Gunluk kullanima uygunluk tabii ki var ve olmali ama dedigim gibi birinin konforu mercedes iken oburu punto kivaminda degil. Hic bir cukurda pat kut etmedigi de belirtiliyor zaten focus rs'in. Bu ne kadar konfor bekledigine bagli bir sey. Standart focus bana fazla konforlu geliyor mesela keske daha sert olsaydi diyorm bazen. Yani konfor beklentisi kisiye gore degisiyor.
-
Foruma kayıt olmak için tıklayın !
Vag Hater'lar şokkkkk
- Konuyu başlatan yunuscelik29
- Başlangıç tarihi
- Durum
Focus rs'in dogal bir sekilde yanlamasi icin drift moduna ihtiyaci yok ki. Arac standart focus gibi bunu her istediginde zaten yapiyor. Ben sana Turkiye uzerinden bir aciklama yapmiyorum burada vergi isin icine girince cogu hothatch zaten mantiksiz hale geliyor 200 kusur bin liralik fiyatlariyla. Ben sana diyorum ki hem yanlayabilen, hem surus zevki sunabilen, hem yagmur kar camur fark etmeden ayni surusu alabilecegin bir awd'ye sahip, hem her yol şartında viraj kasabilen hem hizli giden ve bunlari tek aracta kombine edebilen kac tane hothatch sayabilirsin ?
Son düzenleme:
Ben hic birini kullanmadim ama benim icin konfor dedigin sey amortisorlerin pat kut etmemesinden ibaret oldugu icin sertlik cok da onem verdigim bir nokta degil. Dedim ya araclar birbirine benzememeli. Hepsi konfora yatkin olsa yahut sertlige o zaman bizler hangisini sececegiz ? Bu farklilik mutlaka olmali. Standart surucu de hangisini kullansa agzi acik kalir o ayri.evet ama bence orada sertlik mevzusu günlük kullanıma uygun olma noktasında olmalı diye düşünüyorum. bence type r, rs falan yabancı ülkede bile yaşasak fazla pist otomobili. günlük kullanım çok önemli bir faktör. bmw nin m serileri bile pist arabasından ziyade günlük de kullanılabilmesi ve o dengeyi kurabilmesiyle meşhur. bence rs, type r ve megane işin fazla pist kısmında; gti ve r da fazla yol. altımda hiç 300 hp olmadığı için ve muhtemelen hepsine aşık olacağım için ben r'ı yolda da rahat olduğu için seçerdim
Zaten işin içine farklı yol şartları girince mutlaka rahatsız olacağın noktalar olacaktır ki benim de olacaktır ama genel olarak ne kadar az rahatsız olursan o kadar iyi. Misal type s ve cla kullanmıştım, sandalye kadar sert araçlar hiç esneme bile yoktu. Ama özellikle cla'da süspansiyonlar pat küt etmediği için kolay kolay bana çok sıkıntı çıkarmamıştı. Dedim ya beklenti çok önemli, o yüzden farklılık iyidirhocam uzun yola da çıktığım için sertlik önemli oluyor. poponun zıplayıp durması yoruyor bir süre sonra
Sıfır esneme neredeyse, jantların da inchi fazla olunca araba neredeyse yerle bitişik gidiyor. İlginç bir makine ama sevmiştim tecrübe etmek gerekaynen hocam. cla zaten nasıl başardılarsa yayların esneme özelliğinden bihaber yol alıyor
Bu kadar yapılan konuşmalardan sonra kaç kişi focus rs veya golf r aldı çok merak ettim bak. Yahu biraz insanların kararlarına da saygı gösterin, isteyen istediği arabayı alır, bunlar aynı segment arabalar...
Bu arada test yazısı ile ilgili de ufak bir düzeltme yapayım, Rs'den gelen motor sesinin hoparlör üzerinden gelmesi gibi bir durum söz değildir. Bunun için ayrı bir sistem geliştirilmiştir. Bu sistemin adı da symposer. Açıklaması da şu şekildedir.
Turboşarjlı motorlarda turbo, emme sisteminin entegre bir parçasıdır ve turbo yüksek hızlara çıktığında ıslık sesi baskın hale geldiği için indüksiyonun sesini kapatır.”
“Heyecan verici indüksiyon sesini yeniden yakalamak veya yeniden yaratmak zorundaydık ve symposer ile yaptığımız, emme sistemi içinde turbodan gelen motor titreşimlerini yakalayarak doğrudan kabine gönderip güzel ve spor bir kükreme sesi elde etmek oldu.”
Symposer sadece 60 x 50 x 40 mm boyutlarında ve içinde dört oda bulunuyor - Motor tarafında iki ve çıkış kısmında da iki oda. Odalar hareketli bir kapakla birbirinden ayrılıyor. Ani hızlanmalarda emme sistemi veya motor tarafında oluşan titreşimler döner kapakla buluşarak ses dalgaları oluşturuyor ve bu ses dalgaları çıkış odalarına aktarılıyor. Bu titreşimler daha sonra bir ses borusu aracılığıyla motor ile kabin arasındaki bölme panelini geçip kabine ulaşıyor.
