Ya gerçekten yeni nesil mükemmel geliyor be abi. Ben de @berkertekin abimin dediği gibi ayağım pedala yetiştiğinden beri bu işlerin içindeyim. 23 yaşındayım, 16 yaşında başladım bu sevdaya. Rahmetli babam öğretmişti sağ olsun.99 model Transit 100LX vardı, sürekli sanayideydik zaten içli dışlı olmaya başladım böylece. İlk başlarda böyle onunla beraber, sonra site içinde boş arazide dönüp durdum, park çalıştım. Bir kere bile demedim '' hacı bak aldım anahtarı gel gazlayalım be'' diye. Neyse buraya nutuk atmaya gelmedim kardeşim, kendi hikayemi anlatıp uzayayım. Yaklaşık 2 sene önce bir akşamüstü canım sıkıldı öyle turlamak için aldım arabayı, site çıkışında Zeynep diye bir arkadaş vardı onunla karşılaştım, aldım onu da beraber gezinmeye başladık. Dönüş yolunda çok afedersin malın teki tali yoldan fırladı önüme -60 ile gidiyordum ha çok değil- ondan kaçayım derken çıktım kaldırıma, direğe çarptım. Arkadaşım -çok akıllı ya- takmamış kemeri, çakmış kafayı konsola bi kolu kırılmış, kanlar içinde kaldı kızcağız. Bak ehliyetim de var he. Neyse kızı götürdüm hastaneye falan filan, babası geldi kavga gürültü oldu bir sürü. Kızın babası bana kızgınlığından şikayetçi olmuştu benden, kendi arabam için 40dk kaldığım karakola ehliyetim olmasına, tamamen suçsuz olmama rağmen 1 hafta gidip geldim. Sırf adam şikayetçi oldu diye. Amcamlar, dayımlar karakoldaki tanıdıklar vesaire girdi işin içine karakoldan yırttım. Ama hala soruyorum kendime ''ya daha kötüsü olsaydı ne olurdu?'' diye. Yani kardeşim; çevirmeye takılırsın, kaza yaparsın babanın ensesi kalın anladığım kadarıyla kurtarır seni 50'likle falan. Ama kendine veya başkasına o arabada kötü bir şey olursa ömür boyu çekersin çilesini. Ehliyetin yokken kullandığın içinde ne varsa senin üstüne kalır. Gerek yok güzel kardeşim, 18'ine kadar baban götürüp getirsin seni ya da toplu taşıma 50'liğe ihtiyacın yok 3.25 yeter metrobüs için.
Kal sağlıcakla...

Son düzenleme: