İngilizcemi nasıl geliştirebilirim ?

yunuscelik29

Yunus Çelik
Profesör
1,376
26
Marka
Volkswagen
Herkese merhaba İnşaat Mühendisliği 3.sınıf öğrencisiyim artık bu yaz İngilizcemi tamamen geliştirmem gerekiyor. Sizce nasıl bir yol izlemeliyim ?
 
  • Beğeni
Tepkiler: fujiwara
Direkt olarak konuşma becerisi istiyorsanız en mantıklı seçenekler Work&Travel yapmak veya gidip yurtdışında bir süre yaşamak.Bu mümkün değilse sık sık dizi/film izlenmeli ve ses kayıtları dinlenmeli.Yok akademik anlamda sınavlarda başarı isteniyorsa bu işi profesyonel yapan yerlerden destek almak lazım.
 
Gramer için iyi bir kurs, speaking için bol bol ingilizce içerik diyorum ben de. Konu hiç fark etmez, dizi olur film olur araba içeriği olur. Hatta bu içerikleri ilk başlarda ingilizce türkçe altyazılı izlerken bir süre sonra ingilizce ingilizce altyazılı izlemek bayağı etkili oluyor. Ben kendi adıma önceleri dizilerle şu sıralar da Araba ile ilgili içerikler izleyerek devam ediyorum seviye olarak ingilizce videoyu ingilizce altyazılı okuyabilir, anlar hale geldim. Bu olay baya geliştiriyor hem kelime hem yazım hem de telaffuz anlamında. Bir sonraki hedefim altyazısız şekilde tam anlayarak izlemek. Şu dönemde ara ara deniyorum, kaba taslak neyden bahsettiğini anlayabiliyorum biraz ama zamanı var daha tam anlamıyla ana dilimdeki videoları izler gibi izlemek için.
 
Öncelikli tavsiyem hem Türkçe hem de İngilizce kelime bilgini geliştirmen. Günlük hayatta düzenli kullandığın kelimelerin İngilizcelerini mutlaka bilmen lazım. Bununla birlikte yenilerini de ekleyip hayatın içinde kullanman ve sürekli içinden tekrar etmen lazım. Dil bilgisi, konuşma, yazma gibi şeylerin hepsinden önce mutlaka kelime haznen mümkün olduğunca iyi olmalı. Sadece İngilizce değil, Türkçe kelimeleri de geliştirmen gerekiyor. Biri eksik kalırsa öbüründen zorlanırsın.

İkincisi, yabancı dil dediğin konuşmadan ibarettir. Bunu bilir bunu söylerim. On numara dil bilgisi bilirsin, tüm zamanlar sular seller gibidir, derece alacak kadar iyi essay yazarsın ama konuşamadıktan sonra hiç bir halt olmaz. Çok kişi tanıyorum süper dil bilgisine sahip olmasına rağmen konuşmayı beceremeyen. Bu noktada İngilizce bilgini kullanman, işine yarayacak hale dönüştürmen zordur.

Yurt dışına çıkma imkanın olursa önceliği buna vermelisin. Eğer imkanın yoksa seninle en azından haftanın her günü belli süreler İngilizce konuşabilecek bir yardımcı, hoca, kurs gibi şeylere yönelmen gerekir. Yabancı içerikli dizi, film elbet pratiğini arttırır ama sen konuşmadıktan sonra, kendini ifade etmeye çalışmadıktan sonra dinlemen ancak karşındakini anlamaya yardımcı olur. Kendi derdini anlatabilmen için konuşman gerekir. Ya burada ya yurt dışında seninle bir şekilde İngilizce bilen ve öğretebilen biriyle bol bol konuşman gerekiyor.
 
Son düzenleme:
İngilizce konuşarak gelişir bence
Ama ondan önce konuşma yapmak için gereken altyapıyı geliştirmelisin, bu da kelime bilgisi ile olur, hiç bir şey yapamıyorsan konunla ilgili ingilizce metinleri çevirmek, metin içeriği olan ingilizce oyunlar oynamak, hobilerinle ilgili olabilir mesela web siteleri karıştırmak çok faydalı olacaktır. Tabii bunları yaparken bilmediğin kelimelerin anlamlarını öğrenmeden gecmemelisin.
Konuşmak bundan sonra daha kolay olacaktır, konuşurken stres yapmamak, karşıdaki kişilerin senin ana dilinin ingilizce olmadığını bildiğini yani mükemmel konuşmanı beklemediğini kafada tutarak elinden gelen en basit ifadelerle kendini ifade etmekle başlamak en mantıklısı.
 