Heinrichs, “Basit anlatımla symposer, sinyal gürültü oranını değiştirerek, motor sesini yeniden üretiyor. Symposer cihazımız; titreşim frekansı, yani ses dalgalarının frekansı 250 ile 450 Hz arasında olduğu zaman harekete geçiyor” diye ekliyor.
Ford’un ses symposer cihazının en büyük avantajı, sesin saflığından ödün vermemesi. Gerçekten de motorun sesi çalışma koşullarının çoğunda çok düşüktür.
Turboşarjlı motorlarda turbo, emme sisteminin entegre bir parçasıdır ve turbo yüksek hızlara çıktığında ıslık sesi baskın hale geldiği için indüksiyonun sesini kapatır.”
“Heyecan verici indüksiyon sesini yeniden yakalamak veya yeniden yaratmak zorundaydık ve symposer ile yaptığımız, emme sistemi içinde turbodan gelen motor titreşimlerini yakalayarak doğrudan kabine gönderip güzel ve spor bir kükreme sesi elde etmek oldu.”
Symposer sadece 60 x 50 x 40 mm boyutlarında ve içinde dört oda bulunuyor - Motor tarafında iki ve çıkış kısmında da iki oda. Odalar hareketli bir kapakla birbirinden ayrılıyor. Ani hızlanmalarda emme sistemi veya motor tarafında oluşan titreşimler döner kapakla buluşarak ses dalgaları oluşturuyor ve bu ses dalgaları çıkış odalarına aktarılıyor. Bu titreşimler daha sonra bir ses borusu aracılığıyla motor ile kabin arasındaki bölme panelini geçip kabine ulaşıyor.
Heinrichs, “Basit anlatımla symposer, sinyal gürültü oranını değiştirerek, motor sesini yeniden üretiyor. Symposer cihazımız; titreşim frekansı, yani ses dalgalarının frekansı 250 ile 450 Hz arasında olduğu zaman harekete geçiyor” diye ekliyor.
Ford’un ses symposer cihazının en büyük avantajı, sesin saflığından ödün vermemesi. Gerçekten de motorun sesi çalışma koşullarının çoğunda çok düşüktür.
Bütün okuduğum yorumlrdan sonra şunu söyleyebilirim. Focus Rs bir profesyonel aracıdır. Sürmesini bilen araca tam hakimiyet kurmak isteyen araçla arasına hiç bir elektroniğin girmesini ve hakimiyetini kısıtlamıcak şeylerin girmesini istemeyenlerin aracıdır. Ortalama bir sürüş yeteneğine sahip bir insan Focus Rsi hakkını vererek kullanamaz ve limitlere çıkamaz. Aracın içindeki gücü çıkaramaz Rs safkan bir performans otomobili. Golf R a gelecek olursak bu otomobil orta ve alt sınıf kullanıcılarının içindeki performans açlığını doyurmak için tasarlanmış koltuğa oturuyorsunuz ve gaza basıyorsunuz tek yaptığınız bu ve geri kalan her şeyi golf sizin yerinize hallediyor vitesi değiştiriyor virajda tutuyor hızlanıyor duruyor. Burda sizin tek yaptığınız şey gaza basmak buda orta ve alt seviye kullanıcıları için bulunmaz ve tatmin edici bir nimet çünkü kendi yetenek ve tecrübeleriyle aynı hazzı Focus Rs te yakalamaları mümkün değil. Otobanda düz yolda basayım araç tokatlayım en hızlı kalkan ben olayım onu geçeyim mantığındaki sürüşten bi haber insanların tercihi tabikide Golf R olacaktır (burda vagcı kardeşlerim üstüne alınmasın lafım onlara değil sizleri kastetmiyorum saygım sonsuz)
Ayrıca yukarıda bir arkadaş @yunuscelik29 motor tokat yemiş motor demişsin daha geçenlerde motorların hile yaptığı ortaya çıkan bir markanın motorunu bu denli savunmak yersiz. Ecoboost teknolojisine sahip ford motorunun üstünlüğünü tartışmaya gerek bile yok . Tarihede bakacak olursanız 1967 yılında Ford mustang gibi bir dünya klasiği şaheseri ortaya koymuşken WW daha kaplumbap denilen otomobilleri ortaya koymakla meşguldü o yüzden fordun performans kısmını yabana atacak kadar aciz olmayın dünyada performans ralli vb. Alanlarda öncü ve ilkler deyince akla ford gelir. Bir çırpıda bilinçsizce motoru yermen saçma olmuş. Günlük binek otomobil ve c segmentinde golfün üstünlüğünüde tartışmak aynı derecede saçma olur konfor iç mekan kalite şanzuman golf rakiplerine oranla daha tatminkardır ve üstündür. Bunda hem fikiriz fakat iş performans liginie gelince işler değişiyor burda bunu kastetmek istiyorum. Günümüzde bile ortada mustang gibi bir efsane varken WW performans liginde biraz daha yol katetmesi gerekiyor
