Edebiyat Odası

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan yaso
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İlk kez karşıma çıktı bu yazı, çok hoşuma gitti.

"Yaşamın en tatsız tarafı sona erme şeklidir... Kuşkusuz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olur muydu?

Nasıl mı?

Camii'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.

Tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak.

Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır.

Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.

Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev...

Altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz.

Sağlığınız gittikçe düzeliyor.

Kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.

Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz..

Ve Genel Müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz.

Herkes karşınızda el pençe divan...

Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler başlıyor ve gittikçe zayıflıyor, forma giriyorsunuz.

Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade...

Aman ne güzel günler başlıyor...

Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..."

Keyfe bakar mısınız?

Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor.

Ekmek elden su gölden bir dönem başlıyor.

Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor.

Derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık...

Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak,oyuncaklarınla oyna" diyorlar...

Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç
tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.

Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.

Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır.

Bir gün karanlık ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz.

Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyorsunuz. Sıcacık, yumuşacık, gürültüsüz ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz.

Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz.

Veee gecenin birinde hayatınız sona eriyor..."

Can YÜCEL
 
paletinin içinden beyaz elbisene
uzanan bir gökyüzüdür
sana olan sevdam.

sen tanrı’nın tuvalinde gördüğüm
bir melek figürüydün eskilerde
gülüşünün kenarında kalan
bir gamzeye doldu
göğün yedi katı
ve kutsallık yüklendi
senin yaşadığın her
medeniyete

bilmem geceye nasıl karıştın
geceyi nasıl karıştırdın
teninin beyazlığı
yürüdüğüm ışık
ve dünya denen karanlık
nasıl gizledi
bunca zaman
güzelliğini.

alacağın olsun tanrım
ve bu alacakaranlığın
bir sonu olsun.

nasıl dokundun fırçaya
arşeyi usulca çeker gibi
arşa bir ses de bizden kalsın diye mi
"bekle" dedin
karanlık bir çağdan
tüm anlamları yükleyip
her dokunuşa

tuvalde rüzgârın sesi
bir de keman
yağmurun ardından

belini zarifçe kavrayan
ellerim miydi

ellerim miydi
bir sevdaya uzanıp
gökkuşağını doğurtan.

Ali Oktay Özbayrak - Tuvalde Dokunduğun Keman
 
  • Beğeni
Tepkiler: yaso ve Porsche
cropped.jpg
 
"Sıkıntı var, boğuntu var, tedirginlik var.. Çirkinlik, yalan, her şey var.. Ama hep umut var her şeyin içinde..." Edip Cansever
 
Dur artık. Müziği kapat.
Kulaklıklarını çıkart.
Anlat bu bahar.
Bir yerden başla artık.
Şarkıları değil kendini dinlemeye...
Canan Saka
 
Hela vela velvela
bagır bagır baggır
Hela vela velvela
sıgır çaldı cantamı
kuzey çanını elleme abi
sığır çaldı çantamı
kuzey çanı nerde abi
Hela vela velvela
Hela vela velvela
Ah ah ah ah ah
haci how are you
Ah
hay maşallah
bir zarzava
öküzz
yanaşalım
Aaaa a aaaa a aaa a a
Aaaa a aaaa a aaa a a
5 değil 5 değil 5 lira
parçaları verme 5 lira
5 değil 5 değil 5 lira
parçaları verme 5 lira
Hela vela velvelaa
Hela vela velvelaa
seyit alevi ver çantamı
seyit alevi nerde abi
seyit alevi ver çantamı
seyit alevi nerde kaldı
Aaaa a aaaa a aaa a a
Aaaa a aaaa a aaa a a
Oooo o ooo o oooo oww
Eeee e eeee e eeee eee e
Aooouu be be be be be
be be be be be be be be be be
be be be be be be be be be be
TİVOLRU İSMAİL
 
Hela vela velvela
bagır bagır baggır
Hela vela velvela
sıgır çaldı cantamı
kuzey çanını elleme abi
sığır çaldı çantamı
kuzey çanı nerde abi
Hela vela velvela
Hela vela velvela
Ah ah ah ah ah
haci how are you
Ah
hay maşallah
bir zarzava
öküzz
yanaşalım
Aaaa a aaaa a aaa a a
Aaaa a aaaa a aaa a a
5 değil 5 değil 5 lira
parçaları verme 5 lira
5 değil 5 değil 5 lira
parçaları verme 5 lira
Hela vela velvelaa
Hela vela velvelaa
seyit alevi ver çantamı
seyit alevi nerde abi
seyit alevi ver çantamı
seyit alevi nerde kaldı
Aaaa a aaaa a aaa a a
Aaaa a aaaa a aaa a a
Oooo o ooo o oooo oww
Eeee e eeee e eeee eee e
Aooouu be be be be be
be be be be be be be be be be
be be be be be be be be be be
TİVOLRU İSMAİL

Abicim zaten duygu yukluyum aglattin ya
 
Burası umutsuzluk çarşısı
Ama her dudakta her sabah binbir umut türküsü
Bu yokuşun ölüleri aglamaz
Ayak sesleri derindedir duyulmaz
Güneşler,günler unutmak kadar uzaklarda
saklanır, görülmez
Bu koskoca gürültü yaşamak mı?
Beklemek mi ölümü yeniden bilinmez.
Sevgilerimle karışık
Sadri Alışık
 
TUT Kİ GECEDİR
tut ki gecedir
karanlık sıvaşır ellerine camlardan
birden kırmızıya döner
trafik ışıkları
kükürtlü dumanlar yükselir
korkuya batmış
camkırığı adamlardan
tehlikeye büyür sakalları

tut ki gecedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar
yeraltı örgütleri tetik üstünde
adres değiştirmiş silah kaçakçıları
fahişeler birbirinden kuşkulanıyor

tut ki gecedir
katiller huzursuz
hırsızlar sinirli
hainler ürkekçedir
elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
ihanete gece müthiş bir gerekçedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar

ihanet bir bilmecedir

Atilla İlhan
 
Sevmek kimine göre ölmek, ölmek de kimine sevmek demek.. Ama asıl gerçek, ölümüne sevenler, asla ölmezler..
 
  • Beğeni
Tepkiler: Kim?
Aşk Şairi
Acılar vardır, bir de çaresizlikler
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kimbilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm
Durup durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
Dünyamı saran bir uçtan bir uca
Hep o bir gün sevememek korkusu
Ben kalbimi o taşlarda biledim
Bütün pisliklerini yeryüzünün
Kazıdım hançerimle yeniledim
Son dakikasında bile ömrümün
Ben Tanrıdan başka bir şey istemem
Her sevgiye açık olsun pencerem

Ümit Yaşar Oğuzcan