Geyik Başlığı 3

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
5664 hasar sorgulama hattı, Sigorta Bilgi Merkezine bildirilen trafik ve kasko poliçelerinden açılan hasar kayıtlarını sisteme işler.

Yukarıdaki sorunun cevabı şu olabilir. Plakası sorgulanan araç karşılıklı kazaya karışmıştır. %100 kusur kendisinde olduğu için karşı taraf o aracın trafik sigortasından hasar kaydı açtırmış ve hasarını tazmin etmiştir.
Dolayısıyla SBM aracın kazaya karıştığını bildirir fakat karşı tarafın zararı karşılandığı için plaka sorgulanan araca ait tutar yazmaz.
@DuzboruDownpipe bak cevap gelmiş
 
Kolayoto.com'dan alınca Türkiye'nin 81 ilinde anlaşmalı olduğu otomobil lastikçilerine ürünü gönderiyor. O lastikçiler ürün gelince seni arıyorlar ve sökme-takma işlemini gerçekleştiriyorlar. Hepsiburada.com ise verdiğin adres neresiyse oraya yolluyor. Ev adresiyse evine yolluyor. Benim hem sökme-takma hem de depolatma için kullandığım başka lastikçi olduğu için kirli lastikleri arabaya koyup oraya götüreceğime eve gelen temiz lastikleri koyup kendi lastikçime götürürüm daha iyi diye düşünmüştüm.
Ben hepsiburada'dan aldım abi. Lastikler eve geldi sonra anlaşmalı olduğu lastikçiye gidip taktırıyosun ama ben kendi lastikçime gittim balans ayarı önemli çünkü her yer düzgün yapmıyo.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cenk ve emert20
Ben hepsiburada'dan aldım abi. Lastikler eve geldi sonra anlaşmalı olduğu lastikçiye gidip taktırıyosun ama ben kendi lastikçime gittim balans ayarı önemli çünkü her yer düzgün yapmıyo.
Bakalım yasinim hepsiburada.com'a acayip ayar oldum. Lastiklerin üretim tarihi hakkında bilgi veremiyoruz dediler şaka gibi. Artık biraz daha düşünüp son kararımı vereceğim.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Ozzy41
Zevk meselesi bu işler ama şu göçük sorunu olmadan evvel bile civic rs yerine bu otomobili tercih ederdim demiştim kaç defa. Üstelik opsiyonsuz hali 109 bin lira gibi gayet makul bir fiyata sahip. Kesinlikle dün de bugün de tercih edecek olsam rs yerine astra k'yı alırdım.
Bu araba manuel şanzımanla gelse çok daha iyi olurdu bence
 
  • Beğeni
Tepkiler: Mehmet ve Cenk
Bu araba manuel şanzımanla gelse çok daha iyi olurdu bence
Kesinlikle öyle. Manuel haliyle bu aracı satın almak isterdim. Konforu biraz yorardı belki ama 200 hp'lik makine neticede ona katlanırdım. Üstelik 9 litre gibi bir karma tüketim 200 hp için gayet makul bir değer. Civic rs'e göre daha derli toplu bir tasarımı var. Yol tutuşu daha sağlam. Ben kesinlikle bu aracın manuel'ini isterdim.
 
Kanka yüklüyor muyuz makinayı. Otopark stickerıyla beraber +10hp gelmiştir zaten:D
Kanka dr.ozan chip tuning uygulaması yapmayı düşünüyoruz bakalm :D
Erkek olmuş makine, hayır uğurlu olsjn knk :D
Eyv knkam sünnetini de yaptırdık valla ii oldu :D
Bakalım yasinim hepsiburada.com'a acayip ayar oldum. Lastiklerin üretim tarihi hakkında bilgi veremiyoruz dediler şaka gibi. Artık biraz daha düşünüp son kararımı vereceğim.
Aynen açıklamada tarih belirtilmesine dikkat et. Kolayoto'da tarih veriyolarsa wr-d4 leri al fazla düşünme :)
 
Aynen açıklamada tarih belirtilmesine dikkat et. Kolayoto'da tarih veriyolarsa wr-d4 leri al fazla düşünme :)
Kolayoto'da hafta ve yıl olarak tam tarihi veriyorlar ama hepsiburada.com'da vermiyorlar. Sipariş etsem eski üretim lastik gelse geri göndermek zorunda kalırım. O sebeple hb.com'dan vazgeçtim diyebilirim. Bakalım bu hafta sonuna kadar halledeceğim yasinim :)
 
  • Beğeni
Tepkiler: yaso
Cümleten selamünaleyküm ahali! :)

Bişey anlatacaktım; araya uykum ve ameliyat girdi anca yazabiliyorum. Affola... :p

Bi öğrencimden bahsetmiştim hatırlarsanız. Kendisi 20 yaşında, genç, eli yüzü düzgün, kötü bir alışkanlığı hatta kötü konuşmak gibi bir huyu bile olmayan naif, masumane bir kardeşimdir. 16 yaşından beri tanırım onu, matematik, fizik ve ingilizce dersi verdim kendisine uzun bir süre. Uzun uğraşlar sonucu Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Fakültesine yerleştirdik. Kazayı duyunca kalkıp gelmiş sağ olsun, özlemiştim kendisini zaten. Uzun süre sonra muhabbet edebildik.

