Dikkat ÇekenlerFeaturedHaberler

Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili belli oldu




2019 yılı için Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili açıklandı. Buna göre Yüzde 15,9’luk pazar payıyla 2019 yılında Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının lideri Fiat oldu.

Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili Fiat Egea ise 2015 yılından bu yana devam eden liderlik başarısını dördüncü yılında da sürdürdü. Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “2015 yılından beri bizleri gururlandıran Fiat Egea Ailesi’nin satışa ilk sunulduğu günden bugüne kadarki satış adedi 183 bini geçti. Fiat Egea, 2019 yılında toplam 55 bin 430 adetlik satış başarısına imza attı ve bu yıl da liderliğini sürdürdü. Fiat Professional markası, hafif ticari araç pazarında yılı ikinci sırada tamamlarken pazarın önemli bölümünü oluşturan minivan sınıfında Doblo ve Fiorino modellerimiz ile liderliğimiz devam etti” diye konuştu.

Fiat, 2019 yılında Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının lideri oldu. Yılı yaklaşık yüzde 16’lık pazar payı ile tamamladıklarını vurgulayan Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, başta Fiat Egea Ailesi olmak üzere tüm Fiat modellerinin 2019 yılında elde ettiği başarı ile gurur duyduklarını dile getirdi.

Aytaç “Markamız adına oldukça pozitif geçen, Türkiye otomotiv pazarının daraldığı 2019 yılında Fiat markası olarak hem satış adetlerimizi hem de pazar payımızı önemli ölçüde artırmanın gururunu yaşıyoruz. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz 76 bin adetlik iç pazar satışımızın yüzde 95’ini Tofaş Fabrikası’nda üretilen yerli modellerimiz oluşturdu. Fiat Egea, 2019 yılında toplam 55 bin 430 adetlik satış başarısına imza attı ve lansmanından bugüne 4 yıldır Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili olmayı sürdürdü. Tofaş Fabrikası’nda üretilen Fiat Egea Ailesi’nin 2015 yılından bugüne kadar Türkiye pazarındaki satış adedi 183 bini geçti. Hafif ticari araçlarda ise Fiat Professional markası yılı pazar ikincisi olarak tamamladı. Pazarın önemli bölümünü oluşturan minivan sınıfında ise segmentinin yaratıcısı Doblo ve Fiorino modellerimiz ile liderliğimiz sürdü” dedi.

İlgili Makaleler

17 Yorum

  1. en çok kullanılan suv da peugeot suvlarıdır herhalde etarımdaki çoğu kişi peugeot suvları tercih ediyor çünkü gerek ticarette olsun gerek ailesi için olsun
  2. ya şu fiat 500 falan niye satmıyor anlamış değilim ,tam istanbul arabası ama pek denk gelinmiyor yinede yollarda
  3. Pahalı, motoru çağ dışı ve şanzımanı kötü. Küçük olması ve tasarımının hoş olması dışında hiç artısı yok.

    her araç pahallı şuan ona yorum yapamam ama şanzımanı tek kavrama yarı otomatik şanzıman kötü bir şanzıman değil bence ,hatta çift kavramalı şanzımanlardan daha iyidir maliyet konusunda, robotize manuel olduğu için dsg gibi arıza verdiğinde değişecek parçası veya bakımı çok daha ucuz.

  4. ya şu fiat 500 falan niye satmıyor anlamış değilim ,tam istanbul arabası ama pek denk gelinmiyor yinede yollarda

    Benim düşünceme göre tamamıyla ülkedeki bakış açısı nedeniyle, gelişmemişlik seviyesiyle alâkalı. Malıyla, malın büyüklüğüyle vs. prestij kazanıldığı zanneden geri kafalı toplum anlayışı nedeniyle.
    A ve B sınıflarını "kadın arabası" olarak gören azımsanmayacak bir kitle de var. Tek yaşayan kişi bile olsa C, D sınıfı araba bakıyor (aracın limitleri vs. nedeniyle değil dışarıdan insanların bakış açısı nedeniyle). O nedenle şehiriçinde yaygın olması gereken, hem kullanıcıya hem şehir trafiğine olumlu etkisi olacak, rahatlık sağlayacak küçük araçlar tercih edilmiyor.

    Büyük aileler veya hacim ihtiyacı olan kişiler bu mesajın dışında kalıyor tabii.

  5. İstanbul’da yokuşta kaydıran hiçbir şanzıman

    O değil de şunu okuyunca yaşadıklarım aklıma geldi. İstanbul’da bir gün dik bir yokuşta trafikte kaldım. Araçta yokuş destek sistemi de var. Frenden çektim ayağımı destek sistemi sayesinde geriye kaymadı ama araç bir türlü kavrama yapmadı, her yeri balata kokusu sardı. Robotize şanzımanlarda dik yokuşta rahat kalkmak isteniyorsa yokuş destek sistemi yahut el freni kullanımı şart. Bununla beraber şanzımanı manuel moda alıp dengeli ve hafif gazla kalkış yapmak gerek. Yoksa kavramayı bir türlü yapamıyor ve debriyaj balatasının canına okuyor.

  6. O değil de şunu okuyunca yaşadıklarım aklıma geldi. İstanbul’da bir gün dik bir yokuşta trafikte kaldım. Araçta yokuş destek sistemi de var. Frenden çektim ayağımı destek sistemi sayesinde geriye kaymadı ama araç bir türlü kavrama yapmadı, her yeri balata kokusu sardı. Robotize şanzımanlarda dik yokuşta rahat kalkmak isteniyorsa yokuş destek sistemi yahut el freni kullanımı şart. Bununla beraber şanzımanı manuel moda alıp dengeli ve hafif gazla kalkış yapmak gerek. Yoksa kavramayı bir türlü yapamıyor ve debriyaj balatasının canına okuyor.

    Hele yerler ıslaksa geçmiş olsun. Yarı otomatikleri kullanmak için tecrübe kazanmak gerekiyor, o kadar tecrübe kazanınca da niye bununla uğraşayım düz vites daha kullanışlı diyor insan.

  7. Pahalı, motoru çağ dışı ve şanzımanı kötü. Küçük olması ve tasarımının hoş olması dışında hiç artısı yok.

    Şanzıman konusunda söylediklerinize katılsam da ülke sınırlarımız içerisinde tercih edilmeme sebebinin bununla uzaktan yakından alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bizler gibi bir otomobili bu kadar irdeleyen kesim taş çatlasın %3 falandır. Yoksa çoğu kesim için sadece otomatik ve manuel ayrımı var. Detaylar, teknik kısımlar yok. Yarı otomatik kelimesini bile "yine elle değiştiricem ama vitesi sadece ileri geri yapıcam" diye bilen yığınla insan var.
    Burada tercih edilmemesi sebeplerinde @sputnik ‘e katılıyorum.

  8. Şanzıman konusunda söylediklerinize katılsam da ülke sınırlarımız içerisinde tercih edilmeme sebebinin bununla uzaktan yakından alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bizler gibi bir otomobili bu kadar irdeleyen kesim taş çatlasın %3 falandır. Yoksa çoğu kesim için sadece otomatik ve manuel ayrımı var. Detaylar, teknik kısımlar yok. Yarı otomatik kelimesini bile "yine elle değiştiricem ama vitesi sadece ileri geri yapıcam" diye bilen yığınla insan var.
    Burada tercih edilmemesi sebeplerinde @sputnik ‘e katılıyorum.

    Doğrudur, @sputnik ‘in tespitlerine ben de katılıyorum ama Fiat 500 özelinde şöyle bir faktör var, sahipleri gördüğüm ve tanıdığım kadarıyla %90 kadın 🤷‍♂️

  9. Hele yerler ıslaksa geçmiş olsun. Yarı otomatikleri kullanmak için tecrübe kazanmak gerekiyor, o kadar tecrübe kazanınca da niye bununla uğraşayım düz vites daha kullanışlı diyor insan.

    Şanzıman konusunda söylediklerinize katılsam da ülke sınırlarımız içerisinde tercih edilmeme sebebinin bununla uzaktan yakından alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bizler gibi bir otomobili bu kadar irdeleyen kesim taş çatlasın %3 falandır. Yoksa çoğu kesim için sadece otomatik ve manuel ayrımı var. Detaylar, teknik kısımlar yok. Yarı otomatik kelimesini bile "yine elle değiştiricem ama vitesi sadece ileri geri yapıcam" diye bilen yığınla insan var.
    Burada tercih edilmemesi sebeplerinde @sputnik ‘e katılıyorum.

    Robotize şanzımanlar hakkında hiç bir teknik detayı bilmeyen, ilgisi olmayan birisinin bile dediği ilk şey vites geçişlerinde sarsıntı oluyormuş, kararsız kalıyormuş gibi kullanım tecrübesi üstüne söylenebilecek şeyler. Genelde bu kitle bu yorumu yaparken DSG gibi pürüzsüz geçişleri yokmuş diye de ekliyor. İşin içine girip detaylı kullananlar, başka otomatik şanzımanları çokça tecrübe edenler kullanıcı tecrübesi dediğimiz diğer eksiklerini görebiliyor ama hiç kullanmayan birinin fikri bile ilk cümlemde söylediğim gibi. O sebeple bu şanzımanın seveni az olur. Seven kesimin de en büyük iki kriteri debriyaj kullanmak zorunda kalmayayım, bozulmasın düşüncesidir. İşin içine başka beklentiler girince de bu şanzıman sevilmiyor genelde.

