2.el pazarı güçlü diye VW tercih ediliyor demek tamamen marka düşmanlığı ve markaya haksızlıktır. Golf dünyada en çok satılan 2.otombildi yanlış hatırlamıyorsam, bir otomobil bu kadar satılıyorsa bir sebebi vardır.

 

[UCY]

aşağı yukarı her markanın bir kaç aracını kullandım, ultra lüx olanlar hariç onları katmıyorum. vw de şey durumu var biraz, her şeyden biraz var içinde. ekonomi konfor kalite gibi çoğu şey standartın üstünde. satarken zarar da etmiyosun. niye tutmasın ki
not: vw aracım yok.

 

[bt]

...
Ek olarak ; VWAGnin 2004-2010 arası birçok modeli sportif sürüş karakteri olarak şuan üretilen aynı segment çoğu aracı donunda sallar.
Golf 5 ve B6 passatlardaki 6 ileri DSG (ıslak kavrama) gayet sağlam bir şanzımandır.
Golf 5 jenerasyonundaki vwaglerin ESPsi tek tuşla tamamen devre dışı kalır.

Kesinlikle katılıyorum.

VW, TR'deki marka algısını 90'ların sonunda piyasaya çıkardığı aşırı kaliteli arabalarla değiştirdi. O dönemler Vectra A gibi arabalara binince dibi düşen insanımız, Passat'ın masmavi aydınlatmalı iç mekanını görünce kafayı yedi. O dönemki arabalarının genel malzeme kalitesi de gerçekten öyleydi. Hatta yıllar ilerlerken yaptıkları ar-ge'yi araçlarında hissetirmeye devam ettiler. İç mekan kalitesinden ödün vermeden Golf V gibi aşırı iyi yol tutan bir arabayı yapmayı başardılar. Fakat VAG hiçbir zaman bir Mercedes gibi "biz en iyisini yapmalıyız, her zaman daha iyisini yapmalıyız" zihniyetine sahip bir marka olmadı. O yüzden son kullanıcıya yapılan sunumda zirveyi gördükten sonra "tamam biz marka algısını çok iyi oturttuk, artık kârımıza bakalım" diyerek müşteriye sunulan genel kalitede serbest düşüşe geçtiler. Buna birkaç örneğim var:
Belli bir kesimin çok sevdiği mantık arabası olan Octavia'nın ilerleyen yıllarda kalite bakımından eski jenerasyonlarını aratır olması.
Golf'lerin iç mekanda özellikle arka yaşam alanındaki kalite hissinden zamanla çalınması
A3 dahil C sınıfındaki araçların genelinde bağımsız arka süspansiyondan torsiyona geçilmesi (aman kaliteli yapalım değil, nasılsa müşteri çok da aramıyor, kaliteli sürüşe kaliteli konfora gerek yok düşüncesi)
Hitler motorlardan TSI motorlara geçerken motor ömrünün 500-600k km'lerden 100-150k km sonra kendini salar hale getirilmesi
Aynı şekilde şanzımanda tk'den DSG'ye geçiş. Yaş kavramayla başladılar, sonra ne gereği var deyip kuru kavramayla devam ettiler.
Ama bunların arasında benim için zirve Seat leon Mk2 vs. Mk3 'tür. Hayatımda kullandığım en kaliteli sürüşe sahip arabalardan birini (Mk5 Golf ile platform kardeşi) sonraki jenerasyonunda at arabasına çevirdiler. Şu meşhur "el arabası" benzetmesi benim gözümde hafif bile kalıyor.
Aralarında kalite çizgisinden en az sapan modeli belki Passat'tır. Onun da son jenerasyonunda analog saatten çalmışlar, el insaf demiştim görünce :'D

Başlık VAG grubu değil VW idi ama aynı zihniyetin ürünü olduğu için grubun diğer erişilebilir markalarını da işin içine kattım.

Muhtemelen şu anda VAG hater'ı görünüyorum ama tepkim arabalarını beğenmediğim için değil, çok daha iyisini yapabiliyorken -hatta geçmişte yapmışken- bilinçli şekilde kaliteyi müşteri kazıklama düzeyine gelecek kadar düşürmüş olmaları.

Herhalde üretici tarafında doğru şeyler yaptılar, çok iyi kâr maksimizasyonunu sağladılar ki, şimdi aynı yola Ford da girdi. Bakalım onun sonu nolacak :')

 

[ercanalhan]

Herkes al-sat piyasasının hızlılığından bahsetmiş ama bu hız nasıl gelişiyor bahsedilmemiş..

bence olaylar şöyle gelişiyor;


ehliyet alanın ilk aracı polo ... "bunda ustalaşırım çarpa çarpa öğreniriz artık"

araba isteyen hanıma polo... "hanım araba diye tutturdu, şirin toparlak bişey aldık.. polo aldık yeaa.. aman birini ezmesinde napıyo yapsın"

eline yeni para geçen genç... "hemen kredi çekip golf aldım.. bi basıcam hacı böyle bide led stop off , sonra akarız piyasayya"...

çalışanın altına araba veren şirket " az yaksın, biraz prestijli gözüksün, bizi temsil edecek sonuçta... mmm jetta iyidir"

"efsane!" kasa corolla sını satan emekli amca... "artık yaşlıyız uzun yol çekilmiyor, jetta çok konforlu camlar filan hep elektrikli valla"

üst segment algısı "arayan" aile babası... kalabalık akraba ortamlarında herdaim araba konusu açılır .. "sende ne var .. passssat var.". s harfi özellikle uzatılır.. kelime telafuz edilirken koltukta konum değiştiriliyormuş gibide yapılırsa çok havalı gözükürsünüz.

