Herkese serin bir İstanbul gecesinden selamlar. Durumum gün geçtikçe iyiye gidiyor. Fizik tedavi ve ameliyatlar beni epey yoruyor fakat buna da şükürler olsun. Allah'ın izniyle daha iyi günlerden size selamlar ileteceğim.
Koltuk değnekleri ile yürümeye başladım yavaş yavaş, lakin çok çabuk yoruluyorum ve kendimi zorlayınca belim epey bi ağrıyor. Doktorlara göre bu acıyı hissetmem iyi bir şey. Bu hızla gidersem, 3 - 6 ay içinde eskisi fiziksel potansiyelime kavuşabileceğim hatta spor kariyerime bile devam edebileceğim. Gerçi milli takım lisansını geri almak epey zor olacak ama olsun.
Yaşıyor. Hukuk sistemimiz o kadar mükemmel ki (!); hala makas atıyor. Bil fiil gördüm sahil yolunda Transporter' a nasıl makas attığını. İnan bana bu ülkeye ne bir şey katasım, ne de bu ülkeden en ufak bir beklentim bile kalmadı. O %50'lik kesim akıllanmadıkça ben ne yapsam, biz ne yapsak boş. Gerçi ülke öyle bir halde ki; sanki virüs bulaşmış bilgisayar gibi ama normal bi virüs değil he. Belki bilirsiniz şu BIOS'a kadar işleyen, formatla bile gitmeyen virüslerden. Komple anakartın değişmesi gerek anlayacağınız. Bunu da ne ile sağlayabiliriz? Tabii ki düzgün bir eğitim sistemi ile. Bundan nasiplenmiş, yepyeni, tertemiz ve ufku açık bir nesil ile.
İnşallah...
Velhasıl kelam dostlar; güzel günler ileride gibi. Ya nasip demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Allah hepimizin gönlüne göre versin. Ha bir de; asla pes etmeyin! Özellikle genç kardeşlerim iyi okuyun; hayat bu düşe kalka. En büyüğünden, en küçüğüne kadar hiç bir derdi kafanıza takıp negatif düşünmeyin. Pozitif olun, optimist olun. Çıkar yol arayın, destek alın, okuyun, sorun, öğrenin. Elbet vardır her gecenin bir sabahı.
Unutmadan; herkese sonsuz teşekkürler. Beni soran, merak edip mesaj atan, manevi desteğiyle yanımda olan herkese teşekkürler. İyi ki varsınız.