İş hayatım için gerek ingilizce. Sınava girmeyeceğim. Bildiğiniz gibi İngilizce bilmeyen Mühendisleri artık aramıyorlar. Work and Travel’ı babamla konuşacağım olur derse düşünüyorum. İngilizcem aslında iyidir gramer konusunda epey bilgim vardı biraz unuttum tabi. Şuan altyazılı dizi filmler izliyorum yabancı kişilerle iletişim kurmaya çalışıyorum.
 
  • Beğeni
Tepkiler: MehmetAydin
Öncelikli tavsiyem hem Türkçe hem de İngilizce kelime bilgini geliştirmen. Günlük hayatta düzenli kullandığın kelimelerin İngilizcelerini mutlaka bilmen lazım. Bununla birlikte yenilerini de ekleyip hayatın içinde kullanman ve sürekli içinden tekrar etmen lazım. Dil bilgisi, konuşma, yazma gibi şeylerin hepsinden önce mutlaka kelime haznen mümkün olduğunca iyi olmalı. Sadece İngilizce değil, Türkçe kelimeleri de geliştirmen gerekiyor. Biri eksik kalırsa öbüründen zorlanırsın.

İkincisi, yabancı dil dediğin konuşmadan ibarettir. Bunu bilir bunu söylerim. On numara dil bilgisi bilirsin, tüm zamanlar sular seller gibidir, derece alacak kadar iyi essay yazarsın ama konuşamadıktan sonra hiç bir halt olmaz. Çok kişi tanıyorum süper dil bilgisine sahip olmasına rağmen konuşmayı beceremeyen. Bu noktada İngilizce bilgini kullanman, işine yarayacak hale dönüştürmen zordur.

Yurt dışına çıkma imkanın olursa önceliği buna vermelisin. Eğer imkanın yoksa seninle en azından haftanın her günü belli süreler İngilizce konuşabilecek bir yardımcı, hoca, kurs gibi şeylere yönelmen gerekir. Yabancı içerikli dizi, film elbet pratiğini arttırır ama sen konuşmadıktan sonra, kendini ifade etmeye çalışmadıktan sonra dinlemen ancak karşındakini anlamaya yardımcı olur. Kendi derdini anlatabilmen için konuşman gerekir. Ya burada ya yurt dışında seninle bir şekilde İngilizce bilen ve öğretebilen biriyle bol bol konuşman gerekiyor.
Evet çok haklısınız. Dil bilgisi kendi başına pek bir şey ifade etmiyor. Günlük hayatta kullandığım Türkçe kelimelerin İngilizcesini öğrenerek başlayacağım. Bir de inşaat terimlerin ingilizcesini öğrenerek. Teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. Yurt dışına çıkma imkanım olmazsa kurs, özel ders, konuşma gibi şeylere yöneleceğim.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cenk
İngilizceyi sevmeniz gerekiyor. Sevilmeyen ve teşvik etmeyen dil öğrenilemez. Öğrenmek için öğrenmek istiyorsanız büyük ihtimalle çok büyük sıkıntı çekeceksiniz.

Dili sevmekte nasıl olur, aslında kendi içinde bir motivasyon oluşturarak. Yani söylediğiniz gibi "İngilizce bilmeyen mühendisi işe almıyorlar" bence güzel bir motivasyon örneği. Nitekim bunun dışında farklı şeyler de düşünülebilir.

1.) Dile maruz kalmanız lazım.

Münferit yazmış, direkt 10 üzerinden 10'luk tespit. Bilgisayarınızı telefonunuzun dilini İngilizceye çevirin, hiç alakanız olmasa bile yabancı içerikler izlemeye başlayın. Anlamasanız bile izleyin, tabi ki hoşnut olacağınız şeyler izleyin. Arabalarla ilginiz varsa araçlarla ilgili İngilizce içerikler.