Gelelim hikayeye...

Kardeşimizin ismi Samet. Bunun çocukluk arkadaşı (Murat) sürekli sıkıştırıyormuş çocuğu kız arkadaş bul kendine bi tane diye, bizimki de öyle aramakla bulunmaz diyip geçiştirmiş durmuş sürekli. Arkadaşı da iyi niyetli biri; gitmiş sevgilisine bundan bahsetmiş. Sevgilisi de en yakın arkadaşından Murat'a bahsetmiş. İşte kapalı, eli yüzü düzgün, efendi kızdır; bunların arasını yapalım demiş. Samet'e bahsetmişler bu durumdan; bizimki reddetmiş tabi.

Gel zaman git zaman; Muratla sevgilisi bu iş böyle olmaz diyip bizimkimden habersiz kıza atmışlar numarasını. Bizimki bi gece almış telefonu eline, bakmış tanımadığı birinden mesaj: "merhaba :))". Kimsiniz diye sorunca kız da anlatmış hikayeyi. Samet kızmış işte Murat'a falan ama kıza da gönlü kaymış hafiften, konuşmak istemiş o da reddedememiş. :rolleyes:

O zamanlar Samet çalışıyor tabi kendi şirketlerinde. Baba hasta, anne hasta, bir de 5 kardeşin en büyüğü olunca tüm yük sırtında kalmış zavallının. Kıza ilk başta yansıtmamış; "uzun hikaye, zamanı geldiğinde anlatırım sana" demiş. Kız da buna "sen anlat ben ölene kadar dinlerim" diye karşılık vermiş. Bizimki şok, bizimki iptal hdjshshs :D Bakmış kızın da gönlü var gibi, açmış kendini yavaş yavaş.

Babasının durumundan dolayı şirketin başına geçtiğini anlatmış kıza. Kız buraya takılıp kalmış. Sonraki günlerde kızın "nereye gidiyorsun, neredesin?" gibi sorularına da "şirket" kelimesi içeren cevaplar verince de kız hepten bilenmiş bizimkine karşı. Gitmiş arkadaşına yazmış bu çocuk bana malıyla hava atıyor, züppenin teki gibisinden şeyler anlatmış.

Hâlbuki çocuğun niyeti efendi gibi nerde olduğunu bildirmekten öte değilmiş. Kız yanlış anlamış, sormadan etmeden yazmayı kesmiş. Bir mesaja birkaç saat sonra cevap vermeye, soğuk davranmaya başlamış. Samet de işkillenip Murat'a "knk kız bana yazmıyor çok soğuk davranıyor, yengeye sorsana yanlış bişey mi yapmışım diye" böyle bir soru sormuş.

Nitekim Samet bir şekilde öğrenmiş bu mevzuyu, kıza kendini anlatmak istemiş yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışmış. Tabi kız güya nazlanacak "ben insandan bir kere soğudum mu bir daha kolay kolay ısınamam" diyip rest çekmiş. Bizimki de mahcubiyetini belirtip özür dilemiş ve efeddi efendi köşesine çekilmiş.

Ancak bana baya ağrına gittiğini söyledi. Yani haklı da bence; sadece sorulan soruya şirketteyim, şirkete gidiyorum diye cevap vermiş. Bunda ne var ki abi diyor bana. İşe gidiyorum deseydim soğumayacak mıydı yani diye soruyor.

Bana baya garip geldi, ikinci günden samimi samimi yazan kız, birden buna neden takıldı anlamış değilim açıkçası. o_O

Kaldı ki günümüzde bazı insanlar kalkıp "ben erkeklerden hoşlanıyorum, küçük kız çocukları beni tahrik ediyor, porno izlemekten zevk alıyorum....." gibi cümleleri rahat rahat kurup konuşurken insanların; "vaoov! ne kadar da açık sözlü, öz güvenli biri.." şeklinde karşılık verdiği bir dünyada yaşıyoruz. Gerçekten ilginç.

Sizin fikirlerinizi merak ettim ve yazmak istedim. Biraz uzun oldu kusura bakmayın. :p:D
 
Cümleten selamünaleyküm ahali! :)

Bişey anlatacaktım; araya uykum ve ameliyat girdi anca yazabiliyorum. Affola... :p

Bi öğrencimden bahsetmiştim hatırlarsanız. Kendisi 20 yaşında, genç, eli yüzü düzgün, kötü bir alışkanlığı hatta kötü konuşmak gibi bir huyu bile olmayan naif, masumane bir kardeşimdir. 16 yaşından beri tanırım onu, matematik, fizik ve ingilizce dersi verdim kendisine uzun bir süre. Uzun uğraşlar sonucu Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Fakültesine yerleştirdik. Kazayı duyunca kalkıp gelmiş sağ olsun, özlemiştim kendisini zaten. Uzun süre sonra muhabbet edebildik.

