Kenan Sofuoğlu, motosiklet kariyeri ile ülkemizi gururlandıran bir insandır. 5 dünya şampiyonluğu dile kolay, sporunun hakkını vermiştir bana göre. Bu kariyerin böyle sonlanmasına karşıyım, yine de kendi kararıdır. Yapacak bir şey yok.
Gelelim ülkenin durumuna, kimsenin yorumlarını ve düşüncelerini incitmemeye çalışacağım. Siyaset yapmayacağım, politika konuşcağım. Bunlar benim görüşlerim:
Dünyayı döndüren şey maalesef ki para, bu da Türkiye'nin ekonomisinin gerçekten iyi olması gerektiğini bize anlatıyor aslında. Dövizler coşmuş, vergiler tavanda, enflasyon her sene yükseliyor. Dövizlerin uçma sebebini çok az insan konuşuyor. Herkes dolar/euro 'nun değer kazandığını sanıyor, fakat aslında Türk Lirası değer kaybediyor. Bu ülkenin şu an durumunun iyi olduğunu söylemek zor değil mi?
İnsanlar evine et götüremiyor, kıyma olmuş 40 lira. Kiralar zaten uçuyor, dövizden dolayı ister istemez sadece ticaret değil hizmet sektörü de etkileniyor. En az 15 senedir durum böyle.
Bunu aşmak için ne yapmak lazım? İnovasyon. Türkiye'de mal üretip, dünyaya satmak lazım. Bu kadar basit olay. İnovasyon nasıl yapılır? Eğitimle. Eğitim durumumuz nasıl? Kendi dilimizde girdiğimiz sınavda dünya sıralamasında 72 ülkeden elli ikinciyiz. Demek ki bu eğitim sisteminde de sorun var. Değişiklik var mı? Yok. Bu sonuçlara rağmen, değiştirdiğimiz tek şey üniversite sınavı sistemi. Halkça eğitim düzeyimiz çok ama çok düşük. Cahiliz. Maalesef gerçekten cahiliz.
Çok küçük bir kesim olan iyi eğitimlilerle bir şekilde anlaşabildik, inovasyonumuzu yaptık, nereye satacağız? Avrupaya. Çin'e satacak halimiz yok, işçi fiyatlarımız onların çok daha üzerinde. Şu anda 100 liralık satışımızın 60'ı avrupaya. Peki satış için ne lazım? İyi ilişkiler, karşılıklı güven. Bu var mı? Yok. Hiç bir avrupa ülkesiyle aramız iyi değil. Kavgalı olduğun insan gidip mahallende bakkal açmış, gidip oradan mal alır mı insan? Almaz.
Eee satamadık, ne yapalım yurtiçine satacağız. İnsanlar cambaz tabii, herkes birbirine para takmaya çalışıyor. Gittik sattık malı, parayı alamıyoruz. Ne yapacağız? Tabii ki hukuğa gideceğiz. Gittik mahkemeye, savcı sattığım adamla anlaşmış. Davayı kaybettik, paramızdan da olduk. Nedir yani hukuk var mı? O da yok.
Yahu ne yapalım artık bari yurtdışından gelsinler de bize fabrika açıp yatırım yapsınlar. Bizim işçi çocuklar da gidip orada çalışsın bari.
Aaaa? Avrupalılar yatırım yapmak istemiyor? Neden!? Çünkü ülke stabil değil. Sürekli kavga var ülkede, kimse halinden mutlu değil. Terör illeti de var başımızda lanet olsun ki. Yahu büyük işler yapabilirsiniz Türkiye ile diye ikna etmeye çalışalım? Olmaz. Neden!? E aramız iyi değil ya dışarıdaki ülkelerle. Yapacak bir şey yok.
Yahu tüh ya, ne yapalım. Bizden tüccar olmaz herhalde. Biraz tecrübeler edindik, gidip bare bir iş yerine girelim de eve ekmek götürelim. Giremiyoruz. Neden? Ee işsizlik olmuş %27. Üniversite mezunları bile hiç bir yerde iş bulamıyor.
O zaman memur olacağız, gidelim KPSS'ye girelim bari. Çalıştık, geçtik. Atanalım diye bekliyoruz, atanamıyoruz? Neden!? E sınavı kazandık ya? Neden giremiyoruz? Çünkü kadroda yer yok. Sonra da bir bakıyoruz çevremize, maalesef atanamadı diye kendi canına kıymış onca insan...
Böyle uzaaaaaar gider. Şu an Türkiye'nin durumu iyi değil benim görüşüme göre. Şu anki düzenle iş yürümüyor. Madem öyle, düzenin değişmesi lazım.
Bunu artık 16 senedir iktidarla olan partiye oy vererek mi yaparsınız, CHP'ye vererek mi yaparsınız, İYİ partiye vererek mi yaparsınız bilemem. Karışamam da. Yine de tablo bu. Ben bu tabloyu istemiyorum. Buna göre hareket edeceğim...
Kusuruma bakmayın, uzun uzun okuyan dostlara da teşekkürler.