İşte karşınızda en çok ihlal edilen trafik kuralları

Cenk Kadiroğlu29 Ağustos 2020

2 1 dakika okuma süresi

Her yıl trafik kurallarının dikkate alınmaması dolayısıyla milyonlarca kaza meydana geliyor. Yaşanan kazalara dikkat çekmek amacıyla en çok ihlal edilen trafik kuralları sizinle.

Resmi kaynakların kamuoyuyla paylaştığı son verilere göre geçtiğimiz yıl Türkiye’de 1 milyon 168 bin civarında trafik kazası meydana geldi. Söz konusu kazaların 993 bin 248’ini maddi hasarlı, 174 bin 896’sını ölümlü-yaralanmalı kazalar oluşturdu. Yaşanan kazalar incelendiğinde, kazaların en temel trafik kurallarını ihlal etmek ve dikkatsizlik sebebiyle ortaya çıktığı istatistiklere yansıdı.

Emniyet kemeri takmamak

Araç içerisinde bulunan ve genelde üç sabit noktası olan emniyet kemeri, araç sürücüsünün ve diğer yolcuların şiddetli bir kaza esnasında dışarı fırlamalarını engellediği gibi doğru bir pozisyonda yolculuk yapmalarına da olanak sağlar. Araç içerinde can kurtaran vazifesi gören emniyet kemerini takmamak, yaşanan kazalarda ölüm ve yaralanma riskini doğrudan artıran faktörlerin başında geliyor.

Aşırı hız yapmak ve hız limitlerine uymamak

Türkiye genelinde, meydana gelen trafik kazaları nedenleri arasında “araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak” ilk sıralarda yer alıyor. Aşırı hız yapmak aracın kontrolden çıkma ihtimalini artırmasının yanı sıra olası bir tehlikeyle karşılaşıldığında durma mesafesini de önemli ölçüde etkilemektedir. Ayrıca yasal hız limitini aşmak, kazanın sonuçlarının da ağırlaşmasına neden olmaktadır.

Alkollü olarak araç kullanmak

Trafik kazalarının büyük bir çoğunluğu da alkollü araç kullanılması sebebiyle yaşanmaktadır. Alkol almak araç sürücüsünün dikkatinin dağılmasına neden olarak, hem kendi aracı hem de diğer araçlar için kaza riskini maksimuma çıkartmaktadır.

Hatalı sollama yapmak

Hem araçtaki sürücünün hem de diğer sürücülerin güvenliği için güvenli sollama yapmak oldukça önemlidir. Her yıl trafikte yaşanan ölümlerin ve yaralanmaların nedenleri arasında hatalı sollama yapılması üst sıralarda yer almaktadır.

Trafik işaretlerine uymamak

Sürücülerin yanlış davranışlarından ve trafik kurallarına uymamalarından kaynaklanan kazalar da can ve mal kaybına neden olan faktörlerin başında geliyor. Özellikle trafik ışıklı ve sesli trafik işaretlerine, trafik levhalarına ve yer işaretlemelerine uyulmaması bu kazaların en önemli nedenleri arasında yer alıyor.

Diğer hayati ihmaller

Sinyal vermeden dönüş veya şerit değiştirmek, takip mesafesine uymamak, sinyal vermeden dönmek, yasak yere park etmek, şerit ihlali yapmak, fazla yolcu taşımak gibi kural ihlalleri de hem can hem de mal güvenliğine neden olan diğer önemli nedenler arasında yer alıyor.

Etiketler

Cenk Kadiroğlu29 Ağustos 2020

2 1 dakika okuma süresi

Kimsenin kimseye saygısı ve tahammülü kalmamış ki ülkede. İnsanımızda trafik bilinci yok, bu bilinci işleyebilecek bir yönetmelik de yok maalesef. Sinyal verirsin yol vermez, burnunu sokarsın korna çalar. Kimi gider 120 sabitler sol şeridi kapatır, kimi kazanacağı birkaç dakika uğruna makas atar. Kimi araç solladığın belli olduğu halde aracın arkasına yapışır, çünkü senin aracın 140’ta yokuş yukarı tıkanıyordur ama arkadaşın altında 1.6t hothatch var, bekleyemez veya idrak edecek kapasitede bir eleman değildir. Sinyal, ayna, korna kullanımı ve genel trafik kontrolü ve ahlakına değinmeye gerek yok. Ana yolda duran dolmuş var arkadaşım, var mı ötesi? Var tabii ki: Seyir hızının 70 olduğu anayola yaya geçidi koymak. Ülke yetkilileri dönel kavşakta olan araca yol ver tabelası icat eder ama o dönel kavşağı, kavşağa yaklaşan otomobillerin hızını kesmeyecek şekilde tasarlayıp bir mühendislik harikasına imza atar. Asfalt konusuna girmiyorum bile; İzmir – Çeşme otobanında yolda giderken zıplıyorsunuz arkadaşlar, sanarsın ki rallikros parkuruna girmişiz. İnsanlara pist imkanı sağlayıp veya en azından Avrupa’daki asfalt kalitesindeki İstanbul – İzmir otoyolu gibi yollardaki hız sınırını yükseltip stres atmalarını sağlamıyorsun. Ülkeye 0-100’e 2.5-3 saniyede ulaşan otomobiller giriyor ama ülke içindeki en yüksek legal hız hakkı 120. Hız limitine uyan yok, buna karşı bir şey yapmaya çalışan da yok. Stuttgart’ta 3. vitese atanı tebrik ederim, 40km/sa aştığınız an yiyorsunuz cezayı ve bu durum şehrin genelinde etkin; ara caddelerde değil. Ha Almanlar 40’la gitmeye çok da meraklı değil ama cezalar caydırıcı, her yer kamera dolu, dolayısıyla da herkes kurala uyuyor. Bizde herkes tabakhaneye bok yetiştirme peşinde, kazandığı 3 saniye önemli ama belkide kaybedeceği bir hayat umurunda değil maalesef. Bir ansiklopedi büyüklüğünde eksik yazılır bu konuya ama bildiğiniz şeyler zaten. Bunun gibi etkenleri göze alınca kaza tabii ki kaçınılmaz oluyor.

Cevapla

2 Yorum

Cenk dedi ki:

29 Ağustos 2020, 23:40

Trafik kazası çeşitlerinde ilk sırada yer alan araç hızını yol, trafik ve hava şartlarının gerektirdiği hallere uydurmamak, yani yüksek hız limitlerinden dolayı kaza yapmak konusunun bir diğer önemli sebebinin, sürücülerin, araçlarını yüksek hız için gerekli teknik yeterliliğe getirmeme durumundan da kaynaklandığını düşünüyorum. İlgimden dolayı trafikteki araçların lastik markalarına, hangi tarihte üretildiğine, lastik çeşitlerine ve kondisyonlarına sürekli bakıyorum. Abartmıyorum gördüğüm 10 aracın en az yarısı bu sıcak havada kış lastiğiyle yolculuk yapıyor. Diğer yarısının bir kısmı pahalı gördüğü lastik fiyatlarından dolayı vasat ürün kullanıyor, son kalan kısmı ise ancak iyi ve hava şartlarına uygun lastik markası kullanıyor. Sonra yüksek hız can aldı. Sebep ? Sürücü direksiyon hakimiyetini kaybetti. Fren yaptı durmadı. Alt açıklama yok. Eminim ki o sürücülerin bir çoğu ihmal ettiği, umursamadığı bu lastik seçimi konusundan yapıyor bu kazaları. 35 derece sıcakta kış lastiğiyle seyahat edersen hakimiyet kaybetmek işten bile değil.

Cevapla
Zusth dedi ki:

30 Ağustos 2020, 04:37

Kimsenin kimseye saygısı ve tahammülü kalmamış ki ülkede. İnsanımızda trafik bilinci yok, bu bilinci işleyebilecek bir yönetmelik de yok maalesef. Sinyal verirsin yol vermez, burnunu sokarsın korna çalar. Kimi gider 120 sabitler sol şeridi kapatır, kimi kazanacağı birkaç dakika uğruna makas atar. Kimi araç solladığın belli olduğu halde aracın arkasına yapışır, çünkü senin aracın 140’ta yokuş yukarı tıkanıyordur ama arkadaşın altında 1.6t hothatch var, bekleyemez veya idrak edecek kapasitede bir eleman değildir. Sinyal, ayna, korna kullanımı ve genel trafik kontrolü ve ahlakına değinmeye gerek yok. Ana yolda duran dolmuş var arkadaşım, var mı ötesi? Var tabii ki: Seyir hızının 70 olduğu anayola yaya geçidi koymak. Ülke yetkilileri dönel kavşakta olan araca yol ver tabelası icat eder ama o dönel kavşağı, kavşağa yaklaşan otomobillerin hızını kesmeyecek şekilde tasarlayıp bir mühendislik harikasına imza atar. Asfalt konusuna girmiyorum bile; İzmir – Çeşme otobanında yolda giderken zıplıyorsunuz arkadaşlar, sanarsın ki rallikros parkuruna girmişiz. İnsanlara pist imkanı sağlayıp veya en azından Avrupa’daki asfalt kalitesindeki İstanbul – İzmir otoyolu gibi yollardaki hız sınırını yükseltip stres atmalarını sağlamıyorsun. Ülkeye 0-100’e 2.5-3 saniyede ulaşan otomobiller giriyor ama ülke içindeki en yüksek legal hız hakkı 120. Hız limitine uyan yok, buna karşı bir şey yapmaya çalışan da yok. Stuttgart’ta 3. vitese atanı tebrik ederim, 40km/sa aştığınız an yiyorsunuz cezayı ve bu durum şehrin genelinde etkin; ara caddelerde değil. Ha Almanlar 40’la gitmeye çok da meraklı değil ama cezalar caydırıcı, her yer kamera dolu, dolayısıyla da herkes kurala uyuyor. Bizde herkes tabakhaneye bok yetiştirme peşinde, kazandığı 3 saniye önemli ama belkide kaybedeceği bir hayat umurunda değil maalesef. Bir ansiklopedi büyüklüğünde eksik yazılır bu konuya ama bildiğiniz şeyler zaten. Bunun gibi etkenleri göze alınca kaza tabii ki kaçınılmaz oluyor.

Cevapla