Vw'ye dem vurmaya çalışmış zaten başlığı açan kişi bariz belli. Ülke olarak otomobil kültürümüz kesinlikle yok, ülkede araba alan hemen herkes bu konuda sidik yatıştırmaya çalışıyor. Belli başlı arabaların genelde tercih edilme sebebi ise pazarlama stratejileri, algıları, halkımizın ikinci ele verdiği önem ve fazla paraları olmayışı daha doğrusu astronomik vergiler oluşu. Ülkemizde tercih edilen araçlar genelde zaten avrupa ülkelerinde de en çok tercih edilen araçlar oluyor.
yahu eski Accordta önlü arkalı çift salıncak kullanan Honda..
her araç arıza yapar hocam, yağ pompası hasar alır yatak sarar veya fan açmaz hararet yapar motor kitler böyle şeyler olur hepsi kul yapımı fakat ne kadar arıza yaptığı önemli veya ne kadar zor yaptığı.
vw ile bir alıp veremediğim yok. amacım bilerek vag polemiği yaratmak değil. bu arada volkswagen sahibiyim bende. ama inanın bana artık bugün babama bile bir daha ne alman nede volkswagen almayalım dedirtti. ki adam golf 4 aşığıydı. vw sahibiyim ama gerçekten sevmiyorum servis bakımlı olmasına ragmen bugün yine garantiden serviste. kadrandaki bütün arıza kodlarını ezberledim. alırken ucuz diye aldım ama çektiklerime değmedi be üstadım. savunulacak biryeri yok bu almanların süslü araba satıyorlar ama amaçları yedek parçadan kazanmak. eğer parçalarının testlerini garanti bitmeye yakın ortalama bir kullanıcı ne kadar km yapıyorsa onun istatiğini çıkarıp ona göre tasarlamıyorlarsa bende o zmana cidden bahsıt bedeviyim
Alman mühendisliğine kesinlikle laf ettirmem. Üretim amacına göre ömür biçiyorlar. Ekonomiyi çok iyi toparladıkları için 2. Dünya Savaşı sonrası tasarruf ekonomisine artık ihtiyaçları kalmadı. Mercedes'e bile garanti süresinden sonra güvenim azalır.
Valla hocam şu zamana kadar çogunlukla alman otomobili hatta Volkswagen kullandık. Mekanik anlamda bir kere bile sıkınti yaşamadık gerek dsg gerek motor olarak. Ha japon araçları sağlam ama coğu almanlar kadar rafine değil veya ulkemize uygun motor üretmiyorlar. Japonlar arasımda kimse kusura bakmasın ama bence tek satın alınabilecek mantıklı marka Mazda'dır. Gerek rafineliği gerek kalitesi gerek ekonomisi ve gerek tasarımı cidden çok ayrı.
mühendisliğine laf etmiyorum, zaten etmem için önce çok iyi bir mühendis olmam sonrada bently de falan calısıtor olmam gerek. biz burda satıs politikalarını eleştiriyoruz. mesela lexus yaparken sağlam olsun namım yürüsün derken, vag yaparken herşeyden olsun ama azar azar yedek parçadan da kazanalım diyor sanki. yani bence. bana öyle geliyorAlman mühendisliğine kesinlikle laf ettirmem. Üretim amacına göre ömür biçiyorlar. Ekonomiyi çok iyi toparladıkları için 2. Dünya Savaşı sonrası tasarruf ekonomisine artık ihtiyaçları kalmadı. Mercedes'e bile garanti süresinden sonra güvenim azalır.