2.) Ezberlemeyin

Tercümanlık okuyan birisi olarak, Türkiye'deki 1 numaralı problem (ki çoğu tanıdığım kişi de aynı görüştedir) ezberlemektir. Eğitim sistemimiz zaten facia, hepimiz her şeyi ezberledik. Dil ezberlenemez. Kelimeler dahi. Ezberlersiniz, iki gün sonra unutursunuz. Dil bilgisi, hiç ezberlenemez.

Dil bilgisini ezberlediğiniz taktirde kağıda İngilizce yazabilen ancak konuşamayan birisi olursunuz. Çünkü konuşulurken kimse burada şimdiki zaman mı, gelecek zaman mı, geçmiş zaman mı, perfect tense mi kullanıyım diye düşünmüyor. Zamanında bir Türkçe video görmüştüm, adam birisiyle karşılaşıyor İngilizce konuşacak bir saat aklında düşünüyor ya şimdi ben verb'ün 3. hali + ing mi kullanacaktım filan diyor. Aynı o hesap olursunuz.

İngilizceyi rahatça konuşan herkes dil bilgisini otomatik olarak konuşurken doldurur. Yıllarca perfect tense'i anlamakta zorlanmış birisi olarak artık doğal olarak otomatik bir şekilde onu yeri geldiğinde kullanıyorum. Nasıl olduğunu ben bile anlamıyorum.

Peki bu nasıl oluyor? Yine dediğimiz gibi, 1. maddeyi gerçekleştirerek yani dile maruz kalarak. Beynimizin dili öğrenme ve edinme süreci, diğer her şeyi öğrenme sürecinden çok daha farklı. Ben bilişim sektörü ile ilgili yazıları okuyup, videolar izleyip İngilizce dizi/film izleye izleye otomatik olarak beynime perfect tense'in nerede nasıl kullanılacağını kayıt etmişim. Geriye bir kez kitaptan "bu nasıl yapılır?" diye bakmak kalıyor. Ondan sonra otomatik olarak hallediyorsunuz.

Öğrenirken lütfen okumayın. Yazın. Yazmak çok etki ediyor. Onun haricinde "shadowing" yapın. Yani kendi kendinize İngilizce konuşun. İngilizce konuşmaktan utanmayın, çünkü dil yapısı bizimkisiyle benzer olmadığı için kelimelerin okunuşunda da çok hata yapacak ve bunu sonrasında düzeltmeye başlayacaksınız. Türkçe düşündüğünüz şeyleri evde İngilizce olarak duvara karşı konuşun. Kelime eksikliği hissedeceksiniz, anlatmak istediğinizi anlatamadığınızı fark edeceksiniz ve eksikliklerinizi görüp onu kapatıp bir sonraki sefer başarılı olacaksınız.

Kelimeleri ezberliyorsanız, lütfen shadowing dediğimiz yöntemle bunları farklı farklı şekillerde kullanın.

Cambly kullanın. Ben kullanmadım ama çok güzel bir uygulama. Belki maddi şartlar el vermeyebilir, ücretleri ne kadar bilmiyorum ama eminim ben bugün kullanmaya başlasam İngilizcem 2 kat filan iyileşir. Hem kulağınız gelişecek (İngilizcenin Türklerdeki 1. numaralı problemidir, ayırt etmesi ve anlaması çok zor) hem de dramatik bir şekilde aksanınız ve grameriniz iyileşecek. Ezberlediğiniz kelimeleri böylece kullanabilir ve aklınıza yazabilirsiniz.

Ama sevmeniz lazım. Sevmezseniz olmaz.

İngilizce'nin bir diğer dezavantajı Türkçe'ye kıyasla cümle yapısı ters. Onu oturttuktan sonra aslında çoğu şey hızlıca halloluyor.
 
İngilizceyi sevmeniz gerekiyor. Sevilmeyen ve teşvik etmeyen dil öğrenilemez. Öğrenmek için öğrenmek istiyorsanız büyük ihtimalle çok büyük sıkıntı çekeceksiniz.

