Bugün yolumun üstüydü, zamanım da vardı. Yeni Insignia'ya bakayım dedim. Hatırladığım kadarıyla oturup incelediğim aracın fiyatı 167.000TL civarlarıydı. Excellence donanım otm. şanzımanlıydı. İçi şık deri kaplamaydı. Dışarıdan da çok hoş gözüküyordu. İlk intiba "vay be" dedirten cinstendi. Nitekim hafta içi olmasına rağmen arabanın çevresinde 5-6 farklı müşteri vardı. Biriyle de hafiften sohbetim oldu, 2015 Insignia kullanıcısıymış. Her neyse, bu olumlu ilk izlenimle direksiyonuna bir geçeyim bakayım dedim. (GEÇEMEDİ)
Evet, bombalar burada başlıyor

Yarım lobumla bindikten sonra manuel direksiyon ayar kolunu açtıktan sonra direksiyonu en üste kaldırdım, sonra da ittim ileriye. Daha sonra kendime göre ideal sürüş pozisyonunu bulurum diye. Eee, çok da fazla kalkmadı ama bayağı ileri gitti. Neyse, koltuk aslında biraz önde olmakla birlikte açıları bana göre gibiydi. Gerektiği kadar geriye ittim, ama bacaklarım hala direksiyonu kumanda edebilir durumdaydı

Rahatsız edeceği bir pozisyona getirip elektrikli ayarlarında koltuğun ön desteğini de en aşağı indirdim. O güzel koltuğun bütün konforu büyüsü kaçtı o pozisyona getirince zaten. Özenerek TV karşısına alınmış gibi olan koltuk, bir anda misafirlikte zorunluluktan oturulmuş boş yere dönüşüverdi. Bu ilk hayal kırıklığı oldu. Sonrasında iç mekan güzel, malzemeler kaliteli duruyor filan. Evet diyorsun Alman malı D sınıfı araba dedirtiyor. Başarılı duruyor. Ses sistemi de başarılıydı, ekranın dokunmatiği iyiydi. Neyse, sonra bir görüş açılarına bakayım dedim. Aynaları ayarlayacağım. Orta dikiz aynasına bir el attım, en yukarıda ayarlı. Eee... ama ben hala arka koltuğun oturma minderini görüyorum ?! Evet en büyük bombalardan biri buydu. Boyum 1.79, sürücü koltuğu en alçağa aldım, geçici olarak koltuğun arkasını da yatırdım biraz, ama ne yaparsam yapayım dikiz aynasının ayar aralığı o kadar kötü ayarlanmış ki, çaresizce arkaya bakmak için röntgencilik yapar gibi eğilmem gerekiyor

Test sürüşünden vazgeçtiğim an bunu farkettiğim an oldu. Neyse, koltuk sırtlığını düzelttim, arkaya geçeyim dedim. Hem ön tarafı bir de arkadan görürüm, hemde arka yaşam alanını deneyimlemiş olurum. Arkaya geçip oturdum. İlk olarak dikkat ettiğim noktadan geçer not aldı: Koltuk sırt döşemeleri arka kapıya kadar uzatılıyor, çamurluk hizasında çıplak yer hiç kalmıyor. Bu iyi tarafı. Sonrasında arka havalandırma kanalları ve arka koltuk ısıtmalarının orada TR standartlarına uyumlu olmayan 220V çıkışı var. Ancak dönüştürücüyle kullanılabilir. Şakacı Opel.

Arkadaki iyi şeyler de bu kadardı. Başım tavanda, boynum eğik oturdum. E ne farkı kaldı Mercedes CLA'dan? Diz mesafesi de önde bana ayarlı olan sırtı dik koltukla sınırdaydı. Aha böyle:
Ekli dosyayı görüntüle 8437
Ayaklarım da ön koltuğun altına doğru girmiyordu, orası da dolu. Gayet rahatsız bir ortam. Son bomba ise emniyet kemeri yükseklik ayarı. Böyle bir arabada elektrikli cam, merkezi kilit varsa bu donanım da olmalı.
Ekli dosyayı görüntüle 8438
Orada toplanmış müşterilere arabanın güzel cicili bicili özelliklerini pazarlayarak kafaları abluka altına alan aktif bir satış elemanı vardı. Pardon dedim, "Bu yeni Insignia'ların emniyet kemeri yükseklik ayarı olan bir donanım paketi var mı?" diye sordum. Adam mavi ekran verdi, bütün müşteriler de bir anda durdu. Herkes nasıl yani, yok mu diyerek eğilip baktılar. Eleman cevap veremedi, bilemiyorum filan dedi. Bana şoka girmiş şekilde bakan bir adama dedim ki "Benim 2001 model baz donanım abs'siz tek airbag'li arabamda bu dönanım var. Çok da önem verdiğim bir donanımdır, ondan sordum." Kimseden cevabını alamadım. Showroom'da gezdim. Maalesef oradaki hiçbir Insignia'da yoktu. Haydi eyvallah deyip çıktım.
Şimdi benim 4 metreden kısa, tabure kılıklı koltuklara sahip arabamın arka diz ve baş mesafesi, aynı markanın 2017'de çıkmış D sınıfı modelinden daha iyiyse, direksiyon ısıtması olan arabada bir emniyet kemeri ayarından bile kaçınılmışsa, içerideki dikiz aynası orta boylu bir insana 2.20 boyundaymış gibi muamele yapıyorsa... Forum kuralları içerisinde diyebileceklerim bu kadar
Bayağı detaylı incelemesini yapıp ayrı bir inceleme yazısı yazmaya niyetliydim ama iç mekanı önce benim gariban arabaya yetişsin, ondan sonra dönüp bakarım deyip vazgeçtim.

... ve arabama atlayıp bagajdan gelen gıcır gıcır içme suyu şişelerinin sesleri eşliğinde, buz gibi iç mekanıyla eve doğru yola koyuldum.
Verdiğim her şansta daha da büyüyen nefretimsin Opel