rafinelikte haklısınız. birazda yorum farkı oda olur o kadar. kimisi üstün mühendisliği yada kaliteyi tokluktan rafinelikten yana tarif eder, kimisi de sağlamlıktan. yada sizin dediğiniz gibi sadece size güzel gelen kendinizi iyi hissettiren odur. bende güvende hissetmeyi seviyorum. ama bana şöyle geliyor japon yaparken sağlam olsun namım yürüsün diyor alman yaparken güzel olsun ama yedek parçadanda kazanalım diypr sanki. bu arada benim vw 50 binde servis bakımlı garantiden bugün 2. mekanik değişimini yapıyor. 30 binde şanzıman dişlisi değişti bugünde sübap emme birşeyi değişmiş adını telaffuz edemiyorum. ama biliyorum ki aracım honda toyota mitsubishi falan olsaydı fabrikasyon bir hata olmadıgı sürece bunlar basıma gelmecekti ve iki kere yolda kalıp rezillik çekmeyecektim
Ceyhun kardeşim kullandığınız arabaları en fazla kaç km'ye kadar sorunsuz kullandınız? Her biriyle 200.000 km yaptık filan dersen kabul. Avrupa'daki arabaları gerçekten garanti süresi kadar kullanılmasını öngörerek üretiyorlar. Ülkemiz koşullarında değerlendirilince haliyle bize dayanıksız geliyor, sorunlu geliyor.
Anneme satın aldığımız araçlar genelde 20 bin kilometreden sonra satılıyor fakat babam 80 bin kilometre şirketin havuz aracı olan 1.6 tdi dsg jetta kullandı sorun yaşamadı, 2013 B7 1.4 160 DSG passat kullandı hor bir şekilde 64k km de gitti ve daha hic sorun çıkarmamıştı, 1.6 Tdi DSG 2010 Caddy kullandi yaklasik 75k km kadar ve daha araba tik dememisti büyükbabam 120k km dir 1.8T CC kullanıyor ve daha tık demedi. Annemde araçları genelde hor kullanıyor ve ona rağmen daha hic mekanik ariza yaşamadık. Japonların sağlamlığına zaten laf eden biri varsa ben bişey diyemiyorum ama Lexus, Mazda gibi avrupai markalar hariç japonlar rafinelikten ve ic mekan kalitesinden yoksun araçlar.
o yumuşak malzeme olayını bir çözebilsem dışarıda 5 tl lik bir malzeme takması da 10 dk yı almıyor sırf bir araba bunlar var ya da bunlar yok diye eleştirmek çok saçma. Biz tanıdığa 2012 model zafira aldık torpidoların için sünger kaplamışlar iyi güzel ama pislik içinde ve temizlemekte imkansız gibi bir şey orası kalitesiz şekilde düz plastik olsa rahat rahat temizlenirdi.astra G den H-J hepsi üstler yumuşak malzemeydi insignia da öyleGolf kadar yumuşaklık arama
7.5-8 litre yakan 1.5-1.6 dizel aracın güç-ağırlık ( varsa otomatik şanzıman ) gibi konularda eksisi vardır. Yol bilgisayarını geçtim, pompa üzerinden hesaplamalarımda bile 7 litreyi göremedim ben aracımda. 8 litre yakan 1.6 dizel varsa direkt satsın zaten aracı.
Caddy hocam araba. Ağırlık fazla ve aerodinamiği zayıf o yüzden bir binek kadar az yakmıyor.
Ama o normal hocam. Her ne kadar binek konforu olsa da araç bir ticari, 1.6 dizel bir ünite varsa üzerinde sıkıştırıldığında 8 litre civarı yakması çok normaldir. Misal 2.0'lık dizel ünite varsa üzerinde, sıkıştırıldığı vakit maksimum 8 litre görebilse eğer ( ki daha yüksek değerler görür ) çok makul ve güzel olur. Mesela benim aracın 1.6 115 hp'lik motorunun aynısı mondeo'da var, ben mondeo'yu sıkıştırsam muhtemelen o da 7,5-8 en üst limitleri görür. Ağırlık ve güç dengesi önemli bu noktada.
Şehir içinde ağırlık, uzun yolda da aerodinami çok negatif etkiliyor. Bagaj kapağının orda oluşan türbülansı(orda olan havanın arabayı çekmesi olayının adı buysa) düşündükçe wrc'deki gibi arabanın arkasını kanatla difüzörle döşeyesim geliyor