Gelelim hikayeye...

Kardeşimizin ismi Samet. Bunun çocukluk arkadaşı (Murat) sürekli sıkıştırıyormuş çocuğu kız arkadaş bul kendine bi tane diye, bizimki de öyle aramakla bulunmaz diyip geçiştirmiş durmuş sürekli. Arkadaşı da iyi niyetli biri; gitmiş sevgilisine bundan bahsetmiş. Sevgilisi de en yakın arkadaşından Murat'a bahsetmiş. İşte kapalı, eli yüzü düzgün, efendi kızdır; bunların arasını yapalım demiş. Samet'e bahsetmişler bu durumdan; bizimki reddetmiş tabi.

Gel zaman git zaman; Muratla sevgilisi bu iş böyle olmaz diyip bizimkimden habersiz kıza atmışlar numarasını. Bizimki bi gece almış telefonu eline, bakmış tanımadığı birinden mesaj: "merhaba :))". Kimsiniz diye sorunca kız da anlatmış hikayeyi. Samet kızmış işte Murat'a falan ama kıza da gönlü kaymış hafiften, konuşmak istemiş o da reddedememiş. :rolleyes:

O zamanlar Samet çalışıyor tabi kendi şirketlerinde. Baba hasta, anne hasta, bir de 5 kardeşin en büyüğü olunca tüm yük sırtında kalmış zavallının. Kıza ilk başta yansıtmamış; "uzun hikaye, zamanı geldiğinde anlatırım sana" demiş. Kız da buna "sen anlat ben ölene kadar dinlerim" diye karşılık vermiş. Bizimki şok, bizimki iptal hdjshshs :D Bakmış kızın da gönlü var gibi, açmış kendini yavaş yavaş.

Babasının durumundan dolayı şirketin başına geçtiğini anlatmış kıza. Kız buraya takılıp kalmış. Sonraki günlerde kızın "nereye gidiyorsun, neredesin?" gibi sorularına da "şirket" kelimesi içeren cevaplar verince de kız hepten bilenmiş bizimkine karşı. Gitmiş arkadaşına yazmış bu çocuk bana malıyla hava atıyor, züppenin teki gibisinden şeyler anlatmış.

Hâlbuki çocuğun niyeti efendi gibi nerde olduğunu bildirmekten öte değilmiş. Kız yanlış anlamış, sormadan etmeden yazmayı kesmiş. Bir mesaja birkaç saat sonra cevap vermeye, soğuk davranmaya başlamış. Samet de işkillenip Murat'a "knk kız bana yazmıyor çok soğuk davranıyor, yengeye sorsana yanlış bişey mi yapmışım diye" böyle bir soru sormuş.

Nitekim Samet bir şekilde öğrenmiş bu mevzuyu, kıza kendini anlatmak istemiş yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışmış. Tabi kız güya nazlanacak "ben insandan bir kere soğudum mu bir daha kolay kolay ısınamam" diyip rest çekmiş. Bizimki de mahcubiyetini belirtip özür dilemiş ve efeddi efendi köşesine çekilmiş.

Ancak bana baya ağrına gittiğini söyledi. Yani haklı da bence; sadece sorulan soruya şirketteyim, şirkete gidiyorum diye cevap vermiş. Bunda ne var ki abi diyor bana. İşe gidiyorum deseydim soğumayacak mıydı yani diye soruyor.

Bana baya garip geldi, ikinci günden samimi samimi yazan kız, birden buna neden takıldı anlamış değilim açıkçası. o_O

Kaldı ki günümüzde bazı insanlar kalkıp "ben erkeklerden hoşlanıyorum, küçük kız çocukları beni tahrik ediyor, porno izlemekten zevk alıyorum....." gibi cümleleri rahat rahat kurup konuşurken insanların; "vaoov! ne kadar da açık sözlü, öz güvenli biri.." şeklinde karşılık verdiği bir dünyada yaşıyoruz. Gerçekten ilginç.

Sizin fikirlerinizi merak ettim ve yazmak istedim. Biraz uzun oldu kusura bakmayın. :p:D
Hiç bir insanın karakteri hakkında yorum yapmak bana düşmez. Şahsi kanaatim olarak ise; ben öyle daha kısa zamandır birbirlerini tanımalarına rağmen karşı tarafın ' neredesin, nereye gidiyorsun, ne yapıyorsun ' gibi sorular sormasını sevmiyorum. Bu da yetmezmiş gibi verdiğim cevaba alınıp bana alındığını söylemek yerine küçük çocuklar gibi tavır yapanlardan pek haz etmem. İnsan biraz anlayışlı olmalı. Alındığı bir şey varsa da tavır yapmak yerine karşısındakine konuyu açmalı. Asıl dürüstlük budur.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...