Forumda muhtelif yerlerde bu konu üzerine konuşuluyor ancak dağınık olduğu için ana bir başlık açılması gerektiğini düşündüm. Bu konuda hem şasi üretim tekniği hem de meşhur C sütunu göçükleri üzerine konuşabiliriz.
İlk önce şasinin genel yapısına bakalım.
Şemada açıkça görüldüğü üzere şasi ve karoser güncel üretim tekniği olan farklı dayanım seviyesine sahip metallerden oluşturulmuş. Kırmızı ile gösterilen metal en yüksek dayanım gücüne sahipken gri ile gösterilen metal ise en düşük dayanım gücüne sahip alaşımdan oluşuyor.
Benzer araçlar incelendiğinde yaşam kafesi içinde genelde yüksek dayanımlı çelik kullanılırken C sütunu ve bagaja doğru bu kadar keskin bir dayanım farkı yaratmayacak 980 MPa gibi alaşımlar kullanılıyor. Meşhur C sütunu göçüklerinin oluşmasında birden fazla etken olabilir. Yaşam kafesinde kullanılan ultra yüksek dayanımlı çelik pek esneme yapmazken C sütununda kullanılan 590 MPa dayanım gücüne sahip çelik ve devamındaki 270 MPa dayanım gücüne sahip çelik daha çok esneme yapıyor. Bu da C sütunu üzerindeki saca daha çok stres bindiriyor olabilir. Bir ikinci ihtimal ise yine dayanım farkından dolayı kırmızı, mavi ve gri renk ile gösterilen alaşımların genleşme kat sayılarının farklı olması yani sacın altında yer alan metallerin farklı miktarlarda genleşmesi nedeniyle yine sac üzerinde stres yaratıyor olabilir. Her iki ihtimalde birleşerek C sütunu üzerindeki etkiyi artırıyor olabilir.
Gelelim neden C sütunu ve arka bagajda bu kadar düşük dayanım gücüne sahip çelik kullandıklarına. Cevabı bu videoda gizli.
Aracın belli noktalarına soft zone dedikleri yumuşak alanlar ekleyerek kaza anında yaşam alanı dışında kalan alanların kontrollü olarak büzüşmesini ve bu şekilde çarpışma etkisini sönümleyerek aracın içindekileri korumayı hedeflemişler.
Arka taraf çok fazla bükülüp yaşam alanına müdahale olmasın diye şöyle de bir önlem almışlar.
Aracın burnunda ve bagajında sert alaşımda kullanabilirlerdi ancak az bükülen metal nedeniyle çarpışmanın etkisi daha az sönümlenir ve içerideki yolcular çarpışmanın etkisini daha şiddetli yaşardı.
Test videolarını izlediğimizde bu durum daha net gözüküyor. Yüksek not aldığı iihs small overlap testinde aracın tavanında ve burnunda oluşan esneme ve bükülmelere dikkatle bakınız.
İİhs test sonucu: http://www.iihs.org/iihs/ratings/vehicle/v/honda/civic-4-door-sedan/2017
Euro Ncap test sonucu: https://www.euroncap.com/tr/results/honda/civic/29192
Zamanım olmadığı için uzun uzun yazamıyorum.
İngilizce bilenler için ayrıntılı inceleme yapabilecekleri linkleri veriyorum.
https://www.thefabricator.com/artic...nda-civic-maneuvered-around-ahss-obstructions
http://www.repairerdrivennews.com/2...ed-to-be-epic-safe-through-steel-innovations/
İlk önce şasinin genel yapısına bakalım.
Şemada açıkça görüldüğü üzere şasi ve karoser güncel üretim tekniği olan farklı dayanım seviyesine sahip metallerden oluşturulmuş. Kırmızı ile gösterilen metal en yüksek dayanım gücüne sahipken gri ile gösterilen metal ise en düşük dayanım gücüne sahip alaşımdan oluşuyor.
Benzer araçlar incelendiğinde yaşam kafesi içinde genelde yüksek dayanımlı çelik kullanılırken C sütunu ve bagaja doğru bu kadar keskin bir dayanım farkı yaratmayacak 980 MPa gibi alaşımlar kullanılıyor. Meşhur C sütunu göçüklerinin oluşmasında birden fazla etken olabilir. Yaşam kafesinde kullanılan ultra yüksek dayanımlı çelik pek esneme yapmazken C sütununda kullanılan 590 MPa dayanım gücüne sahip çelik ve devamındaki 270 MPa dayanım gücüne sahip çelik daha çok esneme yapıyor. Bu da C sütunu üzerindeki saca daha çok stres bindiriyor olabilir. Bir ikinci ihtimal ise yine dayanım farkından dolayı kırmızı, mavi ve gri renk ile gösterilen alaşımların genleşme kat sayılarının farklı olması yani sacın altında yer alan metallerin farklı miktarlarda genleşmesi nedeniyle yine sac üzerinde stres yaratıyor olabilir. Her iki ihtimalde birleşerek C sütunu üzerindeki etkiyi artırıyor olabilir.
Gelelim neden C sütunu ve arka bagajda bu kadar düşük dayanım gücüne sahip çelik kullandıklarına. Cevabı bu videoda gizli.
Aracın belli noktalarına soft zone dedikleri yumuşak alanlar ekleyerek kaza anında yaşam alanı dışında kalan alanların kontrollü olarak büzüşmesini ve bu şekilde çarpışma etkisini sönümleyerek aracın içindekileri korumayı hedeflemişler.
Arka taraf çok fazla bükülüp yaşam alanına müdahale olmasın diye şöyle de bir önlem almışlar.
Aracın burnunda ve bagajında sert alaşımda kullanabilirlerdi ancak az bükülen metal nedeniyle çarpışmanın etkisi daha az sönümlenir ve içerideki yolcular çarpışmanın etkisini daha şiddetli yaşardı.
Test videolarını izlediğimizde bu durum daha net gözüküyor. Yüksek not aldığı iihs small overlap testinde aracın tavanında ve burnunda oluşan esneme ve bükülmelere dikkatle bakınız.
İİhs test sonucu: http://www.iihs.org/iihs/ratings/vehicle/v/honda/civic-4-door-sedan/2017
Euro Ncap test sonucu: https://www.euroncap.com/tr/results/honda/civic/29192
Zamanım olmadığı için uzun uzun yazamıyorum.
İngilizce bilenler için ayrıntılı inceleme yapabilecekleri linkleri veriyorum.
https://www.thefabricator.com/artic...nda-civic-maneuvered-around-ahss-obstructions
http://www.repairerdrivennews.com/2...ed-to-be-epic-safe-through-steel-innovations/