Evet döndüm, herhangi bir problem yaşamadım ama hani çevremde çok büyütülmesi dolayısıyla gözüm korktuğu için giderken korka korka gittim, yaklaşık 80-90 km/h ortalama gidiş olurken dönüşte artık aracı tam manasıyla tanımanın da etkisiyle 110-130 km/h arasında da dönüş oldu.
Gelelim detaylara, yaklaşık 650 küsür km de 270₺’lik yakıt yaktım(Kamp malzemeleri 3 kişi tam yük bagaj+arka koltuklardan birinin işgali), fullemeden fullemeye bir hesap değil ama hesap kitap içeren takribi bir tüketim verisi diyebilirim, sonuçta yol bilgisayarı yok
. Litre bazında ise hesapladığımda 100 km de ortalama 6-6.5 litre yakmış gibi gözüküyor.(Benzinin litre fiyatı 6.72). Ama yine tekrarlıyorum hassas bir ölçüm değil. Buna ek olarak giderken gerçekten aşırı uslu gidildiği için böyle bir veriyi verdiğini düşünüyorum.Ayrıca aracın kasası hafif olduğu için ve motorda büyük olduğu için çoğu zaman gaz pedalına az bir etkiyle araç akıyor.
Konfor-yalıtım vb. gibi durumları bir tık daha iyi anlama şansım oldu.
Öncelikle araçta rüzgar sesi çok yoğun değil, beni irrite etmedi ve dönemindeki araçların kutusal tasarımını düşündüğümde başarılı buldum.
Yalıtım konusunda ise şunu diyebilirim yol sesini beklediğimden az almak beni şaşırtı
.
Süspansiyon konforu ve ek olarak yol tutuş hakkında daha önceki sayfalarda yazdığım gibi sert yazmıştım halen daha sert hissediyorum, skalası çok dar eşik hemen bitiyor sönümlemede bam güm oluyor-yüksek süratte şehir içinden bir tık daha az ama yine de var.
Fakat yanal kuvvetlerde yani viraja girişlerde eğer yüksek süratteyseniz yatma hareketini yapıyor ama bu yatma hareketi o yıllardaki araçlarda olan sürekli hava da geziyor veya işte her virajda böyle yapıyor diye bir durum yok, o yıllardaki yatma mesela viraja girer girmez başlarken Sierra’da ise bu yatma ancak siz zorladığınızda veya aracın size uyarı sinyali verdiğinde geliyor.Bir nevi güvenlik ihtarı gibi davranıyor.Yani ilginçtir aynı sert virajı 115 le döndüğünüzde yatma ibaresi olmadan sıkı bir şekilde dönerken azıcık bir farkla 125 e çıktığınızda mesela birden sinyal verecek yatma yapıyor, şehir içlerinde bunu bu kadar deneyimlememiştim, demekki uzun yolda virajlarda yumuşadığı da oluyormuş
.Belki bundan dolayı rahatsız olacak olanlar olacaktır ama ben aracın yatarak sinyal vermesini seviyorum, aşırı olmadıkça tabii
.
En büyük eksi olarak söyleyebileceğim tek şey motor sesi, motor sesi 2500 devirde son viteste iken rahatsız etmiyor, 100-110 arasına tekabül ediyor zaten ama eğer 3000 deviri geçer veya burada uzun süre durursanız(120km/h ve üstüne denk geliyor), şehrin içinde tatlı gelen böğürtülü ve ciğerli 2.0 sesi başınızı ağrıtabilir.Ben motor sesini sevdiğimden rahatsız olmadım ama bir başkası olsa tek şikayeti o olurdu.
Kısacası rüzgar sesi, yol sesi yalıtımı beni segmentine ve yaşına göre şaşırttı ve çok başarılı buldum.Fakat motor sesi biraz yüksek süratlerde fazla geliyor ve bence motor içini yalıtım konusunda eğer daha iyi şekilde yapsalardı eminim 92 model değil de 98 model bir herhangi bir premium olmayan D segmenti seviyesinde sessizlikte uzun yol yapılacağını düşündüm, tabii şu bam güm eden dar skalanın da halledilmesi şartıya. Yani yaklaşık 1997-2000 model bir premium olmayan D segmenti seviyesinde bir uzun yol konforu sunacakken motor yalıtımı ve dar süspansiyon skalası ile sınıfta kalmış diyebilirim ama kendi yaşındaki araçları düşündüğüm de daha iyisini beklemek abartmak olur
belki abisi E segmenti Ford Scorpio’yu kullanmak lazım muhtemelen bu saydıklarım onun hanesinde artıya dönmüştür.