(kabul ediyorum passat telafuzu havalı gözükür)

gerçekten herşeyden biraz olsun diyen aile babası..."passat aldım, yakıtı kabul edilebilir, geniş havadar, e memlekete giderkende rahat.. yetiyo bana abi"

bütcesi kısıtlı belediye ... "efendim X belediyede audi var, bizimkisi onu almaya yetmiyor ama "ona çok benzeyen" passat alabiliriz.. hepsi siyah zaten audilerin arasında kaynar gider, fark edilmez bile...."

(fark edilmiştir)


tabiiki böyle düşünmeyen bir azınlıkda var.. markayı seven veya gerçekten markanın tasarım çizgilerini beğenen bir azınlık.. onlar üstüne alınmasın.

yukardaki insanların çoğunluğu, aracın al-sat hızının hızlı olmasındaki ana sebep bence...

çevremizde de gördüğümüz üzere insanların büyük bir çoğunluğu bu araç ve benzerlerini bir "geçiş" aracı veya kısa süreli bir heves için alıyor.

piyasası hızlı araç deyince ; "markanın bir bağımlısı yok, ama birçok kişi için farklı tarzlara hitap edebiliyor" diye anlıyorum ben..

gençken ayrı model, bekarken ayrı model, evliyken ayrı, iş sehayatleri için ayrı filan felan...

 

[LiveForSpeed]

Kesinlikle katılıyorum.

VW, TR'deki marka algısını 90'ların sonunda piyasaya çıkardığı aşırı kaliteli arabalarla değiştirdi. O dönemler Vectra A gibi arabalara binince dibi düşen insanımız, Passat'ın masmavi aydınlatmalı iç mekanını görünce kafayı yedi. O dönemki arabalarının genel malzeme kalitesi de gerçekten öyleydi. Hatta yıllar ilerlerken yaptıkları ar-ge'yi araçlarında hissetirmeye devam ettiler. İç mekan kalitesinden ödün vermeden Golf V gibi aşırı iyi yol tutan bir arabayı yapmayı başardılar. Fakat VAG hiçbir zaman bir Mercedes gibi "biz en iyisini yapmalıyız, her zaman daha iyisini yapmalıyız" zihniyetine sahip bir marka olmadı. O yüzden son kullanıcıya yapılan sunumda zirveyi gördükten sonra "tamam biz marka algısını çok iyi oturttuk, artık kârımıza bakalım" diyerek müşteriye sunulan genel kalitede serbest düşüşe geçtiler. Buna birkaç örneğim var:
Belli bir kesimin çok sevdiği mantık arabası olan Octavia'nın ilerleyen yıllarda kalite bakımından eski jenerasyonlarını aratır olması.
Golf'lerin iç mekanda özellikle arka yaşam alanındaki kalite hissinden zamanla çalınması
A3 dahil C sınıfındaki araçların genelinde bağımsız arka süspansiyondan torsiyona geçilmesi (aman kaliteli yapalım değil, nasılsa müşteri çok da aramıyor, kaliteli sürüşe kaliteli konfora gerek yok düşüncesi)
Hitler motorlardan TSI motorlara geçerken motor ömrünün 500-600k km'lerden 100-150k km sonra kendini salar hale getirilmesi
Aynı şekilde şanzımanda tk'den DSG'ye geçiş. Yaş kavramayla başladılar, sonra ne gereği var deyip kuru kavramayla devam ettiler.
Ama bunların arasında benim için zirve Seat leon Mk2 vs. Mk3 'tür. Hayatımda kullandığım en kaliteli sürüşe sahip arabalardan birini (Mk5 Golf ile platform kardeşi) sonraki jenerasyonunda at arabasına çevirdiler. Şu meşhur "el arabası" benzetmesi benim gözümde hafif bile kalıyor.
Aralarında kalite çizgisinden en az sapan modeli belki Passat'tır. Onun da son jenerasyonunda analog saatten çalmışlar, el insaf demiştim görünce :'D

Başlık VAG grubu değil VW idi ama aynı zihniyetin ürünü olduğu için grubun diğer erişilebilir markalarını da işin içine kattım.

Muhtemelen şu anda VAG hater'ı görünüyorum ama tepkim arabalarını beğenmediğim için değil, çok daha iyisini yapabiliyorken -hatta geçmişte yapmışken- bilinçli şekilde kaliteyi müşteri kazıklama düzeyine gelecek kadar düşürmüş olmaları.

Herhalde üretici tarafında doğru şeyler yaptılar, çok iyi kâr maksimizasyonunu sağladılar ki, şimdi aynı yola Ford da girdi. Bakalım onun sonu nolacak :')

Mk2 leonun 17" jantlı versiyonunu kullandım. Gerçekten yol tutuş açısından aşırı iyi ve mk3 leonun üstünden atlar bu konuda. 80-100lü süratlerden sonra virajlarda limite gelmek gerçekten cesaret ve bilek ister. Araçta en ufak "abi daha fazla zorlama istersen" belirtisi olmuyor, çok etkilemişti beni bu konuda. Şehiriçi konforu ise c segmentinin en sertlerinden diyebilirim. Rahatsız olmamak için normalden daha yavaş kullanıyorsunuz.