  10. Robotize şanzımanlar hakkında hiç bir teknik detayı bilmeyen, ilgisi olmayan birisinin bile dediği ilk şey vites geçişlerinde sarsıntı oluyormuş, kararsız kalıyormuş gibi kullanım tecrübesi üstüne söylenebilecek şeyler. Genelde bu kitle bu yorumu yaparken DSG gibi pürüzsüz geçişleri yokmuş diye de ekliyor. İşin içine girip detaylı kullananlar, başka otomatik şanzımanları çokça tecrübe edenler kullanıcı tecrübesi dediğimiz diğer eksiklerini görebiliyor ama hiç kullanmayan birinin fikri bile ilk cümlemde söylediğim gibi. O sebeple bu şanzımanın seveni az olur. Seven kesimin de en büyük iki kriteri debriyaj kullanmak zorunda kalmayayım, bozulmasın düşüncesidir. İşin içine başka beklentiler girince de bu şanzıman sevilmiyor genelde.

    Kesinlikle hemfikirim. Dualogic’in sevilecek herhangi bir yanı yok.

  11. Kesinlikle hemfikirim. Dualogic’in sevilecek herhangi bir yanı yok.

    Aynen öyle. Ben benzeri olan mcp’yi kullanıp araçtan indikten sonra zf şanzımanı kullanıyorum ve araçtan soğuyorum. Sonra diyorum ki kendime piyasanın en iyi şanzımanıyla kıyaslıyorsun kendine gel deyip kendime bahaneler üretiyorum. Sonra bilmem kaç yıllık tork konvertörlü şanzımana sahip bir araç kullanıyorum ve ona binince de yine kendi aracımın şanzımanından soğuyorum. Netice itibariyle hiç bir şey değişmiyor. Otomatikleştirilmiş şanzımandan bir insanı soğutmayacak tek şanzıman, yine rakiplerinden birinin kullandığı otomatikleştirilmiş şanzımandır. 4 ileri eski nesil tk’lar bile geçişlerindeki sarsıntısız yapısıyla, daha kararlı düşük vites seçimleriyle daha kullanılası bir noktada.

  12. 2019 da clio kaç adet satmış bunu gerçekten merak ediyorum.baya kampanya yaptılar.temmuzda 65 bine satıp 60 sıfır faizli kampanya sonrası araç bulunamadı.gören olursa bilgilendirirse sevinirim malum odd artık model başı 100 liranın üstünde para istiyor
  13. 2019 da clio kaç adet satmış bunu gerçekten merak ediyorum.baya kampanya yaptılar.temmuzda 65 bine satıp 60 sıfır faizli kampanya sonrası araç bulunamadı.gören olursa bilgilendirirse sevinirim malum odd artık model başı 100 liranın üstünde para istiyor

    2019 yılında Türkiye’nin en çok satılan ilk 3 modelinden 2’si Renault markasına ait. Türkiye’nin en çok tercih edilen modelleri sıralamasında Oyak Renault fabrikalarında üretilen Clio HB 2. sırada, Megane Sedan ise 3. sırada yer aldı.

    Clio HB, 2019 yılında kaydettiği 24 bin 213 adet satış rakamı ile B HB segmentinin açık ara lideri oldu. Clio HB, segmentinden aldığı yüzde 46 pay ile en yakın rakibinden yaklaşık 4 kat (en yakın rakip satış adedi 6 bin 593 adet) fazla satış rakamına imza attı.

  14. robotize şanzıman denilince aklıma kavrama geliyor, mekatronik geliyor, arıza geliyor, 10 bin lira geliyor. tork konvertörünün canını yiyim
  15. Benim düşünceme göre tamamıyla ülkedeki bakış açısı nedeniyle, gelişmemişlik seviyesiyle alâkalı. Malıyla, malın büyüklüğüyle vs. prestij kazanıldığı zanneden geri kafalı toplum anlayışı nedeniyle.
    A ve B sınıflarını "kadın arabası" olarak gören azımsanmayacak bir kitle de var. Tek yaşayan kişi bile olsa C, D sınıfı araba bakıyor (aracın limitleri vs. nedeniyle değil dışarıdan insanların bakış açısı nedeniyle). O nedenle şehiriçinde yaygın olması gereken, hem kullanıcıya hem şehir trafiğine olumlu etkisi olacak, rahatlık sağlayacak küçük araçlar tercih edilmiyor.

    Büyük aileler veya hacim ihtiyacı olan kişiler bu mesajın dışında kalıyor tabii.

    Bence fiat 500 boyutunda ,elektrikli bir araç satışa çıkarması lazım togg un, fiyatı da uygun olacak ,minimum menzili de istanbul içi günlük yeterlilikte tutulursa yayılabilir bu tür araçlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu