Nasıl denk geldik hayret bugün bir deneyim daha kazandık
Benzinliğe yanaşıyorum, araç yıkayacağım diye orada bir Volvo 240 kurulamaya bırakmış.Diyorum vay be ne değişik araç ki bilir nasıldır hakiki iskandinav falan kendi içimde geyikler
Neyse her şey bitti araç kurulayım diye yer ararken arkadaş arabasını az geriye aldı ben de araya girdim ufak bir muhabbet sonrası araçları incelemeye koyulduk.
O da Sierra’ları çok merak ettiği için bakmak için yer açmış
Neyse incele incele bitmedi cidden araç tam manasıyla Tayga ormanları kokuyor
.
Aynı diğer kuzey avrupa araçları gibi göğüsten kontaklı, kapı kalınlığı 1991 model bir araca göre Tofaşla-Reno’yu pres yapın işte o kadar
. Orijinal bir araçtı o da Sierra yı merak ediyordu sohbet muhabbet bayağı akşam ettik.
Araçlara sırasıyla bindik yolcu olarak.Yalnız bu İskandinavları nasıl yanlama makinesi haline getiriyorlar hayret
araç 4.7 metre süspansiyonlar, alt takım yumuşacık, motor 95 bg(2.0 enjeksiyonlu). Hal böyle olunca hem viraj hem de normal performans beklentisi olmuyor ama her şeyiyle çok özgün bir araç eşine rastlanmayacak tarzda kapı açma kollarından tutun da koltuk başlarına ondan tutun da hem aracın içini hem de dışını izleyen tuğla-lego tasarımına kadar
.
O da Sierra’yı merak ediyordu, biraz gazladık Sierra ile bir haşarılığa, kahkahalar falan
sonra 240 la da deneyesi geldi ama daha çok gemi gibi yattık 240 ile
.
Kıyaslanmaz tabii 240 E segmenti konfor iddiası olan bir araç ama Sierra’ya yumuşak dersem bu da iki olsun 70-80 lere göre çakı gibi sportif 95-00 göre biraz helva diyelim kestirelim atalım
Cidden bir İskandinav aracı, herkesin ömrünün bir noktasında ama mümkünse yaş olarak ileri bir noktasında güzel orijinal bir Volvo iyi hissettirir
.