Dili sevmekte nasıl olur, aslında kendi içinde bir motivasyon oluşturarak. Yani söylediğiniz gibi "İngilizce bilmeyen mühendisi işe almıyorlar" bence güzel bir motivasyon örneği. Nitekim bunun dışında farklı şeyler de düşünülebilir.

1.) Dile maruz kalmanız lazım.

Münferit yazmış, direkt 10 üzerinden 10'luk tespit. Bilgisayarınızı telefonunuzun dilini İngilizceye çevirin, hiç alakanız olmasa bile yabancı içerikler izlemeye başlayın. Anlamasanız bile izleyin, tabi ki hoşnut olacağınız şeyler izleyin. Arabalarla ilginiz varsa araçlarla ilgili İngilizce içerikler.

2.) Ezberlemeyin

Tercümanlık okuyan birisi olarak, Türkiye'deki 1 numaralı problem (ki çoğu tanıdığım kişi de aynı görüştedir) ezberlemektir. Eğitim sistemimiz zaten facia, hepimiz her şeyi ezberledik. Dil ezberlenemez. Kelimeler dahi. Ezberlersiniz, iki gün sonra unutursunuz. Dil bilgisi, hiç ezberlenemez.

Dil bilgisini ezberlediğiniz taktirde kağıda İngilizce yazabilen ancak konuşamayan birisi olursunuz. Çünkü konuşulurken kimse burada şimdiki zaman mı, gelecek zaman mı, geçmiş zaman mı, perfect tense mi kullanıyım diye düşünmüyor. Zamanında bir Türkçe video görmüştüm, adam birisiyle karşılaşıyor İngilizce konuşacak bir saat aklında düşünüyor ya şimdi ben verb'ün 3. hali + ing mi kullanacaktım filan diyor. Aynı o hesap olursunuz.

İngilizceyi rahatça konuşan herkes dil bilgisini otomatik olarak konuşurken doldurur. Yıllarca perfect tense'i anlamakta zorlanmış birisi olarak artık doğal olarak otomatik bir şekilde onu yeri geldiğinde kullanıyorum. Nasıl olduğunu ben bile anlamıyorum.

Peki bu nasıl oluyor? Yine dediğimiz gibi, 1. maddeyi gerçekleştirerek yani dile maruz kalarak. Beynimizin dili öğrenme ve edinme süreci, diğer her şeyi öğrenme sürecinden çok daha farklı. Ben bilişim sektörü ile ilgili yazıları okuyup, videolar izleyip İngilizce dizi/film izleye izleye otomatik olarak beynime perfect tense'in nerede nasıl kullanılacağını kayıt etmişim. Geriye bir kez kitaptan "bu nasıl yapılır?" diye bakmak kalıyor. Ondan sonra otomatik olarak hallediyorsunuz.

Öğrenirken lütfen okumayın. Yazın. Yazmak çok etki ediyor. Onun haricinde "shadowing" yapın. Yani kendi kendinize İngilizce konuşun. İngilizce konuşmaktan utanmayın, çünkü dil yapısı bizimkisiyle benzer olmadığı için kelimelerin okunuşunda da çok hata yapacak ve bunu sonrasında düzeltmeye başlayacaksınız. Türkçe düşündüğünüz şeyleri evde İngilizce olarak duvara karşı konuşun. Kelime eksikliği hissedeceksiniz, anlatmak istediğinizi anlatamadığınızı fark edeceksiniz ve eksikliklerinizi görüp onu kapatıp bir sonraki sefer başarılı olacaksınız.

Kelimeleri ezberliyorsanız, lütfen shadowing dediğimiz yöntemle bunları farklı farklı şekillerde kullanın.

Cambly kullanın. Ben kullanmadım ama çok güzel bir uygulama. Belki maddi şartlar el vermeyebilir, ücretleri ne kadar bilmiyorum ama eminim ben bugün kullanmaya başlasam İngilizcem 2 kat filan iyileşir. Hem kulağınız gelişecek (İngilizcenin Türklerdeki 1. numaralı problemidir, ayırt etmesi ve anlaması çok zor) hem de dramatik bir şekilde aksanınız ve grameriniz iyileşecek. Ezberlediğiniz kelimeleri böylece kullanabilir ve aklınıza yazabilirsiniz.