Ayrıca yukarıda bir arkadaş @yunuscelik29 motor tokat yemiş motor demişsin daha geçenlerde motorların hile yaptığı ortaya çıkan bir markanın motorunu bu denli savunmak yersiz. Ecoboost teknolojisine sahip ford motorunun üstünlüğünü tartışmaya gerek bile yok . Tarihede bakacak olursanız 1967 yılında Ford mustang gibi bir dünya klasiği şaheseri ortaya koymuşken WW daha kaplumbap denilen otomobilleri ortaya koymakla meşguldü o yüzden fordun performans kısmını yabana atacak kadar aciz olmayın dünyada performans ralli vb. Alanlarda öncü ve ilkler deyince akla ford gelir. Bir çırpıda bilinçsizce motoru yermen saçma olmuş. Günlük binek otomobil ve c segmentinde golfün üstünlüğünüde tartışmak aynı derecede saçma olur konfor iç mekan kalite şanzuman golf rakiplerine oranla daha tatminkardır ve üstündür. Bunda hem fikiriz fakat iş performans liginie gelince işler değişiyor burda bunu kastetmek istiyorum. Günümüzde bile ortada mustang gibi bir efsane varken WW performans liginde biraz daha yol katetmesi gerekiyor
Son kısma fazla katılıyorum, geçen Leon Cupra'nın nurburgring rekor videosunu izledim. Herif 180° virajdan önce baya geç ve sert fren yapınca izlerken ben korktum adamın eli bile titremediDirekt 12.sayfadan yazıyorum yorumu. Üç ayrı Type-R sahibi oldum, en son M3'le kapattım. Bu tarz araçlarda 0-100 değerine bakmam bile. Sürüş keyfi, sesi, agresifliği vs. çok daha önemli. Yoksa yeni Type-R o kadar güzel bir araç iken FN2 aranmazdı, keza S2000 fiyatlarına bakın.
Yok şu kadar hızlı imiş yavaş imiş, kendim de dahil burada yorum yazanların çoğu bu araçların hakkını veremez, pilotaj eğitiminiz varsa bilemem
Son düzenleme:
Yazmayacam dedim gene yazıyorum.En son şu kullanıcı kitlesi yüzünden Golf'ü ateşe verecem kaskodan parasını alacağım.
İtiraf etmeliyim ki ben de vag dışında bir aracın özelliklerinden bahsederken, yahut vag grubundan bir araçla kıyaslarken kurduğum cümlelerden, söylediğim sözlerden haklı yahut haksız bile olsam çok rahatsız oluyorum. Çünkü hangi niyetle cümle kurarsam kurayım vag'a karşı bir tez oluşturmaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum ve bunu beni çok rahatsız ediyor. Bunun böyle olmasında bir çok sebep var fakat gözlemlediğim en önemli sebeplerden biri; hepsinin değil ama özellikle bazı vw sevenlerin başka üretim araçların yapabildiği iyi şeyleri boş görmesi, önemsiz bulması ve saygı göstermemesi. Evet bir dsg çok başarılı, evet bir golf başarılı araç, evet konfor, iç mekan kalitesi v.s hepsi kabulümüz. Ama iş sürüşe bile geldiğinde yahut başka firmaların ayırt edici özelliklerine geldiğinde tutum genellikle şu oluyor, ' evet şu araç şunu iyi yapıyor ama ne önemi var ki ? Asıl doğru ve önemli olanı, insanların asıl istediğini vw yapıyor ' gibi davranışlara giriliyor. O zaman da insanlar siz kendinizi ne sanıyorsunuz yahut vw'i ne sanıyorsunuz moduna girip, daha vw şunu şunu yapmayı öğrensin v.s tarzı yorumları meydana çıkarıyor. Bu tutumdan artık vazgeçmek lazım, tepeden görme, her şeyin en iyisini vw yapar onun yapmadıklarını yapan araçların özellikleri çok fazla aranmayan istenmeyen şeyler, o sebeple her daim vw grubu tercih edilir yahut edilmeli tarzında düşünceler gerçekten itici oluyor. Bundandır ki insanlar vw'nin en ufak açığında haklı-haksız, yerli-yersiz saldırıya geçiyor. Umarım bir gün bu da düzelir.
Son düzenleme:
benim opel sahibi olup olumsuz yorum yapmama bile tahammül edemiyorlar. Bence hak ediyorlar kimse kusura bakmasın.
her beygiri olan iyi olsaydı...Demek bunların altına araba versek pistlerde dünya 1.liğine oynar
arabanızın markası ne hocamher beygiri olan iyi olsaydı...Demek bunların altına araba versek pistlerde dünya 1.liğine oynar
illa sürüş keyfi istiyosan gidip type-r alıcaksın sürüş keyfi sürüş dinamikleri açısından RS type r'ın yanında sönük kalır,2.3lt motor yapıyosun 80Bin TL fazla satıyosun rakiplerinin bazılarından 100BİN tl fazla satıyosun içine biniyosun,koltuklar,iç mekan herşey odun artısı ne ? sadece pistte yapabildiğin şovlar...Güldürme beni anca öyle şirket sahibi olucaksın ki,haftada 2-3 kere piste girebilceksinki uygun olsun bu araba bu forumda o kadar parası olan varmıdır bilemeyiz
- Durum