Eski bir volvo sahibiyim. İyi bilirim. Zaten mazda'nın kalitsini yeren tek bir kelimem dahi olmadı.Oyle valla mazda volvo benzer kaderi paylasti uzun zaman sonra arabadan anlayanlar aldikca piyasada yer edindiler.
Fikir olarak kökünden ayrıştığımızın resmidir bu mesaj ve benim bu vereceğim cevap:Premium ile mazda kıyaslamak. Merhaba....
Premiumlarda manuel yok. En düşük motorlu a3de ve a18 cdi da olmalı sadece
Zf,dsg,dct varken manuel vermesinler zaten. Alan olmaz o paralara
Usttede dedigim gibi mazda nin turkiyede ne servis agi var nede iyi bir distribütör e sahip. Bu yuzden tamamen kaybetmeye mahkum.lpg konusunda ben kafami kesseler ne alirim ne yaptiririm. Honda bu konuda bana gore kan kaybetti. Lpg siz full honda alabiliyormuyum su an asil konu bu.Eski bir volvo sahibiyim. İyi bilirim. Zaten mazda'nın kalitsini yeren tek bir kelimem dahi olmadı.
Şunun altını çizeyim. Burada dünya'da mazda'yı konuşmuyorum. Türkiye'de mazda gerçeğini konuşuyorum. Abd de ingiltere de yaşıyor olsak çok farklı yorumlar getirirdim.
Bir marka rekabette var olmak istiyorsa talebe cevap vermek zorundadır. Türkiye piyasası onlara lazım değilse çıkıp gitsinler. Akıllı honda lpgyi dayadı. Binler sattı yahu. Atmosferiği de satmanın yolu var yani. Ben mazda 3 ün yanında honda civic i kıyaslama konusu yapmam. Bu honda lpgyi dayayıp bu kdr sattıysa sende sat mazda
şöyle söyliyim. aslında taban tabana zıt değiliz. premium takıntım yoktur. önceki iki arabam premium idi. bu değil. benim için sorun değil. x bir firma bana istediklerimi verse "aa ama bu paraya mercedes var dur onu alayım" demem. 600k'ya m2 ben alsam manuel isterim ama çoğunluk listedeki dct'liyi alacaktır.burada (türkiye'de) farklı bir kafa var. manuel pek tutulmuyor. hele premiumda hiç tutulmuyor.Fikir olarak kökünden ayrıştığımızın resmidir bu mesaj ve benim bu vereceğim cevap:
- Daha önce forumda konusu geçmişti, orada da belirtmiştim, benim için geçerli olan kriterlerle Mazda'yı premium'ların yanına gözüm kapalı koyarım.
- zf belki düşündürür ama çift kavrama otm. şanzımanlar hiç içime sinmiyor. Özellikle dsg'yi hiçbir şekilde manuel'e tercih etmem. Standart olarak dsg'li satılan bir arabayı beğensem, manuel almak için bir dsg fiyatı daha üstüne koymaya hazır olurum o derece
Yani diyorum ki, bu konular tamamen tercih meselesi Mazda Doğuş gibi iyi pazarlamaya sahip bir distribütöre sahip olsa belki sizin algılarınızı bile manipüle edip "Mazda'nın motorları çok iyi ya" dedirtebilirdi
75 bg değilde 100 bg olanı baya keyifli75hp'den ne zevki yahu.
Üüfff... Hocam şimdi yazdığın her cümleye saldırmam gerekiyor. O derece zıt gelmiş bana. Çöp dediğini beğeniyorum, önden kayıyor dediğinin arkası geliyor. 10bin zarar dediğin 3 ayda kâr ettiriyor. Daha neler neler var. Savunabilir misin savunamaz mısın bilemem ama ben saldırmaktan yorulurum, o yüzden hiç davranmayacağımRenard'ı İstanbul'a davet etmişler,çok güldüm Görüyor ve artırıyorum Adıyaman'a davet ediyorum,gel kardeşim güzel bir gezelim.Ya da siz rest çekin beni İstanbul'a davet edin Otopark'ta v40,mazda 3,ford fiesta çok gereksiz fazla konuşup fazla seviliyor.Ford fiesta B segmentinde iyi normal bir araba.Öyle sürüş keyfi falan da yok,uzun yolda hele hiç bir B sınıfı yüz güldürmüyor.Ford Fiesta'ya çok binmiş biri olarak söylüyorum ayrıca çok önden kayıyor insanı tedirgin ediyor bunu sürüş keyfi sananlar varsa eyw.V40 zaten çöp benim gözümde,çok binmiş sürmüş ve bir çok arkadaşında olan biri olarak söylüyorum.V40 değil S60 bile iyi değil.Çok sert yalıtım zayıf,V40 gerçekten gördüğüm en dar arabalardan.Tipi güzel o kadar.Mazda 3 çok pahalı,0 zaten alınmaz asla,aldığın gün en az 10 bin TL zarardasın.Zaten kim alıyormuş kaç tane satmış nerde bu muhteşem araba hiç göremiyoruz.B-C-D sınıfı için ne alır başlıklarına topluca yorum yaptım,şimdi guardımı aldım bekliyorum saldırın gençler
Doğru diyorsun hocam da şöyle bir örnek vereyim; Ford'dan yetkili bir tanıdıkla sohbet ediyorduk, dize+otomatik ve diğer donanımlarda neden sürekli gecikme yaşanıyor veya hiç getirilmiyor. Avrupa Ford'larıyla Türkiye'dekiler standart donanımlar anlamında çok farklılık gösteriyor diye sormuştum. Bana söylediği şuydu; Ford'un Türkiye'de kişisel bazda değil de filo ve ticari araç satışlarına yönelik eğilimi var. Kişisel satışlardan da ne kadar satılırsa o kadar iyi mantığı var. Hatta mondeo'ya hiç getirilmeyen dizel+otomatik kombinasyonu için dedi ki ' Ford Avrupa mondeo için Türkiye pazarını hiç hedef bile almıyor, yurt dışında belirlediği bazı pazarlar var ve orada elde ettiği satış rakamları bu model için markaya yetiyor. Türkiye'de ne kadar satarsa da kardır gözüyle bakıyor ' demişti.Deniliyor ki Mazda'nın kotası bu, bu kadar araç satma hedefi var. Hatta Türkiye'yi zaten pek sallamıyor, yani alırsan ekime almazsan....Hadi bunlara eyvallah da kafama takılan noktaları yine de yazmak istiyorum.
-Arkadaş Mazda dediğin şey araç üreten bir kuruluş. Mal üretmek ve bu malı satmak en önemli amacı. O zaman bu malı satmak için neden uğraşı göstermez bir firma yahu.
-Hadi diyelim bunun sebebi satış/servis sıkıntısı. Bu ikisi arasında zaten bir korelasyon var. Araç satarsan para kazanırsın, servisten ve yedek parçadan tekrar kazanırsın.
-2017 itibariyle 239 araç satmışlar. 239 araç satmak için ne kadar masraf yaptılar merak ediyorum. Bu kadar düşük sayıda araç satacaksan, çekil Türkiye'den rahat et. Ne diye uğraşıyorlar anlamadım açıkçası.
-Araç iyi de satılmıyor. E o zaman satmanın yollarını arayın, ne diye o kurumun başında bu yöneticiler?
-Atmosferik Civic'in 4869 adet satıldığı yerde 3'ün 81 adet satılması kota, 2. el değeri, bayi eksikliği ile açıklanamayacak kadar büyük bir skandaldır bence.
Mazda düşmanı falan değilim, sadece ne gördüysem onu yazıyorum.
Mazda Genel Müdürü biz butik markagız bizim çok araba satma amacımız yok dediği surece daha da az satar.Deniliyor ki Mazda'nın kotası bu, bu kadar araç satma hedefi var. Hatta Türkiye'yi zaten pek sallamıyor, yani alırsan ekime almazsan....Hadi bunlara eyvallah da kafama takılan noktaları yine de yazmak istiyorum.
-Arkadaş Mazda dediğin şey araç üreten bir kuruluş. Mal üretmek ve bu malı satmak en önemli amacı. O zaman bu malı satmak için neden uğraşı göstermez bir firma yahu.
-Hadi diyelim bunun sebebi satış/servis sıkıntısı. Bu ikisi arasında zaten bir korelasyon var. Araç satarsan para kazanırsın, servisten ve yedek parçadan tekrar kazanırsın.
-2017 itibariyle 239 araç satmışlar. 239 araç satmak için ne kadar masraf yaptılar merak ediyorum. Bu kadar düşük sayıda araç satacaksan, çekil Türkiye'den rahat et. Ne diye uğraşıyorlar anlamadım açıkçası.
-Araç iyi de satılmıyor. E o zaman satmanın yollarını arayın, ne diye o kurumun başında bu yöneticiler?
-Atmosferik Civic'in 4869 adet satıldığı yerde 3'ün 81 adet satılması kota, 2. el değeri, bayi eksikliği ile açıklanamayacak kadar büyük bir skandaldır bence.
Mazda düşmanı falan değilim, sadece ne gördüysem onu yazıyorum.
Bu da çok iddialı bir laf oluyor ki hiç sevmem iddialı lafları. Hayır de ki ' bizim marka olarak Türkiye pazarı için belirlediğimiz kota bu kadar. Asya, Avrupa ve ABD için belirlediğimiz kota bu kadar. Markanın satış ve pazarlama konusundaki takdiri ve eğilimi bu yönde ' diye olsun bitsin. Kimse de sen niye getirmiyorsun, yapmıyorsun, etmiyorsun diye sormaz. Markanın tercihidir saygı duyulur. Ama butik markayız v.s çok reklam kokan cümleler oluyor.Mazda Genel Müdürü biz butik markagız bizim çok araba satma amacımız yok dediği surece daha da az satar.
Degmez be abi bosver kendi yaginda kavrulsunÜüfff... Hocam şimdi yazdığın her cümleye saldırmam gerekiyor. O derece zıt gelmiş bana. Çöp dediğini beğeniyorum, önden kayıyor dediğinin arkası geliyor. 10bin zarar dediğin 3 ayda kâr ettiriyor. Daha neler neler var. Savunabilir misin savunamaz mısın bilemem ama ben saldırmaktan yorulurum, o yüzden hiç davranmayacağım
tanımadığınız insanlar hk düzgün konuşun.Erhan ile oturmuş çay kahve etmişliğim vardır. kendisi gayet bilgili, kültürlü,medeni bir insandır. ford'a volvo'ya giydirdi diye burada bu lafı edemezsiniz. ederseniz de cevap böyle gelir. sizin tarzınız hiç ama hiç hoşuma gitmiyor. sürekli gereksiz bir muhalefet içindesiniz. bu arada ilk defa davranış şekliniz ve sizin hakkınızda konuşuyorum ancak siz konuda tartışmaya girdiğimizden beri bunu yapıyordunuz. biraz da sıra bana geldi.Degmez be abi bosver kendi yaginda kavrulsun