Ama sevmeniz lazım. Sevmezseniz olmaz.

İngilizce'nin bir diğer dezavantajı Türkçe'ye kıyasla cümle yapısı ters. Onu oturttuktan sonra aslında çoğu şey hızlıca halloluyor.
Evet Cambly'i üniversitede hocam önermişti. Zaten dil öğrenme konusunda iyi sayılırım lisede Arapça ve İngilizce derslerine hep ilgi duyardım üniversitede ise İngilizce 1-2 derslerim AA gelmişti ama tabi orda hep dil bilgisi öğrendik. Telefonumu 1,5 yıldır falan ingilizce kullanıyorum onun harici bilgisayarım da öyle.

Gerçekten çok teşekkür ediyorum altın değerinde öneriler verdiniz hepsini tek tek uygulayacağım. Sevmeme diye bir şansım yok ki seviyorum zaten. İngilizce cidden şart günlük hayatta karşıma çıkan ingilizce cümleleri, kelimeleri vs. anlayabiliyorum fakat karşımdakiyle akıcı şekilde konuşamıyorum maalesef.
 
İngilizce ogrenmek icin yapabilecegin en temel sey, ingilizce film ve dizileri yine ingilizce alt yazi ile izlemek. Ses ve kelimeler uzun vadede bu sayede aklinda yer eder.

Sonraki seviye ise, yabancilarla ayni ortamda bulunmak. Hic imkan yok ise, cambly tarzi online uygulamalara yonelebilirsin.
 
Ben alanımla ilgili Türkçe içerik bulamadığım için İngilizce Youtube içerikleri izleyerek epey bir yol katetmiştim. Sizin aradığınız da tam olarak bu bence. Work&travel seçeneği İngilizceyi öğrenmenize doğrudan etki edecektir ama alanınızla alakalı teknik terimleri dizi/film izleyerek ya da Amerika'da pompacılık yaparak öğrenemezsiniz.

Kelime ezberleyerek de gidebileceğiniz en iyi mesafe güzel bir sınav puanı olur bence. yabancı bir dili kendi ana dilinizle karşılaştırma yaparak öğrenmeye çalışırsanız düşündüklerinizi kelimelere dökme hızınızı yarı yarıya düşürür ve çoğu zaman konuşmamayı tercih eden bir konuma gelirsiniz. Günlük hayatta ingilizce iletişim kurulan bir ortamda bulunmak öğrenmenin en kısa yoludur. Nasıl düşünüp, hangi kelimeleri hangi manada kullandıklarını görüp onlar gibi düşünmeye başlarsınız. Bir süre sonra zihniniz bu dönüşümü otomatik olarak yapar ve İngilizce konuşmanız gereken yerde aynen bir İngiliz ya da Amerikalı'nın düşündüğü gibi düşünüp konuşmaya başlarsınız.

Kelime öğrenme konusunda ısrarcıysanız da önerim şudur; karşılaştırmalı bir kelime ezberleme şekli öğretilmişti bize, ortaokulda Almanca öğrenirken. Öğrenmek istediğiniz kelimenin, İngilizcede kaç karşılığı olduğunu görüp, sonra o kelimelerin her birinin Türkçe karşılığına da bakıp görmek çok önemli. Bu sayede basmakalıp şekilde kelime değil, mana öğrenmiş olursunuz.
 
Sekiz yildir yurt disinda yasayan bir muhendis olarak, deneyimlerimden hareketle tavsiyelerimi paylasmak isterim. Bahsettigin konu yetkin Ingilizce ogrenimi; yani kendini Ingilizce yazili ve sozlu ifade etmen ve karsidakini (yazili veya sozlu) anlaman.


