Araba konusundan farkli bir konuda konusalim diye konuyu aciyorum.
Iki tarafida kullandim ama apple a 5s ile gectim ondada biraktim. Birakma nedenim ise o zaman ki gelen guncellemeler ile bayagi yavaslamasi .zaten benimle birlikte cok arkadasim satti sonra duzelttiler vs dendide onlar 6 ile devam etti ben macerami sonlandirdim. Zaten android den gelmistim hicbirseyi ozellestiremiyor , pc ye usb den baglanip bir dosya bile alamiyordum ustune ustluk bluetooth var ama hicbir ise yaramiyordu. Ama kullanirken en cok servisini (ama randevu alma sansina erisebilirseniz) sevmistim.zorlu magazinda tanidik vardi araya alindim ve aninda yeni yani swap telefonla degistirmeleri beni bayagi etkilemisti. Diger sevdigim tarafida basit olmasi. Zaten 7 den 70 e herkesin kolayca kullanip sevmeside basit ama islevsel olmasindan.
Android kisminda sayisiz cihaz var. Amiral gemiside olsa giris seviyeside olsa maksimum bir ust guncellemeyi alirsiniz gerisi mumkun degil.ama guncelleme almasa bile cok uzun zaman hayatina devam edecektir. Yani apple daki gibi bir sure sonra guncellemeyi almayan telefonun uygulama guncelleyememesi gibi bir durum yok.ama her halukarda apple daha uzun sure telefonlarina destek verdigi icin android bir hamle yapti.her gelen guncellemeyi almasi icin android one diye modeller surduler onlarda vasat kamerali ekranli vs. Olunca talep cok olmadi.
Eger telefonla cok hasir nesir iseniz android bicilmis kaftan. Orta ust segment denen bir model kullaniyorum yani amiral gemisi degil ona ragmen tek ekranda farkli bolgelerde ayni anda 6 ya kadar programi tek ekrandan yonetebiliyorum.ama ben basitlikten yok yavasladi yok virus girdi o oldu vs ugrasmam derseniz ise direk ios isletim sistemi derim.bu arada bahsettiginiz android programlarinin alacaklari izinleri secme hakkini verdilerde genede android saldiriya acik bir sistem.
Son olarak apple bende hayal kirikligi yasatti. Samsung yuzunden ilk defa iphone 7s e 8 demek zorunda kaldilar. Ustune samsung s8 benzeri cercevesiz ekrani kablosuz sarji vs olan bir x modeli cikardilar.ama zaten apple hic bir zaman ben oncuyum demedi. Olan teknolojileri daha gelismis ve daha stabil hale getirmeyi amaclarlar genelde ama bana gore biraz geride kaldilar ben yenilik beklemistim bu sefer yinede.
Valla benim kişiselleştirmeye karşı özel bir ilgim olmadı. Kullandığım program sayısı da öyle ahım şahım değil. Sosyal medya desen sadece Facebook ve Instagram var. Facebook'u sadece arkadaşlar ne yapıyormuş diye günde taş çatlasa 2 kere girerim, Instagram'da keza öyle. O yüzden öyle kutu kutu "şunu şuraya alayım, bunu buraya atayım" ile son iki Android telefonumda hiç uğraşmadım. Hatta HTC One M7 ile Sony Xperia Z2'de tek ekran kullanmıştım. Yani ekranı sağa sola kaydırmıyordum çünkü o kişiselliştirme benim için bir şey ifade etmiyordu artık. Belki de iPhone'a alıştığımız içindi bilemiyorum.
İkinci konu ise iOS'un dışarıya kapalı oluşu. Yani dosya alıp gönderememe, BT ile sadece cihazların eşleşmesi gibi vs. Bu sorunlar yüzünden bende iPhone 3G ve 3GS almadım belki düzenlerler diye. Ancak düzeltmediler. O dönemler NOKIA N900 bile kullandım belki geleceği olur diye. Çünkü zamanında Nokia N95 8GB'da dediğin gibi resimleri atıyorduk, müzikleri atıyorduk, dosyalar atıyorduk, alışmıştık.
Ardından Symbian'ın açıkları, Android'in açıkları gibi şeyleri görüp risklerini yaşamadım ama yine de denemek istedim ve iPhone 4 aldım. Şu zamana kadar tasarım olarak gerçekten sevdiğim en güzel telefondu. Birde N95 8GB'ı çok sevmiştim. Her neyse. iPhone 4'ü alınca tabii o zaman müzik programları falan böyle alıp başını gitmemiş, baktım ben harıl harıl fotoğraf çeken birisi değilim zaten, e Bluetooth'u da eskisi gibi onu al bunu gönder şeklinde kullanmıyorum kaldı ki kullansakta hızı malum kağnı gibi idi o tarihlerde esprisi kalmadı diye iyiden iyiye kullanmayı bırakmıştım. Dolayısıyla dışa açık bir sistem ihtiyacım olmadığını farkettim. Takılmayan, sapıtmayan, kilitlenmeyen, kendini resetlemeyen bir telefon kullanmaya başlamıştım. Daha sonra bu büyük ekran eleştirilerine rağmen Apple'ın ekranı iPhone 5 ile dikine büyütmesi sonucunda sinirlenip bir hışım gittim Samsung Galaxy Note 2 aldım. 8 ay sonra askere gidiyorum diye sattım. Kullandığım o süre içerisinde 5 dakikada bir pil %1 iniyordu. Üstelik işlem yapmaya gerek yoktu. Ekranın açık olması yeterliydi. Biraz kovaladım çözülebilir bir şey mi diye? Baktım olmayacak, askere giderken sattım.