Dil ogrenimi ile ilgili yontemleri Munferit ve Berkin cok guzel yazmis: 1- Maruz kalmak 2- Ezberlemekten siddetle kacinmak ve yazmak. Ve tabi ki etkilesim. Sabirli ve cesur olmak olmazsa olmazi.
Kendi tavsiyelerim:

1- Grammar: Dilin altyapisidir ama kendisi degil. Ogrendigin dil, bildigin grammar kadar saglam olur ve dil ogrenimini kolaylastirir. Temel yanlis: Grammar konularini bitirmek ile dil ogrenimi bitmez, aksine yeni baslar. Yetkin bir Ingilizce ogrenimi icin grammar seviyeni B1 ve ustu tutmani siddetle tavsiye ederim.


2-Kelime bilgisi: Berkin konu ile ilgili baya guzel bilgiler vermis ve dedigi gibi ezberlemekten kacin. Ezber yapmak zaman kaybindan baska birsey degildir. Yapilmasi gerekenler : En guzel kelime ogrenimi Munferit dedigi gibi o kelimelere maruz kalarak ( Yani gormek ve kullanmak) ile ogrenilir. Yani tum elektronik cihazlarin dilini Ingilizceye cevir. Dahasi ogrendigin kelimeleri surekli kullanmaya ozen goster.

3- Okuma ve yazma ( Reading and writing): Yukarida bahsettigim kelime ve grammar bilgisini en iyi pekistirilecek ( maruz kalacagin) yer. Ozellikle yazma. yazma ogrendigin grammar konularini ve kelimeleri pekistiricegegin yer. Yazmaktan cekinme ve kelime ogrenmenin en iyi yolu, yeni ogrendigin kelimeyi metin icinde surekli kullanmak. Her gun yaz. Okumanin en buyuk avantaji ise yeni kaliplar ve kelimelerle gormektir. Her gun ingilizce okumaktan ve yazmaktan vazgecme. Ozellikle okudugun metnin seviyene uygun olduguna dikkat et. ( Seviye seviye gitmek cok onemli, ne cok ustu ne cok alti).

4- Dusunmek: Gunde en az 5-10 dakika ingilizce dusunmeye calis ve kafanda ingilizce yorumlar yap ( mesela begenmedigin bir arabayi kafanda inglizce elestir sanki karsinda yabanci birisine anlatiyormus gibi. Sesli ve hergun yapmak Inglizce gelisimine cok sey katar.

5-Yabanci ulkeye gitmek: Yurt disina cikmak dilin gelisimine yardimci olur mu ? Ve ne kadar yardimci olur? Cevap: Yurt disina giden kisinin yabanci dili kadar yardimci olur ve o kadar gelistirir. Yani 100-150 kelime bilgisiyle kimseye tavsiye etmem. Cevremde siklikla goruyorum, yeterli olmayan kelime ve dil bilgisi ile yabancilarla sosyallesmek ve bu vesile ile dili gelistirmek oldukca zor. Kacinilmaz son genelde 5-6 turkun beraber takimasi ile sonuclaniyor ve cok fazla karsilastigim bir durum.

6- Teknoloji kullanimi: Okuma ve yazma gelistirmenin diger bir yolu ( belkide en iyisi) internet. Mesela ingilizce konusan ve veya siklikla Inglizce konusulan ulkelerin (pakistan, hindistan, filipinler veya endonezya) otomotov forumlarina kaydolup, Ingilizceni ilerletebilirsin. ( Mesela Hintlilere bizim Egea'yi, Symbol'u anlat :) ). Asagidaki paylastigim liknkte Pakistanlilar Uno'yu tartisiyor. Sen de fikirlerini ingilizce ifade edebilirsin :).


 
Son düzenleme:
Sekiz yildir yurt disinda yasayan bir muhendis olarak, deneyimlerimden hareketle tavsiyelerimi paylasmak isterim. Bahsettigin konu yetkin Ingilizce ogrenimi; yani kendini Ingilizce yazili ve sozlu ifade etmen ve karsidakini (yazili veya sozlu) anlaman.


Dil ogrenimi ile ilgili yontemleri Munferit ve Berkin cok guzel yazmis: 1- Maruz kalmak 2- Ezberlemekten siddetle kacinmak ve yazmak. Ve tabi ki etkilesim. Sabirli ve cesur olmak olmazsa olmazi.
Kendi tavsiyelerim:

1- Grammar: Dilin altyapisidir ama kendisi degil. Ogrendigin dil, bildigin grammar kadar saglam olur ve dil ogrenimini kolaylastirir. Temel yanlis: Grammar konularini bitirmek ile dil ogrenimi bitmez, aksine yeni baslar. Yetkin bir Ingilizce ogrenimi icin grammar seviyeni B1 ve ustu tutmani siddetle tavsiye ederim.


2-Kelime bilgisi: Berkin konu ile ilgili baya guzel bilgiler vermis ve dedigi gibi ezberlemekten kacin. Ezber yapmak zaman kaybindan baska birsey degildir. Yapilmasi gerekenler : En guzel kelime ogrenimi Munferit dedigi gibi o kelimelere maruz kalarak ( Yani gormek ve kullanmak) ile ogrenilir. Yani tum elektronik cihazlarin dilini Ingilizceye cevir. Dahasi ogrendigin kelimeleri surekli kullanmaya ozen goster.

3- Okuma ve yazma ( Reading and writing): Yukarida bahsettigim kelime ve grammar bilgisini en iyi pekistirilecek ( maruz kalacagin) yer. Ozellikle yazma. yazma ogrendigin grammar konularini ve kelimeleri pekistiricegegin yer. Yazmaktan cekinme ve kelime ogrenmenin en iyi yolu, yeni ogrendigin kelimeyi metin icinde surekli kullanmak. Her gun yaz. Okumanin en buyuk avantaji ise yeni kaliplar ve kelimelerle gormektir. Her gun ingilizce okumaktan ve yazmaktan vazgecme. Ozellikle okudugun metnin seviyene uygun olduguna dikkat et. ( Seviye seviye gitmek cok onemli, ne cok ustu ne cok alti).

4- Dusunmek: Gunde en az 5-10 dakika ingilizce dusunmeye calis ve kafanda ingilizce yorumlar yap ( mesela begenmedigin bir arabayi kafanda inglizce elestir sanki karsinda yabanci birisine anlatiyormus gibi. Sesli ve hergun yapmak Inglizce gelisimine cok sey katar.

5-Yabanci ulkeye gitmek: Yurt disina cikmak dilin gelisimine yardimci olur mu ? Ve ne kadar yardimci olur? Cevap: Yurt disina giden kisinin yabanci dili kadar yardimci olur ve o kadar gelistirir. Yani 100-150 kelime bilgisiyle kimseye tavsiye etmem. Cevremde siklikla goruyorum, yeterli olmayan kelime ve dil bilgisi ile yabancilarla sosyallesmek ve bu vesile ile dili gelistirmek oldukca zor. Kacinilmaz son genelde 5-6 turkun beraber takimasi ile sonuclaniyor ve cok fazla karsilastigim bir durum.

6- Teknoloji kullanimi: Okuma ve yazma gelistirmenin diger bir yolu ( belkide en iyisi) internet. Mesela ingilizce konusan ve veya siklikla Inglizce konusulan ulkelerin (pakistan, hindistan, filipinler veya endonezya) otomotov forumlarina kaydolup, Ingilizceni ilerletebilirsin. ( Mesela Hintlilere bizim Egea'yi, Symbol'u anlat :) ). Asagidaki paylastigim liknkte Pakistanlilar Uno'yu tartisiyor. Sen de fikirlerini ingilizce ifade edebilirsin :).


Çok teşekkür ediyorum. 6.Madde baya eğlenceli aslında :)
 
  • Beğeni
Tepkiler: mhays
Diyalogları anlaşılabilir Podcastler veya ilginizi çeken TV serilerini izleyerek en azından telaffuz ve sorulara verilen ani cevaplar şeklinde bilgilerinizi taze tutabilirsiniz. Diğer arkadaşların da belirttiği gibi gramer bilgisi lazım olsa da; günlük konuşmalarda işe yararlığı pratiğiniz olmadan neredeyse sıfır. Zira çok faydasını gördüm, masa başında gramer çözerken uzun vadede kendinizi turistlerle konuşur halde buluyorsunuz. Hem de kendinizi yormadan. Wheeler Dealers, Top Gear vb. seriler bir petrolhead olarak ilginizi çekecektir diye düşünüyorum. Başarılar dilerim.