Askerde baktık telefonu çaktırmadan kullanabiliyoruz, çarşıya çıktığımda HTC One M7 aldım, çıkınca da kullanmaya başladım ama dön dolaş aynı şeyler, yazılım güncellemesi gelmiyor vs diye hadi birde Sony Xperia Z2'ye geçelim dedik. Onda da aynı şeyler olunca boşa para verdiğimi anladım. Satarken de fiyatının 6 ay sonra %50 kadar değer kaybetmesi ayrı bir konuydu, oralara hiç girmiyorum zaten.
Ardından iPhone 6 Plus'a geçtim. Beklentilerimi fazlasıyla karşıladığını gördüm. 1.5 sene kullandıktan sonra hiç aklımda yokken bir arkadaşım telefonu kardeşine almak istedi, aldığım fiyata sattım (çünkü zam gelmişti telefona) ve 6s Plus aldım. 7 gelince bir fark yok diyerek satıp onu almayı düşünmedim. Yani var elbet ama öyle büyük farklar, yeni şeyler yoktu. Şimdi 8 Plus ve X geldi. Açıkçası 8 Plus alacağımı sanmıyorum. Belki bir ihtimal wireless charging ve donanımsal fark olarak alabilirim diyorum. X'i almam, çünkü yepyeni bir teknoloji (ekran ve home tuşu olmadan çalışması adına) ve Apple'ın malum ilk seri sorunları yüzünden ona da bulaşmam. En fazla giderim Apple Store'a bataryasını orjinal batarya ile değiştirir 2 sene daha kullanırım 6s Plus'ı..
Sistemin kapalı olmasının avantajları malum, dışarıdan gelebilen sorunlara karşıda kapalı olmak. Elbette marka verdiği bu sistemler içerisinde daha fazla para kazanmayı hedefliyor ama ben onun ne kazandığından ziyade bu sistem içerisinde ne yapabildiğime bakıyorum artık. Bu application store işinde Apple zaten tartışmasız bir numara. Program çeşitliliği ve sayısı açısından değil, store'a eklenecek programda virüs vs olması imkansız. Denetlemeden store'a koymuyorlar. Android o konuda bir değil beş değil birçok kez mimlendi. Program konusunda da izin isteme saçmalıklarını istedikleri kadar düzeltsinler, istedikleri kadar seçme imkanı versinler bana yinede güvenli gelmiyor. Virüse ve saldırıya daima açık bir sistem. Ama yüklediğin programdan olmaz, girdiğin bir web sitesinden olur, ama kabloyu bağlayıp attığın virüslü bir fotodan olur, bu riskler ile uğraşamam. Benim telefonla yaptığım işler %70 iş odaklı. Bir sorun olsa sinirden telefonu balyozla kırarım hiç acımam. Bunlarla uğraşmak istemediğim için Android'e hiçbir şekilde bulaşmayacağım. Apple'ın bilmem kaç sürüm sonra programı güncellemeyi engellemesi de arada ciddi süre varsa gerçekleşiyor biliyorsun. Yani en az 4 iOS sürümü ve üstünde olan bir şey. Bu da kafadan 4 sene demek. 4 senede bir telefonun ömrünün yarısından fazlasının bitmesi demek her anlamda. Yani yeni gelen bir sürümü kaldırabilecek kapasitede bir işlemci barındırmadığından düşünmeye bile gerek yok.
Kamerayı bile senede taş çatlasa 15 - 20 kere kullanıyorum. Zaten yıllardır DSLR foto makinam var, onu da yeni değiştirdim, adam gibi resim çekeceksem onunla çekiyorum. Onun dışında hiçbir telefonun kamerası DSLR performansını yakalayamaz. İstedikleri kadar geliştirsinler, istedikleri kadar fstop'u, diyaframı, enstantaneyi ayarlasınlar solda sıfır kalıyor. Millet hala sidik yarıştırsın, RAW format foto çekip istediğim ayarlamaları yaparak arşiv oluşturmak çok daha etkileyici sonuçlar veriyor.
İşin özü gerçekten sorunsuzluk ve düzgün iş yapmak ise Apple sadece bu konuda değil tüm ekosisteminde gayet başarılı bir noktaya geldi.